Rektör Koltuğunu Kaybetmemek İçin Başını Örttü : F-TİPİ ÖRGÜTE HARAÇ VERDİRİYOR İDDİASI

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Rektör Koltuğunu Kaybetmemek İçin Başını Örttü : F-TİPİ ÖRGÜTE HARAÇ VERDİRİYOR İDDİASI

A20AbB.jpg


AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç ile üniversite yönetimi hakkında ağır suçlamalarda bulundu. İçten, Rektör Prof.Dr. Saraç’ın 'paralel yapıya' hizmet ettiğini öne sürdü.

"F-TİPİ ÖRGÜTÜNE HARAÇ VERDİRİYOR"

"
Diyarbakır’da F tipi örgüt, vakıf üniversitesi kurdular. Buradan bütün Diyarbakır’a sesleniyorum, lütfen bu konuyla ilgili kamuoyu oluşturun. Dicle Üniversitesi’nin devletin verdiği ödenekleri nasıl kullandıklarını biliyoruz.

Jale hanım geldikten sonra üniversiteye Diyarbakırlıların dışında 80 ilden ithal bir sürü eleman getiriyorlar. Ama bunlara ne diyorlar biliyormusunuz, bak kardeşim
ben seni getiriyorum maaşının yüzde 15-20 ne koparırsa F tipi örgütüne haraç olarak verildi mi? Kimlerin maaşları kesildi. Kaç tane öğretim görevlisi görevdeyken görevden alındı, uzaklaştırıldı."

ensonhaber
 

dostluk

Kıdemli Üye
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
5,663
Tepkime puanı
304
Puanları
0
Yaş
50
Konum
istanbul
Ilginc iddalar..bu ortulu rektor haberide bana provakatif gelmisti..bu gunlerde carsafli ogrencilere hayir, unuversitede carsafa hayir vs diyerekten irtica cigirtkanligi yapilmaya calisiliyor..cemaatinde bu isine geliyor..hatta on ayak oluyor..
 

salimabi

Kısıtlı Erişim
Katılım
1 Kas 2011
Mesajlar
0
Tepkime puanı
1,396
Puanları
0
Ahmet Akgündüz hocada bu kadını övüyor kafam karıştı yAaaa
 

Muminaga

Yeni
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
8,208
Tepkime puanı
989
Puanları
0
AK parti Diyarbakır milletvekili Cuma İçten D.Ü Rektörlüğüne yönelik olarak 64 soru yöneltti.
Aynı zamanda bu 64 sorunun her biri rektörlük yönetiminin;
yolsuzluk, adam kayırma,
% 15-20 arası himmet adı altında çalışanların rızkından, alın terinden kesinti,
kampus alanı içerisinde kantin- özel yemekhane, bufe benzeri işletmelerde yönetimden kişilerinde ortak olması şartıyla yer ve mekan tahsisi,
sınavlarda soru-cevap yardımı yoluyla üniversiteyi fetonun babasının çiftliğine dönüştürme,
ihalelere fesat karıştırma, fetoculara kıyak,
fetonun örgütünden olmayanlara baskı ve yıldırma,
ipe sapa gelmez gerekçelerle akademik ve idari personele yönelik olarak disiplin soruşturmaları açma gibi ciddi iddiaları var.

Cuma İçten'in Cumhuriyet savcılığına suç duyurusu niteliğindeki basın toplantısı işe yaramazsa doğrudan başvuru ile suç duyurusunda bulunacak.
Hemde elinde bilgi ve belgelerle birlikte.
 

Muminaga

Yeni
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
8,208
Tepkime puanı
989
Puanları
0
Dicle üniversitesi kampüs alanı içerisinde D.Ü lojmanlarında ikamet edenlerin 30 Mart 2014 yerel seçimler için oy kullandığı seçim sandıklarında chp en çok oy alan ikinci parti oldu. daha önce ak parti ikinci iken bu kez dördüncü parti oldu. civardaki özel mülk konutlarında ikamet edenler olmasa AK parti belki 6, 7'nci de olabilirdi.
bu büyük bir tezat değil mi?
chp hem 30 mart 2014 seçimlerinde hem öncesindeki seçimlerde Diyarbakır genelinde % 1 düzeyinde iken, bu son seçimde cemaatçilerin mahallesinde % 10'lerde oy almıştır, hemde cemaatin yoğun olarak kadrolaştığı dicle üniversitesi kampüs alanında!
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Dicle üniversitesi kampüs alanı içerisinde D.Ü lojmanlarında ikamet edenlerin 30 Mart 2014 yerel seçimler için oy kullandığı seçim sandıklarında chp en çok oy alan ikinci parti oldu. daha önce ak parti ikinci iken bu kez dördüncü parti oldu. civardaki özel mülk konutlarında ikamet edenler olmasa AK parti belki 6, 7'nci de olabilirdi.
bu büyük bir tezat değil mi?
chp hem 30 mart 2014 seçimlerinde hem öncesindeki seçimlerde Diyarbakır genelinde % 1 düzeyinde iken, bu son seçimde cemaatçilerin mahallesinde % 10'lerde oy almıştır, hemde cemaatin yoğun olarak kadrolaştığı dicle üniversitesi kampüs alanında!

Bunda şaşıracak ne var? Kur'ana el bastırdılar oy almak için:))))
 

salimabi

Kısıtlı Erişim
Katılım
1 Kas 2011
Mesajlar
0
Tepkime puanı
1,396
Puanları
0
Paralelci denilen türbanlı rektör patladı
323360.jpg
Başörtüsü taktıktan sonra hakkında 'paralelci' iddiası çıkan Dicle Üniversitesi Rektörü Ayşegül Jale Saraç, paralel yapı için 'Babam olsa affetmem' dedi.




E-PostaPaylaşTakip et





stats.php
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten'in çeşitli iddialar ortaya atarak suçladığı Dicle Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ayşegül Jale Saraç, bugün basın toplantısı düzenleyerek yanıt verdi.
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten'in yolsuzluk yapmak ve paralel yapıyla bağlantılı olmakla suçladığı, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ayşegül Jale Saraç basın toplantısı düzenledi.

