Tasfiye dergisi

Ahter

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2009
Mesajlar
5,252
Tepkime puanı
186
Puanları
0
Konum
antalya
Kopyas%C4%B1-KAPAK_TASF%C4%B0YE-49.jpg



Şiir
Ahmet Örs “Ortadoğu Kırsalında Uzun Bir Gece [Metropolde Karanlık Kirli Sûretler]”, 2;
Abdurrahman Adıyan “Üç Vakit Ahmet”, 4;
Mustafa Ökkeş Evren “Ben… Ben… Ben… Bencil Hezeyanlar”, 6;
Onur Ercan “Yüz Elli Yıl Önce”, 22;

Öykü
Songül Alkan “Bir Çay Karşılığı”, 7;
Ali Hicâzî (çeviren: Elif Erdoğan) “Ebû Muhammed”, 9;
Sait Alioğlu “Meydan”, 12;
Ahmet Örs “Şiraz’ın Bahçeleri”, 17

Deneme, Eleştiri, Makale
Alaatin Uras “Bir Okul Sıkıntısı: Tembelliğin Zihinsel Dökümü”, 19;
Feyza Betül Aydın “Devlet Ana ve Yorgun Savaşçı Bağlamında
Kemal Tahir’in Osmanlı Algısı”, 24;
Ahmet Örs “Erdem Bayazıt Şiirinde Şehir Madenî Böğürme”, 32;
Yasin Şafak “Meslekleri ve Milletleri Okumak”, 37;
Halil Toprak “İktidar ve İdeoloji”, 39

Dosya
“Neden ve Sonuçlarıyla İslam Düşünce ve Siyasetindeki Kriz”, 42:
[Ümit Aktaş, Ahmet Örs, Abdurrahman Arslan]



Süregiden İslamcılık tartışmaları ne anlama geliyor?


İslamcılığa dönük içerden ve dışarıdan diye kabaca iki kategoride değerlendirebileceğimiz bir yaklaşım var.
Aslında içeriyi de en az iki kategoride ele almak icap ediyor.
Çünkü başta AKP belediyeleri ya da yine iktidar merkezine yakın kurumlar olmak üzere evveliyatları sadedinde kendilerini bu akıma nispet edenlerin düzenlediği tartışmalar var.

Bu tartışmalardan nasıl bir amaç murad ediliyor anlamak zor.
Hem son kategori bağlamında, hem de genelde pek rahat bir şekilde gözlemlenebilecek bir durum var:
Hakikaten İslamcılık ölmüş, şimdi ona bir kadavra muamelesi yapılıyor.

İlgili ilgisiz herkes sıra sıra konuşuyor, dergilerde yazılar yayımlıyor.
Ortada İslamcılık/İslami hareket yok ama bolca muhabbeti varsa bu kadavra örneği kendini açıkça ele vermiş demektir.

Sahada İslamcılığın/İslami hareketin olmaması bu tartışmalarda temel kaygı olarak pek öne çıkmıyor.
Tartışmaların genelinde yeniden sıçramayı arzulayan bir özeleştiri yerine tespitler öne çıkıyor bolca, mahkûmiyetler…

Anlatılar birbirini takip ediyor, kökensel pozisyonu bağlamında kutsal AKP dolayımında analizler çoğaldıkça çoğalıyor.

Seyyid Kutuplar, Mevdudiler, 70’li yıllar, çeviri hareketleri, MNP-MSP örnekleri havada uçuşuyor.
Gelgelim ortada İslamcılık yok.

İslamcılığın ya da İslami Hareket diyelim, işte onun yokluğunda yine onun hakkında bol bol tartışılıyor.
Türkiye’nin Ortadoğu ateşindeki rolünden kapitalist çılgınlığa teslim oluşuna ilişkin, bu cenderelerin türlü biçimlerine ilişkin adil bir siyaset üretmeye kimseler talipli değil.

Bir gelecek tasavvuruna, örgütlenme biçim ve yöntemlerine dair öneri yok ya da pek az.
Ezilenlere, yoksullara, sömürülen coğrafyalara, işgal ve sürgün kaderi olanlara umut olacak, başka bir dünyayı işaretleyecek sözler bunca tartışmanın arasından sıyrılıp kendini gösteremiyor.
Böyle bir tablo var; yılgınlığı besleyip duruyor.

Bir yerlerde duracak mı bu dalga yoksa başka bir aşamaya evrilecek mi, hep birlikte göreceğiz.



Tasfiye Dergisi @tasfiye · Tasfiye-49 çıktı! http://www.youtube.com/watch?v=ivBQ4OC79Kg&feature=youtu.be …





https://twitter.com/YouTube







 
Üst