Türkiye İçin Durum Oldukça Kritik....

levent48

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2012
Mesajlar
3,518
Tepkime puanı
142
Puanları
0
Tarih tekrar ediyor...Hesabı kapatılmayan I. Dünya savaşı dinamikleri kapımıza dayanmıştır...

Rus ve Türk işbirliği nedeniyle Rus'ların Kırım yarım adasını ilhakına kadar umutlanmış "Bu kez değil,ilk defa Ruslar ve Türkler doğru yerde duruyor.."tespitinde bulunmuştuk. O zaman Rus tanıdıklarla bir araya geldiğimizde "İki imparatorluğu birbirine çarparak yok ettikten sonra Batı kendi çarkını kurdu...O günden bu yana hem Türkler hem de Ruslar büyük acılar çektiler...Umarız bu birliktelik dünyanın seyrini değiştirir ve İnsanlık medeniyeti nefes alır..."demiştik..

Çok geçmeden Rus devlet aklının sandığımız kadar gerçekçi ve reşit olmadığını anladık...Önce Kırım'da sonra Suriye'de Rus devleti tam karşımıza geçti...Bu gün en büyük düşmanımız olarak büyük bir savrulma yaşıyor...

ABD ise bildiğiniz gibi...Bize dost görünmeye özen gösterirken Türkiye'nin altını oymaya devam ediyor...

İran ise ABD ve Rusya ile birlikte yaptığı gizli anlaşmaların gereğini Kafkaslar'dan Yemen'e kadar harfiyyen yerine getiriyor...

İngilizler ise bütün bu senaryonun fikir babası...ABD'ye yol gösteren İngiltere...İngilizler deyince "çaydanlık ve demlik" birbirinden ayrılmaz misali İsrail'i de bu kaleme ilave etmekte fayda var...

Rusya'yı kötü polis yapan sözüm ona iyi polis rolü kesen bu devletler aynı hedefe ilerliyorlar.Düşürülen Rus uçağı sonrası bölgeye nüfuz eden NATO İncirlik üzerinden mezarımızı kazıyor...

Gerekçe olarak "Ruslar rövanş alacak sizin uçağınızı misilleme olarak düşürecek..Böyle birşey olursa Nato ve Rusya savaş durumuna gelir...Biz böyle bir krizin ortaya çıkmasını istemiyoruz...O yüzden Suriye sınır uçuşlarınızı askıya alın..Sizin sınırınız Nato sınırıdır...Sınırınızın hava korumasını biz yapacağız" diyorlar...

Görünüşe göre Türkiye Nato'nun bu teklifini dünden kabul etmiş ve uzun süredir uygulamaya geçmiştir...

"iNCİRLİK MÜTABAKATI GEREĞİ " Batı-NATO koalisyonuna Mare-Cerablus güvenli bölge karşılığı İncirlik üssünü açan Türkiye büyük kazık yemiştir.Rusya ile kriz tırmanır gerekçesi ile eli kolu bağlanan Türkiye yediği kazığın bedelini hem Suriye içerisinde desteklediği grupların hırpalanması hem de PYD desteği ile güney illerinde hendekler ve çatışmalar olarak ödemektedir.

Mevcut tablonun şoku ve çaresizliği ile kendini Almanlar'ın ve AB'nin kucağına atan devletimiz 100 sene önceki İttihatçıların hatasına düşmektedir...Dün Çanakkale'yi Alman generali Liman Von Sanders Paşa'nın insafına bırakan aynı akıl Suriye meselesini Nato'nun insafına terketme eğilimi göstermektedir...

Türkiye'nin hakkını yemeyelim.Daeş'e karşı yapılan Obüs atışları ve Musul'a Özel birlik göndererek kuşatmayı yarmaya yönelik hamleler doğrudur fakat arkası getirilmediği için sembolik olarak kalmaya devam edecektir.Üstelik İki hamlede de ABD Türkiye'nin karşısına çıkarak" Musul'dan çekilin.." ve "Top atışları mükemmeldi ama yapacağınız atışları önceden bildirin" uyarıları ile aba altından sopa göstermekten geri durmamaktadır...

Türkiye'nin önünde iki yol vardır..

1. Ya sessizce Sykes-Picot'un yeni versiyonu pişirilirken mutfağa karışmadan ve sesini çıkarmadan restoran bölümünde tabağına ne koyulacaksa kısmetini bekleyecek...