Saraç hakkındaki "paralelci" iddialarına "Paralel devlet' ile ilgili olarak da üniversitemizde asla ve asla böyle bir şeye ne meydan verilir, ne meydan verilecektir. Kardeşim, babam olsa affetmem, Devlet hiyerarşisine hiçbir şey ile değiştirmek mümkün değildir" dedi.
BAŞBAKANIMIZIN AYRIMCILIĞIYLA BUGÜNE GELDİK

İçten'in iddialarını 'Talihsiz, içi tamamen kof, gerçekle bağdaşmayan karalamaya yönelik iddialar'
ays%CC%A7egu%CC%88l-jale-sarac%CC%A7-dicle-u%CC%88niversitesi-rekto%CC%88ru%CC%88,-tu%CC%88rbanli-rekto%CC%88r.jpg
olarak değerlendiren Prof.Dr. Saraç, şöyle dedi:
"5.5 yılda yaptıklarımız ortada. 1.5 yıl önceki seçim döneminde de aynı iddialar gündeme gelmişti. Görev üstlendiğimiz günden beri, rant, adam kayırma hesabı içinde olmadık. Biz hiç bir zaman kanun dışına çıkmadık. Bizden önceki dönemde, yanlışlıklar olmuştur. Bizim dönemimizde olamaz. Biz, beyanat yapan zatın, yaptıklarımızı da anlatması ve daha iyi şeyler için işbirliği teklifini yapmasını beklerdik. 5.5 yıl içinde 20-30 yıl içinde yapılamayanları, önce Allah'ın lütfu ve bereketi daha sonra Başbakanımızın destekleriyle yaptık. Başbakanımızın pozitif ayrımcılığıyla bugünlere geldik.

VEKİLİN İFTİRALARI

Bu vekil, keşke AK Parti'nin aklına yakışır beyanatlarda bulunsaydı. Bu vekilin iftira üretmesi AK Parti'nin aklına hiç yakışmaz. Keşke bu vekil, AK Parti MKYK üyesi olan Necla Hattapoğlu ve Mehmet Akın'a, bu iddiaları açıklamadan önce sorsaydı. Milletvekili sıfatıyla, ferdi, şahsi görüşleri ve iddiaları ile mensup olduğu partiyi zan altında bırakmıştır. İddiaları, 'Çamur at izi kalsın' mantığıyla gündeme getirmiştir. Basın yerine ilgili kurumlara paylaşsaydı. Sayın Başbakan'ın dediği gibi, 'Müddeyi iddiasını ispatlamak zorundadır.' Kamuoyunda infial oluşmuştur, tüm Diyarbakır halkından özür dilemelidir. Manevi tazminat davası açacağız."
ays%CC%A7egu%CC%88l-jale-sarac%CC%A7-dicle-u%CC%88niversitesi-bas%CC%A7o%CC%88rtu%CC%88lu%CC%88-rekto%CC%88r.jpg

BABAM OLSA AFFETMEM
Milletvekili İçten'in paralel yapı iddialarına da cevap veren Rektör Prof.Dr. Ayşegül Jale Saraç, "Paralel devlet" iddialarına ilişkin olarak Dicle Üniversitesi'nde asla böyle bir duruma izin verilmediğini ifade ederken, şöyle konuştu:
"Böyle bir şey asla söz konusu olamaz. Tüm kurumların içerisinde Türkiye'de bu tür şeyler var mıdır, yok mudur, ne kadar vardır bizim üniversitemizde de bundan farklı bir şey değildir. Sizler benim kanuna nizama devlet hiyerarşisine ne kadar önem verdiğimi bizzat bilirsiniz. Kardeşim, babam olsa affetmem. Üniversitemizde devlet hiyerarşisine hiçbir şey ile değiştirmek mümkün değildir. Bazen bazı kişilerin bu yöndeki beklentilerini karşılayamadığım için hemen bize karşı bir muhalefet cephesi de oluşturabiliyorlar."

HER YERDE NE KADAR CEMAATÇİ VARSA BURDA DA O KADAR VAR
Rektör Prof.Dr. Ayşegül Jale Saraç, üniversitedeki paralel yapılanma ile ilgili bir soru üzerine, "Tüm Türkiye'de bu 17 Aralık'a kadar zaten her yerde homojen olarak bu zikredilen gruplar mevcuttu. Sayın Başbakanımızın partisi içerisinde, özel davet ettiği her yerde bunlar arasında bir ayrım söz konusu değildi. Homojen olarak her yerde ne kadar varsa burada da o kadar vardır. Bu nedenle kalkıp bunu sanki burada özel bir şey varmış gibi sunmak doğru değil" dedi.
KİŞİSEL HIRSLARIYLA KARALIYORLAR
Rektör Prof.Dr. Ayşegül Jale Saraç, AK Parti Milletvekili Cuma İçten dışında aynı iddiaların AK Parti MKYK üyesi olan Prof.Dr.Mazhar Bağlı tarafından dile getirildiğinin hatırlatılması üzerine ise, "Mazhar Bağlı, ilk seçimde başka bir adayı destekledi. Bu çok tabiidir. Halen maalesef seçimi orada bırakmıyorlar. Akabinde halen 'Neden bizim desteklediğimiz aday olmadı?' peşindeler. İkisi de öyle. Bunun için 'Bu yönetimi nasıl yıpratabiliriz?' derdindeler. Bunlar gerçekten bizi buraya atayanlara da haksızlık. Onlara karşıda sınırı aşma diye nitelendiriyorum. Maalesef kişisel hırslarını buraya karalama tarzında yansıtmaları gerçekten ibret verici bir tablodur diye düşünüyorum. İlimiz, bölgemiz bunlara hak etmemiştir" diye konuştu.

