Peygamber efendimizin mübarek hanımları, çarşafla örtünmemiştir.

cüneytkaya

Profesör
Katılım
21 Ağu 2007
Mesajlar
1,681
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Kadınların vücut hatlarının [kaba avret yerlerinin şekli ve rengi] belli olmayacak herhangi bir elbise ile örtünmesi farzdır. İslam dini, kapanmayı emretmiş, fakat belli bir örtü şekli bildirmemiştir. (Dürer-ül-mültekıte)

Peygamber efendimizin ve Eshab-ı kiramın mübarek hanımları, çarşafla örtünmemiştir. Hiçbir kitapta çarşaf giydikleri bildirilmemiştir. Milhafe, ferace, fistan, entari giydikleri birçok kitapta bildirilmiştir. İmam-ı Rabbani hazretleri de, böyle değişik elbise giydiklerini 313. mektubunda bildiriyor.
 
Katılım
4 Tem 2007
Mesajlar
50
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
ist
Kadınların vücut hatlarının [kaba avret yerlerinin şekli ve rengi] belli olmayacak herhangi bir elbise ile örtünmesi farzdır. İslam dini, kapanmayı emretmiş, fakat belli bir örtü şekli bildirmemiştir. (Dürer-ül-mültekıte)

arkadaş bunu böle kesin söyleyipte küfre girmeyin.KUR'AN-I KERİMDE CİLBAB die geçer.
CİL BAB.
cilbab da 7 türlüdür.daha önceki tartışmalarda belittik.cilbaba çarşaf ki,çarşafı şerif demek daha iyi olur.ferace,bu erzurum yöresinin yöresel kıyafeti var o bun lar giriyo.mubarek efendi babam imamı rabbbani hz.onu öyle demez.sen onu bi daha iyice oku.fistan,entari bildiğin elbisedir.onunla dışarı çıkan kadın peygember efendimiz(s.a.v) hadis-i şerifi gibi GİYİNİK ÇIPLAK olur.sen bu konuyu bi daha gözden geçir

SELAMETLE VESSELAM
 

cüneytkaya

Profesör
Katılım
21 Ağu 2007
Mesajlar
1,681
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Ahzab suresinde bildirilen cilbab, erkeğin de, kadının da giydiği bir elbise, bir gömlektir. Zevacir ve Berika’daki, (Haya cilbabını [örtüsünü] çıkaranın [aleyhinde] söz etmek gıybet olmaz.) [Beyheki] ve (Cilbabı [gömleği] haram olan erkeğin namazı kabul olmaz.) [Bezzar] mealindeki hadis-i şeriflerde cilbabın bir örtü olduğu açıkça görülmektedir. Cilbabın dış elbise olduğu tefsirlerde de yazılıdır:

Cilbab, hımarın [tülbentin] üstüne örtülen ve göğse kadar inerek gömleğin ceybini [yakasını] boynu örten baş örtüsü. (Ebüssüud tefsiri)

Cilbab, tek parça örtü. (Celaleyn)
Cilbab, göğse kadar inen baş örtüsü. (Ruh-ul-beyan)
Cilbab, milhafedir. (Beydavi)
Cilbab, hımardan büyük örtü veya vücudunu örten dış elbise. (Kurtubi)
Cilbab, bedeni baştan aşağı örten çarşaf, ferace, çar gibi dış giysi. (Elmalılı)
Cilbab, dışa giyilen örtü. (Tibyan, A.Fikri Yavuz ve Hasan Basri Çantay’ın meali)
Cilbab, milhafe, entari veya hımar. (El-Envar) [Milhafe = dış örtü ki buna ferace de denir.]
Cilbab, feracedir. (Ö. Nasuhi Bilmen tefsiri)

Nur suresinde, (Kadınlar, hımarlarını [başörtülerini] yakalarına örtsünler) buyuruluyor. Eğer cilbab çarşaf demek olsaydı, hımar denmezdi.