2. Ya da mutfağı bu yemeği hazırlayanların başına geçirecek...

Allah c.c. Devletimizin,Milletimizin ve Hükümetimizin yardımcısı olsun...İki şıkkın da birbirinden ağır bedelleri olacaktır.Her şeye hazırlıklı olmamız gereken bir süreci yaşıyoruz...Çokça dua edelim...

Saygılarımla

Levent 48
 

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
Rus devlet aklının sandığımız kadar gerçekçi ve reşit olmadığını anladık
ABD ise bildiğiniz gibi..
İran ise ABD ve Rusya ile birlikte yaptığı gizli anlaşmaların gereğini Kafkaslar'dan Yemen'e kadar harfiyyen yerine getiriyor.
İngilizler ise bütün bu senaryonun fikir babası...ABD'ye yol gösteren İngiltere...İngilizler deyince "çaydanlık ve demlik" birbirinden ayrılmaz misali İsrail'i de bu kaleme ilave etmekte fayda var...

VAKA ORTADA !!!!!BU TESBİTLER DOĞRU LAKİN 100 sene önceki İttihatçıların hatasına düşmektedir!!!!!!İttihatçıların hatasına düşen MUHALEFET teki tüm farklı temsil edilenler.....Abdülhamit Han a yapılanlar el birliği ile bugün tıpkısının aynısı bir şekilde uygulanmaya çalışılıyor....Herkesin eli herkesin cebinde ,dün ittihatçıların oluşturduğu konsorsiyumu bugün el birliği ile diktatör diyenler kurgulamaya çalışıyor.O gün devlet ittihatçıların kontrolündeydi. Abdülhamit Han a hainlik edenler,elbette girecekleri savaşta ,taraflarını doğru seçemezler.Dış mihraklar için küfür tek millettir ancak kendi aralarında da bir ton ihtilaflar yaşıyorlar.10 düşmana karşı tek başına çarpışamayız!Bu ihtilaflardan yararlanmak gerekiyor.Normal şartlarda her türlü bu ihtilaflardan kendimize pay çıkartırız çıkartmasına da ,bu bizdeki muhalefet güruh bu kafada olduktan sonra ve arkasında değişik ideolojiden %40 lık bir total kitle ayak bağı olması ,devleti kör topal bırakıyor!

Allah c.c. Devletimizin,Milletimizin ve Hükümetimizin yardımcısı olsun...
 

levent48

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2012
Mesajlar
3,518
Tepkime puanı
142
Puanları
0
Peki bu durumda Türkiye ne yapmalıydı?

"Şunu şöyle yapmalıydı..Bunu böyle yapmalıydı" dediğimizde Danışmanlar dahi "içeride düşman çok o yüzden hareket edemedik" diyorlar.."1453'te Fatihin paşaları içinde Papalık adına çalışanlar vardı üstelik Karamanoğlu beyliği isyan çıkarmıştı...Bu da yetmez gibi İran Fatih'in paçasından asılıyordu...ama fetih yine de gerçekleşti.. "dediğimizde ise duvar kadar sessizleşiyorlar...

Satranç oynayanlar 1 hamle önde olmanın ne demek olduğunu bilir...Türkiye 5-6 hamle geriye düşürdü kendisini...

1.Rusya ve İran'a çok güvendi...İkisini de Batı ambargolarına karşı korudu lakin arkadan hançerleyeceklerini hesap edemedi...

2.Suriye konusunda ABD'nin ve Nato'nun ağzına bakarak çok zaman kaybetti...Guta'ya kimyasal saldırıdan sonra uluslararası müdahale beklerken ABD Rusya ile anlaşarak ikinci hançeri soktu...

3.İran'dan geri adım beklerken P5+1 nükleer anlaşması ile bir anda dengeler Türkiye ve sünni topluluklar aleyhine döndü..Bu kaybettiği 3. hamleydi..

4.AB,Rusya,ABD ve iran PYD üzerinden güney duvarını örmeye başladığında Kobani (Aynel Arap) tuzağı ile Türkiye kendi düşmanına kurtuluş destanı hediye ederek 4. hamleyi de kaybetti...

5.Süleyman Şah türbesini eski yerinden tahliye ederek elini gösteren (çatışmaktan kaçınıyor görüntüsü verdi)Türkiye düşmanını cesaretlendirdi...