TÜRBAN TAKTIM BÖYLE OLDU İMASI
Rektör Prof.Dr. Saraç, türban takması ile birlikte bu iddiaların aynı döneme denk düştüğünü anlatırken, şunları söyledi:
"Ak Parti'de, sayın Başbakanımızı biz hep minnet ile yad edeceğiz bu konuda. Örtü yasağını kaldılar. Başbakanımız ve bu konuda destek veren herkese teşekkür ediyorum. Ak Parti Milletvekili olduğunu söyleyen birinin bunun akabinde bu olayı hemen kalkıp sanki kamufle etmeye çalışması bu da soru işaretleri doğurmuştur. Yani aslında Başbakanımızın bu uygulamasını, bir özgürleştirme şeyisini toplumda yer bulması, yankı bulmasıdır bu. Ne kadar güzeldir herkes; 'Bakın Başbakanımızın şeyi ile bir rektör de bunu yapabiliyor' diyor. Bu Başbakanımızın artı hanesine yazılması gereken bir şey iken hemen bunu kamufle edip 'Başbakanımızın artı hanesine yazılmasın' gibi bir telaş ile gündeme değiştirmesi bunun gündem olması bizim arzumuz değil. Ben hiç istemedim ama biliyorsunuz gündem oldu. Bu benim haneme yazılacak bir gündem değildi. Bu Başbakanımızın hanesine yazılacak bir gündem idi. Ama maalesef Başbakanımızın gündemine yazılması gerekecek bu gündemi apar topar değiştirme telaşına girmiştir. Bunun izahının da kendisinin yapması gerekir. Başta sayın Başkanımıza olmak üzere."

 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
Paralelci denilen türbanlı rektör patladı

...



patlamış ama hiçbir soruya cevap vermemiş.

biz soruları yineleyelim;

fetulahçılar heryerde...


260


110420142057131693486_2.jpg



AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, önceki gün kameralar karşısına çıkan Dicle Üniversitesi Rektörü Ayşegül Jale Saraç ve Üniversite yönetimi yerden yere vurdu ve şok suçlamalarda bulundu.
DÜN BAŞ AÇTIRANLAR, BAŞ ÖRTMEYE, İÇKİ İÇTİRENLER, AYRAN İÇİRMEYE BAŞLADIRLAR NEDEN?
Rektör Jale Saraç'ın başörtüsü takmasıyla ilgili olarak Ak Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, "Daha dün HAŞHAŞİLERİN lideri ve onların köleleri üniversitelerde başörtüsü yasağı varken 'başınızı açabilirsiniz açmaz iseniz peruk takabilirsiniz zaten o bir teferruattır.' deyip akıl verenler, namaz kılmayın diyenler. İlla namaz kılacaksanız namazı secde etmeden oturmadan tamamlayın diyenler, bulunduğunuz kurumlarda dikkat çekmeyin o yüzden içkide içebilirsiniz hovardalıkta yapabilirsiniz diyenler, bu kadar alçakça, korkakça, yüreksizce haysiyetsizce davrananlar şimdi bizim İNLERİNE gireceğiz HESAP soracağız demeye başladığımızda en iyi yaptıkları BUKALEMUN'luğu yapmaya başladılar. Bu paralel yapının sahipleri farklı bir renge bürünerek sürünmeye karar verdiler. Şimdi Ak partiliden çok Ak Partili, cami imamından çok DİNDAR olmaya başladılar. Dün baş açtıranlar, baş örtmeye, içki içtirenler, ayran içirmeye başladırlar neden? - Çünkü 30 Martta Ak Partimin gücünü gördüler" dedi.
KADROLARDA KAÇ HAŞHAŞİ VAR? ÜNİVERSİTE'NİN BAŞ İMAMI
Rektör Saraç ve yönetimin Pensilvanya'nın emrinde olduğunu savunan İçten, Dicle üniversitesi'nde yıllardır görev yapan Salih Hoşoğlu'nun bu üniversitede yıllarca baş imamlık yaptığını söyledi. Üniversite'nin tüm kadrolarındaki elemanların Hoşoğlu'ndan emir alıp almadıklarını soran İçten, "Kadrolarda kaç Haşhaşi var?" sorusunu da sorarak cevap verilmesini istedi. Akademik kadroların dağıtılırken yapılan sınavlar öncesinde sınava girecek kendi elamanlarına sınavdan bir iki gün önce sınav soruları dağıtılıp bilgiler verildiğini kaydeden İçten, "Hadi bakalım yok desinler?" diyerek te adeta meydan okudu.
"ŞEREFLERİ HAYSİYETLERİ VAR İSE İSTİFA ETSİNLER"
"Dicle üniversitesi rektörü ve rektör yardımcılarını, yönetimini biraz şerefleri, haysiyetleri var ise istifaya davet ediyorum" İçten, 64 maddeden kendi değimi ile 'Dicle Üniversitesi Rezaletler' dediği ve ağırlıkta üniversite rektörü Saraç'a ve Üniversite yönetimine yönelik suçlamaları şöyle:
DİCLE ÜNİVERSİTESİ REZALETLER
1. Devletin verdiği ödenekler Dicle üniversitesi tarafından nasıl ve nerelere kullanıldı? Devlet ihale yönetmeliklerine uyuldu mu? Yoksa teklif ve davetiye usulü ile mi ihaleler yapıldı ? Yapılan ihaleler hangi firmalara verildi? Bu firmaların sahipleri kimlerdir?
2. Devletin Üniversiteye tahsis ettiği araziler, gayrimenkuller hangi firmalara peşkeş çekildi? Bunlar hep aynı isimlere mi verildi?
3. Başbakanlık devlet personel başkanlığı ve Maliye bakanlığınca tahsis edilen idari kadrolar: nasıl ve ne şekilde kimlere peşkeş çekildi? Rektör Jale Hanım geldiğinden bu yana kaç tane kadro tahsis edildi? Tahsis edilen bu kadrolarda kaç tane haşhaşi vardır?
4. YÖK'ün tahsis ettiği akademik kadrolar nasıl ve ne şekilde kimlere peşkeş çekildi? Bunların isimleri, geldikleri yerler, gelmeden önceki unvanları, şimdiki durumları nelerdir?
5. Bu gelen yeni kadrolar aldıkları maaşların % 10 ile % 20 arasında F tipi örgüte haraç olarak verilmiş midir?
6. Rektör hangi cemaatin elamanı? Eğer F tipi Pensilvanya'nın emrinde değilse o halde şu sorulara cevap versin? Kaç tane öğretim üyesi görevlerinden ayrıldı? Neden ayrıldı? Yoksa bunlar Pensilvanya'nın emirine giremem diyenler miydi? Kaç tanesinin görevine son verildi? Kaç tanesi farklı üniversitelere (çok nitelikli olmalarına rağmen ) uzaklaştırıldı?
7. F tipi örgütü eleştirdikleri için kaç Diyarbekir'li öğretim üyesi ve elamanı bu şehirden uzaklaştırıldı?
8. Dicle üniversitesinde kadrolu imza yetkili genel sekreter Kim? Şu an aktif olarak görevinin başında mı? İmza yetkisi olduğu halde imzaları o mu atıyor? Yoksa başkası mı atıyor? İmza atan paralel yapının elemanı mı?
9. Asıl genel sekreter varken ve Jale Hanım tarafından imzalanarak atanmış biri varken, Sabri Eyigün denen korsan genel sekreter kim oluyor? Bu şahıs akademik kadrosu olan birisi nasıl olurda idari kadroya vekâleten bakmakta ve Asilin atması gereken imzaları korsan bir şekilde atmaktadır? Buna Rektör nasıl göz yumuyor? Yoksa Pensilvan'ya böyle emrettiği için mi yapıyor? Ey YÖK denetleme kurulu üyeleri 5 yıldır neredesiniz? Bu suç değil mi? Korsan imza ile yapılan atamalar harcamalar yasal mıdır? Ey YÖK neredesin? Ne yapıyorsun? Buna nasıl göz yumuyorsun?

