YÖK'ten Başörtülüleri Alın Emri

YÖK Başkanı Özcan, üniversite rektörlüklerine gönderdiği yazıda, TBMM'de aynen kabul edilerek kanunlaşan söz konusu anayasa değişikliğinin dün Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini hatırlatarak, “Bu itibarla söz konusu Anayasa değişikliği göz önünde bulundurulmak suretiyle uygulama yapılması, kamu görevi ifa eden yükseköğretim kurumlarının yöneticilerinin görev, yetki ve sorumluluğunda olduğu izahtan varestedir” dedi.

Özcan, Anayasa'nın 10 ve 42. maddelerine göre uygulama yapılabilmesi için ayrıca bir kanuni düzenlemeye ihtiyaç bulunmadığını ifade ederek, şunları kaydetti:

“Çünkü halen yürürlükte olan kanunlarda da hangi kıyafetlerin toplumsal ortamda giyilemeyeceğine dair açık düzenlemeler yer almaktadır. Anayasa'nın 174. maddesiyle koruma altına alınan inkılap kanunlarından birini oluşturan 2596 sayılı Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun bu konuda örnek olarak gösterilebilir. Bu bakımdan Anayasa'nın 10 ve 42. maddeleri hükümleri karşısında ancak kimliği teşhis edilemeyecek bir durumda bulunan kişilerin yükseköğretim kurumlarının bina, eklenti ve yerleşke alanlarına alınmaması yönünde tedbirler alınabilir.”

interhaber

Yasakçı Kafalar Aynen Devam

Üniversitelerde başörtü yasağının kaldırılması yönündeki yasanın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından imzalanmasından sonra gözler üniversitelere çevrildi. Yasanın yürürlüğe girmesi ve YÖK Başkanı Özcan'ın talimatına rağmen bit çok üniversite yasağı uygulamaya devam ederek, okula başörtüsü ile gelen öğrencileri içeri almadı.

KOCELİ ÜNİVERSİTESİ Yasanın meclisten geçmesinden sonra başörtülü öğrencileri ilk içeri alan ve gelen baskılarla geri adım atan Kocaeli Üniversitesi güne yasakla başladı.

ERZURUM ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ Yüksek Öğretim Kurumlarında başörtüsü serbestliğini içeren anayasa değişikliği Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanmasına rağmen Atatürk Üniversitesi'nde yasak uygulanmaya devam etti.

Sabah fakültelerine giden başörtülü öğrenciler, güvenlik görevlilerinin başörtülerini çıkarmaları ikazlarıyla karşılaştı.

MARMARA ÜNİVERSİTESİ Marmara Üniversitesi Göztepe Yerleşkesi'ne sabah saatlerinde gelen başörtülü öğrencileri üniversiteye alınmadı. İçeri alınmayan bazı öğrenciler geri dönerken, bazıları da başlarını açarak üniversiteye girdi.

BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ Üniversitelerdeki başörtüsü yasağını kaldıran anayasa değişikliğinin Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmesine rağmen Uudağ Üniversitesi'ne (UÜ) başörtülü öğrenciler alınmadı.
Sabah saatlerinde UÜ Eğitim Fakültesi önüne gelen başörtülü yaklaşık 40 öğrenci içeriye girdi. Bir süre sonra güvenlik görevlileri bir uyarı anonsu aparak; "Başörtülü öğrenciler içeriye girmeyecek, eski uygulama sürüyor' diyerek başörtülü öğrencileri ikaz etti. Bunun üzerine öğrenciler başlarını açarak derslere girdi. Fakülte giriş binasında asılı olan uyarı yazısını okuyan bir grup başörtülü öğrenci, içeriye girip grimemekte tereddüt etti.
Kapıya asılan ve eski olduğu öğrenilen uyarı yazısında ise, 'Kılık kıyafet yönetmeliği tüm fakültelerde geçerlidir. İçeride ve dışarıda yönetmeliğe uyulması rica olunur' deniliyor.
MERSİN ÜNİVERSİTESİ Yüksek Öğretim Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ın, üniversitelerde başörtüsü yasağının uygulanmaması yönündeki talimatı Mersin Üniversitesi'nde uygulanmadı.
Sabah erken saatlerde Çiftlikköy ve Yenişehir kampüslerine gelen öğrenciler yine başörtülerini açarak üniversitelerine girdi.
Çiftlikköy Kampüsü'nde kapıda bekleyen güvenlikçiler minibüsler içinde gelen başörtülü öğrencileri kontrol etti.

İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ İstanbul Teknik Üniversitesi'nde öğrenciler eskiden olduğu gibi okul kapısına kadar başörtülü geldi. Başörtülü öğrenciler kapıdan girdikten sonra başlarını açarak sınıflarına çıkabildi. Üniversite yönetiminin yetkililere yasağın devam ettiğine dair bir yazı gönderdiği iddia edildi.