6.En önemlisi F-5 uçağımız düşürüldüğünde kimseyi beklemeden Şam'ı Esed'in başına yıkmalıydı...O fırsatı da kaçırdı...

Şimdi yapılacak olan ya adamların kestiğine razı olmak ya da masayı dağıtmak...

*******

Kaybettiği Gırnatayı kaçarken bir tepeden seyreden son Endülüs hükümdarı gözyaşlarını tutamaz ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlar...

Annesi ona şöyle der;

"Zamanında aslanlar gibi çarpışmadığın için şimdi kadınlar gibi ağlamak yakışır ancak sana..."
 

levent48

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2012
Mesajlar
3,518
Tepkime puanı
142
Puanları
0
Şimdi n'oldu? şu oldu...Halep'e kuramadığımız savunma hattı Diyarbakır'a kadar geldi...Bu gün İstanbul, dün Ankara,önceki gün Reyhanlı...Gün geçtikçe işler çığırından daha da çıkacak...Aynı hasarı,ekonomik kaybı ve şehidi içeride zaten vereceksin...Sokağın başında engelleyemediğin düşmanınla evinde çarpışırsan ne cam ne çerçeve kalır...Bu gün yaşadığımız vakıa budur...

En büyük yutturmaca ise olaya halen Terör denmesi...Rus özel kuvvetleri yardımıyla Sultan Ahmed meydanında bomba patlatılıyor(Bknz. "Rus özel birliklerinin Türkiye operasyonlarına Putin onay verdi Kaynak: ajanslar")...Güneyde öldürülenlerin çoğu Ermeniler, muhaberatçı Mihraç Ural'ın adamları ile Salih müslimin adamları...
 

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
"Şunu şöyle yapmalıydı..Bunu böyle yapmalıydı" dediğimizde Danışmanlar dahi "içeride düşman çok o yüzden hareket edemedik" diyorlar.."1453'te Fatihin paşaları içinde Papalık adına çalışanlar vardı üstelik Karamanoğlu beyliği isyan çıkarmıştı...Bu da yetmez gibi İran Fatih'in paçasından asılıyordu...ama fetih yine de gerçekleşti.. "dediğimizde ise duvar kadar sessizleşiyorlar...

Satranç oynayanlar 1 hamle önde olmanın ne demek olduğunu bilir...Türkiye 5-6 hamle geriye düşürdü kendisini...

1.Rusya ve İran'a çok güvendi...İkisini de Batı ambargolarına karşı korudu lakin arkadan hançerleyeceklerini hesap edemedi...

2.Suriye konusunda ABD'nin ve Nato'nun ağzına bakarak çok zaman kaybetti...Guta'ya kimyasal saldırıdan sonra uluslararası müdahale beklerken ABD Rusya ile anlaşarak ikinci hançeri soktu...

3.İran'dan geri adım beklerken P5+1 nükleer anlaşması ile bir anda dengeler Türkiye ve sünni topluluklar aleyhine döndü..Bu kaybettiği 3. hamleydi..

4.AB,Rusya,ABD ve iran PYD üzerinden güney duvarını örmeye başladığında Kobani (Aynel Arap) tuzağı ile Türkiye kendi düşmanına kurtuluş destanı hediye ederek 4. hamleyi de kaybetti...

5.Süleyman Şah türbesini eski yerinden tahliye ederek elini gösteren (çatışmaktan kaçınıyor görüntüsü verdi)Türkiye düşmanını cesaretlendirdi...

6.En önemlisi F-5 uçağımız düşürüldüğünde kimseyi beklemeden Şam'ı Esed'in başına yıkmalıydı...O fırsatı da kaçırdı...

Şimdi yapılacak olan ya adamların kestiğine razı olmak ya da masayı dağıtmak...

*******

Kaybettiği Gırnatayı kaçarken bir tepeden seyreden son Endülüs hükümdarı gözyaşlarını tutamaz ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlar...

Annesi ona şöyle der;

"Zamanında aslanlar gibi çarpışmadığın için şimdi kadınlar gibi ağlamak yakışır ancak sana..."
Duvar kadar sessizleştilerse!!!!Dönem açısından mukayese doğru olmaz.Osmanlı dönemi siyasetini yükseliş dönemi ve gerileme- parçalanma dönemi siyaseti ile bir tutabilir misiniz?Fatih in siyaseti ile Abdülhamit in siyaseti,kendi dönemlerinin şartları bir midir?Biz iktidarı Fatih den devralmadık ki?Abdülhamit in elinde kalanı paçavraya çevirenlerden yeni bir yola çıkmaya çalışıyoruz!Evet ,içeride düşman çok ve bir o kadar bizi kör topal bırakıyor.......