10. Bu korsan sözde akademik kadrolu şahıs Üniversiteye elaman alırken kendi akrabalarını, ailesini ve Diyarbekir'de F tipi örgüt abisinin verdiği kaç ismi korsan bir şekilde işe yerleştirdi? Elaman alırken kendi adamlarının sözde belgelerine dayanarak; Örneğin teknisyen kadrosu için motor mezunu dışında servis elamanı yetiştirme belgesi, hijyen belgesi, çevre sağlığı belgesi, eşi ve benzeri olmayan protokol karşılama hususunda 5 yıl deneyimli şartı koşup adama göre iş verdiler mi?
11. Akademik kadrolar dağıtılırken yapılan sınavlar öncesinde sınava girecek kendi elamanlarına sınavdan bir iki gün önce sınav soruları dağıtılıp bilgiler verildi mi? Hadi bakalım yok desinler?
12. Rektör ve yönetiminden biz HAŞHAŞİ değiliz demesini elbette bu süreçte bekliyoruz. İnşallah değillerdir acaba olsalardı bu kadar HAŞHAŞİLERE hizmet edebilirler miydi? Örneğin; Dicle üniversitesi tipi örgüt lideri olan zatın Vakıflarına kaç kes finansör oldu üniversitenin parası bu vakıfa neden peşkeş çekildi?
13. Dicle üniversitesi teklif ve davetiyeli işlerde HAŞHAŞİLER örgütüne haraç istedi mi? Hangi firmalar bu örgüte haraç vermek zorunda kaldılar?
14. Dicle üniversitesi uzman gibi önemli bir kadroya sadece kendi adamları diye 23.448 KPS puanı almış birilerini memuriyete aldılar mı?
15. Selçuk üniversitesi 100.000 öğrencisine yaklaşık 5.000 personel ile eğitim öğretim verirken, Dicle üniversitesi 26.000 öğrenciye 5.000 üzerinde personel ile eğitim öğretim hizmeti vermektedir. Bu ne anlama geliyor? Kadrolar ihtiyaca göre mi ilan ediliyor? Yoksa adama göre kadromu tahsis ediliyor?
16. Akademik personel olan ve derslere girdi gibi gösterilen evrak üzeri görev yapıyor gibi gözüküp fiili olarak çalışmadığı halde bankamatik memuru olan kaç öğretim elamanı vardır?
17. Akademik personel için kadro açılırken, 10 yıldır hizmeti olan Diyarbekir'li hemşerilerimiz dururken dışarıdan özel sipariş ile insanlar bu kadroları doldurdu mu?
18. Haşhaşi olmadığını iddia ederek gazetelere para ile özel haber yaptırıp ilanlar veren rektör ve yönetimi, öğretim elemanları tweet ve facebook adreslerinden Mavi Marmara şehitleri, Mit soruşturması, gezizekalılar ile ilgili olaylar ve dershane olaylarında hangi mesajları attılar. Bu mesajlar Ak Partime ve sayın başbakanıma hakaret içeriyor mu? Bunu yapanlar kimler ve bu mesajlar kimlerin emri ile atıldı?
19. Rektör yönetiminde olan korsan denen şahıs facebook adresinde "bazı Ak Partililer cami duvarına işiyor" dedi mi? Biraz yüreği ve cesareti varsa cami duvarına işeyen Ak Partililerin ismini söylesin de 9,5 milyon üyesi olan büyük camianın tamamını zan altında koymasın. Yoksa bu korsan kişi haşhaşi olmadığını iddia ettiğine göre PENSİLVAN'yayı cami duvarı olarak mı görüyor?
20. Rektör ve onun Pensilvanya'dan emir alanları seçim günü ithal ettiği öğretim elamanlarına mesaj atarak oyunuzu Ak Parti dışında bir partiye verdirterek verdiğiniz oyun resmini çekip isminizi yazarak şu email adresine yollayın denildi mi? Bu mesaj ile ilgili bir işlem yapıldı mı? Üniversite lojmanlarında bulunan sandıkta Diyarbekir genelinde %1 oy alan CHP bu sandıklarda tarihte ilk defa % 25 in üzerinde oy alması sizce ne anlama geliyor? Benzeri diğer partiler MHP ve BBP'de aynı şekilde % 10 üzeri oy almıştır.
21. Dicle üniversitesinde kaç tane eczane vardır? Kaç yıldır bu eczane kim ve kimler tarafında kartel bir şekilde ne kadar bedelle işletilmektedir? Bölgede en çok ilaç satan Güneydoğu'da rekor kıran bu eczaneye yıllardır tek başına neden müsaade ediyorlar? Böyle bir örnek Türkiye 'de başka hangi Üniversite'de vardır. Farklı eczanelerin burada ticaret yapılması neden engellenmektedir? Rektör ve yönetiminden bu işin içinde rant elde edenler var mıdır?
22. Kurum iç denetçisi olan bir şahız üniversitenin en çok geliri olan kantinini kendi öz kardeşine teklif usulü vermiş midir? Bu basına yansıdıktan sonra bu şahıs bir başkasına kendisi devrediyor mu? Bu ihale iptal edildiği halde kurum iç denetçisi olan bu şahıs hakkında ne yapıldı?
23. Mevcut rektörden önceki yönetim hakkında 4.000 yıllık tarihi geçmiş ilaç depoda tespit edilmiş bu ilaçlar önceki yönetimde Dicle üniversitesine satılmış burada da çok ciddi vurgun yapılmış ve bu basına şu anki yönetim tarafından servis edildiği ve gereği yapılacak açıklaması yapılmasına rağmen bu konu hakkında ne yapıldı? Örtbas edildi mi? Eğer bu iftira ise, iftiraya maruz kalan eski yönetim hakkında hangi yasal işlem yapıldı? Eğer değilse bu yolsuzluk nasıl örtbas edildi? Acaba bu işin içinde kendi adamlarını da görünce birileri anlaşarak bu olayı kapattı mı?