AFYONKARAHİSAR KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi'nde (AKÜ) başörtülü olarak kampüslere girmek isteyen öğrencilere izin verilmedi. Başörtülü öğrencilerin girişiyle ilgili durumun saat 11.00'de sona erecek olan AKÜ Senato Toplantısı sonrasında netleşeceği bildirildi.

TRAKYA ÜNİVERSİTESİ Üniversitesinin Ayşekadın Yerleşkesi'ne gelen başörtülü öğrenciler içeri alınmadı. Özel güvenlik elemanları gelen öğrencilere başörtüleri ile içeri alınmayacaklarını bildirmelerinin ardından öğrenciler başörtülerini çıkararak içeri girdi.

TEKİRDAĞ NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ Namık Kemal Üniversitesi'nde sabah fakültelerine giden başörtülü öğrenciler, güvenlik görevlilerinin başörtülerini çıkarmaları ikazlarıyla karşılaştı. Başörtülü öğrencilerin üniversiteye alınmaması üzerine bazı öğrencilerin durakta başlarını açarak içeri girdiği görüldü. Yasağın devam ettiğini gören bazı öğrenciler de kapıdan geri döndü.

ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ İkinci yarı yılın başladığı ilk eğitim öğretim gününde Erzincan Üniversitesi'ne (EÜ) başörtülü öğrenciler giremedi. Okulun dışında kendileri için yapılan bölüme girerek, burada başörtülerini çıkardıktan sonra üniversiteye girebildi. Dersten çıkan bazı öğrenciler, yine kendilerine ayrılan bölümde başörtülerini takarak okuldan ayrıldı.

ISPARTA SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ Fakültelerin kapılarına kadar gelen başörtülü öğrenciler, kapıdaki güvenlik görevlilerinin uyarısı üzerine başörtülerini çıkararak derslere girdi. Başörtülü öğrencilerin durumunu görüşmek üzere SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar'ın başkanlığında bir toplantı düzenlendi. Bu toplantı sonrasında durumun netliğe kavuşması bekleniyor.

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ Üniversitenin Avcılar'daki yerleşkesine gelen başörtülü öğrenciler içeri alınmadı. Kampüsün giriş kapısında bekleyen güvenlik görevlileri, başörtülü öğrencileri girişin hemen yanında bulunan küçük bir odaya yönlendirdi. Burada başörtülerini çıkartan öğrenciler, daha sonra kampüse girdi.
Uygulama ile ilgili konuşmayan güvenlik görevlilieri, "Konuşmamız yasak" diyerek soruları yanıtsız bıraktı.

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ Prof. Dr. Mustafa Akaydın'ın Rektörü olduğu Akdeniz Üniversitesi de yasağı sürdüren okullar arasında yer aldı. Başörtülü öğrenciler kampus girişindeki ağaçlık alanda başlarını açmak zorunda bırakıldılar. Bazı öğrencilerin ise basın mensuplarını gördükten sonra üst geçidin içinde başlarını açtıkları görüldü.
Akdeniz Üniversitesi güvenlik görevlerinin başörtülü vatandaşları da ikaz ettiği gözlendi.

ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ODTÜ yönetimi başörtülü öğrenci ve ziyaretçileri üniversiteye almadı.
Başörtülü öğrencilerin, üniversite girişinde başörtülerini çıkararak üniversiteye girdiği görülürken, bir ziyaretçi çene altından başörtüsünü bağlayarak içeri girmek istedi. Bir erkek akrabası ile birlikte içeri girmek isteyen ziyaretçi, başörtüsünü çene altına bağlamasına karşın içeri alınmadı. Erkek akrabası içeri girerken, başörtüsü nedeniyle içeri giremeyen ziyaretçi bayan, ODTÜ girişinden geri dönerek, oradan ayrıldı.
Haber 7 - Cihan

YÖK tüm kanuni haklarını kullanıp bu yasakçı üniversitelere yaptırım uygulamalıdır.

Bu yasakçılara illaki bir yaptırım uygulanacaktır...
Zulümle abad olanın sonu berbad olur...

Hepimize hayrlı uğurlu olsun bu değişiklik...
Bu günler geride kalacak Allahın izniyle ...

hic birsey yapamazlar bunlar sizicinizi rahat tutun buraya kadar gelen birseyi ne devlet nede halk devletten ziyade meclis izin vermez... okadar kolay degil...

YÖK'ten ''yasakçı rektörlere'' sert cevap

YÖK Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada,"Cumhuriyetin nitelikleri özgürlükleri sınırlandırma gerekçesi olamaz. Eğitim ve öğrenim hakkının engellenmesi suçtur." deniliyor.

