Dünya düz mü?

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,949
Tepkime puanı
2,072
Puanları
113
Konum
Mars
Konuyu dağıtmamak için çok ayrıntıya girmeyeceğim.. Şu kadarını söyleyeyim benim için meseleleri anlamada 2 temel kaynak var : Kuran ve sünnet (sahih) Bunları Nebi (S.A.V.)'in hayırlı asırlar hadisi gereği selef-i salihînin anladığı gibi yorumlayarak meseleleri ona göre anlamaya çalışırım.. Takip ettiğim kadarıyla senin metodun bundan farklı.. Buradan hareketle ne demek istediğimi anlayacağını düşünüyorum..

Ben konu bazında sormuştum
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,184
Tepkime puanı
3,194
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
Saçma bir yorum olmuş
Kural dediğin nedir?

Yahu varlığı yaratan nedir, senin okuduğun nedir, bilgiyi nasıl elde ediyorsun?
Kuralları kim koyuyor bu kuralları kim değerlendiriyor
senin insanin sorumlulugu hakkinda bilgin yok
tamam işte aynısını söylüyorsun
kural insanın kendisi diyorsun
her insan kendi koyar diyorsun

bilim/ilim/inançsal anarşistsin(kuralsızlık, erksizlik) sanırım
 

cahid

Kıdemli Üye
Katılım
18 Ağu 2009
Mesajlar
6,137
Tepkime puanı
1,430
Puanları
113
Konum
Muamma...!
don kişot gibi yapıyorsun
niyetin safi
ama siyonizm ile bilim ve teknolojiyi karıştırıyorsun

Dünyanın nereseyse her üniversitesinde müslüman ilim,bilim adamı var diye düşünüyorum.
hiç mi foyalarını ortaya çıkaran olmadı. Hepsi de dünyanın yuvarlak ve döndüğünü kabul ediyor.
Yahu ilim erbabı yanlış tefsir ettiyse etti. şimdi de gök ayetlerini okuyan bilim erbabı tefsir ediyor. ne fark var gök ayetleri ile vahiy ayetleri arasında.
ikisi de Allah'ın evrene attığı yüce imza (Allah'ı mahluka benzemekten tenzih ederim)
Bir yazar düşün ve bir kitap yazsın.. Kitabın içinde betimlemeler yapsın , mecaz sanatı kullansın ve edebiyatın tüm unsurlarından yararlansın.. Bu kitap içinde neyi tasvir ettiğini , neyi anlattığını o yazar mı daha iyi bilir yoksa okuyucular mı?
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,184
Tepkime puanı
3,194
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
Bir yazar düşün ve bir kitap yazsın.. Kitabın içinde betimlemeler yapsın , mecaz sanatı kullansın ve edebiyatın tüm unsurlarından yararlansın.. Bu kitap içinde neyi tasvir ettiğini , neyi anlattığını o yazar mı daha iyi bilir yoksa okuyucular mı?
Allah cc hidayet olsunlar diye vahiy gönderdi. Elbette Allah herşeyi bilendir ve kimin nasıl anlayacağı bilgisine de sahiptir. Yalnız şu da var ki Allahın kitabını ve ayetlerini sadece arapça bilen alimler okur önermesi yanlıştır. yeri gelir bazı ayetleri bilim adamı ilim adamından daha iyi anlar.

"Arzı da yaydık, oraya sağlam dağlar yerleştirdik, orada ölçüleri belli her türden ürünler bitirdik." hicr 19 ayetini inceleyelim mesela
bilim adamlarına göre dünya önce gaz sonra sıvı sonra sert kabuk bağlamış bu kabuk(kara,arz) çoğalıp(yayılıp) dünyayı kaplamış sonra dağlar sonra nebatat olmuş.
yani ayette geçen dünyanın düzlüğü değil kara, kıta oluşumunu tasvir etmektedir.
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,949
Tepkime puanı
2,072
Puanları
113
Konum
Mars
tamam işte aynısını söylüyorsun
kural insanın kendisi diyorsun
her insan kendi koyar diyorsun

bilim/ilim/inançsal anarşistsin(kuralsızlık, erksizlik) sanırım

Kural insanın kendisi değil kitabi baz alacaksın
İnsan kitaba uyar, kitab insana uymaz

Sanırım sen okuduklarını farklı algılıyorsun
Benim neyi nasıl okuduğumu bilmeden yargılıyorsun, yargı makamı sen değilsin beni hiç bir şekilde yargılamaya hakkın yok beni bir kalıbı da soramazsın çünkü sistemin sahibi sen değilsin eğer bu işe kalkışmasın haddini aşmış olursun.

