Zamanda Yolculuk Yapabilseydiniz!

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
Zaman makinesi olsa da tarihte yolculuk yapabilsek değil mi? Nerelere giderdik, neler yapardık, neleri değiştirirdik belkide! Ha, değiştirmek demişken, herhlade en çok bu tercihi kullanırdık sanırım. Öyle ya! Geçmişe gidebilsek, insanları uyarsak, onlara ''durun, yapmayın, ileride şöyle böyle yansımaları olacak bu işten vaz geçin'' diye uyarabilsek.. Mesela Kanuni dönemine gidip Buhar Makinesini biz icad etsek ve sanayi çağı bizde başlasa! Veya Abdülhamid dönemine gidip padişahı uyarsak, İttihat ve Terakki'nin koca imparatorluğu parçalayacağını anlatsak.. Amerika'yı biz keşfetsek ve oralara biz yerleşsek.. Veya Ay'a biz çıksak, uyduları biz fırlatsak.. Daha buna benzer neler neler sayılabilir değil mi?

Lakin durum hiçte öyle değildir. Biliyor musunuz! Öyle bir imkan verilse vallahi de billahi de hiçbir şeyi değiştiremezsiniz. Sizi geçmişe alıp koysak :)))) Siz orada istediğiniz kadar avazınız çıktığı kadar bağırın kimse size inanmayacaktır. İnsanoğlu öyle bir şeydir ki burnu sürtmeden, 32 dişini kırıp avucuna vermeden hiç ama hiç akıllanmıyor.. Onun için bir küfür galip gelir bir islam galip gelir. Birbirlerine bu geçiş olacak ki hakikat açığa çıksın.

O halde kin denilen duygu neyin nesidir ki? Yukarıda ben bile 32 dişini avucuna verdim. Çünkü geçmişin insanları çok mal geliyor. Ön bilgiyle herifin karşısına çıkıyorsun, yani tartışılmaz haikatle çıkıyorsun yahu! Ötesi var mı! Yapma, yaparsan şu olacak diyorsun. Anlatıyorsun! Bak şu ip, şu makaradan dolanıyor, ucunda da piyano asılı. Sen bu ipi kesersen piyano kafana dü-şe-cek. Bak bak orda sen de burdasın, gördün mü? Yani bu kadar basit bir denklem var ortada! Sen kime ne anlatıyorsun ki, adam ökkkkküz gibi gene kendi kafasından gidiyor, ipi kesiyor, başı eziliyor. Normalde düşündüğünüz zaman şimdiki zamanda yaşayan tüm insanlar ağzı açık, dili sarkık, salyası dudağının kenarından aşağı sarkan aptallar yığınından başka bir şey değil.. Zombiyiz..

Kendimizi akıllı sanmayalım. Geleceğin perspektifinden geçmişin insanları toptan budaladır. İçerinden birkaç kişi istisna..

Peki, bu kısırdöngü içinde kim kazanıyor? Değişmeyen tek hakikate sarılanlar kazanıyor. Tevhide tutunanlar kazanıyor. Çünkü o hiç değişmez, eskimez, pörsümez tek zahire verilmiş hakikat.. Allah'a iman etmek gerek. Eşi benzeri olmayan ve hiçbir şeye muhtaç olmayan Allah'a.. Tamam da biz insanlar kalpten ibaret değiliz ki. Elimizle ayağımızla iş yapar, bir şeyleri harekete geçiririz. Bu harekete geçirdiğimiz şeyler geleceğin temeli oluyor ve çok sonralara yansıyacaktır. Doğruyu ve yanlışı ben nasıl bilebilirim ki? Doğru ve yanlış hep değişkendir. Bugünün doğrusu yarının yanlışı, bugünün yanlışı yarının doğrusu olabiliyorsa fiil olarak nasıl karar alacağım? Bu konuyu çok düşündükten sonra insan şu sonuca varıyor. Gelecek ve geçmiş zaman dilimleri içinde her fiilin sebep sonuç ilişkisi olduğu kesindir. Atılan her adım, gelecekte milyonlarda insanın canına maal olabiliyor. O halde herkese düşen bir görev var! Doğruyu veya yanlışı aramıyacağız. Biz iyiyi ve kötüyü arıyacağız. Fiillerimizi yaparken geri dönüşümünü düşüneceğiz. Doğru başka, iyi başkadır. İyi işler yapacağız. Sana yapılmasını istemediğini başkasına yapmayacaksın. Bir fiil yaparken bunu herkesin yaptığını düşünecek, nasıl sonuç vereceğini bilerek yapacaksın. Kalbin imanla doluysa, fiilin iyi işler yapmayı arıyorsa hiç korkma. Sen bu zaman diliminin içinde yanlış yapmazsın kardeş. Geleceğe güzel tohumlar ekmenin sırrı iyi işler yapmaktır. Peki, ya kötülük yapanlara karşı ne yapacağız? Abi, kötülük hep olacaktır. Kalın kafalı, 32 dişini eline vermeyi çok istediğimiz tipolojiler olsada onlara karşı bir gücümüz yoksa onlara karşı güç arayacağız. Zayıf olsakta ısrarla sabrede sabrede bir yol bulmaya çalışacağız. Bu yolu ararken kötülüğe sapmadan aramalıyız. İyi işler yaparak bulunan doğrular ancak hakikate götürür. Kötü işler yaparak bulduğumuzu zandığımız doğrular aslında yanlış olacak ve bizi dalalete saptıracaktır. Zaman faktörünü hesaba kattığınız zaman kötü işler yaparak elde edilen doğruların aslında doğru olmadığını zamanla anlıyorsunuz.

Yazı bittikten sonra aklıma Asr suresi geldi! İlginç, Allah endüktif metodla Asr Suresi'ni tefsir ettirdi, iyi mi?..


Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.

1- Asra yemin olsun ki,
2- İnsan mutlaka ziyandadır.
3- Ancak iman edenler, salih amel (iyi işler) işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye eden ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır.

Kin çok kötü! KİN= Gelecekte zehirli meyvalar verecek ağaçların tohumudur. Hayatımızdan kini çıkartalım.. Öfke başka kin başkadır, bu nüansı da birbirine karıştırmayalım. Lakin öfkeniz Ancak kalpte tevhid varsa Allah için olur. ve bu öfkenin zulme dönüşmesini engeller.. Buna karşın kin, nefsin kendi payesine düşen katran gibi yapışan pisliktir. Hep zulüm ve zâlim üretir..
 
Üst