Bugün rusya nın hali ortada yakıp yıkıyor ama halk desteği Putin e %85?
İran vaziyeti ortada diyoruz!Hani nerede ülkede muhalefetin sesi çıkıyor mu?Hangi İran lı TİMES a,bbc ye devletini gömüp,washington da tv bürosu açıyor!Her gün 10 larca askeri ülke dışında ölüyor!
Abd -İngiltere -İsrail muhalefet v.s.....?

Diğer maddelerin açıklamalarına girmeyeceğim ,anlaşamadığımız nokta çok detayda!Lakin genel olarak maddeleştirdiğiniz hadiselerin hep kökeni iç siyasi yapımızın bombok olması!Hala Türkiye nin daeş e yardım etiğine inanan %40 lık bir kesim var ve bu kesimin aktörleri siyaset arenasında raks ediyor!Mhp lisinden tut ,chp li,hdp li,paralel,milli görüşçüsüne kadar dillerine bir diktatör lafzı pelesenk olmuş!


Aslanlar gibi çarpışabilmek için Tarık bin ziyad ın gemileri yaktığı zaman ki gibi arkasından gidecek bir bütünlüğe ihtiyacımız var lakin o da bizde mevcut değil!Ne kadar ekmek o kadar köfte!
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Tek bir doğru, tek bir yol yok. Zamana ve zemine göre esnek olup AN geldiğinde O ÇIKIŞI yapar Türkiye. Dualara devam. Büyük değişim ve dönüşümde HAK doğrunun yardımcısıdır. Yaşanan süreç kaçınılmaz. Maddeci batı neye yapışırsa elinde kalacak. Mazlumun, yoksulun hamisi Türkiye insanlığın maneviyatına dokunarak hep ayakta kalacak. İnsanı kazanamayanlar, işgal ettikleri yerlerde çamura gömülmekten kurtulamazlar.
 

Son.Fedai

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2007
Mesajlar
6,367
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
54
Konum
Gaziantep
Web sitesi
www.elibolyazilim.com
Yazılanlar doğru olsa da ortam artık eskisi gibi değil

Osmanlıdan sonra başımıza gelen her siyasetçi yükselmek için değil sanki gerilemek, yerinde saymak için uğraşmış. Yenilik getiren yükselme hedefleyen kimseler de baştan indirilmiş, öldürülmüş...

Diğer İslam ülkelerinde de durum pek farklı olmamış. Devlet başına diktatörler dikilip sadece kendi ceplerini doldurmuşlar.

Kimse din için, vatan için, millet için çalışmamış...

Sanırım bu da islam düşmanlarının 100-150 yıl önce yaptıkları büyük bir plan...

Dğer islam ülkeleri diktatör, cebini düşünenler tarafından yönetilse de Allah CC ın lüfu olarak Türkiye aradan sıyrılıp 10-15 yıldır teknoloji, askeri yatırımlar yapmaya başladı.

Ama acaba bu yeterli midir?

Diğer yandan

* Suriyenin yer altı kaynakları (http://www.ihvanforum.org/showthread.php?161097-Suriye-Do%C4%9Fal-Gaz-Rezervleri)

* Türkiye'nin askeri atılımları

* 2023 de Türkiye'ya kalacak olan yer altı kaynakları (bor, toryum, petrol, kaya gazı vs)

* Irak'taki gaz kaynaklarının Türkiye üzerinden sevkiyatı

vs vs gibi kimisi iştah kabartan, kimisi Türkiye'yi devasa güç yapabilecek şeylerden dolayı tüm dünyanın gözü Türkiye ve bu bölgeye çevrilmiş durumda.

Bu durumda Türkiye'nin "mutfağı başına" yıkacağı eskisi gibi 1-2 ülke değil tüm dünya olacaktır çünkü bunlar ne Türkiye'yi süper güç yaparlar ne de bu 100 lerce trilyonluk ganimeti kimseye yedirirler.

Peki bu durumda Türkiye ne yapmalıdır?

Zannımca

Bu tek ülkenin altından kalkacağı şey değildir.