Fıkıh kitapları cilbabın dış örtü olduğunu bildiriyor. Bir örnek: Hanıma verilmesi vacip olan nafaka, yemek, kisve ve meskendir. Kisve, hımar ve milhafedir. (Bahr-ür raık)

Tefsir, hadis ve fıkıhta cilbab dış örtüdür. Çarşafa bid’at denmez; çünkü âdetteki değişiklik bid’at olmaz. Şalvar ve pantolon da böyledir.

Çarşaf kelimesi, Farsça çader-şepten [gece örtüsü] bozularak Türkçe’ye girmiştir; tesettür için ev dışında giyilen üstlüktür. Tanzimatta hacca giden İranlılardan alınan çarşaf, önceleri bid’at sayılıp pek tutulmamışsa da, 1870’ten sonra yaygınlaştı. Daha sonra II. Abdülhamid Han, 4 Ramazan 1309 (2 Nisan 1892) tarihli bir emirle çarşafı yasakladı. (Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi)

Yaşmak ile ferace giyilirken, 1872’de Subhi Paşanın Suriye valiliğinden dönüşünde ailesi Suriye’den getirdikleri çarşafla görününce, İstanbul’da çarşaf moda oldu. (Musahibzade Celal, Eski İstanbul Yaşayışı )

1889’dan sonra açık feraceli iki paşa kızına birkaç külhanbeyi laf atıp feracelerini yırtınca, bu defa çarşafa rağbet arttı. Bid’at diyenler de giydi. (Sermed Muhtar Alus, Aylık Ansiklopedisi sayı 36)

1913’te yüz binlerce Balkan muhacirleri İstanbul’a Ortodoks kadınlarının giydiği siyah çarşafı ile gelmişti. Zamanla bu da İstanbul’a yayıldı. Hükümetin zaten uğraşacak hâli yoktu, çarşafa mani olamadı. (M. Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimler sözlüğü)

3 Ekim 1883’te Şeyh-ül-islamın teklifi ve padişahın emriyle ferace dışında bir şey giymek yasaklandı. Daha sonra çarşaf da giyildi. O zamanki çarşaflar farklı idi. (Vakit. 4.10.1883)
 

yakup_1

Asistan
Katılım
5 May 2007
Mesajlar
386
Tepkime puanı
7
Puanları
0
Konum
Fatih
ELMALILI HAMDİ YAZIR NE DEMİŞ BU KONUYLA İLGİLİ Bİ BAK BAKALIM. HEP dinimizislam.com dan yazı kopyalayıp yapıştırma
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
Ayette şöyle buyurulur: "Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına dış elbiselerinden üstlerine giymelerini söyle. Bu, onların tanınıp kendilerine sarkıntılık edilmemesi için daha uygundur. Allah çok yarlığayıcı ve çok esirgeyicidir." (el-Ahzâb, 33/59)

Ahzab suresi ve dolayısı ile yukarıdaki ayet, Medine'de 5-7. hicret yılları arasında inmiştir. Ayetteki "celabîb" sözcüğü "cilbab"'ın çoğulu olup sözlükte; geniş elbise, gömlek ve baş örtüşü gibi anlamlara gelir.

Kadını baştan aşağı örten çarşaf, ferace, manto gibi giysiler de cilbab kapsamına girer, "Cilbab" bir fıkıh terimi olarak Elmalılı (Ö. 1358/1939) tarafından şöyle tarif edilmiştir:

"Kadınların elbiselerinin üstüne giydikleri her çeşit giysidir", "Kadını tepeden tırnağa örten giysidir", "Kadınların örtündükleri her türlü elbise ve başka şeylerdir."
(Elmalılı,a.g.e.,VI,337.)

müfessir el-Kurtubî (Ö. 671/1273) cilbab ayetinin iniş sebebi ve cilbab terimi ile ilgili olarak şöyle der:

"Arap kadınlarında erkeklerden sakınmamak bir adet halinde idi. Onlar cariyeler gibi yüzlerini de açık tutuyorlardı. Bu durum, erkeklerin onlara bakmalarına neden oluyordu. Bu konuda çeşitli düşünceler de ortayaçıkmıştı. Bunun üzerine Yüce Allah, elçisine; ihtiyaçları için evden dışarı çıkmak istediklerinde dış elbiselerini (cilbab) üstlerine almalarını emretmesini bildirdi. Çünkü o dönemde henüz evlerde tuvalet edinilmediği için, kadınlar tuvalet ihtiyacı için sahraya çıkıyorlardı. Böylece hür bir kadınla cariyenin arası ayrılmış olacaktı. Çünkü hürler örtünmesi ile biliniyordu. Bununla bekar veya genç erkeklerin sarkıntılık etmesinden de korunmuş oluyorlardı.