Önce neye nasıl inandığını bilmen gerek
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,184
Tepkime puanı
3,194
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
Kural insanın kendisi değil kitabi baz alacaksın
İnsan kitaba uyar, kitab insana uymaz

Sanırım sen okuduklarını farklı algılıyorsun
Benim neyi nasıl okuduğumu bilmeden yargılıyorsun, yargı makamı sen değilsin beni hiç bir şekilde yargılamaya hakkın yok beni bir kalıbı da soramazsın çünkü sistemin sahibi sen değilsin eğer bu işe kalkışmasın haddini aşmış olursun.

Önce neye nasıl inandığını bilmen gerek
yargılama olmadan bir şeyin doğruluğunu bilemezsin

sen de aynısını yapıyorsun
ama gel gör ki ikimiz aynı şeyi anlamıyoruz

sana göre herkesin kendi bakışı doğrudur.
bana göre doğru olan kitabın kendisidir.
en çok kitabı doğru okumuş olan daha doğrudur.

Ben kuran ve sünnete inanıyorum edım
sen neye inanıyorsun
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,949
Tepkime puanı
2,072
Puanları
113
Konum
Mars
yargılama olmadan bir şeyin doğruluğunu bilemezsin

sen de aynısını yapıyorsun
ama gel gör ki ikimiz aynı şeyi anlamıyoruz

sana göre herkesin kendi bakışı doğrudur.
bana göre doğru olan kitabın kendisidir.
en çok kitabı doğru okumuş olan daha doğrudur.

Ben kuran ve sünnete inanıyorum edım
sen neye inanıyorsun
Güzel kardeşim senin kitap anlayisin ve arabiyyen anlayışın farklı sen olaya materyal olarak bakıyorsun.
içinde bulunduğun toplumun mevcut bilgi birikimi deki verileri işliyorsun oradan çıkman gerek okuduğun Mustafa bile bunu söylüyor ben kafamdan uyduruyorum.

Sen kuran ve sünnete inanıyorsun evet ama nasıl mesele zaten burada
Bana göre sana göre yok mevcut sistem var bu sistemi Sen ve ben yapmadığımız göre okunacak olan şeyde bu sistemin kendisi oluyor. Zaten Sen zihninde bu sistemi okuyorsun optik okuyucu gibi hersey senin zihninde hardiskte yazılı beyin bunları okur ve organları Sen kontrol etmezsin her organın dili işlevi farklı olsana birbirleri ile aralarındaki bağ birlik yani Tevhid bilinci ile hersey kendi görevini bilir ve ikame eder. Sen sadece olayları yaşar ve anlam kazandırırsin ve bu anlamı hayat içinde okumaya dair meleklerin var iyi yada kötü olanı ayırt edebiliyorsun.

Sistem inançlı yada inançsız ayırt etmez işlevi gereği herkese adil davranır. Mesele insan üzerindeki sorumluluk olan iyi ve kötü dengesidir. Bireysel hareket ve bencillik sistemi bozar denge şaşar, Sen oturduğun yerden gazzeye dua et anlamsız kalır çünkü insan olarak eylem şarttır. Hareket edip Tevhid bilinci adaleti temel olarak isletmiyorsun.

Senin sünnet anlayışında zulüm görenlere yardım etmek yok mu? Kuran ne diyor?

Siz okurken nasıl okuduğunuzu bilmiyormusunuz? Dil ile mi okuyorsun yoksa zihin yorumumu zaten gerekli olan sana verilmiş iyi ve kötü olanı biliyorsun. Yapman gereken şey önce adalet tesisi ve bunu önce inancında yapacaksın.
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,184
Tepkime puanı
3,194
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
Güzel kardeşim senin kitap anlayisin ve arabiyyen anlayışın farklı sen olaya materyal olarak bakıyorsun.
içinde bulunduğun toplumun mevcut bilgi birikimi deki verileri işliyorsun oradan çıkman gerek okuduğun Mustafa bile bunu söylüyor ben kafamdan uyduruyorum.