Onun için

* Türkiye Öncelikle kendisi gibi olan diğer Türk Ülkeleri ve İslam ülkeleriyle işbirliğine girmelidir. (Türk birliği ve İslam birliği) ki sanırım bunun temelleri Turan Ordusu ve İslam Ordusu ile atıldı.

* Kurulan ya da kurulduğu söylenen Turan Ordusu ve İslam Ordusu aktif hale gelmelidir

* İran ile konuşup aklına başına alması söylenmeli, mezhep savaşları/çatışmaları ve bu çatışmaya götürecek şeyler engellenmelidir

* İçimizdeki hainler, bize silah çeken din/devlet/millet düşmanları bırakın hapsedilmeyi derhal idam edilmelidir.

* Türkiye yaptığı askeri çalışmaları acilen geliştirmeli ve seri üretim haline getirmelidir

* Türk ve İslam milletleri tek yumruk olmalıdır bunun için çalışmalar yapılmalıdır.

Bunlar yapılırsa gelsin ABD, Rusya, Çin VS bu bölgede tek kurşun sıksın da göreyim kendilerini...
 

levent48

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2012
Mesajlar
3,518
Tepkime puanı
142
Puanları
0
Yazılanlar doğru olsa da ortam artık eskisi gibi değil...................

Sanırım bu da islam düşmanlarının 100-150 yıl önce yaptıkları büyük bir plan...

...

planları şu;

Sünni müslümanları Suud şemsiyesine;Şia olanları İran şemsiyesine toplayarak iki kutuplu islam dünyası tasarlıyorlar..İslam dünyasında Türkiye'ye yer bırakmak istemiyorlar...Kürtleri Rusya güdümünde,Pakistanı ise ABD güdümünde tutmayı hesaplıyorlar...

Türkiye için düşündükleri ise batısını AB içerisine alarak asimile etmek,Güney doğusunu ise Kürtlere bırakarak Rusya himayesinde İslam coğrafyası ile Türkiye'nin irtibatını kesmek...

İşte yeni sykes-Picot budur....

Şimdi asıl soru şu...SURİYE İÇİN TOPLANDIĞINI SANDIĞIMIZ BAŞTA ABD VE NATO GÜÇLERİ +RUSYA HDP'NİN,PKK'NIN VE AKADEMİSYENLERİN ÇAĞRISI ÜZERİNE GÜNEY DOĞU OLAYLARINA MÜDAHALE EDERSE TÜRKİYE NE YAPACAK?

Böyle bir ihtimale hazır mıyız?..
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
Benim çekincem, başımızdakilere sürekli Abdülhamid ,Osmanlı edebiyatları gazları verilirken, bu durum Enver Paşa olayına da dönebilir. Enver Paşa da kendince "büyük devlet" olmanın gereklerini yapmak için yola çıktı ama yanlış adımlar attı,Osmanlının daha da yara almasına ve nihayetinde yıkılmasına sebebiyet verdi.
Fazla hırsa girmemek lazım. Büyük söylemlerin altı doldurulamayacaksa büyük söylemlerden de kaçınılmalı.
Savunma sanayine hız verilmeli şuan için. yerli silah sanayisini çok güçlendirmeli. caydırıcı kaynaklarımız olmadan büyük söylemler ancak zarar verir.

 

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
Sultan II. Abdülhamid hal’ edildikten (tahtından indirildikten) ve Selanik’e kadar gidip orada üç sene kaldıktan sonra İstanbul’a getirilip Beylerbeyi Sarayı’nda nezaret altında yaşamaya mahkûm edilmişti. Alt katta, denize bakan küçük bir odada Abdülhamid yatmakta idi.

Abdülhamid, 1912’den, ölümü olan 1918 yılına kadar, hayatının geri kalan altı senesini bu
sarayda geçirmişti. Birinci Cihan Harbi’nin başında sâkıt hükümdar, Osmanlı hânedânının gözde damadı, başkumandan vekili Enver Paşa’yı Beylerbeyi Sarayı’na davet etmiş ve onunla şöyle konuşmuştu.