Yukarıdaki ayet inmezden önce, mü'min erkeklerin eşlerinden birisi, ihtiyacı için evden dışarı çıkınca, bazı zayıf ahlaklı erkekler, cariye sanarak kendisine sarkıntılık edebiliyordu. Bu konuda Hz. Peygamber'e çeşitli şikayetler ulaşınca cilbab ayeti inmiştir".

el-Kurtubî cilbab için de şunları söyler: "Cilbab; baş örtüsünden daha büyük olan bir giysidir. Abdullah b. Abbas (ö. 68/687) ve Abdullah b. Mes'ud'tan (ö. 32/652) cilbaba, "rida (bedenin üst kısmını örten giysi yada örtü)" anlamı verdikleri nakledilmiştir. Kadının baş örtüsü veya peçe anlamına geldiğini söyleyenler de olmuştur. Doğru olan şudur ki, cilbab; bedenin bütününü örten giysidir.

Ümmü Atıyye 'den şöyle dediği nakledilmiştir: "Rasülullah bize ramazan ve kurban bayramı namazlarında azatlı cariyeleri ve yetişkin kızlarımızı birlikte götürmemizi emretti. Ancak ay hali olanlar mescide girmeyecek ve arka taraftan öğüt, konuşma, hutbe ve duaları izleyecekler ve getirilecek tekbirlere katılabileceklerdi. Hz. Peygamber'e sordum: Ey Allah'ın Rasülü! Bizden birimizin bu çocukları için dış elbisesi (cilbab) bulunmazsa ne yapalım?". Hz. Peygamber; "Kardeşi onu kendi cilbabı (dış örtüsü) ile örtsün" buyurdu.

(bk. Buharî, Hyz, 23, Salat, 2, îdeyn, 20, Hacc, 81; Müslim îdeyn, 10-12; Tirmizi, Cuma. 36;; ibn Mace, ikame, 165; ibn Hanbel, V, 84; en-Nevevî (ö. 676/1277); hadisin doğru anlamının şöyle olması gerektiğini söyler: "kendisine gerekli olmayan başka bir dış örtü ile onu örtsün." bk. Sahihu Müslim, Çağrı Yayınevi baskısı, İst. 1992, I, 606, alt not;3; el-Kurtubî, a.g.e. XIV, 156.)

http://www.haksairi.com/kitaplar/GerekliBilgiler/Din/Fikih/Ortunme/199.htm
 

cüneytkaya

Profesör
Katılım
21 Ağu 2007
Mesajlar
1,681
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Çarşaf bir cilbabdır, ama her cilbab çarşaf değildir.
Her cilbabın çarşaf olduğunu bildiren hiçbir İslam âlimi yoktur.

Çarşaf giymeye farz diyenlerin görüşleri indidir, asla ilmi değildir. Hiç bir muteber fıkıh ve tefsir kitaplarından delilleri yoktur. Kıymetli din kitaplarında buyuruluyor ki:

Kadınların vücut hatlarının belli olmayacak herhangi bir elbise ile örtünmesi farzdır. Dinimiz kapanmayı emretti, ama belli bir örtü şekli bildirmedi. (Dürer-ül-mültekite)

Ahzab suresinde bildirilen cilbab, erkeğin de, kadının da giydiği bir elbise, bir gömlektir.
Zevacir ve Berika’daki iki hadis-i şerifin meali şöyledir:
(Haya cilbabını [örtüsünü] çıkaranın [aleyhinde] söz etmek gıybet olmaz.) [Beyheki]
(Cilbabı [gömleği] haram olan erkeğin namazı kabul olmaz.) [Bezzar]
Bu hadis-i şeriflerde de, cilbabın bir örtü olduğu açıkça görülmektedir.