YÖK Başkanı Özcan'ın açıklaması şöyle:


Oluşturulmaya çalışılan tereddütlere açıklık getirmek amacıyla kamuoyuna aşağıdaki açıklamanın yapılmasına gerek görülmüştür.


I. Anayasamızın 13. maddesine göre,


“Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.”


Söz konusu maddenin Danışma Meclisi tarafından kabul edilen metninde “ancak Kanunla sınırlanabilir” ibaresi yer almakta iken; Milli Güvenlik Konseyi Anayasa Komisyonu, “ancak” ibaresini madde metninden çıkarmıştı. Madde bu şekliyle kanunlaşmıştı.Fakat bilahare 3.10.2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunla Anayasa’da yapılan değişiklikler kapsamında, söz konusu 13. madde halen yürürlükte olan şekliyle değiştirilmiş ve madde metnine yeniden “ancak” ibaresi eklenmiştir (Resmi Gazete: 17 Ekim 2001/24556 Mükerrer). Bu suretle, Danışma Meclisi tarafından kabul edilen madde metninde olduğu gibi, “temel hak ve hürriyetler… Ancak kanunla sınırlanabilir” hükmü Anayasa metnine ithal edilmiştir.


Danışma Meclisi tarafından kabul edilen 13. maddenin gerekçesinde şu açıklamalara yer verilmiştir:

“Maddenin birinci fıkrasında “ancak kanunla” denilmek suretiyle, hak ve hürriyet sınırlamalarının münhasıran kanun konusu olduğu; yani yasama tasarrufundan başka bir düzenleyici tasarrufla (tüzük, yönetmelik vb.) hak ve hürriyetlerin sınırlanmayacağı belirtilmiştir.


Hak ve hürriyetlerin sınırlanmasında mümkün tek araç olarak kanun yani yasama tasarruflarının seçildiğini gösteren bu hüküm dahi ‘genel’ niteliktedir.”


Anayasa Mahkemesi’nin 4.11.1986 tarihli ve 11/26 sayılı Kararında da bu hukuk kuralı teyit edilmiştir:


“Anayasa koyucu getirdiği 13. madde hükmüyle, temel hak ve özgürlükler üzerinde yerine göre yapılması gereken sınırlamaların ne tür tasarruflarla, ne gibi sebeplere dayanılarak ve hangi ölçüler içerisinde yapılabileceği belirlemiştir. Maddedeki bu belirlemeye göre temel hak ve özgürlükler üzerindeki sınırlama ancak kanunla yapılabilecek, sınırlamayı haklı gösterecek sebep olarak ancak maddede sayılı ve sınırlı olarak gösterilmiş bulunan genel sınırlama nedenleriyle Anayasanın ilgili diğer maddelerinde öngörülen özel sınırlama sebeplerine dayanılmış olacak ve sınırlamanın ölçüsü ise demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı bulunmayacaktır.” (Resmi Gazete: 22 Şubat 1987/19380, sh. 13).

Anayasanın 13. maddesinde 3.10.2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunla yapılan değişiklik, bir hak ve özgürlüğün, idarenin genel düzenleyici işlemlerinin yanı sıra, mahkeme kararıyla sınırlandırılamayacağı yönündeki hukuk kuralını teyit etmiş bulunmaktadır.


Haber 7

Başörtülüyü okula almayanı şikayet edin

BBP lideri Yazıcıoğlu, 'Cumhurbaşkanı Gül’ün imzaladığı üniversitelerde başörtü düzenlemesinin yeterli olmadığını ve başörtülü öğrencilerin okullara alınmayacağını' savunan rektörlere karşı, öğrencilere şu çağrıyı yaptı:
Yüksek öğrenim kurumlarına başörtülü öğrencilerin de girmesi konusunda Anayasa’da yapılan değişikliğe rağmen bir çok rektörün “Gül’ün imzası yeterli değil. YÖK kanunundaki değişiklik şart. Başörtülüler okullara giremez” savunmalarına karşın; BBP lideri ve Sivas Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu, başörtülü öğrencilere şu öneriyi yaptı: "“Sizi okuldan içeri almayanları, eğitim ve öğreniminizi engelliyor iddiasıyla cumhuriyet savcılıklarına şikayet edin.”

Yazıcıoğlu, Anayasa’da ki değişikliğin üniversitelerdeki eğitimle ilgili olduğuna dikkat çekerek, bu yasa düzenlemesinin yetkili muhatabının YÖK olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“ Muhatap YÖK başkanı hoşgörü sergileyerek, başörtülü öğrencilerin okullardan içeri alınmasını istiyor. Zaten daha önceleri de yasada böyle bir yasak yapılanması yoktu, sadece bir yorumdan ibaretti. Şimdi anayasa düzenlemesi yapılmıştır. Ayrıca anayasada kimsenin eğitim ve öğreniminin din, ırk ve giyiminden dolayı engellenemeyeceği emrediliyor.

