Sorgulama yaparak doğrusuna ulaşmak

ilke

Paylaşımcı
Katılım
6 Kas 2017
Mesajlar
875
Tepkime puanı
188
Puanları
0
Dede, vahiy yazılı olarak mı inmistir?

Ve bu ayetler bize ne anlatıyor?

"Vahyi tam alma telâşı yüzünden dilini kımıldatma. Onu zihninde toplayıp okumanı sağlama işi bize aittir.
O halde onu okuduğumuz zaman sen onun okunuşunu takip et.
Sonra onu anlatmak elbette bize aittir."

Halâ böyle bir soru sorabiliyorsan sen de en önce anlama ve algılama fehmini bir sorgula !.. A melâikeler, Rasulullah'a (s.a.v.) ayetler Cibri-li Emîn tarafından okunmuş O'da bunları hıfzetmıştir HIFZ !.. Hıfz'ın karşılığı gibi görünen Türkçedeki ezberleme maalesef tam karşılığı değildir! Çünkü, ezberlemede manânını anlaşılmas yoktur !
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,654
Tepkime puanı
2,337
Puanları
113
Konum
istanbul
Valla ben SORGUYA CEKILMEYI oldum olasi sevmedim.
Kimi sorguladığınıza dikkat etmenizi tavsiye ederim.
 

naib45

Paylaşımcı
Katılım
6 Mar 2007
Mesajlar
169
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Web sitesi
www.facebook.com
Valla ben SORGUYA CEKILMEYI oldum olasi sevmedim.
Kimi sorguladığınıza dikkat etmenizi tavsiye ederim.
Sorgulamaz Sak televizyonlara çıkıpta sigaraya haram dedikten sonra delil olarak tıp ilmini doktorlara gösteren emekli müftüye döneriz kişinin haramlarının ve helal lerinin delili neyse kimse rabbi de odur
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,139
Tepkime puanı
3,184
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
İlahi vahiy ve emirler sorguya çekilmez; anlamaya çalışılıp, uygulanır. Bir kafir ise iman niyetiyle veya hinlik için sorguluyorsa sorgulasın bizi enterese etmez; bize düşen tebliğ olmalı
 

naib45

Paylaşımcı
Katılım
6 Mar 2007
Mesajlar
169
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Web sitesi
www.facebook.com
İlahi vahiy ve emirler sorguya çekilmez; anlamaya çalışılıp, uygulanır. Bir kafir ise iman niyetiyle veya hinlik için sorguluyorsa sorgulasın bizi enterese etmez; bize düşen tebliğ olmalı
Benim yaptığım sorgulama ile ilahi vahyin sorgulanması arasında ne alaka var anlamaya çalışmakla alakalı bir sorgulama değil mi bu yukarıdaki müftü örneğini verdim bir tane daha vereyim adam emekli müftü sakal kazımak haram değildir diyor eğer haram olsaydı bırakmak farz olması lazımdı bırakmak sünnet olduğuna göre kazımak da haram değil diyor kur'an-ı Kerim'in muamelat kısmını anlatılmasının 80senedir yasak olduğu bir memlekette yaşadı bu ülke insanı cuma vaazında kur'an-ı Kerim'in Muhamalat kısmından bahsettiği için mütünün kendisine sen kaç senelik İmam sın kur'an-ı Kerim'in yalnızca ibadet kısmı anlatılır muhamalat kısmı ndan bahsedilmez sen bunu bilmiyor musun diye azarlanan bir ülkenin insanıyız biz
 