Cilbabın dış örtü, dış kıyafet olduğu tefsirlerde de yazılıdır:
Cilbab, hımarın [tülbendin] üstüne örtülen ve göğse kadar inerek gömleğin ceybini [yakasını] boynu örten baş örtüsüdür. [Buna atkı da denir.] (Ebussüud tefsiri)

Cilbab, tek parça örtüdür. (Celaleyn)

Cilbab, göğse kadar inen baş örtüsüdür. (Ruh-ul-beyan)

Cilbab, milhafedir. (Beydavi)

Cilbab, hımardan büyük örtü veya vücudunu örten dış elbise. (Kurtubi)

Cilbab, bedeni baştan aşağı örten çarşaf, ferace, çar gibi dış giysi. (Elmalılı)

Cilbab, dışa giyilen örtü. (Tibyan, A.Fikri Yavuz ve Hasan Basri Çantay’ın meali)

Cilbab, milhafe, entari veya hımar. (El-Envar)
[Milhafe; dış örtü ki buna ferace de denir.]

Cilbab, feracedir. (Ö. Nasuhi Bilmen tefsiri)

Nur suresinde, (Kadınlar, hımarlarını [başörtülerini] yakalarına örtsünler) buyuruluyor. Eğer cilbab çarşaf demek olsaydı, hımar denmezdi. Fıkıh kitaplarında cilbab dış örtü diyor. Bir örnek:
Hanıma verilmesi vacip olan nafaka, yemek, kisve [elbise] ve meskendir. Kisve [elbise] ise, hımar ve milhafedir. (Bahr) [Milhafe; dış örtüdür, hımar ise başörtüsüdür.]

Tefsir, hadis ve fıkıhta cilbab dış örtüdür.

Çarşafa bid’at denmez, çünkü âdetteki değişiklik bid’at olmaz. Şalvar ve pantolon da böyledir.
Otomobil uçak da böyledir. Bunlara itiraz etmeyip de, cilbaba çarşaf diye takılmak normal değildir.




kaynak : M.Ali Demirbaş
 

UBEYDUN

Ordinaryus
Katılım
16 Ara 2006
Mesajlar
2,548
Tepkime puanı
286
Puanları
0
Konum
göçmen
bu günkü örtülerin hangisi bu tanımlara uyuyor bir de bunu belirtirmisin cüneyt kardeşim
kitablarınızda çarşaf fitne olabileceği söyleniyor yanlış hatırlamıyorsam
dikkat çekme adına
fe subhanallah der arablar böyle durumlarda değilmi
 

MiHRiMaH

Son gülen... :/
Katılım
6 Ara 2006
Mesajlar
2,752
Tepkime puanı
769
Puanları
0
Konum
İstanbul...
Konuya kişisel garezler ve de önyargı ile yaklaşıldığı açıkken, burda neyi tartıştığınızı iyi düşünün diyorum arkadaşlar!!!!!!!!...
 

UBEYDUN

Ordinaryus
Katılım
16 Ara 2006
Mesajlar
2,548
Tepkime puanı
286
Puanları
0
Konum
göçmen
birşeyi kaldırdığınızda yerine bir şey koyabilmelisinz değilmi
hem kişisel garez de neymiş ben anlamadım yoksa gereksiz yeremi üzerime alınıyorum
çarşaf bizi anladığımız günümüzde yaşatılan en uygun örtüdür ama pardüsenin pazarlandığı çevrelerde fitne görülmesi kanımıza dokunur
 
Katılım
4 Tem 2007
Mesajlar
50
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
ist
ALLAH RAZI OLSUN SENDEN VE SENİN GİBİ DÜŞÜNEN ARKADAŞLARDAN.BU KONU OKADAR BAYDI Kİ;ANLATMAYA ÇALIŞMAKTAN VE İLLADA ÇARŞAFIMIZA BU KADAR DİL UZATILMASINDAN.SEN BİDE LİMON ARKADAŞIMIZIN İLLADA ÇARŞAF MI ADLI TARTIŞMADA YAZDIKLARINI Bİ OKU İSTERSEN.