Bu nedenle; şimdi başörtülü kız öğrencilerimiz kendilerini okullara almayan rektörleri ve görevlileri, bulundukları cumhuriyet savcılıklarına giderek gerek şahsi olarak, gerekse toplu olarak; ‘Eğitim ve öğretimimizi engelliyor’ iddiasıyla şikayet etsinler. Bu hukuki haklarını mutlaka kullansınlar.”


Haber7

Karara uyanlar ve uymayanlar

Sakarya üniversitesi, Selçuk üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Bozok Üniversitesi, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, Dicle Üniversitesi ve Erciyes Üniversitesi'nin başını çektiği bazı üniversiteler, YöK Başkanı Yusuf Ziya özcan’ın genelgesini dikkate alarak başörtülülerin okula ve derslerine girmesine izin verdi. Sabah saatlerinden itibaren okula gelen başörtülü öğrenciler her hangi bir engellemeyle karşılaşmadı. öğrencilerin başörtüleriyle okula alınması diğer arkadaşlarını da sevindirdi. Adı eski rektör Yücel Aşkın'ın yolsuzlukları ile sık sık gündeme gelen Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde de, öğrencilerin derse alındığı bildirildi.

KARARSIZLAR DA VAR
Afyon Kocatepe üniversitesi’nde başörtülü öğrenciler alınmadı. Ancak üniversite senatosu toplanarak bir karar verecek. Başörtülülerin durumu senato toplantısı sonunda netleşecek. Uygulama konusunda kararsız olan bir diğer üniversite de Osmangazi üniversitesi. Rektör Fazıl Tekin, YöK Başkanının genelgesi ile ilgili olarak yönetim kurulunu toplayıp bir karar vereceklerini açıkladı. Yasak konusunda kararsız üniversitelerden biri de Celal Bayar Üniversitesi. Yönetim, yasal sürecin izlenmesi kararı aldı.

YASAKTA ISRAR EDENLER
YÖK Başkanının, başörtülülerin üniversitelere alınması için anayasa değişikliğinden başka bir düzenlemeye ihtiyaç olamadığı yönündeki yazılı talimatına rağmen bazı üniversitelerde ise yasak devam etti. İşte, gelen bilgiler doğrultusunda başörtüsü yasağını sürdüren üniversiteler:

MARMARA’NIN YASAKÇILARI
İstanbul’da Mesut Parlak'ın rektörü olduğu İstanbul Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi'nde ve Yıldız teknik Üniversitesi’nde başörtülü öğrenciler kampüse alınmadı. Başörtüsü ile ilgili düzenlemenin TBMM’den geçmesinin ardından başörtülülere kapılarını açan Kocaeli üniversitesi de, şaşırtan bir kararla yasak uyguluyor. Kocaeli üniversitesi yönetimi, YÖK Başkanı’nın genelgesine uymayarak başörtülülere kapılarını kapattı.

ANKARA’DA YASAĞI SüRDüRENLER
Ankara’da da Ural Akbulut’un rektörü olduğu Ortadoğu Teknik üniversitesi’nde başörtülü öğrenciler kampüse dahi alınmadı. Gazi üniversitesi’nde kampus alanına alınan öğrenciler derse alınmadı. üniversite yönetimi tarafından Başörtülü öğrencilere “Biraz daha bekleyin” şeklinde telkinlerde bulunulduğu öğrenildi. Nusret Aras’ın rektörü olduğu Ankara üniversitesi’nde de başörtülülere kapılar kapatıldı. öğrenciler başlarını açarak derslerine girebildi.

DİĞER YASAKÇILAR
İzmir’de bulunan 5 üniversite de YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın genelgesini dikkate almayarak başörtülü öğrencileri okula almadı. İzmir’deki gibi Muğla’da da yasak hüküm sürdü. İngiliz vatandaşı Şener Oktik yönetimindeki Muğla Üniversitesi, genelgeye rağmen başörtüsü yasağını sürdürdü. Akdeniz Üniversitesi, Süleyman Demirel Üniversitesi, Erzincan Üniversitesi, Uludağ Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi, Tekirdağ Üniversitesi, Kafkas Üniversitesi, Kırıkkale Üniversitesi, Dumlupınar Üniversitesi ve Trakya Üniversitesi de yasağı sürdüren üniversitelerden. Yasakçı rekötörlerden Ferit Bernay'ın başında bulunduğu 19 Mayıs Üniversitesi'nde de yasak katı bir biçimde uygulanıyor. Yasak Pamukkale Üniversitesi, Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Sütçü İmam Üniversitesi, Hitit Üniversitesi, Giresun Üniversitesi, Çukurova Üniversitesi, Harran Üniversitesi, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi ve Burdur Mehmet Akif Üniversitesi'nde de sürüyor. Öte yandan sabah saatlerinde başörtülü öğrencilerin okula girmesine izin veren Gaziantep Üniversitesi yönetimi, öğleden sonra şaşırtıcı bir karar alarak, yasaktan yana tavır koydu. Gaziantep Üniversitesi senatosu, başörtülülerin üniversiteye alınmaması konusunda yasakçı üniversiteler safında yer alma kararı aldı.