24. 2007 dönemine ait üniversite hesapları Sayıştay tarafından incelemeye alındı sonuç olarak birçok kalemde yaklaşık 200 milyon yani eski rakamla 200 trilyon yolsuzluk tespit etmiş ve Sayıştay kamu zararının giderilmesi ile ilgili mevcut şu anki yönetime ilgililer hakkında gerekli adli ve idari işlerin yapılmasını raporda istediği halde bu konu hakkında neden bir işlem yapılmadı? Yoksa bu para birilerinin himmet gecelerinde topladığı rakamlara bakıldığında bu bir çerez parası mı?
25. Veteriner Fakültesi ve diğer fakültelerin döner sermayelerin dağıtımında adamcılık kafa kol ilişkileri sonucunda adaletsizlikler olmuş mudur? Örneğin bir doçente 20 bin TL üzerinde ödeme yapılırken, aynı fakültede bir profesöre 200 - 300 TL arası ödemeler yapıldı mı? Bu bariz örnek basına yansımasına rağmen rektör jale hanım ve yönetimi ne yaptı?
26. ÖSYM ve açık öğretim sınavlarında görev verilen personeller üniversiteden olması gerekirken kurumun dışında üniversite ile ilgili olmayan ve hatta kamu görevlisi olmayan kişilere görev verildi mi? Bunlar kimdir? Kimlerin referansı ile bu görevler verilmiştir? Acaba bunlar sınava girenlere cevapları dağıtmak için mi görev aldılar?
27. Paralel yapının adliye ayağı ile üniversitenin arasında ciddi ilişki yumağı vardır. Adalet yansımış mahkeme kararları incelendiğinde kararların büyük çoğunluğu üniversitenin lehine sonuçlanmıştır.
28. Rektör ilk seçimde 112 oy alarak 3. olmuş bunlara rağmen Ak Parti kurucularından olan sayın cumhurbaşkanımız atamasını yapmış ve göreve geldiğinden bu yana 500 öğretim üyesi ithal etmiş gelenlerinde ona oy verme şartını koşarak ikinci seçimlerde en yüksek oyu bu şekilde almıştır. Nitekim kendisine oy vermeyenleri de fişleyerek üniversiteden uzaklaştırmıştır.
29. Dicle üniversitesinde yabancı diller merkezinde yapılan IELTS yaklaşık 48 kişi sınava girmiş bunlarda 45 ve üzeri sınavı kazanmış ve kazananların tamamı UDS ve KPDS'den yıllardır geçemeyenler ne hikmet ise. Bu tür yerel sınavlarda paralel kokular gelmesi ile ilgili ÖSYM bu kişiler kazandıktan sonra bunun geçerliliğini iptal etti.
30. Aynı zamanda YDS sınavında Dicle üniversitesinde yüksek puan alan kaç öğretim elemanı vardır? Bunlar yarın bir sözlü sınav yapıldığında gerçekte bu dilleri biliyorlar mı? ÖSYM bu sınavların kamera kayıtlarını incelendi mi? Soru kitapçıklarında sorular çözüldüğüne dair karalamalar var mı?
31. Dicle üniversitesinde personel daire başkanı olan kişinin Pensilvanya ile bir bağlantısı var mı? Ayrıca yasal olarak atanması mümkün olmayan bu şahıs kimlerin emri ve imzası ile ataması yapılmıştır? Memuriyet dosyasında idari para cezası olan bu şahıs kanunen daire başkanı olmaması gerekirken nasıl bu göreve getirilmiştir? Sağır sultanın bildiği bu ceza ilgili dosyadan çıkarıldı mı?
32. Rektör Mardin/ Mazıdağı rektör yardımcıları Urfa, Konya ve Karabük'lü, Korsan şahız Ahlat'lı, yöneticilerin bir çoğunun Diyarbekir'li olmaması nedendir? Önem F tipi örgüte yakınlık mı?
33. Dicle üniversitesi Hukuk Fakültesi sekreteri kim? ( Ahmet TUNA'mı ) ? Bu şahız korsanın yardımcısının (Mustafa TUNA )'nın kardeşimi yoksa? Peki, bu şahsın kadroya atanma şartı olmadığı halde hukuk fakültesinde hukuka aykırı atama nasıl olur?
34. Dicle üniversitesinin tek genel sekreter yardımcısı görevini asalet yapan kişi Haluk İZOL neden bu şahsın hiç bir yetkisi yok elinden görevler neden alındı?
35. Türkiye'nin hiç bir üniversitesinde olmayan kadro unvanları Dicle üniversitesinde neden var? Bu hayali unvanlar yoksa adama göre iş için mi? Örneğin sekreter yardımcıları ve hastane müdür yardımcıları bunun bir örneği başka üniversitelerde yok. Oysaki bu tür atamaların kadroya dayalı yapılması ile ilgili mevzuatlar var.
36. Rektör yardımcısı Aytekin SIR kimdir? F tipi örgütün resmiyetteki kadrolu elemanı mı? Bu şahısların HAŞHAŞİLER'in lideri ile bir ilgim yok diyebildiler mi? bugüne kadar.
37. Dicle üniversitesi F tipi örgütün farklı üniversitelere doçentlik kazandırarak eleman kaydırdıkları bir üretim merkezi mi?
38. Dicle üniversitesinde yıllardır görev yapan Salih HOŞOĞLU bu üniversitede yıllarca baş imamlık yapıp tüm kadrolardaki elemanlar bundan emir aldı mı?
39. Sıddık ÜLGEN ve Cumhur KILINÇ, HAŞHAŞİLERİ'in liderinin doktoru olan bu şahıs yıllardır Dicle üniversitesinin bu yapısında aktif görev aldı mı?
40. Öğretim elemanları derslerde sayın başbakan ve ak parti aleyhine bizlere hakaretler yaparak Paralel yapı lehine öğrencileri yönlendirdiler mi?