MEVLA TEALA BUYURUYOR,
HİÇ BİLENLE BİLMEYEN BİR OLUR MU?die
ONLAR İŞLERİNE GELENİ ALDILAR,İŞLERİNE GELENİ ALMADILAR,die

O YÜZDEN ÇOKTA YORMAMAK LAZIM KENDİMİZİ BU KADAR ANLATMALARDAN SONRA

SELAMETLE VESSELAM

YARABBİ SANA MUHTAÇLIĞIM ŞEREFİMDİR!!!
 

UBEYDUN

Ordinaryus
Katılım
16 Ara 2006
Mesajlar
2,548
Tepkime puanı
286
Puanları
0
Konum
göçmen
ne mutlu cihadını gerçekleştirenlere
ne mutlu hevasına tabi olmayanlara
ne mutlu kitabına uydurmak yerine Allah ve rasuluna tabi olanlara
 

PortakaL

๑ஐ๑нαticє кüвяα๑ஐ๑
Katılım
13 Ocak 2007
Mesajlar
600
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Ya bu nasil bir dusunce tarzi ki kendileri carsaf giyinenler,

Hukumler acikken gormezden gelip!!

Carsaf giymeyenleri agir sekilde itham ederler,

Kardesim kendi yaptigindan bu kadar eminsen nicin gocunurda,

Herkesin eksik tarafini gormeye calisiyorsun?

Carsaf mi giyiyorsun MUBAREK olsun!

Carsaf giymeyen kardeslerinin yanlis mi yaptigini dusunuyorsun o

zaman otur da onlar icin dua et yargilamak kinamak yerine!!!

Allah hepimize selamet versin ne diyim!!!
 

UBEYDUN

Ordinaryus
Katılım
16 Ara 2006
Mesajlar
2,548
Tepkime puanı
286
Puanları
0
Konum
göçmen
aslında sorun
bizler dinimizi öğrenirken efendimiz aleyhisselam ve ashabın yaşantılarına bakıyoruz
belki de onu arzuluyoruz
mesela aişe radiyallahu anha buyuruyorki
Rasulullah hacda peçelerimizi açmamızı emretti
sonra müslüman kadınların örtünme ayetlerinden sonra kara kargalar gibi olduğunu öğreniyoruz
bizim ayetlerden fıkıhtan anladığımızdan çok ashabın uygulamalarına bakmamız gerektiği göz ardı ediliyor
en güzel yaşayanlardan sonra bugün o özlemi yaşamaktayız.Gözlerini ve vucudunu mahremine hasretmiş kadınların sayılarında azalma bizleri üzmekte ve aralanan kapıyı kimse örtememekte kadının giyimi ticaret metası olunca ister istemez yaşantılarımız ona göre düzenlenmekte
bir gün siyah beyaz bir görüntüde osmanlının çarsısı vardı ta bu yüzyılın başlarında
ve bir tane baş örtülü yoktu
hepsi çarşaflıydı
garib değilmi çok kısa sürede nerelere geldik
yaşadığımız gibi inanma ihtiyacı iliklerimize kadar işledi ve bu hayatın her alanına nufuz etti
o kadın ki ashabın yolunda mücahidedir çünkü din kalplere indi artık
 

rumi

Üye
Katılım
21 Tem 2006
Mesajlar
81
Tepkime puanı
0
Puanları
0
aslında sorun
bizler dinimizi öğrenirken efendimiz aleyhisselam ve ashabın yaşantılarına bakıyoruz
belki de onu arzuluyoruz
mesela aişe radiyallahu anha buyuruyorki
Rasulullah hacda peçelerimizi açmamızı emretti
sonra müslüman kadınların örtünme ayetlerinden sonra kara kargalar gibi olduğunu öğreniyoruz
bizim ayetlerden fıkıhtan anladığımızdan çok ashabın uygulamalarına bakmamız gerektiği göz ardı ediliyor
en güzel yaşayanlardan sonra bugün o özlemi yaşamaktayız.Gözlerini ve vucudunu mahremine hasretmiş kadınların sayılarında azalma bizleri üzmekte ve aralanan kapıyı kimse örtememekte kadının giyimi ticaret metası olunca ister istemez yaşantılarımız ona göre düzenlenmekte
bir gün siyah beyaz bir görüntüde osmanlının çarsısı vardı ta bu yüzyılın başlarında
ve bir tane baş örtülü yoktu
hepsi çarşaflıydı
garib değilmi çok kısa sürede nerelere geldik
yaşadığımız gibi inanma ihtiyacı iliklerimize kadar işledi ve bu hayatın her alanına nufuz etti
o kadın ki ashabın yolunda mücahidedir çünkü din kalplere indi artık


