Dünkü röportajda, bakın başka neler demiş, sapanlı teyze:
“Ben bu suçu işlemeye devam edeceğim. Niye polise taş attın diyorlar? Ben de diyorum ki; Kimin ayağına basarsan bas o kişi bir gün Köroğlu olur başkaldırır. Polis saldırırken tabii ki ben de baş kaldıracaktım.”
Sözlere bakın..
İlk okuduğumda..
Kan beynime fırladı..
Bu devlet devlet ise.. Bu kadını da.. Bu Cumhuriyet gazetesinin yöneticilerini de..
“Analarından doğduklarına, doğacaklarına pişman eder” dedim, kendi kendime..
Lafa bakın..
“Ben suç işlemeye devam edeceğim.”
Bir hain, bu ifadeyi sarfediyor..
Haydi işin farkında değil diyelim..
Koç’un, Sabancı’nın, Vestel’in, Kiler’in, Dumankaya’nın reklamlarla beslediği Cumhuriyet gazetesinin yöneticileri de..
Bu açıkça suç olan cümleyi yayınlıyor..
Bende kızgınlık zirve yapmışken..
Maliye’de çalıştığını, yakın tarihte istifa ettiğini belirten bir duyarlı okurumuzda da aynı hiddet yaşanmış olmalı ki..
Mail atmış, “Tanıyın bu sapanlı teyzeyi” demiş..
Ve görev yaptığı dönemde, ‘sapanlı teyze’nin Yakacık Vergi Dairesi’ne, 1.2 milyon vergi borcu taktığını, vergi kaçakçılığından hapis istemi ile yargılandığını aktarmış..
Okuyunca..
Bir defa daha, “Bu devlet, devlet değil” dedim..
Düşünebiliyor musunuz..
“Sapanlı teyze” diye tutturup, bize idol gösterilmeye çalışılan bayanın, vergi yüzsüzü olduğu, devletin resmi kayıtlarında duruyor..
Ama sonradan istifa eden bir memur, çok kızınca bu bilgiyi afişe ediyor da..
Devletin savcısı..
Devletin hakimi..
Devletin emniyet görevlileri..
Devletin istihbaratçıları..
“Kimdir bu sapanlı teyze” diyerek araştırmıyor..
Polise “bilye” ile alçakça saldıran o hain kadına.. Hiç utanmadan, “Bir daha olsa, bir daha sapanla taş atarım” demeye cesaret verdiriyorlar..
Biz de..
Oturmuşuz, Güneydoğu’daki Kürt çocuklarının, nasıl oluyor da, devletin askerine, polisine bombalı tuzak kurduğunu, bunun nasıl olabildiğini düşünüyoruz.
İstanbul’un göbeğindeki, 56 yaşındaki kadın, ülkenin en zengin işadamlarının el üstünde tuttuğu Cumhuriyet gazetesinde böyle laflar ettikten sonra.
Bir daha Gezi isyanı çıkarsa..
Yani..
Dandikten gerekçelerle..
Görüntüde “iki ağaç” gibi görünen gerekçelerle..
Polise saldırılırsa..
Yine “polise sapanla bilye atacağı”nı söyledikten sonra..
Bu suç o gazetede yayınlanabildikten sonra..
Güneydoğu’daki benim kandırılmış saf gençlerim de, polise kurşun sıkar tabii.
Sapanlı teyzenin elinden o sapanı alıp..
Gereğini yerine getiremiyorsak..
Daha önemlisi.. O sapanı Cumhuriyet’in elinden alıp..
Akın Atalay’ından tutun.. Can Dündar’ına, Orhan Erinç’ine kadar hepsinin hakkında gerekli işlemi yapamıyorsak..
PKK’lıların polise sıktığı kurşuna da şaşırmamamız gerekir..
Ali Karahasanoğlu
“Ben bu suçu işlemeye devam edeceğim. Niye polise taş attın diyorlar? Ben de diyorum ki; Kimin ayağına basarsan bas o kişi bir gün Köroğlu olur başkaldırır. Polis saldırırken tabii ki ben de baş kaldıracaktım.”
Sözlere bakın..
İlk okuduğumda..
Kan beynime fırladı..
Bu devlet devlet ise.. Bu kadını da.. Bu Cumhuriyet gazetesinin yöneticilerini de..
“Analarından doğduklarına, doğacaklarına pişman eder” dedim, kendi kendime..
Lafa bakın..
“Ben suç işlemeye devam edeceğim.”
Bir hain, bu ifadeyi sarfediyor..
Haydi işin farkında değil diyelim..
Koç’un, Sabancı’nın, Vestel’in, Kiler’in, Dumankaya’nın reklamlarla beslediği Cumhuriyet gazetesinin yöneticileri de..
Bu açıkça suç olan cümleyi yayınlıyor..
Bende kızgınlık zirve yapmışken..
Maliye’de çalıştığını, yakın tarihte istifa ettiğini belirten bir duyarlı okurumuzda da aynı hiddet yaşanmış olmalı ki..
Mail atmış, “Tanıyın bu sapanlı teyzeyi” demiş..
Ve görev yaptığı dönemde, ‘sapanlı teyze’nin Yakacık Vergi Dairesi’ne, 1.2 milyon vergi borcu taktığını, vergi kaçakçılığından hapis istemi ile yargılandığını aktarmış..
Okuyunca..
Bir defa daha, “Bu devlet, devlet değil” dedim..
Düşünebiliyor musunuz..
“Sapanlı teyze” diye tutturup, bize idol gösterilmeye çalışılan bayanın, vergi yüzsüzü olduğu, devletin resmi kayıtlarında duruyor..
Ama sonradan istifa eden bir memur, çok kızınca bu bilgiyi afişe ediyor da..
Devletin savcısı..
Devletin hakimi..
Devletin emniyet görevlileri..
Devletin istihbaratçıları..
“Kimdir bu sapanlı teyze” diyerek araştırmıyor..
Polise “bilye” ile alçakça saldıran o hain kadına.. Hiç utanmadan, “Bir daha olsa, bir daha sapanla taş atarım” demeye cesaret verdiriyorlar..
Biz de..
Oturmuşuz, Güneydoğu’daki Kürt çocuklarının, nasıl oluyor da, devletin askerine, polisine bombalı tuzak kurduğunu, bunun nasıl olabildiğini düşünüyoruz.
İstanbul’un göbeğindeki, 56 yaşındaki kadın, ülkenin en zengin işadamlarının el üstünde tuttuğu Cumhuriyet gazetesinde böyle laflar ettikten sonra.
Bir daha Gezi isyanı çıkarsa..
Yani..
Dandikten gerekçelerle..
Görüntüde “iki ağaç” gibi görünen gerekçelerle..
Polise saldırılırsa..
Yine “polise sapanla bilye atacağı”nı söyledikten sonra..
Bu suç o gazetede yayınlanabildikten sonra..
Güneydoğu’daki benim kandırılmış saf gençlerim de, polise kurşun sıkar tabii.
Sapanlı teyzenin elinden o sapanı alıp..
Gereğini yerine getiremiyorsak..
Daha önemlisi.. O sapanı Cumhuriyet’in elinden alıp..
Akın Atalay’ından tutun.. Can Dündar’ına, Orhan Erinç’ine kadar hepsinin hakkında gerekli işlemi yapamıyorsak..
PKK’lıların polise sıktığı kurşuna da şaşırmamamız gerekir..
Ali Karahasanoğlu