Şimdi Bu Hukuk mu?

6 kişilik aile şikayet etti… Şikayetin ardından hayatları karardı…
12 yıldır evli olan Öztürk çiftinin bir anlık sinirle yaptıkları şikâyet hayatlarını kararttı.
17 Ağustos 2019
0 631








Bursa’da bir ailenin hayatı karardı.

6 çocuk annesi Seher Öztürk, kocası Erdal Öztürk ile 2016 yılında evde kalan eşinin kardeşi yüzünden tartıştı. Anne Seher tartışma sonrası eşinden şikayetçi olmak için soluğu karakolda aldı. Olayın adlî makamlara intikal etmesi üzerine Erdaş Öztürk ifadesi alınmak üzere karakola götürüldü. Daha sonra adliyeye sevk edilen koca tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Durumun böyle olacağını tahmin etmeyen 6 çocuk annesi, yetkili mercilere giderek şikayetinden vazgeçti. Tutuklu koca, karısının şikayetten vazgeçmesinin ardından serbest kaldı. Ancak Seher Öztürk şikayetten vazgeçmesine rağmen, olayın mahkemeye intikal etmesinden dolayı Erdal Öztürk hakkında kamu davası açıldı. 2016 yılında görülen davada kocaya mahkeme heyeti 3 yıl hapis cezası verdi. Karara itiraz edilmesine rağmen ceza onaylandı.

4 aydır tutuklu bulunan Erdal Öztürk çalmadık kapı bırakmadı, ancak gittiği tüm kapılar yüzüne kapandı. Aylardır cezaevinde bulunan babanın aklı hep eşi ve çocuklarında. Çünkü ondan başka eve ekmek getirecek kimse yok. Babalarının tekrar cezaevine girmesini istemeyen çocukları yetkililerden yardım bekliyor. Cezaevinden izinle gelen baba Erdal Öztürk, eşi ve çocuklarıyla kısa da olsa hasret giderdi.

Yetkililere seslenen Erdal Öztürk, “2016 yılında eşimle aramızda bir tartışma yaşandı. Hakim bana 3 yıl ceza verdi. Şu anda 4 aydır cezaevindeyim. Çocuklarım ve ailem mağdur durumda. Buradan devlet büyüklerime sesleniyorum, sayın cumhurbaşkanımıza, adalet bakanımıza sesleniyorum. Eşim benden şikayetci değil. Mutluyuz, güzel bir evliliğimiz var. Devletin bu yuvayı yıkmasını istemiyorum. Kimse bana yardımcı olmuyor. İki çocuğum engelli. Ben cezaevine girdim, kimse yardım etmiyor. Yapılan yardımlar yetersiz. Ben zaten yardıma muhtaç bir insan değilim; beni cezaevinden çıkarsınlar, ben aileme bakarım. Devletimizden tek istediğim var; 12 yıldır evliyiz. Daha önce eşimle aramazda bir tartışma yaşanmadı. İlk kez tartıştık. Eşim o dönemlerde hamile olduğu için bir anlık sinirle gidip benden şikayetci oldu. Sonra da vazgeçti, ama hakkımda kamu davası açıldığından dolayı 3 yıl ceza aldım. İlk kez mahkeme yüzü gördüm, kendimi tam olarak savunamadım. Mahkemeye çıktığımda bana baro tarafından bir avukat bile verilmedi. Devletin aile işlerine karışmaması lazım, ilk kez böyle bir olay yaşandı. Şimdi diyor ki devlet, eşini boşa, çocuklarını yuvaya ver. Eşim benden şikayetci değil, sabıkam yok. Devletimizin benim iyi halimi görmesi lazım. Çocuklarım evde gece korkuyorlar. Buradan devlet büyüklerimize tekrar sesleniyorum: Allah rızası için bu olaya bir el atsınlar. Beni çıkarsınlar. Ben eşimi ve çocuklarımı çok seviyorum. Yaşanan tartışmadan dolayı çok pişmanım” diye konuştu.

Seher Öztürk ise eşini çok sevdiğini belirterek, “Halimiz perişan. Durumumuz hiç iyi değil. Eşimle birbirimizi çok seviyoruz. Aramızda herhangi bir sorun yok, ikinci bir şikayet olmadı. Eşimin cezası olsa bile dışarıda versinler. Bir anlık sinirle gittim, keşke olmasaydı . Büyüklerimiz eşimi cezaevinden çıkarsınlar” dedi.

6 çocuklu aile de kadın şikayet etmiş. Ama kadın birden kocasını çok sevdiğini anlamış. ? Şikayet dilekçesini okusaydık ne kadar sevdiğini daha iyi anlardık. ?

Kadınları koruyacağız diye aileleri parçalamak yanlış. Üstelik bu şekilde kadın korunmaz tam tersine güme gider. Kadın cinayetlerinde artış olmasının bir sebebi de budur. Adam da bir anlık sinirle şarjörü boşaltıyor. Kayın birader kayın peder vs de bonus olarak gidiyor öbür tarafa. Çocuklar da kurşundan nasibini alıyor, almayan perişan oluyor.

Neticede hanım ablaları kanunla değil imanla ve sevgiyle korumak gerektiğini , evliliklerin de bu gerçeğe göre yapılması gerektiğini bir kez daha dile getirmek isterim.

muallim08' Alıntı:

6 çocuklu aile de kadın şikayet etmiş. Ama kadın birden kocasını çok sevdiğini anlamış. ? Şikayet dilekçesini okusaydık ne kadar sevdiğini daha iyi anlardık. ?

Kadınları koruyacağız diye aileleri parçalamak yanlış. Üstelik bu şekilde kadın korunmaz tam tersine güme gider. Kadın cinayetlerinde artış olmasının bir sebebi de budur. Adam da bir anlık sinirle şarjörü boşaltıyor. Kayın birader kayın peder vs de bonus olarak gidiyor öbür tarafa. Çocuklar da kurşundan nasibini alıyor, almayan perişan oluyor.

Neticede hanım ablaları kanunla değil imanla ve sevgiyle korumak gerektiğini , evliliklerin de bu gerçeğe göre yapılması gerektiğini bir kez daha dile getirmek isterim.

Genişletmek için tıkla ...

İslam hukuğunda kısas yani mütekabiliyet cezası vardır
Kısas uygulanamayan durumdaki kul haklarında, karşı taraf afetmesse maddi bedel ödetilir. Öyle kocaya 3 yı vereyim demek adaletsizliktir, haksızlıktır; yuva yıkmadır.
Bu kanunu hazırlayan kafa ve uygulayan kafa yapısını cidden merak ediyorum.