(habervaktim)

Anayasa'ya direnen rektörler

DENETİME ÇIKTI

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Ferit Bernay, üniversite içinde dolaşarak yasakların uygulanıp uygulanmadığını denetledi. Bernay, mevcut Anayasa değişikliğinin çok geniş kavramda, genel bir yaklaşım olduğunu söyledi. "Şimdiye kadar uygulamamızda çelişen bir durum söz konusu değildir" dedi.

'KABİLE DEVLETİ'

Malatya İnönü Üniversitesi Rektörü Fatih Hilmioğlu, YÖK Başkanı'na tepki gösterirken Türkiye'ye 'kabile devleti' diyebildi. Hilmioğlu, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ın başörtülü öğrencilerin üniversitelere alınması konusundaki yazısını, "Kabile devletinin yöneticisi şimdi bir yazı gönderdi. Verilen talimat kanunsuzdur" diye nitelendirdi.

DEĞİŞİKLİK BİZİ BAĞLAMAZ

Marmara Üniversitesi'nin girişine 'Anayasa'daki sözkonusu değişikliklerin doğrudan uygulanabilir nitelikte hüküm içermiyor" ifadelerinin yer aldığı bir yazı asıldı. Uudağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi giriş binasına asılan uyarı yazısında ise, 'Kılık kıyafet yönetmeliği tüm fakültelerde geçerlidir. İçeride ve dışarıda yönetmeliğe uyulması rica olunur' denildi.

Üniversitelerarası Kurul Mustafa Akaydın, Anayasa hükümlerinin özellikle yasa yapıcıları bağladığını, üniversite ve diğer kamu kurumlarının yöneticilerinin ise yasa hükümleriyle bağlı olduklarını ileri sürerek "Dolayısıyla biz şu anda 2547 sayılı YÖK Kanunu'nun hükümlerini uygulamakla yükümlüyüz. Eğer Anayasa'daki değişiklik çerçevesinde 2547'de yasa yapıcı organ bir değişikliğe giderse, onun gereği yeniden tartışılır" dedi. Akaydın, "Konuyla ilgili yasal değişiklikler yapılırsa bunu uygulamakla yükümlüyüz. Ama şu anda ortada kendi adımıza hukuksuz bir durum olduğu düşüncesinde değiliz" diye konuştu.

YILDIZ'DA GARİP BİR UYGULAMA

Yıldız Teknik Üniversitesi'nde de ciddi bir karmaşa yaşandı. Dün sabah derse alınan başörtülü öğrenciler hakkında, öğleden sonra hiç bir gerekçe gösterilmeden işlem yapıldı. Sabah derse başörtüsüyle giren kızlar öğleden sonra güvenlik görevlilerinin uyarısıyla karşılaştı. Ancak başörtüsüylü okula girmeye ısrar edince görevliler kimliklerini almak şartıyla başörtülü öğrencileri içeri aldı.

Keyfi yasağın sürmesi için kanun istiyorlar

YÖK'ün 9 üyesi, mahkeme gerekçesine dayanarak yıllardır kanunsuzca uyguladıkları yasağın kaldırılması için kanuni düzenleme yapılması gerektiğini ileri sürdü. YÖK Başkanı Özcan'ın rektörlere gönderdiği yazıya karşı bir açıklama yapan 9 üye, Anayasa'da yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği hatırlatılarak, "Anayasa'nın 42. maddesine eklenen, 'Kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir sebeple kimse yükseköğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez. Bu hakkın kullanılmasının sınırları kanunla belirlenir' amir hükmüne açıkça aykırı düşmektedir. Çünkü, bu hükümle kılık kıyafet dahil, yüksek öğrenim hakkını sınırlayan sebepleri belirleme yetkisi 'münhasıran kanun koyucuya' tanınmıştır. Dolayısıyla, bu düzenlemenin de 'mutlaka kanun' ile yapılması Anayasal bir zorunluluktur' dediler.

