Vali + rektör + müdür: Antalya

Bîdâr

Aktifleşmemiş
Katılım
31 Tem 2007
Mesajlar
5,222
Tepkime puanı
207
Puanları
0
Üniversitelerde çatışma çıkarmak; Türkiye'de darbe yapmak için her zaman işe yaramıştır. Çatışan üniversite; sadece toplumu kamplaştırmaz, aynı zamanda ülkenin geleceğiyle ilgili de derin bir umutsuzluk pompalar.

İşte 40 yaş ve üstünün hatırlamak dahi istemediği o görüntüler geçen hafta Antalya'dan geldi.

Kapısından bırakın türbanı, perukla dahi girilmesinin mümkün olmadığı Akdeniz Üniversitesi'ne öğrenci olmamasına rağmen, belindeki tabanca ve kapkara sakalıyla iki gün boyunca peş peşe girebilen bir adamın görüntüleri dikkatlerden kaçmadı. Öğrencilerin arasına girip çatışmaya karışan adam, sağa sola poz verip, etrafa iki şarjör mermiyi boşalttıktan sonra elini kolunu sallaya sallaya bulunduğu yerden uzaklaştı.

Bu arada polisin olaylara müdahale etmediği görüldü.

Trabzon, Mersin, Malatya'dan sonra sıra Antalya'ya mı geldi soruları sorulmaya başlandı. Türkiye'nin turizm başkenti Antalya'nın adının bu görüntülerle anılması trajedinin bir diğer boyutu.

Antalya kriz üreten bir şehir mi olacak, provokasyonlar için mümbit bir zemin mi oluşturacak? Bu soruların cevabı için en kritik 3 pozisyondaki memuru tanımakla işe başlayalım:

Vali Alaattin Yüksel

1990'da Harp Akademileri Milli Güvenlik Akademisi'ni bitirdikten sonra önü açıldı ve önce Trabzon Valisi ardında da Emniyet Genel müdürü oldu.
Alaattin Yüksel ismini en çok duyuran olay ise Refahyol hükümetinin DYP'li İçişleri Bakanı Meral Akşener'in Yüksel'i görevden alması, Yüksel'in ise bu karara direnmesiydi. Dünyada da eşi benzeri zor görülecek bir operasyonla Bakan Şener sabahın 3'ünde Emniyet Genel Müdürlüğü'ne gitmiş, Vali Kemal Çelik'i Alaattin Yüksel'in boşaltmamakta ısrar ettiği genel müdürlük koltuğuna oturtmuştu. Daha sonra tüm kapı kilitlerini değiştirtmiş ve sabaha kadar Genel Müdürlük'te beklemişti. 28 Şubat sürecinden sonra kurulan ANAP-DSP-MHP iktidarı gelir gelmez Yüksel'i İzmir Valiliğine getirdi. Daha sonra da Antalya Valisi oldu.

Emniyet Müdürü Feyzullah Arslan

Eski emniyet Genel müdür Yardımcısı. Edebiyata olan yatkınlığı nedeniyle Emniyet'in basın sözcüsü. Mehmet Ağar'a yakınlığı nedeniyle DP'den milletvekili olmak için aday oldu. Sonra görevine geri döndü. Emniyet içinde milliyetçi olarak tanımlanıyor. Sıradan biri değil. Önü açık.

Rektör Prof. Dr. Mustafa Akaydın

Ağustos 2007'de Üniversitelerarası Kurul Başkanı seçildi. Hükümet ve yeni YÖK Başkanı ile çetin bir didişme sürecine bu isimle girilmesi Mustafa Akaydın'ın ulusalcı kanatta gördüğü değerin bir göstergesi. Taşıdığı misyon itibariyle de başörtüsü yasağının en sert savunucusu adeta sözcüsü oldu.

Üç profili alt alta koyunca hemen aralarındaki uyum göze çarpıyor. Hatta voltran'ı oluşturdukları bile söylenebilir. Peki bu eşgüdüm ve uyum Antalya'yı kriz yayan şehir olmaktan alıkoyacak mi? Bunu da hep birilikte bekleyip göreceğiz.


Emin Değer/İyibilgi​
 

AynAlı

Kıdemli Üye
Katılım
16 May 2007
Mesajlar
8,728
Tepkime puanı
1,378
Puanları
0
bu insanlar ordaki prokovatörlerin ne yaptığını adları gibi iyi biliyorlar..aynı kafadan oldukları için ses çıkarmadılar zaten.malüm şahıslarında hangi partinin adamları olduğu açıktır.onların bulunduğu heryerde kavga,silah var,huzur yok..
 

Bîdâr

Aktifleşmemiş
Katılım
31 Tem 2007
Mesajlar
5,222
Tepkime puanı
207
Puanları
0
Antalya Valiliği ve Emniyet Müdürlüğü, Akdeniz Üniversitesi'nde meydana gelen gerginliğin tırmanmasına sebep olarak rektörlüğün ihmalini gösterdi.