naib45

Paylaşımcı
Katılım
6 Mar 2007
Mesajlar
169
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Web sitesi
www.facebook.com
Konu havada kaldı mezara girdiğimiz zaman ilk sorulacak soru rabbin kimdir rabbimizin kim olduğunu ağzımızdan çıkan sözlere bakarak öğrenecekdegiller yaşarken işlediğimiz fiillere bakarak öğrenecekler.,...,.......rap ismi şerifi bize verilen cüzi irade ile güncel yaşantımızda etkileyen kanunları koyan bu kanunları belirleme yetkisi hakkı olan demektir cüzi irademi izle tercih ettiğimiz meşruh kanun yapıcı haram ve helaleri belirleme hakkı ve yetkisi olan demektir rap olmayı hak etmek ancak hal ık olmakla mümkündür O da yalnızca Rabbimiz ve halkımız olan Allah'tır müşriklerin Kabe'nin içine doldurmuş oldukları putların onların günlük yaşantılarında ki ihtiyaçları olan kanunları belirlediklerini iddia ediyorlardı o putlar bir kanun çıkarmıştı kabe'yi tavaf ederken elbiseyi falanca aşiretten alacağız elbisenin değeri 10 liraysa o aşirette bin lira insanlar elbise alamadıkları için kabe'yi çıplak tavaf etmeye başladılar bu ayet-i celile de böyle bir ortamda nazil oldu tefekkür edilecek olursa bugün de bir farkı yok aynı düzen bugün de devam ediyor yıllar önce bizim kendi ellerimizle ehven olduğu için seçip meclise gönderdiklerimiz kira stopaj vergisi kanunu çıkardılar Ya rabbi sen bizi bu kafirlerin ehven lerinden de ehven olmayanların da kurtar..
 
Son düzenleme:

naib45

Paylaşımcı
Katılım
6 Mar 2007
Mesajlar
169
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Web sitesi
www.facebook.com
Kur’ân-ı Kerîm’de “Rab”; terbiye eden-geliştiren, kefil-koruyucu, boyun eğilmeye lâyık varlık, ve sahip anlamlarında kullanılır. Allah’ın isimlerinden biri de Rab’dır. Dolayısıyla kendisinde bu anlamlar var kabul edilerek boyun eğilen her şahıs, bilim, ideoloji, otorite rab yapılmış demektir. Bu yüzden Allah Azze ve Celle Yahudi ve Hıristiyanlar için: “Allah’ı bırakıp, hahamlarını, rahiplerini ve Meryem’in oğlu İsa’yı rabler edindiler…”2 buyurur. Allah’tan başka rabler edinenler müşriklerdir.
 

naib45

Paylaşımcı
Katılım
6 Mar 2007
Mesajlar
169
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Web sitesi
www.facebook.com
Mezara girdiğimizde bizlere ilk soru olarak rabbin kim sorusu sorulacak bu durumun sebebini nedenini niçinini hikmetini tartışmayı ummuştum bu konuyu açarken belli bir ilgisizlik var vadeli olunca kimse ilgilenmiyor herkes peşine bakıyor
 

