Paskalya (Diriliş) Bayramı

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
Bugün İsa Mesih'in çarmıha gerildikten 3 gün sonra Pazar günü dirilişini kutladığımız Paskalya bayramı. (Geçen sene de bir başlık açmışım ama çok kötü mesajlarla kirlenmiş tekrar açıyorum.) Her yıl Mart sonu, Nisan ortası arasında farklı bir güne denk gelir çünkü Yahudi takvimine göre düzenlenmiştir. Paskalya bayramı Hristiyanlar arasında ilahilerle, dualarla, tapınmayla kilisede kutlanır. Kısaca ibadet ederek kutlanır. Onun dışında bu bayrama kendi pagan atalarından "paskalya tavşanı, renkli yumurta" gibi pek çok geleneği ekleyen batılı toplumlar olmuştur. Aslında eski putperest inançlarındaki bahar tanrıçasına adanmış bir bayramı taklit ediyorlar. Tavşan o tanrıçanın simgesi. Bunlar zararsız eğlenceler olduğundan hoş görülebilir. Ancak başka bir tanrıya en ufak tapma belirtisi olan ortamda imanlı bir Hristiyan bulunmamalıdır. En güzel paskalya bana göre Hatay - Samandağı'nda kutlanır. Sokaklar süslenir. Mangallar yakılır. Halaylar çekilir. Havai fişekler atılır.

Bizim için bu günün tek anlamı İsa Mesih'in müjdesi ve dirilişidir.

Yuhanna 20:

"
İsa’nın Dirilişi
Haftanın ilk günü erkenden, ortalık daha karanlıkken Mecdelli Meryem mezara gitti. Taşın mezarın girişinden kaldırılmış olduğunu gördü.
[SUP]2[/SUP]Koşarak Simun Petrus’a ve İsa’nın sevdiği öbür öğrenciye geldi. “Rab’bi mezardan almışlar, nereye koyduklarını da bilmiyoruz” dedi.



[SUP]3[/SUP]Bunun üzerine Petrus’la öteki öğrenci dışarı çıkıp mezara yöneldiler.
[SUP]4[/SUP]İkisi birlikte koşuyordu. Ama öteki öğrenci Petrus’tan daha hızlı koşarak mezara önce vardı.
[SUP]5[/SUP]Eğilip içeri baktı, keten bezleri orada serili gördü, ama içeri girmedi.
[SUP]6-7[/SUP]Ardından Simun Petrus geldi ve mezara girdi. Orada serili duran bezleri ve İsa’nın başına sarılmış olan peşkiri gördü. Peşkir keten bezlerle birlikte değildi, ayrı bir yerde dürülmüş duruyordu.
[SUP]8[/SUP]O zaman mezara ilk varan öteki öğrenci de içeri girdi. Olanları gördü ve iman etti.
[SUP]9[/SUP]İsa’nın ölümden dirilmesi gerektiğini belirten Kutsal Yazı’yı henüz anlamamışlardı.
İsa, Mecdelli Meryem’e Görünüyor[SUP]10[/SUP] Bundan sonra öğrenciler yine evlerine döndüler.
[SUP]11[/SUP]Meryem ise mezarın dışında durmuş ağlıyordu. Ağlarken eğilip mezarın içine baktı.
[SUP]12[/SUP]Beyazlara bürünmüş iki melek gördü; biri İsa’nın cesedinin yattığı yerin başucunda, öteki ayakucunda oturuyordu.
[SUP]13[/SUP]Meryem’e, “Kadın, niçin ağlıyorsun?” diye sordular.Meryem, “Rabbim’i almışlar” dedi. “O’nu nereye koyduklarını bilmiyorum.”

[SUP]14[/SUP]Bunları söyledikten sonra arkasına döndü, İsa’nın orada, ayakta durduğunu gördü. Ama O’nun İsa olduğunu anlamadı.
[SUP]15[/SUP]İsa, “Kadın, niçin ağlıyorsun?” dedi. “Kimi arıyorsun?”Meryem O’nu bahçıvan sanarak, “Efendim” dedi, “Eğer O’nu sen götürdünse, nereye koyduğunu söyle de gidip O’nu alayım.”

[SUP]16[/SUP]İsa ona, “Meryem!” dedi.O da döndü, İsa’ya İbranice, “Rabbuni!” dedi. Rabbuni, öğretmenim demektir.