41. Dicle üniversitesin ulusal anlamda ve uluslararası düzeyde bilimsel yeterliliğini anlatan alanlarda imzası var mı?
42. Çözüm sürecinde üniversitede öğrenciler arasında olan çatışmalarda ve Türkiye'ye sıçrayan olaylarda üniversite yönetimin katkısı var mı?
43. Çözüm sürecinde 900 ağaç kimler tarafından seçim sürecine girerken maksatlı kesildi amaçları neydi?
44. Dicle üniversitesi çözüm sürecinde en önemli merkezi olan Diyarbakır'da hangi faaliyetler ile katkı sağladı? Yoksa çözüm sürecinde HAŞHAŞİLER gibi rahatsızlar mı?
45. Haşhaşi olduklarını iddia ettiğimiz zatlar Diyarbekir'de haftalık aylık sözde cemaat toplantılarına iştirak etmişler mi? Bu toplantılar kendi evlerinde yapıldı mı?
46. Diyarbekir halkının dahi içeriye alınmadığı kampüs içlerine milletvekillerinde dahi olmayan özel giriş kartları bazı hâkim ve savcılara neden verildi?
47. Bugüne kadar kendinizden olmayan kaç canı yaktınız? Kaç öğretim üyesini yerinden yurdundan ailesinden ettiniz kaç insanı fişlediniz?
48. Artuklu üniversitesi yıllar öncesinden risk alıp önderlik yaparken sizler yıllarca binlerce imza toplanmasına rağmen neden Kürtçe ve Zaza'ca bölümleri açmadınız?
49. Dicle üniversitesi İl milli eğitim müdürlüğü ile yaptığı protokol ile yatılı okullarda verdiği ekstra derslerde partimiz ve Sayın Başbakanıma hakaretler edilmiş midir?
50. Rektörün basın sorumlusu Füsun ÖZCELEBİ kimdir? İmam diye tabir edilen ile bir akrabalığı var mı? Hangi şartlarda işe girip devlet memuru oldu? Bu kişinin aracılığı ile üniversitede ne tür etkinlikler boş harcamalar yapılmakta ve kimler kültürel etkinlikler adı altında üniversitenin mali kaynaklarını sömürmektedirler.
51. Tıp fakültesinde ders sınav sonuçları önceden hocalardan alıp kendilerine yakın öğrencilere servis edildi mi? Basında da işlenen bu konu ile ilgili ne yapıldı?
52. Dicle üniversitesi Meslek yüksekokulu için öğretim görevlisi almak istediğinde kendisine başvuruda bulunan 4 kişiden iki kişiyi bilim sınavına çağırmasına rağmen çağrılanlar arasında olmayan 3. bir şahıs Aytekin ATASOY'yu aldılar mı? Bu hukuka aykırı değil mi suç değil mi? YÖK bu konu hakkında ne yaptı?
53. Rektörlük ve yönetimi kendinden olmayan cemaat ve cemiyetlere zülüm ettiler mi? Mesela ilim yayma cemiyetinde çalışan araştırma görevlisi Dr. Cahit KÜLEKÇİ' iki yıl boyunca kadro neden verilemedi? Kim bu hocayı tehdit etti. ?
54. ilahiyat fakültesinde örgütün evlerinde kalan öğrenciler için özel yaz okulu açıldı mı? Fiilen bu işletildi mi? Yoksa birilerine ayrıcalık için mi kâğıt üzeri kuruldu?
55. Dicle üniversitesi tez aşamasında yönetmelik değişikliği ile batıda başarısız olan öğretim elamanlarına yatay geçiş ile sahte diploma verildi mi? Bu hukuka aykırı değil mi?
56. Dicle üniversitesinde 2547 sayılı yasanın 50/D maddesine göre belirli bir süre için atanan asistanlara süreleri bittiği halde kaç yıldır maaş ödemesi yapılmaktadır. Bu bir suç ve yolsuzluk değil mi?
57. 33/A kadrolu olduğu halde işten usulsüz bir şekilde işten atılanlar var mı? YÖK bu işlemi iptal ettikten sonra ne yapıldı?
58. Öğrettim görevlilerin içerisinde öğrencilere yüksek fiyat ile kitap satıp daha sonra bu farkı bir hayır kurumuna bağışladığını söyleyen birileri var mıdır? Bunlar hakkında neden işlem yapılmamaktadır. Bu hayır kurumu HAŞHAŞİLER'mi ?
59. Emekli öğretim üyelerine usulsüz bir şekilde ek ders ve döner sermayesi ödemesi yapıldı mı? Üniversitenin bunda bir zararı var mı?
60. Fakültelerin binaları F tipi örgütüne tahsis edildi mi?
61. İktisat Fakültesi döner sermaye işletmesine bildirilmesi gereken öğretim üyelerinin özel üniversitelerden alınan ödemeler bildirilmiş midir? bu anlamda yasal kesintiler yapılmış mıdır?
62. Üniversitedeki bir asistana haksız uygulamalara itiraz eden paralel yapıyı 11 sayfalık bir dilekçe ile Temmuz ayında rektöre bildiren araştırma görevlisi başka bir fakülteye sürgün edildi mi? Hakkında soruşturma açıldı mı? Paralel yapıyı ispat et yoksa hakkında soruşturma açılacak diye dekanlık yazısı ile tehdit edildi mi? Bu yazıyı inkâr edebilirler mi?
63. Kalkınma ajansı üzerinden Dicle üniversitesine ve öğretim görevlilerine ne kadar proje adı altında para aktarılmıştır. Bu paraların akıbeti ne olmuştur?
64. 2011 yılında hastanenin temizlik ihalesi yapılmış ve ilk ihalede % 9 ile onaylanmayan ihale ne hikmet ise ikinci ihalede % 25 ile onaylanıyor. Bu onaylayan kişi kim? ve bu onaydan dolayı F tipi örgüte 500 bin TL haraç verildi mi?