Buna karşılık Rektör Akaydın bu iddiaları kabul etmemek konusunda ısrarlı.

Edinilen bilgilere göre; olaylarda polisin zaafından çok rektörlüğün ihmali olduğu belirtiliyor. Üniversite yönetimi tarafından yazılı davet gelmedikçe kampus içinde girme yetkisi bulunmayan polis, olayların ilk başladığı cuma günü ısrarla içeriye alınmamış.

Olayların büyüyeceği ve gerilimin tırmandığı yönündeki ikazları dikkate almayan rektörlüğün, terör örgütü sempatizanlarına müsamahalı tavrı, pazar günü yaşananlara sebep olduğu belirtiliyor.

Vali ve emniyet müdürüne kadar, üniversitede gerilimin yükseldiği haber verilmesine rağmen Rektör Mustafa Akaydın'a ulaşılamamış. Terör örgütü sempatizanları gerilimi artırarak yurt içinde slogan atmasından sonra üniversitenin güvenlik müdürünün alkollü bir halde yanında sadece 3 kişiyle olaylara müdahale etmeye çalıştığı iddia edildi.

Gece 21.00 sularında başlayan gerilimin üstünden 4 saat geçtikten sonra çevik kuvvetin kampusa davet edilmiş.

Akdeniz Üniversitesi'nde Pazar günü yaşanan olayların fitilini ateşleyen gelişme 3 hafta önce terör örgütü sempatizanı ve aşılı sol görüşlü Ahmet Bektaş ve yanındakiler tarafından, ülkücü olarak tanınan Serkan Hindistan ve Çağrı Kasap adlı öğrencilerin bıçaklanması ile başladı.

Bıçaklama olayından sonra PKK sempatizanlarının tırmandırdığı gerilim Cuma akşamı doruk noktasına ulaştı. Üniversitede toplanan 300 kişilik PKK sempatizanı ile aşırı sol görüşlü kişiler yurt içinde slogan atıp huzursuzluk çıkarmaya başladı.

Cuma akşamı saat 21.00 civarında başlayan olaylardan önce gerilimin yükseldiğini fark eden emniyetin değişik birimleri üniversite yönetimine durumun ciddiyetini anlatmaya çalışmış. Ancak uyarıları dikkate almayan üniversite yöneticileri olayların büyümesine seyirci kaldığı bildirildi.

Üniversitede gerilimin tırmandığı bilgisi Antalya Valisi Alaaddin Yüksel ile Emniyet Müdürü Feyzullah Arslan'a da iletilmiş.

Kampus içine müdahale yetkisi bulunmayan polis, üniversite yönetimine ikazlarını sürdürmesine rağmen, kendisine ulaşılamadığı için Rektör Mustafa Akaydın'ın yerine yardımcısına haber verilmiş.

Olaylara müdahale etmek yerine seyirci kalmayı tercih eden üniversite yönetimi, işin kontrolden çıktığını fark ettikten sonra ancak gece yarısı saat 12:30'da polisi kampus içine davet etmiş.

Terör örgütü sempatizanları ve sol görüşlü öğrencilerin eylemleri ile yurt dışına çıkardıkları öğrenciler kampus alanında toplanmış. Olayı saat gece 01.00'de tamamen kontrol altına alan çevik kuvvet polisinin nezaretinde öğrenciler yurda yeniden alınmaya başlanmış.

Cuma gecesi yaşanan bu gerginlik pazar günü yine terör örgütü sempatiznlarının yurda baskın yaparak öğrencileri baskı altına alması ile başladı.

Öte yandan tekrar olayların çıktığı Pazar günü üniversitenin yaklaşık 80 kişilik güvenlik görevlilerinin hafta sonu olması nedeniyle birçoğunun izinli oldukları öne sürüldü.

Dışardan herhangi bir güvenlik şirketinden hizmet almayan üniversitenin tüm güvenlik görevlileri kendi memur kadrosunda bulunuyor. Sadece hastane içerisinde özel şirketlerden güvenlik bulunduruluyor.

Olaya karışan 52 öğrenci yurttan atılıyor

Öte yandan emniyetin yaptığı tahkikat sonucu olaylara karıştığı tespit edilen 52 öğrencinin yurttan atılacağı öğrenildi.

Öğrencilerden valizlerini toplamasının istendiği belirtildi. Olaylara karışan 52 öğrenciye önce 15 günlük uzaklaştırma cezası verileceği, ardından da yurtla ilişiklerinin kesileceği öğrenildi.

Olayların meydana geldiği kampus içindeki yükseköğrenim yurdundaki öğrenci sayısı yüzde 90 azaldı. 3 bin kişilik yurtta olayların ardından 200 kişi kalmaya başladı.