Enver Paşa! Sana oğlum diyorum. Evet, çünkü sen de bizim aileye karışmış bulunuyorsun. Hânedânımızın sevgili damadısın, kahraman bir asker, mert bir adamsın. Oğlum Enver! Otuz üç sene saltanat sürdüm. Padişahlığım müddetince ferdin hürriyetine, şahsiyetine daima taraftar idim. Fakat keyfemâyeşâ bir hürriyeti, gelişigüzel bir serbestiyi de hiçbir zaman hoş görmedim. Müstehcen yazıların ve resimlerin matbuata hâkim olmasına asla müsaade etmedim. Millî an’anelerimizin bozulmasına da taraftar olmadım. Avrupalıların tekniğini dâima takdir ederim, fakat Hristiyanlığı hiçbir zaman Müslümanlığa tercih etmedim. Ve üstün tarafını da görmedim. Başkalarını gelişigüzel taklit etmekten hoşlanmadım. Marifet, bu medeniyeti kendi bünyemize uydurabilmektir.

Padişah olarak bu memleketin tarihinde ilk Meclis-i Mebusan’ı ben açtırdım. Fakat mebusların kâfî derecede olgunlaşmamış olduklarını görünce, aynı meclisi yine ben kapattırdım. Bilir misin ki Osmanlı Meclis-i Mebusan’ının verdiği ilân-ı harp kararı bize neye mal oldu? Bu Rus harbi ile tekmil Balkanlar’ı, Rumeli’yi kaybettik. Bu kararı hiç beğenmedim. Fakat önleyemedim. Mithat Paşa bu hususta çok ısrar etmişti. Harbin korkunç netâyicini (sonuçlarını) çabuk gördük. Plevne’nin şanlı müdafaasına, Kars’ın kahramanca savaşına rağmen mağlup olduk. Rus orduları Ayastafanos’a kadar geldiler. Zabitanı İstanbul’a girdi ve bize ******** bir muahede (antlaşma) imza ettirdiler. Bunu imzalarken Hariciye Nazırı (Dış İşleri Bakanı) Saffet Paşa’nın hüngür hüngür ağladığını işittiğim zaman son derece kederlenmiştim.

Şimdi sizler de bir harbe girmiş bulunuyorsunuz. Bu da acele olmuş, hissiyata kapılarak memleket tehlikeye atılmıştır. İnşallah devletimiz ve milletimiz için hayırlı ve şerefli biter. Fakat –hafazanallah- felaketle biterse, ister misiniz ki bu da bize bir Anadolu’ya mal olsun, o zaman elimizde ne kalır damat!?Hareket ordusuyla İstanbul üzerine yürüdünüz, muzaffer oldunuz, şehri zaptettiniz, saraya kadar dayandınız, beni de hal’ ettiniz, hepsi güzel. Unutmayınız ki emrimdeki kuvvetlere asla ateş etmemelerini, kan dökmemelerini bildirmiştim. Eğer bir mukavemet görseydiniz bu size pek pahalıya mal olacaktı. Ancak bu sayede hiç kimsenin burnu kanamamıştır. Fakat arkadaşlarınızın gözü hiçbir şeyi görmemişti. Tedbirlerimi beğenmediler. Beni kaldırıp bir paçavra gibi sokağa attılar. Üstelik bunlar asla saraya mensup kimseler değildi.

Her devirde devletin düşmanları olacaktır. Bunları; tahkiksiz, mesnetsiz kuru iftiralarla herkese bulaştırmak vicdâni bir hareket değildir. Beni en çok üzen şey, huzurumdan kovduğum bir insanı, beni saltanattan uzaklaştıran kararı tebliğe memur bir heyete katmanız olmuştur. Bu, Emanuel Karasu’dur. Bu Yahudi’yi ne diye karşıma çıkardınız? Bununla hilafet ve saltanat makamını elin Yahudi’sine tahkir ettirdiniz. Selânik’te bir mason locasının üstad-ı âzamı olan bu zat Hz. Peygamber’den beri el üstünde tutulagelen bir müessese, encam (en sonunda) bir Musevi’nin tebligatı ile Hânedân-ı Âl-i Osmâni’nin bir rüknünden alınmış oldu. İftihar edebilirsiniz! Şimdi iktidardasınız; neşen yerinde ve huzur içindesin. İstikbalin parlak görünmektedir. Fakat bütün bunlara güvenme oğlum, sana bir baba nasihati vereyim. Bugün insanı alkışlayanlar yarın onu paralamasını da bilirler. Dikkat et. Allah yolunu açık etsin. Allah, millete, devlete zeval vermesin."