kaynak:
http://m.haberler.com/milletvekili-icten-basini-orten-rektor-ve-5901026-haberi/
 

Muminaga

Yeni
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
8,208
Tepkime puanı
989
Puanları
0
Kadın kapanınca mı yolsuzlukları akla gelmiş ?
rektörün kapanması ve yolsuzluk iddialarının zamanlaması arasında bir bağ-bağlantı yok.

Milletvekili Cuma İçten'in 64 madde halinde sıraladığı yolsuzluk, usulsuzluk, adam kayırma, ihalelerde yandaşları kayırma, cemaatten olmayanlara yönelik baskı ve yıldırma amaçlı etten püften konular gerekçe gösterilerek disiplin sorşturmalarıyla Dicle Üniversitesini babalarının çiftliği haline dönüştüren cemaatin adamlarının faaliyetleri Diyarbakır'da uzun zamandan beridir konuşuluyordu.

yani anlayacağınız rektör kapanmadan önce yolsuzluk olayları gündemde idi.
peki neden şimdi?
ta ki bir milletvekilinin sıkı takibi ve ısrarı ile bazı bilgi ve belgelere ulaşılıncaya kadar suskun kalındı.

Dicle üniversitesi kampus alanındaki lojmanlarda oturan cemaatçi akademik personellerin sayesinde seçim sandıklarından cemaatin chp ikinci parti çıkınca gerilmeler arttı.
yani fazlasını dile getirmeyelim. bakalım ne olacak.
 

Dut_agaci

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
7,219
Tepkime puanı
330
Puanları
0
Web sitesi
www.Menzil.Net
rektörün kapanması ve yolsuzluk iddialarının zamanlaması arasında bir bağ-bağlantı yok.

Milletvekili Cuma İçten'in 64 madde halinde sıraladığı yolsuzluk, usulsuzluk, adam kayırma, ihalelerde yandaşları kayırma, cemaatten olmayanlara yönelik baskı ve yıldırma amaçlı etten püften konular gerekçe gösterilerek disiplin sorşturmalarıyla Dicle Üniversitesini babalarının çiftliği haline dönüştüren cemaatin adamlarının faaliyetleri Diyarbakır'da uzun zamandan beridir konuşuluyordu.

yani anlayacağınız rektör kapanmadan önce yolsuzluk olayları gündemde idi.
peki neden şimdi?
ta ki bir milletvekilinin sıkı takibi ve ısrarı ile bazı bilgi ve belgelere ulaşılıncaya kadar suskun kalındı.

Dicle üniversitesi kampus alanındaki lojmanlarda oturan cemaatçi akademik personellerin sayesinde seçim sandıklarından cemaatin chp ikinci parti çıkınca gerilmeler arttı.
yani fazlasını dile getirmeyelim. bakalım ne olacak.

Dün iki prof. istifa etmiş.

Eğer sıkıntı büyükse çağırırsın müfettişleri gereğini yaparlar. (Çağırdığın müfettiş cemaatten değilse tabi :) )

Hayırlısı olsun diyelim inşallah.
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Koskoca vekil elinde belge olmadan konuşmaz.
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
17 Aralık operasyonu bu üniversiteden mi yönetildi?

Elif Çakır'ın sunduğu Söz bitmeden programının Konuğu, Gülen Cemaati'nde 25 yıl kalan Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Keleş oldu.
Prof. Dr. Ahmet Keleş'in açıklamalarından satır başları:

DİCLE ÜNİVERSİTESİNDE NELER OLUYOR?

Paralel yapılanma faaliyetlerinden sonra istifa ettim

17 Mart'ta Türkiye'de önemli bir konuya parmak bastım çünkü 25 yılımı verdiğim bir yapıydı. Bu vesileyle star Gazetesinde, dicle üniversitesindeki önemli bir soruna parmak bastım çünkü ben sadece Dicle Üniversitesi öğretim üyesi değlim aynı zamanda 2008 yılında ilk defa rektör atanan şu anki rektörümüz Ayşegül Jale Saraç hanımefendinin ilk atadığı genel sekreteriyim ben. Yola beraber çıktık, rektör atandı, beraber çalıştık ve süreci beraber yaşadık ve ben 8 ay sonra paralel yapılanmaya hızlı bir şekilde başlamalarından sonra ve bazı başka gerekçelerle görevimden istifa ettim ve öğretim üyeliğine döndüm.

17 Aralık darbe girişiminin betin takımı buradan

O günden beri bu üniversiye hız kesmeden, tam gaz paralel yapıda o kadar ileri boyutlara ulaştılar ki bu üniversitenin artık normal bir üniversite olmaktan çıkıp paralel yapının fedai yetiştirdiği ve burada yetişen insanların ülkenin altını oyan ve 17 Aralık'ta da ortaya çıktığı şekilde o kirli darbenin bir bakıma beyin takımını oluşturan bir yapıya dönüştüğünü ifade etmek için 'kandil' ifadesini kullandım ki bu doğrudur.

45 yılda 452 eleman alınırken 5 buçuk yılda 550 eleman alındı

Sayın rektörümüz göreve atandığında üniversitemizin 45 yıllık bir geçmişi vardı. 40 yılı aşkın bir sürede bu üniversitenin alabildiği öğretim üyesi sayısı 452 idi.. Bu üniversitede rektörümüzün izni ve imzasıyla bu sayı 1000'e yaklaştı. Yani demek istediğim, 45 yılda 452 eleman alırken 5 buçuk yılda 550 eleman alıyorsunuz ve bu 550 elemanın 500'ü (isim isim biliyoruz) örgütün elemanı! Dolayısıyla bunlar araştırma görevlisi, okutman, uzman, öğretim görevlisi gibi akademik kadroya aldıkları eleman sayısı ise 1000'e yakın..

Kandil benzetmesini fazlasıyla hak ediyorlar

Bu öyle korkunç bir yapı ki bütün varlıklarıyla, bütün öz benlikleriyle kendilerini teşkilata adamış ve onun hedefleri ve gayeleri uğruna üstlendikleri misyonu yerine getirmekten çekinmeyen ve her platformda bunu uygulamaya koyan bir yapıdan bahsediyoruz. Dolayısıyla burada yetiştirdikleri insanları başka yerlere transfer etmeleri, orada militan gibi yetiştirmeleri bakımından kandil benzetmesini fazlasıyla hak ediyorlar.