naib45

Paylaşımcı
Katılım
6 Mar 2007
Mesajlar
169
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Web sitesi
www.facebook.com
Kur’an’da Araplara ait üç putun “ismi” özellikle veriliyor.
Acaba neden?
Nüzul sırasına göre putların ismi ilk olarak Necm suresinde geçiyor. Yani 6 yıl boyunca putların ismi hiç geçmiyor. İlk olarak Necm suresinde üç putun ismi verilerek şöyle deniliyor:
“Lât ve Uzza’yı ve diğer üçüncüsü Menat’ı gördünüz mü?” (Necm; 53/19-20)
Sonra bunların aslında ne olduğuna geçiliyor. “Onlar” deniyor , gerçekte “Sizin ve atalarınız taktığı bir takım isimlerden başka bir şey değildir.” (Necm; 53/23) Yine “Onlar” deniyor “Zanna ve nefeslerinin arzularına tabi oluyorlar” (Necm; 53/23).
Kendi taktıkları bir takım isimler (esmâen semmeytumûhâ)…
Zan ve nefislerinin arzuları (tehve’l-enfüs) …
Demek ki “put” denilen şeyin insanın iç dünyasındaki kökü heva ve heves ve bunlar bir takım“isimler”den başka bir şey değil. İnsanlar o “isimlere” anlam yüklüyor ve perestij ederek yüceltiyorlar.
O “isimlere” dokundurtmuyorlar ve etraflarında atomu parçalamaktan da zor önyargılar oluşturuyorlar. Putları kırmak aslında bu “isimleri” alaşağı etmek ve etraflarında oluşturulan önyargıları kırmak demek oluyor.
**
Peki, madem putlar bir takım isimlerdir, taştan tahtadan yapılmış tasvirleri de nefislerin hevasının dışa vurmuş sembolleridir, dahası Lât , Uzza ve Menat’ın tahtadan taştan yapılmış tasvir ve heykellerinin şu an yerinde yeller esmektedir, o halde bu “isimlerin” hala Kur’an’da yer alıyor olmasının ve bizzat “isimlerin” anılmasının sebebi ne olabilir?
Bu putlar öyle bir şey olmalı ki hala yaşıyor, nefislerin hevasından kaynaklanıyor ve “isimlerinin”hala bir anlam ifade ediyor alması ve tapınç nesnesi haline getirilmiş olması lazım.
Hem de ne anlam ifade ediyor!
Hem de ne tapınç!
Bakın nasıl…
***
“Lât” kelimesi etimolojik olarak “ilah” kelimesinin bozulmuş hali ve mutlak otoriteyi ifade ediyor; El/Elot/Elat/Lat/Elohim/Allot//İlah…
Eski çağlarda Aramice/İbranice’ye kadar uzanan Arapça’nın kök dillerinde kişiyi “içeriden yöneten şey”, “mutlak itaat /otorite” kaynağı anlamında yukarıdaki kelimeler kullanılmaktaydı.
Demek ki Lât “isminin” bugünkü karşılığı “otorite” dediğimiz şeydir.
***
“Uzza” kelimesi bunu tamamlıyor. Kur’an’da kullanılan “Aziz” isminin daha değişik söylenişi. “Güç” “kuvvet” anlamına geliyor: Aziz/Mu’ız/Muaz/Izzet/Muazzez…
Demek ki Uzza isminin bugünkü karşılığı da “güç, kuvvet” dediğimiz şeydir.
***
Üçüncüleri olan diğer “Menat” ise yine çok tanıdık: Menna/Mamon/Money/Many/Menat/Manat…
O bildiğiniz “para” demek yani.
Çarlık Rusyası’nın para birimi: “Manat”
Bugünkü Azarbaycan’ın, Türkmenistan’ın hala para birimi; “Manat”
***
Lât: Otorite…
Uzza: Güç…
Menat: Para…
Şimdi ayeti yaşayan yorumu ile yeniden okuyalım:
“Otorite, güç ve üçüncüleri diğer para… Bunlar sizin ve atalarınızın takdığı bir takım isimlerden başka bir şey değildir… Onlar gerçekte zanna ve nefislerinin isteklerine/arzularına tabi oluyorlar…”
Nefislerinin istek ve arzuları otorite, güç ve para arzuluyor. Bunlara ulaşmak için, üçüne de perestij ediyorlar ve gözleri başka bir şey görmüyor, put gibi tapınç nesnesi haline getiriyorlar…
Otoriteyi, gücü ve parayı kendilerinde toplamak/biriktirmek istiyorlar. Bunları elde etmek için girmedikleri kılık, atmadıkları takla kalmıyor. Bunlar için savaşıyor, vuruşuyor, kan döküp fesat çıkarıyorlar…
Otorite: Devlet, saltanat, taht, lider, ecdad, egemenlik, sınır, ulus…
Güç: Silah, petrol, toprak, nüfus, nüfuz…
Para: Sermaye, banka, altın, gümüş, dolar, euro…
Yeryüzünde kan döküp fesat çıkarmak bunlar için olmuyor mu?
Yaşadığımız çağa dikkat ediniz…
Otorite sevdasından emperyalizm doğmuş.
Güç tapıncından faşizm doğmuş.
Para hırsından kapitalizm doğmuş.
İnsanlığın ezelî ve ebedî sorunu bu üçü; Lât (otorite), Uzza (güç/kuvvet) ve Menat (para) başka bir şey değil.
***
Ne diyor Kur’an bu üçüne karşı?!
Allah’tan başka otorite yoktur (La ilahe illallah)
Güç ve kuvvet yalnızca Allah’a aittir (La havle ve la guvvete illa billah)
Ve üçüncüsü: Mülk Allah’ındır (Lehu’l-Mülk).
Şimdi anlaşıldı mı bunların “ismi” neden veriliyor Kur’an’da.
Çünkü bunlar insanlıkta ölmeyen “isim”ler.
Yok olup gitmiş taşlar, tahtalar değil.
Bunlar yaşayan putlar: Lât, Uzza, Menat.. Otorite, Güç, Para..
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Meseleyi asıl anlamında saptırmayalım.
Araplar, Allah’ın varlığını kabul etmekle birlikte putların Allah katında ara buluculuk etme gücüne sahip olduklarına ve onlar aracılığıyla Allah’a daha çok yaklaşabileceklerine inanırlardı.