Yazıya gerek yok Resmi Gazete yeter

Anayasa değişikliğine rağmen yasakta direnen rektörlere YÖK sert tepki gösterdi. YÖK, rektörlere “Cumhuriyet'in nitelikleri hürriyetlerin sınırlandırılmasının gerekçesi olarak kullanılamazlar” uyarısında bulundu. Öğrencilerin başörtülü olarak okullara girebilmesi için kanuni düzenlemeye gerek olmadığını bildiren YÖK, rektörlere “suç işliyorsunuz” dedi. Hukuk Profesörü Hüseyin Hatemi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onayına rağmen başörtüsü yasağına devam eden rektörlere seslenerek, “Yapılacak şey, sağduyunun gerektiği jesti yaparak artık rektörlerin başörtülü kızlara kapılarını açmasından ibarettir” dedi.

Derslere girmelerinde bir engel yok

Yozgat Bozok Üniversitesi, başörtülü öğrencilerin de diğer öğrenciler gibi derslere girebilmelerine imkan tanıyan kanuni düzenlemeye uyuyor. Rektör Prof. Dr. İnci Varinli, kanunlara uymak zorunda olduklarını belirterek öğrencilerin başörtüleriyle derslere girmelerinde bir engelin olmadığını söyledi.

Erciyes'te özgürlük sevinci

Kayseri Erciyes Üniversitesinde, sabah saatlerinde fakülte binalarına gelen başörtülü öğrenciler, başörtüsünü çıkarmadan derse girdiler. Anayasa'da yapılan değişikliğin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanarak Resmi Gazetede yayınlanmasının ardından, Erciyes Üniversitesinde yasa uygulanarak, başörtülü öğrenciler derse girmeye başladı. Sabah saatlerinde üniversite kampusun de bulunan Nuri Cıngıllıoğlu Fen Edebiyat Fakültesi ile Atatürk Sağlık Meslek Yüksekokulu'na gelen başörtülü öğrenciler, sınıflarına kadar gittiler. Daha önce, fakülte binasının giriş kapısında başlarını açarak içeri giren öğrenciler, düzenlemeyle başörtülü olarak okula girme özgürlüğüne kavuştu.

Kanunları ve YÖK'ün kararını uyguluyoruz

Üniversitelerde uygulanan yasağın kalmasıyla başörtülü öğrenciler okullara alınmaya başlandı. Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde de öğrencilerin derslere başörtülü girmelerine izin verilmeye başlandı. KTÜ'ye bağlı fakülte ve bölümlerde okuyan öğrenciler dünden itibaren kampus ve binalara başörtülü olarak girerken güvenlik görevlileri de öğrencilere müdahale etmedi. Bazı başörtülü öğrenciler ise yasağın kaldırılmasını birbirlerine sarılarak kutlarken, hem başörtülü hem de başı açık kız öğrencilerin kampuste birlikte gezdikleri gözlendi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selahattin Köse ise başörtüsüyle ilgili yasağın kaldırılmasını şu cümlelerle açıkladı: “Biz bundan önce YÖK kararlarını uyguluyorduk, dün geceden itibaren de yine YÖK'ün bize gönderdiği yeni kararı uyguluyoruz. Bizim uygulamalarımızda değişiklik yok. Biz sadece kanunların bize verdeği yetkiyi yerine getiriyoruz. Son gelen yazı ile birlikte üniversitemizde başörtülü öğrencilerin derslerine girmesine izin verilmiştir. Biz de buna uyuyoruz.”

Yeni Şafak

ODTÜ'de 'ikna odası' kuruldu

Başörtülü olarak ODTÜ'ye girmek isteyen öğrenciler kapıda güvenlikçiler tarafından engellenirken, “Ama bu anayasal hakkım!” diyerek uygulamaya itiraz eden bir genç kız ise İÜ eski Rektör Yardımcısı ve CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter'den hatırlanan “ikna odası”na çekildi.

GAZİ'DE BİR SERBEST BİR YASAK

Genç kız burada başörtüsünü çıkarıp saçlarının bir kısmını örten bandana takmak istedi ancak rektörlük tarafından talimat verilen güvenlikçi engelini aşamadı. Genç kız okula saçlarını tamamen açarak ancak girebildi.

Gazi Üniversitesi, öğrencilerin başörtülü olarak okula girmelerine sadece 1,5 saatliğine izin verdi. Ankara Üniversitesi'nin Cebeci Kampusü'nde ve Sıhhıye'deki birimlerinde başörtülü öğrencilerin okullarına serbestçe girmeleri engellendi.