[SUP]17[/SUP]İsa, “Bana dokunma!” dedi. “Çünkü daha Baba’nın yanına çıkmadım. Kardeşlerime git ve onlara söyle, benim Babam’ın ve sizin Babanız’ın, benim Tanrım’ın ve sizin Tanrınız’ın yanına çıkıyorum.”
[SUP]18[/SUP]Mecdelli Meryem öğrencilerin yanına gitti. Onlara, “Rab’bi gördüm!” dedi. Sonra Rab’bin kendisine söylediklerini onlara anlattı.
İsa Öğrencilerine Görünüyor[SUP]19[/SUP] Haftanın o ilk günü akşam olunca, öğrencilerin Yahudi yetkililerden korkusu nedeniyle bulundukları yerin kapıları kapalıyken İsa geldi, ortalarında durup, “Size esenlik olsun!” dedi.
[SUP]20[/SUP]Bunu söyledikten sonra onlara ellerini ve böğrünü gösterdi. Öğrenciler Rab’bi görünce sevindiler.
[SUP]21[/SUP]İsa yine onlara, “Size esenlik olsun!” dedi. “Baba beni gönderdiği gibi, ben de sizi gönderiyorum.”
[SUP]22[/SUP]Bunu söyledikten sonra onların üzerine üfleyerek, “Kutsal Ruh’u alın!” dedi.
[SUP]23[/SUP]“Kimin günahlarını bağışlarsanız, bağışlanmış olur; kimin günahlarını bağışlamazsanız, bağışlanmamış kalır.”
İsa Tomas’a Görünüyor[SUP]24[/SUP] Onikiler’den biri, “İkiz” diye anılan Tomas, İsa geldiğinde onlarla birlikte değildi.
[SUP]25[/SUP]Öbür öğrenciler ona, “Biz Rab’bi gördük!” dediler.Tomas ise, “O’nun ellerinde çivilerin izini görmedikçe, çivilerin izine parmağımla dokunmadıkça ve elimi böğrüne sokmadıkça inanmam” dedi.

[SUP]26[/SUP]Sekiz gün sonra İsa’nın öğrencileri yine evdeydiler. Tomas da onlarla birlikteydi. Kapılar kapalıyken İsa gelip ortalarında durdu, “Size esenlik olsun!” dedi.
[SUP]27[/SUP]Sonra Tomas’a, “Parmağını uzat” dedi, “Ellerime bak, elini uzat, böğrüme koy. İmansız olma, imanlı ol!”
[SUP]28[/SUP]Tomas O’nu, “Rabbim ve Tanrım!” diye yanıtladı.
[SUP]29[/SUP]İsa, “Beni gördüğün için mi iman ettin?” dedi. “Görmeden iman edenlere ne mutlu!”
[SUP]30[/SUP]İsa, öğrencilerinin önünde, bu kitapta yazılı olmayan başka birçok doğaüstü belirti gerçekleştirdi.
[SUP]31[/SUP]Ne var ki yazılanlar, İsa’nın, Tanrı’nın Oğlu Mesih olduğuna iman edesiniz ve iman ederek O’nun adıyla yaşama kavuşasınız diye yazılmıştır."

Esenlikler
 

kilicarslan

Kıdemli Üye
Katılım
14 Mar 2013
Mesajlar
4,054
Tepkime puanı
41
Puanları
0
cok ilgin bir sey gecen tvde gördüm.
Isa carmihta ölmemis olabilecegini söylüyordu bir tarihci. O dönemde carmiha gerilen daha sonra magara seklinde bir mezara konuluyormus. Ve genelde carmiha gerilenlerin yakinlari daha sonra mezara gelip bakarlarmis. Cünkü carmiha gerilme her zaman ölümle sonuclanmiyabiliyormusta.
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
O dönem ölen herkes mağara şeklinde mezarlara konurmuş. Kefenlenir ve baharatlarla kaplanırmış(Cesedin kokusunu saklamak için). Mezarın kapısına da bilmem kaç tonluk büyük kayalar konurmuş.

İsa Mesih çarmıha gerilmeden önce işkencelerden geçmiştir. Tırnaklı kırbaçlarla dövülmüştür. Sırtında derisi kalmayıncaya kadar. Başına dikenli taç konmuştur. Aç ve susuzdur. Daha sonra elleri ve ayakları çivilenip çarmıha gerilmiştir. Çarmıhta insanın nefesi 5 dakika da kesilir. Nefes almak için kendini yukarı kaldırdığında sırtındaki yaralar acımaktadır. Yukarıda kolu yorulup tekrar kendini bıraktığında nefesi kesilmektedir. Ayrıca kas ve eklemlerin acısını bir belgeselde denediler. Çivi ve yaralar olmadığı halde 10. dakikada denek bayıldı. İsa Mesih'in karnına muhafızlar mızrak sokmuşlardır. Öldüğünü anlayınca el ve ayaklarını kırıp gömülmesine müsaade etmişlerdir.

