SeTTaR
Profesör
SEN NERDESİN
Seni ansızın görmüştüm bir sonbahar günü.
Sokağımın dar kavşağından.gözlerine değip sana dönmüştüm.
Şaşkındım ve henüz sana hazır değildim.
Afalamış düşünmeyi sosuzluğa ertelemiş ve hayretlerde seni bulmuştum.
Ne yapmalı elimi nereye koymalı,umursamamalı mı,
Yoksa yer yüzünde bende varım dercesine bir gülücükmü atmalıydım.
Bilmiyordum ne yapmalıydım,
Yoksa çok komikmi bulmuştun bundanmıydı tebessümün.
Belki de almıştı gülücük mesajımı.
Baka kaldım uzun uzun sanki yıllar geçmiş gibiydi.
Yirmili yaşlardaydım sanırım,şimdi ak saçlı bir ihtiyardım.
Yer kabuğu altımdan kayıyor zamansız kıyamet başlıyordu.
Ve ruhum bedenime veda anındaydı.
Bir şeyler demeliydim ama ne,tutmalıydım bin türlü bahaneyle.
Gülüyordun yoksa benmi zannediyordum.
Külçeleşen bedenim inat eder gibi kala kalıyordu gözlerinde.
Kadermi ağlarını örüyordu.
Özgür maviliklerden bir avuç kalbimde ki düşünemi takılıyordum.
Belliki sana kör kütük aşık oluyordum.
Evet senden başkasına kör,
Sensiz bir adım atamayacak kadar kütük,aklını kaçırmış divane olmuştum.
Bir rüzgar beni ayıltır gibi yüzümü yalayıp geçince,
Yanımdan süzüldüğünü anlar olmuştum.
Zaman ağır,adımların kurşun gibi sert,
Bakışların ruhumu bedenimden zorla söküp gidiyordun,
Ve ben sana dur gitme diyemedim.
Bir son bahar,ben ayrılığın kendisiyim der gibi seni benden zalimce alıyordu.
Gitme dur,sahi adın neydi,ama yinede dur,adı aşk,adı hasret,adı yok gitme.
Gidiyordun işte,üç saniyede yıllarımı gasp ederek beni bu sevdanın dibine iterek.
Faheddin UĞUR
Seni ansızın görmüştüm bir sonbahar günü.
Sokağımın dar kavşağından.gözlerine değip sana dönmüştüm.
Şaşkındım ve henüz sana hazır değildim.
Afalamış düşünmeyi sosuzluğa ertelemiş ve hayretlerde seni bulmuştum.
Ne yapmalı elimi nereye koymalı,umursamamalı mı,
Yoksa yer yüzünde bende varım dercesine bir gülücükmü atmalıydım.
Bilmiyordum ne yapmalıydım,
Yoksa çok komikmi bulmuştun bundanmıydı tebessümün.
Belki de almıştı gülücük mesajımı.
Baka kaldım uzun uzun sanki yıllar geçmiş gibiydi.
Yirmili yaşlardaydım sanırım,şimdi ak saçlı bir ihtiyardım.
Yer kabuğu altımdan kayıyor zamansız kıyamet başlıyordu.
Ve ruhum bedenime veda anındaydı.
Bir şeyler demeliydim ama ne,tutmalıydım bin türlü bahaneyle.
Gülüyordun yoksa benmi zannediyordum.
Külçeleşen bedenim inat eder gibi kala kalıyordu gözlerinde.
Kadermi ağlarını örüyordu.
Özgür maviliklerden bir avuç kalbimde ki düşünemi takılıyordum.
Belliki sana kör kütük aşık oluyordum.
Evet senden başkasına kör,
Sensiz bir adım atamayacak kadar kütük,aklını kaçırmış divane olmuştum.
Bir rüzgar beni ayıltır gibi yüzümü yalayıp geçince,
Yanımdan süzüldüğünü anlar olmuştum.
Zaman ağır,adımların kurşun gibi sert,
Bakışların ruhumu bedenimden zorla söküp gidiyordun,
Ve ben sana dur gitme diyemedim.
Bir son bahar,ben ayrılığın kendisiyim der gibi seni benden zalimce alıyordu.
Gitme dur,sahi adın neydi,ama yinede dur,adı aşk,adı hasret,adı yok gitme.
Gidiyordun işte,üç saniyede yıllarımı gasp ederek beni bu sevdanın dibine iterek.
Faheddin UĞUR