UBEYDUN kardeş, tesettür ayetinden sonra hanımların kara kargalara benzediğini söyleyen sahih hadis yoktur (kaldı ki ben Rasulallah s.a'ın bu tür benzetme kullanabileceğini de kabul etmiyorum, o çok nazik ve hoş şeyler söyler bilirsiniz) Ayrıca arabistan sıcağında genelde açık renk (tepeden ayağa örten örtüler) kullanılmıştır, kullanılmaktadır.
Amaç tesettür kardeş, çarşaf, ferace, harmane, pardesü mato.... v.b.... hiç bir fark etmez, tesettürün ruhunu kavramış amaca uygun yaşamaktır esas olan, yoksa peçe de taksa tek gözleri ile ben tesettürsüzüüüm diye bas bas bağıran da olmak var Allah muhafaza...
 

MiHRiMaH

Son gülen... :/
Katılım
6 Ara 2006
Mesajlar
2,752
Tepkime puanı
769
Puanları
0
Konum
İstanbul...
Bakın cüneytkaya kardeşimizinyazdığı yazıyı iyi okumak ve anlamak lazımdır... Burada kimseye kimse çarşaf giyme demiyor!!!... Sadece paylaşım yapılmış, bilgi aktarımı... Peygamberimiz.'in hanımları çarşafla örtünmedi ise bile(ki bunu ancak kitaplardan, çeşitli kaynaklardan temin ettiğimiz bilgilerle söylüyoruz yani şu zamanda onları gören biri veya onlara ait bir görüntü yok bu sebeple rivayet diye adledeceksek o zaman her bilgiyi rivayet veya uydruma diye adletmemiz gerekir ki o zaman bu işin sonu iyi olmaz!) çarşaf da bir örtünme şeklidir... Herkes aslında kendi yaptığının doğru veya yanlış olduğunun farkında isterseniz artık giyimle kuşamla değil hayatımızın idamesi ile alakalı konularla uğraşalım!!!... Eğer çarşaf giymekten gocunuyorsanız o sizin derdiniz ama insanların paylaştığı bilgileri tam anlamadan lütfen konuyla alakasız ve de tartışmacı uslupla yazmayın!!!... Çarşaf da bir örtüdür, pardesü de... Ama hangisiyle gezenin Allah katında daha üstün olduğunu kimse bilemez... Bu sebeple kimsenin burda birbirinin kıyafetini tartışacak selahiyeti de mecali de yoktur!!!... Burada sadece bir bilgi paylaşımı var, burada kimseye "çarşaf giymeyin" denmemiş... Ki dense bile, sen giyiyorsan ve eminsen giymen gerektiğinden neyin savunmasını veya tartışmasını yapıyorsun?!... Burda insanlar tonlarca şey yazıyor... Bazısına cevap dahi verilmiyor... Günümüzde acı bir gerçek var ki o da bütün cemaatlerin kendi çaplarında birşeylere yönlendirdiği kişileri... Bazısı doğru bize göre bazısı yanlış... Ama neticede bir yol üzere gidiyoruz... Yolumuzun doğru yol olması için dua etmeli ve de ilim öğrenmeye çalışmalıyız... Çarşaf giyenleri takdir ediyorum çünkü kolay iş değil bu... Herkes giyemez, mesela ben... Ama giyeninde de içeriğini de büyük ölçüde düzeltmesi gerektiğine inanıyorum... Yani işlerimiz sözde değil, özde olmalı... İnşallah doğru ve dürüst, güzel ahlaklı ve imanlı müminler olarak yaşar ve o hal üzere ölürüz...