Şimdi siz diyorsunuz ki bütün bu işkencelerden sonra, bir mağarada aç ve susuz 3 gün dinlenip, tamamen iyileşmiş bir halde ayağa kalktı ve o kayaları yerinden oynatıp, kapıdaki muhafızları geçip 40 gün insanların içinde gezdi.

Her zamanki gibi non-sense...
 

kilicarslan

Kıdemli Üye
Katılım
14 Mar 2013
Mesajlar
4,054
Tepkime puanı
41
Puanları
0
@Mesihçi
benim dedigime itibar etmiyorsunuz, onun icin ben kendimden bir sey söylememin yersiz oldugunu anladim .

Bunu söyleyen ben degil tarihci bir uzman. Konuyu etraflica arastirmak lazim diye düsünüyorum.
Anladigim ve baska yerlerdende okudugum kadariyla, " dirilis" hadisesinin nasil oldugu konusunda bir bilgi veya görgü tanigi yok. Birde incile göre; mecdeli Meryem gördügü kisiyi(Isa) tanimamis. Ilginc bir detay..
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
İsa’nın hizmetinin Roma İmparatorluğu’nun küçük bir köşesindeki nispeten önemsiz bir bölgeyle sınırlı olduğunu göz önünde bulundurursak, dini olmayan tarihsel kaynaklarda İsa hakkında şaşırtıcı olacak kadar çok bilginin bulunduğunu görürüz. Daha önemli tarihsel kanıtlardan bazılarına şunlar da dahildir:

Antik dünyanın daha doğru bilgi veren tarihçilerinden biri sayılan, birinci yüzyılda yaşamış olan Romalı Tacitus, Tiberyus’un hükümdarlığı sırasında Pontiyus Pilatus’un yönetimi altında zulüm gören batıl inançlı “Hıristiyanlar”dan söz etmişlerdir (Hıristiyan sözcüğü, Latince’de Mesih anlamına gelen Christus’tan gelir). İmparator Hadrian’ın baş sekreteri olan Suetonius, birinci yüzyılda yaşayan Chrestus (ya da Mesih) adında bir adam olduğunu yazmıştır (Annals 15.44).

Flavius Josephus ünlü bir Yahudi tarihçidir. Antiquities adlı kitabında, “Kendisine Mesih denilen İsa’nın kardeşi” olan Yakup’tan söz eder. Kitabında, “Bu zamanda İsa adında bilge bir adam yaşıyordu, eğer ona insan demek doğru olursa. Çünkü bu adam şaşırtıcı işler yapıyordu... O Mesih’ti... ilahi peygamberlerin O’nun hakkında önceden bildirdiği üzere öldükten sonraki üçüncü öğrencilerine diri olarak gözükmüştü. İlahi peygamberler O’nun hakkında daha başka on binlerce şeyi de önceden bildirmişlerdi” şeklinde tartışılan sözleri vardır (18:3) Bir başka nüshada, “Bu sırada İsa adında bilge bir adam vardı. Davranışları iyiydi ve erdemli bir adam olarak tanınıyordu. Ve Yahudiler arasından ve diğer uluslar arasından birçok kişi O’nun izleyicisi oldu. Pilatus O’nu çarmıha gerilmek suretiyle ölüme mahkum etti. Ama O’nun öğrencileri olanlar O’nun öğrencisi olmaktan vazgeçmediler. O’nun çarmıha gerildikten üç gün sonra kendilerine göründüğünü ve diri olduğunu, bundan ötürü de O’nun belki de daha önce yaşamış olan peygamberlerin Kendisi hakkında harikalardan söz ettiği Mesih olduğunu bildirdiler.

Julius Africanus, Mesih’in çarmıha gerilmesini izleyen karanlık ele alınırken tarihçi Thallus’dan alıntı yapar (Extant Writings, 18).

Genç Pliny, Letters 10:96’de, Hıristiyanlar’ın İsa’ya Tanrı olarak tapmaları dahil, ilk Hıristiyanlar’ın tapınma uygulamalarını kaydetmiştir. Onların çok ahlaklı olduklarından söz etmiş ve uyguladıkları sevgi şöleni ve Rab’bin Sofrası’ndan da bahsetmiştir.