Gazi Üniversitesi'nde okuyan öğrenciler sabah saat 08.00'den 09.30'a kadar başörtülü olarak üniversiteye girebilirken, daha sonra rektörlükten gelen emirler yasaklandı. Bunun üzerine öğrenciler okullarına başlarını açarak girebildiler. Olay çıkma ihtimaline karşın Gazi Üniversitesi Rektörlüğü'ne gelen Çevik Kuvvet polislerleri çevrede güvenlik önlemleri aldılar.


samanyoluhaber

'Rektörler ikna olmazsa gereken yapılır'

YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, Anayasa değişikliğine rağmen bazı üniversite rektörlerinin başörtüsü özgürlüğüne direndikleri söyleyerek, 'Rektörleri çağıracağım, ikna olmazlarsa gereğini yapacağım dedi


BİRİNCİ GÜN BİLANÇOSU: Biz rektörlere yaptığımız çağrıyla hukuki durumu hatırlattık ve gereğini yapmalarını istedik. Anayasa'daki düzenlemeyle üniversitelerde türban sorunu çözümlenebilir. Ek 17. madde düzenlemesine gerek yok. Fiilen sorun kendiliğinden çözülebilir. Birinci gün itibarıyla üniversitelerin büyük bölümünde türbanlı öğrenciler derslere girmiştir. Anadolu'da sorun yok ama büyük kentlerdeki üniversitelerde sorun yaşandı. Bizim genelgemize uymayan rektörleri Ankara'ya çağıracağım. Hukukçularımızla onları bir araya getireceğim. Onları ikna etmeye çalışacağım. Buna rağmen bu sürecin sonunda yine bizim genelgemize uyulmazsa hukuki yollara başvururum"

TÜRBANLI ÖĞRENCİ FAZLA DEĞİL

OLDUKÇA LAİKİM: Ben oldukça laik bir insanım. Cumhuriyetin değerlerine bağlıyım ve Cumhuriyetle hiç bir sorunum yok. Cumhuriyet sayesinde burada oturuyorum. Amacımız yasaksız bir üniversite yaratmaktır. Ben daha ilk gün vizyonumu 'yasaksız üniversite' diye açıkladım. Onun arkasındayım. Üç-beş türbanlı öğrenciyle Cumhuriyet'in laikliği gitmez. Türbanlı öğrenci sayısı da sanıldığı gibi o kadar da fazla değil.

HAKLARIMIZI KORUYACAĞIZ: Hükümetin emir eri değilim. Yakında kafa kafaya geldiğimiz konular olacaktır. Ama ben kavga ederken bile üslubumu bozmam. Hükümetle eskisi gibi kavgalı olmayacağız ama haklarımızı da uygun bir yöntemle koruyacağız. Ben rektörlerle de kavga etmeyeceğim. Niye kavga edeyim ki, ben onlarla çalışıyorum.

BEN KADROLARI NİYE DURDURAYIM?

5 BİN KADRONUN TURŞUSUNU MU KURACAĞIZ: Akademik kadroların durdurulması üniversiteleri cezalandırmak amaçlı falan değildir. Ben kadroları niye durdurayım? Böyle bir şey olur mu? 5 bin kadronun turşusunu mu kuracağız? Biz bu düzenlemeyi inceliyoruz. Kıstaslar getirmeye çalışıyoruz. Öğrenci sayısına ya da başka kriterlere göre bir düzen getireceğiz.

YENİ ÖSS SİSTEMİ: Üniversitelerdeki türban sorunu kısa zamanda çözülüp gitsin. Üniversite giriş sistemi yeniden düzenlecek, katsayısız alansız, sorunsuz yeni bir sistem geliyor.
aktifhaber

Hukukçular, Rektör Hilmioğlu hakkında suç duyurusunda bulunacak

Daha önce öğrencileri eyleme götürmekle ve hükümet aleyhtarı söylemleri ile sık sık gündeme gelen İnönü üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Fatih Hilmioğlu, üniversitede başörtüsü yasağının devam edeceğini belirtiyor.

Hukukçular Derneği Malatya Şube Başkanı Necati Karabay, Rektör Prof. Dr. Hilmioğlu hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını belirterek, "Anayasanın 42 maddesi açık. Başka bir düzenlemeye ya da YöK kanununun ek 17. maddesinin değişmesine gerek yok." dedi. öğrencileri başörtüsü ile üniversitelere almayan rektörlerin eğitim öğretim hakkını engellediklerini dile getiren Karabay, rektörlerin Anayasa'nın açık hükmünü uygulamamakla suç işlediklerini söyledi. Karabay, yasağı tespit ettirerek suç duyurusunda bulunacaklarını ifade etti.

Malatya Baro Başkanı Mehmet Görgeç ise kimsenin devletin kamusal gücünü kullanarak kanunsuzluk yapamayacağını söyledi.