Bir de lütfen kişiler veya kurumlarla değil, karşımızdaki insanlarla muhattap olalım ve lütfen insanlara beynine oksijen gitmiyor muamelesi yapmayalım... Burada herbirimiz belli yaşa gelmiş, biraz da olsa bilgi sahibi olan kişileriz çok şükür, kim ne yolda ise onu öyle kabullenelim lütfen...
 

rumi

Üye
Katılım
21 Tem 2006
Mesajlar
81
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Burada bir tartışma kişisel kin garez yok göründüğü kadarı ile ama bazıları demek ki görünmeyenleri de görüp söylenmiş olmak için söyleniyor... herkes konuyu da konu ile ilgili mesajları da okumuştur ki yazmıştır eminim, bildiğim kadarı ile ne ismailarslan bey ne Ubeydun kardeş ne de portakal kardeş ve diğer kardeşlerin çarşaf ya da herhangi bir örtüye hayır yok olmaz dediklerini ya da diyebileceklerini sanmıyorum....
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
erkeklerin kadın meselelerine bu kadar yoğun dalmasının ardında acaba ne tarz bir şuur altı gerekçe var?

bu mevzuları böyle dallandıra dallandıra ballandıra ballandıra -karşılıklı- yazmak çizmek erkekler için sıkıntı olabilir.

o sebeple ben kendi adıma en azından pek girmeyi münasip bulmuyorum şahsi fikirlerimle en azından...
 

UBEYDUN

Ordinaryus
Katılım
16 Ara 2006
Mesajlar
2,548
Tepkime puanı
286
Puanları
0
Konum
göçmen
UBEYDUN kardeş, tesettür ayetinden sonra hanımların kara kargalara benzediğini söyleyen sahih hadis yoktur (kaldı ki ben Rasulallah s.a'ın bu tür benzetme kullanabileceğini de kabul etmiyorum, o çok nazik ve hoş şeyler söyler bilirsiniz) Ayrıca arabistan sıcağında genelde açık renk (tepeden ayağa örten örtüler) kullanılmıştır, kullanılmaktadır.
Amaç tesettür kardeş, çarşaf, ferace, harmane, pardesü mato.... v.b.... hiç bir fark etmez, tesettürün ruhunu kavramış amaca uygun yaşamaktır esas olan, yoksa peçe de taksa tek gözleri ile ben tesettürsüzüüüm diye bas bas bağıran da olmak var Allah muhafaza...
kabul ret kavramları günümüz değer yargılarına göre olunca yanlış olur
rasulullah sav adına bir fikre bürünmek doğru değildir
sahih görmesenizde efendimiz atfedilen hadisi şeriftir
ben örtünme ile igili genel bir çizgi çizmek yerine günümüzde yaşatılan en uygun olanın çarşaf olduğunu belirtim daha uygun siz örnekliyebilirseniz ne mutlu
uygulamada yapılan yanlışlıklar bizim için örnek olmaz ve eksiklik vardır ki örtünmenin anlamında oda mahreminin dışındakilere çirkin görünmek meyledilmesinin önündeki engelleri kaldırmak
burada daha önce astığımız bir yazıyıda tekrar vermek istiyorum
http://www.ihvan-forum.com/showthread.php?t=19974
meramımız anlaşılır inşaAllah
 

UBEYDUN

Ordinaryus
Katılım
16 Ara 2006
Mesajlar
2,548
Tepkime puanı
286
Puanları
0
Konum
göçmen
erkeklerin kadın meselelerine bu kadar yoğun dalmasının ardında acaba ne tarz bir şuur altı gerekçe var?

bu mevzuları böyle dallandıra dallandıra ballandıra ballandıra -karşılıklı- yazmak çizmek erkekler için sıkıntı olabilir.

o sebeple ben kendi adıma en azından pek girmeyi münasip bulmuyorum şahsi fikirlerimle en azından...
hocam bu kadınmı yoksa islam meselesimidir
 
Üst