Paralel örgütten referansı alan herkes o kadrolara atanabilir

Çok önemli bir şey daha var. Biliyorsunuz devlet doğu ve güneydoğu anadoluya çok önemli yeni üniversiteler açtı. Bunlar daha 3-5 yıllık üniversiteler. Bu yeni üniversiteler bile akademik personel aldığında o kişilerin taşıması gereken bazı özelliklere ve puanlara bakar. Ama 45 yıllık Dicle üniversitesinin hala bugün ne araştırma görevlilerinde, ne doçentlerinde, ne yardımcı doçentlerinde ne de profesör atamalarında hiçbir kriter yok. Yani bu şu demek, paralel örgütten referansı alan her eleman elini kolunu sallayarak ilgili kadroya atanır. Halbuki o kadroya atanabilmesi 2547 sayılı yasaya uygun özellikleri taşıması gerek..

Önce alınacak adam ayarlanıyor sonra ilan veriliyor

Üniversite kadrolarına yapılan atamalardan anabilim dalı başkanının, bölüm başkanının haberi yok, çoğu zaman dekanın bile haberi yok. Alımlarla ilgili ilanların hiçbirinin 2547 sayılı yasaya göe geçerliliği yok. İlanlarda önce adamlar bulunuyor ve o adama göre de şartlar konuluyor. TC kimlik numarasını verseler ancak o kadar olur!

Örtünme meselesi operayonel bir girişim midir? Bunu nasıl okumamız gerekiyor?

Keleş, bu konu çok kırılgan bir konu, kelimeleri seçerek konuşmak gerekiyor. Önce altını kalın bir şekilde çiziyorum. Sayın rektörümüz gerçekten inanmış, gerçekten inanan, inandığı değerlere saygı duyan, bu konuda titreyen bir gönül insanı bunun altını çiziyorum burada hiçbir sorun yok! Bunun böyle olması sayın rektör hanımın o paralel yapının o şekilde yapılanmasına göz yummadığı yâda bundan haber dar olmadığı anlamına gelmez. Hepsini biliyordu. İyi niyetlidüşünmüştür, iyi olduğunu sanıyordur onu kendisi biliyor.

JALE SARAÇ’IN ÖRTÜNMESİNİN ZAMANLAMASI DÜŞÜNDÜRÜCÜ

Keleş, Örtünme konusuna gelince, kendi iç dünyasında bir örtünmesi hesapladığını düşünüyorum. Televizyona çıktığında da izledim, oradaki duygularını da gördük hakikaten örtünmekten çok mutlu olmuş gözyaşları ile bunu anlatıyor orada bir sorun yok! Ancak örtünmenin zamanlamasının manidar olduğunu düşünüyorum! Olayı doğru okumak ve görmek lazım!. Sayın vekilimiz yıllardır Diyarbakır’da bu paralelci yapının Cemaatçi yapılanmanın kendisine bir şikâyet olarak başta biz olmak üzere söylendiği bir vekil. Diyar bakır’da üç kişi ile görüşüyorsa iki kişiden bu paralele yapıdan dolayı şikâyet alıyor oda kendine göre hazırlığını yapıyor. 17 Aralık Türkiye bir tarihi kırılma ile yüzleşti. Sayın vekil bu üniversitedeki paralel yapılanmayı dile getirmesinden daha doğal bir şey olamaz!

"DİYARBAKIR'DA VEKİLİN PARALEL YAPI AÇIKLAMASI YAPILACAĞI BİLİNİYORDU. SİZ NEDEN DURDUNUZ DURDUNUZ DA O GÜN ÖRTÜNDÜNÜZ?

Keleş, Üniversiteye bir araştırma görevlisi aldığınızda yıl sonra bu emekli olacak demektir. Üniversitenin yılına mal oluyor bir kişi. Bu önemli yapıya vekilimizin neşter vurması şarttı. Allah şahit Vekil o basın açıklamasını yapacaktı bunun yeri ayarlandı, bize davetiye geldi. Diyarbakır, Dicle üniversitesi Vekilin basın açıklaması yapacağını biliyordu. Dolayısıyla bunu böyle okumak isteyenler de var Mehmet Akın gibi Nejla Hattapoğlu gibi MKYK üyeleri de bunu böyle göstermek ve böyle okumak istediler. Kesinlikle yanlıştır, meseleyi saptırmaktır

SİZ NEDEN DURDUNUZ DURDUNUZ DA O GÜN ÖRTÜNDÜNÜZ?

Keleş, Niye vekil durdur durdu da Rektör hanımın örtünmesinin hemen ardından açıklama yaptı, daha önce neredeydi diye soruluyor. Asıl bu soruyu Rektöre sormak lazım! Vekilin açıklama yapacağı tarih belliydi siz neden durdunuz durdunuz da o gün örtündünüz? Ona sormak lazım! Durdunuz durdunuz örtündünüz de bu örtünmenizi neden bir basın toplantısı ile Türkiye’ye duyurdunuz? Neden fotoğraflarınızı sosyal medya da aynı gün paylaştınız?

Keleş, Ben Sayın rektörün kişiliğini bilirim söylenmesi gerekeni de söyledim altını kalınca da çizdim. Sayın rektörümüz zaten üniversitede münzevi bir rektördür, odasından çıkmaz, seçimden seçime dört senede bir meydana çıkan kimsenin görmediği, kimse ile buluşmayan bir rektör.


Canlı yayında gözyaşlarına boğuldu

Kendi durumunu cesur yürek filminde en güvendiği kişinin ihanetine uğrayan William Wallace'in durumuna benzeten Ahmet Keleş canlı yayında gözyaşlarına boğuldu. Keleş, "Bizim hakkımızı kim ödeyecek? Bizim hakkımız ödenmez! Bize bunu nasıl yaptınız? Biz o meydanda can hıraş bir şekilde koştururken bizi nasıl satabildiniz? Bizi kirli emelleriniz için nasıl kullanabildiniz?" dedi.

yirmidorthaber


 
Üst