Meryem
Komplike
Ezberimiz bozuldu. Tecavüzden dolayı suçlanmadık. Çünkü durum bize özgü değilmiş, dünyanın her yerinde oluyormuş böyle olaylar.
Dünya barışına katkı sağlamak için beyaz gelinliğiyle Filistin’e gitmek üzere İtalya’nın Milano şehrinden yola çıkan ancak Gebze’de tecavüz edilerek öldürülen Pippa Bacca olayı Türkiye ve dünya için ilk değilmiş.
Siz de aynı görüşte misiniz?
Bence bu olayda hepimizin ezberini bozan bir şey oldu. Ezberimizi bozan Bacca’nın kız kardeşi Antonietta Di Melona ile bazı İtalyan sporcuların söyledikleri idi. Onlar diyordu ki “Türk halkını ve Türkiye’yi suçlamıyoruz. Maalesef dünyanın her yerinde böyle olaylar yaşanabiliyor. Aynı şey İtalya’da bir Türk’ün de başına gelebilirdi.”
Hâlbuki önceleri benzeri olaylarda genelde mağdur taraflarınca ağır bir şekilde suçlanır, biz de bunun üzerine ölesiye dövünürdük. Abazalıklarımızı ironik şekilde önplana çıkarır ve aynaya bakarak kendimize demediğimizi bırakmazdık. Bu defa öyle olmadı. Tecavüzden ablasını kaybeden kız kardeş “Maalesef dünyanın her yerinde böyle olaylar yaşanabiliyor” deyiverdi.
Kimilerimizi şaşırttı bu açıklama. Rahatlayıverdik. Antonietta Di Melona haklıydı, tecavüz her yerde oluyordu ve bazen de bu tecavüzler ölümle sonuçlanabiliyordu.
Antonietta Di Melona, sözgelimi böyle demek yerine Türkiye’yi suçlayıcı şeyler söyleseydi, her zamanki gibi klasik davranışımızı ortaya koyacak kendimizi türlü şekillerde savunacak ya da ironik davranışlar ortaya koyacaktık. Ancak Antonietta Di Melona’nın “Türk halkını ve Türkiye’yi suçlamıyoruz. Maalesef dünyanın her yerinde böyle olaylar yaşanabiliyor” demesi Türkiye’deki herkesi o kadar rahatlattı ki… Ama unuttuk ki, Pippa Bacca, gelinliğiyle İtalya’dan yola çıkmış o kadar ülkeyi ve şehri geçerek ta Gebze’ye kadar sağ salim gelebilmişti.
Antonietta Di Melona’nın hangi amaçla olursa olsun “Türk halkını ve Türkiye’yi suçlamıyoruz. Maalesef dünyanın her yerinde böyle olaylar yaşanabiliyor” demesi onun adına şık ve övgüye değer bir davranış olabilir. Ama bu misafirperverliğiyle, eminliğiyle, namus ve kadın hassasiyetiyle övünen bizler için ne kadar kötü bir sıradanlaştırma. Antonietta Di Melona keşke şöyle deseydi “Türk halkını ve Türkiye’yi suçluyorum. Maalesef dünyanın her yerinde böyle olaylar yaşanabiliyor ama Türkiye’de olmaması gerekirdi.”
Dünya’nın her yerinde böyle olaylar yaşanabiliyor olsa bile, bu olayın ülkemizin hiçbir yerinde hem de Gebze gibi yerel değerlere ve geleneksel kültüre sahip çıkma noktasında önde olan bir bölgede olmasını anlaşılabilir, makul görülebilir hale getirmez. Böyle bir olay dünyanın her yerinde normal karşılansa bile bizim için her zaman olağanüstü ve her zaman kötü bir olaydır.
Ülkemizdeki seyahati boyunca her birimizin misafiri sayılan birisinin güvenliğini sağlayamamak ve onu ölümle sonuçlanan acı ve utandırıcı bir olaya teslim etmek zaten kahredici bir durumdu. Bu kötü olay karşısında yüzümüzün kızarması gerekirken bir de “Maalesef dünyanın her yerinde böyle olaylar yaşanabiliyor” cümlesinin gölgesinde oluşturduğumuz serinliğe sığınarak pişkince savunma mekanizmalarını çalıştırmak daha da kahredici.
“Otostop yapmanın sonu budur” gibi zıvanadan çıkmış savunma hatta suçlama üsluplarına ise diyebileceğim bir şey yok. Böyle diyenlere karşı susmak şarttır. Onlara, Osmanlı’nın yollar boyunca inşa ettirdiği hanlardan, kervansaraylardan bahsetmek de fayda vermez, her tür inanç mensubuna hizmet amacıyla kurulmuş yol, seyahat, ticaret güvenliği sağlayan vakıfları anlatmak da.
Yaşadığımız ve şahit olduğumuz olay üzücü. Ama ürkütücü olan da rahatlığımız ve savunma refleksimiz. Allah fark ettiriciliğimizi arttırsın.
Pippa Bacca’yı bu topraklardan Müslümanca ve Osmanlı’nın torunlarına uygun şekilde misafir ettikten sonra Filistin’e uğurlayabilmeliydik. Pippa Bacca keşke beyaz gelinliğiyle Filistin’e kadar ulaşabilseydi.