Babil Talmudu (Sanhedrin 43a) İsa’nın Fısıh Bayramı’nın arifesinde çarmıha gerildiğini ve Mesih’e karşı yapılan suçlamaların büyücülük yapmak ve Yahudi dininden dönmeyi teşvik etmek olduğunu onaylar.

Samosatalı Lucian, ikinci yüzyılda yaşamış olan bir Grek yazardı ve İsa’ya Hıristiyanlar tarafından tapıldığını, yeni öğretiler öğrettiğini ve bunlardan ötürü çarmıha gerildiğini kabul eder. İsa’nın öğretilerine, inanlıların kardeşliği, iman etmenin ve başka tanrıları ret etmenin öneminin dahil olduğunu söyler. Hıristiyanlar İsa’nın yasalarına göre yaşamışlar, kendilerinin ölümsüz olduklarına inanmışlar ve ölüme önem vermemeleri, gönüllü olarak fedakârlık yapmaları ve maddi şeylerden vaz geçmeleriyle tanınmışlardı.

Mara Bar-Serapion, İsa’nın bilge ve erdemli bir adam olduğunu, birçokları tarafından İsrail’in kralı sayıldığını, Yahudiler tarafından öldürüldüğünü ve Kendisini izleyenlerin öğretilerinde yaşamaya devam ettiğini onaylar.

Ayrıca elimizde İsa’dan söz eden bütün Gnostik yazılar (Gerçeğin İncili, Yuhanna’nın Gizli Kitabı, Tomas İncili, Diriliş Konusunda Tez, vb.) da bulunmaktadır.

Hatta, müjdeyi ilk zamanlardaki Hıristiyan olmayan kaynaklardan neredeyse yeniden oluşturabiliriz: İsa’ya Mesih denilmiştir (Josephus), “sihir” yapmış, İsrail’e yeni öğretiler getirmiş ve bunlardan ötürü Fısıh Bayramı’nda asılmıştır (Babil Talmudu) Yahudiye’de (Tacitus), ama Tanrı olduğunu ve geri döneceğini iddia etmiştir (Eliezar), Kendisi izleyenler bunlara inanmışlar ve O’na Tanrı olarak tapmışlardır (Genç Pliny).

İsa Mesih’in varlığı konusunda hem dini olmayan tarihte ve hem de Kutsal Kitap’a ait tarihte epey çok kanıt vardır. İsa’nın gerçekten var olduğu konusundaki belki de en büyük kanıt, O’nun on iki elçisi dahil, resmen binlerce Hıristiyan’ın yaşamlarını İsa Mesih için şehitler olarak vermeye razı olmalarıdır. İnsanlar doğru olduğuna inandıkları bir şey ölürler ama kimse yalan olduğunu bildiği bir şey için ölmez.
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
Alıntıladığım yazıda görüldüğü üzere tarihi kaynaklar İsa Mesih'in hikayesini tıpkı İncil'de yazdığı gibi doğrulamaktadır. Buna diriliş ve İsa'nın Tanrılık iddiası kısmı da dahildir.
 

DENİZKRTL

Ordinaryus
Katılım
14 Şub 2010
Mesajlar
2,267
Tepkime puanı
475
Puanları
0
paskalya çöreği adını bu bayramdan mı almış acep:D
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0

@Mesihçi
sayin mesihci sizi forumun diger yerlerinde hic göremiyoruz.
Bu bölüm ilginizi cekebilir >>
http://www.ihvanforum.org/showthread.php?129732-Hak-din-hangisidir&p=1223629#post1223629

Benim oralarda yorum yapmam yasaktır. Site yönetiminin kararı doğrultusunda dini konulara ancak burada girebiliyorum. Sağ olsunlar zaman zaman başka yerlerde bu konulara girmeye mecbur bırakılmamı hoş görüyorlar ancak oralarda konulara ortadan dalarsam yasağı delmiş olurum ve üyeliğim tehlikeye girer.

Sevgiler...
 

kilicarslan

Kıdemli Üye
Katılım
14 Mar 2013
Mesajlar
4,054
Tepkime puanı
41
Puanları
0
@Mesihçi
ok.
Peki oralara girebiliyormusunuz, yani okuyabiliyormusunuz.

Bu arada, olabilirya sizi gecen sefer kirmissam özür dilerim.

ve selam ile..
 

kilicarslan

Kıdemli Üye
Katılım
14 Mar 2013
Mesajlar
4,054
Tepkime puanı
41
Puanları
0
karisikliktan ötürü özür diliyoruz, teknik bir ariza . :)
konular karisti hay Allah.
 
Üst