Abdülhamid nasihatini burada bitirmişti. Enver Paşa ayağa kalkarak sâkıt hükümdarı asker gibi selamladı ve hürmetle elini sıktı. Abdülhamid, misafirini odasının kapısına kadar geçirdi. Gözlerinde müşfik nazarlar pek âşikârdı. İşittiklerinden fevkalade heyecana düşmüş olan Enver Paşa, Kuruçeşme’deki yalısına geldiği zaman, hadiseyi zevcesi Nâciye Sultan’a anlatmıştı. Daha sonra, bu tarihte Teşkilat-ı Mahsûsa Dairesi olan Ali Başhamba Bey’e söylemişti: "Ne dersin Ali Bey! Hakan-ı mahlûun (tahtından indirilen padişahın) sözlerinde hakikatın hissesi büyük" diye de bu fikirlere iştirak ettiğini göstermişti.

Dursun Gürlek
Mayıs 2004
 

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
Herkes Abdülhamid’e karşı
Ancak Meşrutiyet rejimini askıya alan, kurduğu istihbarat rejimi ile otoriteye dayanan bir yönetim kuran II.Abdülhamid hükümdarlığı döneminde herkesim tarafından eleştirildi, suçlandı. Hürriyeti yok etmek ve istibdad ( baskı ) ile ülkeyi idare etmekle itham edilen II.Abdülhamid bütün kötülüklerin sorumlusu ilan edildi. Bunun da bir neticesi olarak birbirinden farklı kesimler ( Batıcı, Türkçü, İslamcı,Sosyalist,Müslim,gayrimüslim ) zaman içerisinde II.Abdülhamid’e ve onun yönetimine karşı birleştiler. Yurt dışına kaçan meşrutiyet yanlısı aydınlar Abdülhamid rejimine yönelik muhalefetlerini dışarıdan sürdürdüler.

http://www.dunyabulteni.net/haber/246678/iiabdulhamid-ve-pismanliklar
 

levent48

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2012
Mesajlar
3,518
Tepkime puanı
142
Puanları
0
Türkmen Dağı düştü...
Türkiye Fırat nehrinin batısına angajman kurmuş iken PYD ,Rus desteği ile Afrin'in doğusundan Cerablus Mare hattını kapatmaya çalışıyor...Bu Türkiye'yi ters köşe yapmak demek...
Güneydoğu bölgemizde Terör diye lanse edilen açık ve orta ölçekli bir şehir savaşı yaşanıyor...Ve artık karşımızda alışılan PKK yok...Devletlerle ve paralı askerlerle savaşıyoruz....

**********
Başarı kalemi olarak elimizde kalan cenevre toplantısına PYD'nin masada yer almamasını sağlamak oldu...O da büyük yutturmaca...Türkiye-Suud hariç Esed'in gitmesini isteyen başka kimse yok ki...

**********
İşe şimdi kadim Devlet tarihi ve aklı olan Türkiye'nin hamlesini bekleme zamanı...Tahminim iki büyük zarardan birini seçecek olan Türkiye çok yakında harekete geçecek...
 

levent48

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2012
Mesajlar
3,518
Tepkime puanı
142
Puanları
0
Türkiye masayı devireceğini işin sonuna kadar herşeyi göze aldığını normalde takvimde planlı olmayan MGK toplantısıyla dünyaya ilan etmiştir... Bundan sonrasını Dünya düşünsün...
 

levent48

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2012
Mesajlar
3,518
Tepkime puanı
142
Puanları
0
Zannımca işin sırrı Org. Hulusi AKAR'ın Mardin ziyaretinde...Bu ziyaret TSK'nın ilk hedefinin KOBANİ ,gerçek adıyla Aynel Arap bölgesi olacağı anlamına gelebilir...Şehir savaşlarına silah ve eleman desteğinin tünellerle bu bölgeden sağlandığı tespit edildi...Hata USA etiketli bir pkk (!) İHA'sı da düşürdük...
 

bi husben

Kıdemli Üye
Katılım
7 Mar 2007
Mesajlar
5,664
Tepkime puanı
322
Puanları
83
tren kaçtı zamanında cesaret edilip mudahale edilseydi iş çoktan bitmişti hata ustune hata.kobanıyi düşmekten korumasaydı iş çoktan bitmişti
 

levent48

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2012
Mesajlar
3,518
Tepkime puanı
142
Puanları
0
204999.jpg
 
Üst