Erol Erdoğan - Milli Gazete - 19 Nisan Cumartesi 2008
Dünya barışına katkı sağlamak için beyaz gelinliğiyle Filistin’e gitmek üzere İtalya’nın Milano şehrinden yola çıkan ancak Gebze’de tecavüz edilerek öldürülen Pippa Bacca olayı Türkiye ve dünya için ilk değilmiş.
Siz de aynı görüşte misiniz?
Bence bu olayda hepimizin ezberini bozan bir şey oldu. Ezberimizi bozan Bacca’nın kız kardeşi Antonietta Di Melona ile bazı İtalyan sporcuların söyledikleri idi. Onlar diyordu ki “Türk halkını ve Türkiye’yi suçlamıyoruz. Maalesef dünyanın her yerinde böyle olaylar yaşanabiliyor. Aynı şey İtalya’da bir Türk’ün de başına gelebilirdi.”
Hâlbuki önceleri benzeri olaylarda genelde mağdur taraflarınca ağır bir şekilde suçlanır, biz de bunun üzerine ölesiye dövünürdük. Abazalıklarımızı ironik şekilde önplana çıkarır ve aynaya bakarak kendimize demediğimizi bırakmazdık. Bu defa öyle olmadı. Tecavüzden ablasını kaybeden kız kardeş “Maalesef dünyanın her yerinde böyle olaylar yaşanabiliyor” deyiverdi.
Kimilerimizi şaşırttı bu açıklama. Rahatlayıverdik. Antonietta Di Melona haklıydı, tecavüz her yerde oluyordu ve bazen de bu tecavüzler ölümle sonuçlanabiliyordu.
Antonietta Di Melona, sözgelimi böyle demek yerine Türkiye’yi suçlayıcı şeyler söyleseydi, her zamanki gibi klasik davranışımızı ortaya koyacak kendimizi türlü şekillerde savunacak ya da ironik davranışlar ortaya koyacaktık. Ancak Antonietta Di Melona’nın “Türk halkını ve Türkiye’yi suçlamıyoruz. Maalesef dünyanın her yerinde böyle olaylar yaşanabiliyor” demesi Türkiye’deki herkesi o kadar rahatlattı ki… Ama unuttuk ki, Pippa Bacca, gelinliğiyle İtalya’dan yola çıkmış o kadar ülkeyi ve şehri geçerek ta Gebze’ye kadar sağ salim gelebilmişti.
Antonietta Di Melona’nın hangi amaçla olursa olsun “Türk halkını ve Türkiye’yi suçlamıyoruz. Maalesef dünyanın her yerinde böyle olaylar yaşanabiliyor” demesi onun adına şık ve övgüye değer bir davranış olabilir. Ama bu misafirperverliğiyle, eminliğiyle, namus ve kadın hassasiyetiyle övünen bizler için ne kadar kötü bir sıradanlaştırma. Antonietta Di Melona keşke şöyle deseydi “Türk halkını ve Türkiye’yi suçluyorum. Maalesef dünyanın her yerinde böyle olaylar yaşanabiliyor ama Türkiye’de olmaması gerekirdi.”
Dünya’nın her yerinde böyle olaylar yaşanabiliyor olsa bile, bu olayın ülkemizin hiçbir yerinde hem de Gebze gibi yerel değerlere ve geleneksel kültüre sahip çıkma noktasında önde olan bir bölgede olmasını anlaşılabilir, makul görülebilir hale getirmez. Böyle bir olay dünyanın her yerinde normal karşılansa bile bizim için her zaman olağanüstü ve her zaman kötü bir olaydır.
Ülkemizdeki seyahati boyunca her birimizin misafiri sayılan birisinin güvenliğini sağlayamamak ve onu ölümle sonuçlanan acı ve utandırıcı bir olaya teslim etmek zaten kahredici bir durumdu. Bu kötü olay karşısında yüzümüzün kızarması gerekirken bir de “Maalesef dünyanın her yerinde böyle olaylar yaşanabiliyor” cümlesinin gölgesinde oluşturduğumuz serinliğe sığınarak pişkince savunma mekanizmalarını çalıştırmak daha da kahredici.
“Otostop yapmanın sonu budur” gibi zıvanadan çıkmış savunma hatta suçlama üsluplarına ise diyebileceğim bir şey yok. Böyle diyenlere karşı susmak şarttır. Onlara, Osmanlı’nın yollar boyunca inşa ettirdiği hanlardan, kervansaraylardan bahsetmek de fayda vermez, her tür inanç mensubuna hizmet amacıyla kurulmuş yol, seyahat, ticaret güvenliği sağlayan vakıfları anlatmak da.
Yaşadığımız ve şahit olduğumuz olay üzücü. Ama ürkütücü olan da rahatlığımız ve savunma refleksimiz. Allah fark ettiriciliğimizi arttırsın.
Pippa Bacca’yı bu topraklardan Müslümanca ve Osmanlı’nın torunlarına uygun şekilde misafir ettikten sonra Filistin’e uğurlayabilmeliydik. Pippa Bacca keşke beyaz gelinliğiyle Filistin’e kadar ulaşabilseydi.
Erol Erdoğan - Milli Gazete - 19 Nisan Cumartesi 2008
