Nebe Suresi'ndeki 'Cehennem' Nedir? Nerededir?

ŞAKİROĞLU

Asistan
Katılım
16 Nis 2013
Mesajlar
375
Tepkime puanı
3
Puanları
18
Yaş
73
Konum
İSTANBUL
Web sitesi
www.hikayeler.net
Nebe Suresi, büyük bir haberi konu eden ayetle başladı. Ayetin muhatap aldığı Mekkeliler, sorup soruşturmak, büyük haberin ne olduğunu anlamak istediler. Büyük haberin ne olduğunu belirten sahneler, sonraki ayetlerle yavaş yavaş açılmaya başladı. İşaretler, anlamak isteyenleri -hayalen- önce yeryüzünde gezdirdi, 20'nci ayete gelindiğinde, zihinleri yavaşça yukarı kaldırıp uzay boşluğuna doğru götürdü.

Konu, Nebe Suresi'nin 21'nci ayetiyle birden bire 'cehenneme'e girdi.

Çok tuhaf!..

''Cehennem gözlemleme yeridir'' (Nebe: 21)

Kur'an surelerinin oluşmaya başlamasından sonra, iki surede 'cehennem' adı geçti. Üçüncü defa bu surede geçiyor.

Kur'an Arapça olduğu halde, zikredilen 'cehennem' sözcüğü Arapça değil.

Şu sorulur: Cehennem nedir?.. Nasıl bir yerdir?..

Bütün tefsir kitapları, cehennemi, kıyamet sonrasında suçluların azap görme yeri olarak belirtiyor. Çok ayetlerde zikrdilen ''nar'ı-cehennem'' ifadesi, zihinlere, oranın ateş dolu bir yer olduğu anlamını veriyor. Nebe Suresi'nin 21'nci ayetinde, cehennemin ne olduğunun anlaşılması için bir yol var. O yolu bulmak için sözcükleri irdelemek gerekiyor.

Nebe Suresi'nin 21'nci ayetindeki 'mirsad' sözcüğü rasat etmeye, gözlemlemeye yarayan şeydir. Gözlemleme yerinin bizzat cehennem olduğudur.
Yine sorulur: Cehennem nerededir?..

19'ncu ayette göğün (semanın) kapı kapı açıldığı belirtilmişti. Bu ifadeden, açılmanın dikey olabileceği, atmosferin dışına uzay boşluğuna geçiş yapılabileceği anlaşıldı. Bu ayette cehennem birden bire konu edilmişse, cehennem, uzay boşluğunun bir yerinde ya da bir çok yerinde olmalıdır.

''O yer, haddi aşmışların gittiği, geriye dönüş için beklediği yerdir'' (Nebe: 22)

Bu ayette biri çoğul iki isim var: Tağiler ve meab.

'Meab', bir yere verilen addır. O yer, gidilen son durak veya istasyondur. Orada geriye dönmek için beklenecektir. Dünya'dan uzakta, Uzay boşluğunda.

'Tâğiin' sözcüğü, 'haddi aşmışlar' anlamındadır.

Toplumda kendini bilmeyenler -mecaz olarak- 'taği' sıfatıyla anılırlar. 'Taği' sıfatını türeten 'tağa' fiili, haddi aşmaktır ama haddi aşmak fiili, artarak-çoğalarak haddi-sınırı aşmak anlamındadır. Mesela; dolmakta olan kabda suyun taşmasıdır bu. Mesela, baraj duvarının yetersiz veya kontrolsüz kaldığında, biriken nehir suyunun bendi aşmasıdır bu.

Üremenin yeryüzünde kalmaya yetmeyecek kadar çoğalması, 'tağin' sözcüğü içine yerleşmiş işarettir. Uzay boşluğunda arayış olacaktır. Arayış olacaktır ama, gidiş gerçekleştikten sonra yeryüzüne geri dönüş için gözlem yapılacaktır. Dönüş mümkün olacak mıdır?..

''Orada kalakalmışlardır ummadıkları süre'' (Nebe: 23)

'Labisin', yola çıkmış, ama hedefe varması mümkün olmamış, hayal ettikleri yaşama kavuşamamış kimseler demektir. Bu kimseler bulundukları yerde kalakalmışlardır. Bulundukları yer, uzay boşluğunda oluşan veya oluşturulan önceki ayetlerde 'cehennem' adıyla zikredilen yerdir. Orada, kalma süresi, umulanın çok ötesindedir.

Labisin adı verilenler için taşıyıcı araçların varlığı, hatırdan uzak tutulmamalıdır.

''Orada normal ısıyı alamazlar, içecek sıvı bulamazlar. Bunaltıcı sıcak ve içilmesi kolay olmayan sıvı, arzularına ve hırslarına karşılık olarak uygun düşmektedir'' (Nebe: 24, 25, 26)

a) Dünya'da deniz seviyesinden yukarı 100 kilometreden sonra uzay boşuğu başlar. Uzay boşluğunda sıcaklık sıfırın altında c/270,4 derecedir.

b) Suyu oluşturacak atom molekülleri yoktur.

c) Yapay hava ile yaşam sürer, özel giysiler içinde bedenler ıslanır.

d) İçilecek nesnenin ne olduğu belli değildir. Dünya'dan götürülen yiyecek ve içeceklerin son tüketim tarihi geçmiş olacaktır. Ya da katılan kimyasal nesne ile vasıfları değişikliğe uğrayacaktır.

e) Bu durum, onların Dünya'da yaptıklarının karşılığı olacaktır.

Soru: Bahse konu insanlar Dünya'da iken ne yapmışlardır acaba?

Çıkar için her şeyi yapmışlardır. Yeryüzündeki dengeli yaşamı bozmuşlardır. Yeryüzünü yaşanmaz duruma getirmişlerdir. Aslında yeryüzü cehenneme döndürülmüştür; cennet özlenmektedir.

İbrahim Faik Bayav
(16.08.2019 08:50)
 

ilke

Paylaşımcı
Katılım
6 Kas 2017
Mesajlar
875
Tepkime puanı
188
Puanları
0
Nebe Sûresi ayet 21-22-23 ' ün meâl-i Alileri :

[Muhakkak Cehennem bilûmum âsî kulların geçeceği ve geçmesi gözetileceği bir mahal oldu ve tâğî yani günahkârlara merci' oldu. O günahkârlar ise Cehennem'de yüzbinlerce sene meksederler.]

Nebe Sûresi ayet 24-25-26 ' nın meâl-i Alileri :

[Ehl-i Cehennem Cehennem'de geçen zamanlarda kendilerine serinlik ve rahat verecek soğuk tatmazlar ki rahat üzere bir nefes alsınlar ve susuzluklarına şifa verecek su tatmazlar ki hararetlerini kessin, illâ onlar soğuk su yerine şiddetli kaynar sıcak su içerler ve azab üzere azap olsun için ehl-i Cehennem'in yaralarından akan sarı su ve irinler içerler. Gerek sıcak su ve gerek irinler bunların amellerine muvafık cezalarıdır.]

Çarpııtığınız ayet mesllerini düzelte-düzelte bıktım! Allah sizi ıslah etsin !
 
Üst