Lice'deki olay uyuşturucu baronlarının masum vatandaş görüntüsü altında, akıl almaz bir cüretle jandarmaya karşı kalkıştığı saldırıdır. Liceli bir köylüyle sohbette, licenin toprak ve iklimine uygun bir meyve olarak çilek ekiminin yapılabileceğini söyledim. Ve çilek gelirinin bir ailenin geçimin sağlanması bakımından epey elverişli olduğunu da ekledim. Bana verdiği yanıt aynen şuydu Liceli köylü : 200 metrekarelik bir alanda dikilecek uyuşturucu geliri 3-5 yıllık çilek gelirine karşılık geliyor. Çilek'i boş ver, o zahmete değmez. Ben : İyi ama eroin haramdır. bir ekersin, iki ekersin en son yakalanır hem yıllarca hapis yatarsın hem de haram şeyle kazanılan para kimseye kısmet olmaz. Konuşma bundan sonra tartışma şeklinde sürdü. Haram helal para vurgulamamın ilgisini çekmediğini gördüm., konuşmalarından edindiğim izlenim "uyuşturucu ekimi yapanların 3-5 kişiden ibaret olmadığıdır." Ve en önemlisi lice'nin yerlisinin kimin uyuşturucu ekip, kimin ne yaptığını biliyor. Helikopterlerle sürekli keşif uçuşu yapılıyor, jandarma arazi taraması yapıyor. insansız hava araçlarının rotası üzerinde D.Bakır ilçeleri Hani, Kocaköy, Hazro, Kulp, Lice, Dicle ve Bingöl'ün Genç ilçesinden oluşan arazi yapısı dağlık, engebeli, çukur ve düzlüklerden meydana geliyor. Milyonlarca hektar arazinin bağ bahçe ve hatta ormanlık alanı içerisine gizlenmiş parça parça dağınık halde uyuşturucu alanlarının tümüyle kontrolü tamamen sağlanamıyor. Devlet, şahit ve tanık bulmakta zorluk çekiyor. Şikayetçi olacak duyarlı insan yok. Namus şeref haysiyet ve dürüstlük uğruna ihbar eden yok. Devlet bu olumsuz şartları görüp gereğince tedbirler alıp uygun çözüm ve araçlarla kararlı adımlar atmalı. Licedeki son olay Meksika'daki uyuşturucu baronlarının devlete karşı diklenmesini andırıyor. Meksika'da uyuşturucudan komisyon ve hatta uyuşturucuları kollayan Marksist örgütler var. Devlet orta amerika ve Meksika güvenlik birimlerinin uyuşturucu ile mücadelesinde uyguladıkları ve bizde henüz uygulanmayan metotları da öğrenmeye çalışması lazım.