Öğrencilerin bir kısmının memleketine döndüğü, bir kısmının Antalya'daki tanıdıkların da kaldığı, diğerlerinin ise şehirdeki otel, pansiyon ve misafirhaneleri tercih ettiği öğrenildi.

Antalya Valiliği: "Üniversitede güvenlikten 1. Derecede rektörlük sorumlu"

Antalya Valiliği, üniversite güvenliği sağlama sorumluluğunun rektörlüğe ait olduğunu duyurdu. Üniversite ve bağlı birimlerde güvenlik önlemlerinin alınmasından birinci derecede rektörlüğün yetkili ve sorumlu olduğu bildirilen valilik açıklamasında, olayların çıktığı yurtta çocukları kalan ailelere de endişelenmemeleri çağrısı yapıldı.

Antalya Valiliği'nden, Akdeniz Üniversitesi'nde yaşanan olaylarla ilgili yazılı bir açıklama yapıldı. Olayların başladığı andan itibaren gelişmelerin valilik tarafından takip edildiği belirtilen yazılı açıklamada olayların yeniden yaşanmaması için gerekli önlemlerin alındığı duyuruldu.

Antalya Valisi başkanlığında emniyet, jandarma, sahil güvenlik, MİT, Kredi Yurtlar Kurumu Bölge Müdürlüğü, Cumhuriyet Başsavcılığı ve Üniversite Rektörlüğü yetkilileri ile gerekli toplantıların yapıldığı ve Akdeniz Üniversitesi'ndeki iç güvenlik tertip ve tedbirlerinin değerlendirilerek mevcut duruma göre üniversite rektörlüğü dahil güvenlik birimlerince yeni tertip ve tedbirlerin uygulamaya konulduğu duyurulan yazılı açıklamada şöyle denildi:

"Üniversitede ve bağlı birimlerinde öğretim kapasitesinin rasyonel bir şekilde kullanılmasında ve güvenlik önlemlerinin alınmasında rektörlüğün birinci derecede yetkili ve sorumlu olduğu ile esasen güvenlik güçlerinin üniversiteye girmesinin de rektörlük talebini gerektirdiğinin mevzuat gereği olduğu, rektörlüğün talebine uygun olarak Akdeniz üniversitesinde Antalya Emniyet Müdürlüğü tarafından güvenlik tedbirlerinin etkili olarak sürdürülmesine devam edileceği ve alınacak önlemlerle aynı olayın tekrarlanmasına asla izin verilmeyeceği, kampus içerisinde kuru sıkı tabanca ile korku ve panik yaratacak şekilde ateşli silah ile hedef gözeterek ateş ettiği tespit edilen üniversite dışından bir şahıs ile birlikte olaylara karıştığı anlaşılan 45 kişinin öğle saatlerinde adliyeye sevk edildiği, olayları tahrik ve teşvik eden ve yurt kurallarına aykırı davranan 52 öğrencinin belirli bir süre yurttan uzaklaştırılmasına karar verildiği ve silah kullandığı tespit edilen 1 şahsın da güvenlik güçleri ile her yerde etkili ve sürekli bir şekilde aranması ve yakalanması çalışmalarına devam ediliyor. Yurtlarda kalan öğrenciler ile gelişmeleri takip eden anne-baba ve yakınlarının hiçbir tedirginlik duymamaları ve çocuklarını emanet ettikleri devletimize güvenmeliler."

Rektörlük: 4 gün sora 'sükuneti' sağlandı

Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğünce, olaylarla ilgili üniversitede mevcut önlemlerin artırıldığı, yerleşke ve öğrenci yurdunda arzu edilen sükunetin sağlandığı bildirildi.

Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğünden yapılan yazılı açıklamada, 6 Nisanda Kredi Yurtlar Kurumu'na bağlı öğrenci yurdu içinde karşıt görüşlü öğrenci grupları arasında yaşanan olayların tekrar yaşanmaması için, dün valilik makamında bir toplantı düzenlendiği belirtildi.

Açıklamada, Antalya Valisi Alaaddin Yüksel başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya üniversitenin üst düzey yönetiminin yanı sıra Emniyet Müdürlüğü, Jandarma Komutanlığı, Cumhuriyet Başsavcılığı, MİT BÖlge Müdürlüğü ve Kredi ve Yurtlar Kurumu Bölge müdürlüğü yetkililerinin katıldığı ifade edildi.

Toplantı sonucunda adı geçen kurumların destek ve katkılarıyla önlemlerin artırılmasının planlandığının belirtildiği açıklamada, ''Olaylarla ilgili Üniversitemizde mevcut önlemler artırılarak kampüs ve öğrenci yurdunda arzu edilen sükunet sağlanmıştır'' denildi.
 
Üst