Ilk anlamı budur günümüz yansımalarını görmek için tasavvufa bakmak yeterlidir.
 

naib45

Paylaşımcı
Katılım
6 Mar 2007
Mesajlar
169
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Web sitesi
www.facebook.com
Meseleyi asıl anlamında saptırmayalım.
Araplar, Allah’ın varlığını kabul etmekle birlikte putların Allah katında ara buluculuk etme gücüne sahip olduklarına ve onlar aracılığıyla Allah’a daha çok yaklaşabileceklerine inanırlardı.

Ilk anlamı budur günümüz yansımalarını görmek için tasavvufa bakmak yeterlidir.


meseleyi asıl anlamından saptırmak konuyu tasavvufa benzetip şehi rab kabuledildini ima etmektir cünkü putlar mekkelilerin haram ve helallerini düzenleyip güclülere dünyalık cıkar saglamakla görevliydi .
aklı başında hicbir müslüman allahtan başka haram ve helal belirleyici kabul etmez ederse küfre giriceni bilir bu şekilde davranıpta küfre düşenler tasavvufu temsil etmez onlarda gercegin farkındalar yalnızca sinekaydı tıraş ütülü pantolonla nambırvan mülüman olmanın yolunu buduklarını sanıyolar sorada kendilerinin yalnızca amerikam ajanı yahudi uşaga olduklarıyla yüzleşiyo akıllı olanları olmıyanlarıda hesap günü yğzleşecek inş .
bu günkü but pereslerde allaha inandıklarını iddia ediyo butlarına tapmadıklarını iddia diyolar mekkeli müşrüklerle aralarındaki fark butlarının onları allaha yaklaştırdını iddia edemiyorlar cünkü kuranı kerim korunmuş ve acık onların putlarının ise yaşam tarzı ve kuranı kerim hakkında ne dedigi acık ve net idia etme imkanları yok onun yerine din ve dünya işlerinin ayrı oldunu iddia etmekle yetinmek zorundalar.
tasavuf ehli degil ehveni şer fetvasi cercevesinde oyvermek zorunda odugu siyasi partiyi kendine put edinenleri uyarmak gerekıyo.
bizim ehveni şer oldugu icin oy vediklerimizin yaptıgı kanunlarla mekkeli müşrüklerin putlarının yaptıgı kanunlar arasın amac ulaşma acısından bi fark yok sayılır aslında amac fakirlerin fakirliklerini zenginlerinse zenginlikleri artıracak kanunları cıkarmak.
yalnızca şöylebi fark var mekkeli müşrüklerin putları maaş almıyolardı bizim vekiller bayagı gallavibi maaş alıyolar
 
Üst