Hiç kimsenin hukukun üstünde olamayacağını dile getiren Görgeç, "Bunlar tek doğrunun kendi doğruları olduğunu iddia ediyorlar. Bu yaklaşım arızalı bir bakış açısıdır. Bir insanın rektör olması milletten ve milli iradeden üstün olduğu anlamına gelmez. O kurumları tayin eden de milli iradedir. ülkede demokratik haklarla oylarını veren vatandaşlar milli iradeye oy veriyor. O rektörlere değil. Kimse kanunun verdiği gücü kendi ideolojisi doğrultusunda kullanmasın." şeklinde konuştu.

Rektörlerin bu konudaki tutumlarını devam ettirerek suç işlediklerini belirten Görgeç, başörtülü öğrencilerin üniversitelere girmesinin önünde herhangi bir engel kalmadığını dile getirdi.

habervaktim

Bu rektörler filmin sonunda Ergenekon’a mı yazılacak?

Kimi rektörler türbanlı öğrencilere özgürlük kapılarını açsalar da; “Eski Statüko” işbirlikçisi birçok laikçi rektör yasağı uygulamaya devam etti…

“28 Şubat Faşizmi”ne gönül vermiş… Bu milletin evlatlarını ’İkna Odaları’ zorbalıklarıyla ışıksız bırakmış…

Darbe özlemcisi Rektör Kuvvetleri, Cumhurbaşkanı Gül’ün onayını takmıyorlar!

Böylelikle Anayasa suçu işliyorlar… YÖK Başkanı Prof. Yusuf Ziya Özcan rektörlere gönderdiği yazıda “Türbanın üniversiteye girmesi için Anayasa’da yapılan değişiklikler yeterlidir. Ayrıca düzenlemeye gerek yok” dedi…

Laikçi Rektörler, YÖK Başkanı’na da “Yok” muamelesi yapıyorlar!

CHP Meclis Grubu kürsüsünden muhtıra vermeye yeltenirken meşhur olan ODTÜ Rektörü Ural Akbulut “YÖK’ün bize türbana izin verin ya da vermeyin deme yetkisi yok” diye konuşuyor…

YÖK’ü Orgeneral Erdoğan Teziç yönetiyorken… ODTÜ’nün başındaki bu rektör, YÖK Komutanı’nın talimatlarını harfiyen yerine getiriyordu, değil mi?

Laikçi Akbulut’un emir komuta zinciri içinde Org. Teziç’e bağlılıklarını bildirdiği günleri gayet net hatırlıyoruz! Akbulut, şimdilerde YÖK Başkanı’nı takmıyor…

“Üniversiteler bizimdir, bizim kalacak” demeye getiriyor… Bu tavır, bir nevi üniversiteleri işgal eylemidir!

Yasakçı Rektörler “YÖK Kanunu’nun 17. maddesi değişmeden türbana serbestlik getirilemez” iddiasıyla başörtülü öğrencileri üniversite kapılarından içeriye almadılar…

Prof. Fatih Hilmioğlu gibi kimi rektörler utanmadan “YÖK Başkanı’nın suç işlediğini” öne sürdüler… YÖK Yasası’nın söz konusu maddesinin üniversitelerde kılık kıyafet serbestliği getirdiğini cümle alem biliyor!

YÖK Kanunu’nda olmayan bir yasak, “Gizli İktidar” marifetiyle Anayasa Mahkemesi’nin yıllar önce yaptığı “tamamen siyasi bir yorum” sayesinde hayata geçirilmişti…

Artık hakimiyetini kaybetmiş bulunan o “Gizli İktidar”ın kalıntısı Laikçi Rektörler olmayan yasağın, olmayan kanunundan bahsederek…

Anayasa değişikliğine direniyorlar… Anlaşılan o ki, Anayasa Mahkemesi “Anayasa değişikliğini onaylarsa” bu laikçi rektörlerden bazıları yine çıkacak…

“İlle de ek 17’yi getirin” diye nümayiş yapacaklar! Suç işlemeye devam edecekler, yani… YÖK, dün yasakçı rektörlere sert bir açıklama yaparak, suç işlemekte olduklarını hatırlattı…

“Cumhuriyetin nitelikleri, temel hak ve hürriyetleri sınırlama gerekçesi olamaz” vurgusunu yaptı, YÖK! Türk Ceza Kanunu’nun 112.maddesinde “eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi” müstakil bir suç olarak tanımlanıyor!

Türbana üniversitelerde özgürlük getiren anayasa değişikliğini takmayarak anayasal suç işleyen Laikçi Rektörler… Yasakçı filmin sonunda gidip Ulusalcı Ergenekon Çetesi’ne mi yazılacaklar?

Doğrusu çok merak ediyorum!

Tamer Korkmaz