Sen kuran ve sünnete inanıyorsun evet ama nasıl mesele zaten burada
Bana göre sana göre yok mevcut sistem var bu sistemi Sen ve ben yapmadığımız göre okunacak olan şeyde bu sistemin kendisi oluyor. Zaten Sen zihninde bu sistemi okuyorsun optik okuyucu gibi hersey senin zihninde hardiskte yazılı beyin bunları okur ve organları Sen kontrol etmezsin her organın dili işlevi farklı olsana birbirleri ile aralarındaki bağ birlik yani Tevhid bilinci ile hersey kendi görevini bilir ve ikame eder. Sen sadece olayları yaşar ve anlam kazandırırsin ve bu anlamı hayat içinde okumaya dair meleklerin var iyi yada kötü olanı ayırt edebiliyorsun.

Sistem inançlı yada inançsız ayırt etmez işlevi gereği herkese adil davranır. Mesele insan üzerindeki sorumluluk olan iyi ve kötü dengesidir. Bireysel hareket ve bencillik sistemi bozar denge şaşar, Sen oturduğun yerden gazzeye dua et anlamsız kalır çünkü insan olarak eylem şarttır. Hareket edip Tevhid bilinci adaleti temel olarak isletmiyorsun.

Senin sünnet anlayışında zulüm görenlere yardım etmek yok mu? Kuran ne diyor?

Siz okurken nasıl okuduğunuzu bilmiyormusunuz? Dil ile mi okuyorsun yoksa zihin yorumumu zaten gerekli olan sana verilmiş iyi ve kötü olanı biliyorsun. Yapman gereken şey önce adalet tesisi ve bunu önce inancında yapacaksın.
kitap, din nebevi gelenek(sünnet) somuttur, vazgeçilmezdir
insanın ve evrenin işleyişi okuması yazması çoğunlukla dediğin gibidir
müminlerin önünde doğru hareket için bir nur vardır bu da süreçtir, herkeste aynı yoğunlukta işlemez

birinci elzemdir
diğerleri araçtır
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,949
Tepkime puanı
2,072
Puanları
113
Konum
Mars
kitap, din nebevi gelenek(sünnet) somuttur, vazgeçilmezdir
insanın ve evrenin işleyişi okuması yazması çoğunlukla dediğin gibidir
müminlerin önünde doğru hareket için bir nur vardır bu da süreçtir, herkeste aynı yoğunlukta işlemez

birinci elzemdir
diğerleri araçtır


Yaratılışı okuyamayan ne kitabı okuyabilir nede elçiyi tanıyabilir.
Kendini bilmeyen ilim sahibi olamaz hal böyle olunca ne elçi tanır nede tebliğ nede vahiy
Dediğin gibi olsa idi ebu leheb ilk iman edenlerden olurdu
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,949
Tepkime puanı
2,072
Puanları
113
Konum
Mars
peki niye okuyamıyorlar
sorun nerede

Okuyamıyorlar değil, ataları takip etmek sadece onları din olarak takip etmek değildir.
Okumak istediğin şeyin nasıl okunacağı zaten senin içinde sana verilmiştir. Sen okumayı dışında aradığın zaman seni yönlendiren şeyler senin dışındaki şeyler olur. Gerçeklik konusunu ele aldığında dışındaki şeylerin sana aktardığı şeylerin gerçekliğine ne kadar inanabilirsin.

Gözlerini açtığında dünyada bazı şeyleri sen oluşturmadın bunların gerçek yada bir yanılsama olduğunu nasıl ayırt edebilirsin ki?
Sen sadece kendi etki alanında kendi arzında yani senin mülkün olan varlığında olan şeylere dair sonuçlar elde edebilirsin. Sana sunulmuş olan bu kitap zaten senin içinde oku denilende bu kitaptır. Herşeyin gözlemciye göre değiştiği bir kuantum evreninden bahsediliyor. Senin gördüklerin ile başkalarının gördükleri farklı şeyler, renkler, görüntüler , sesler bütünü ile herkes göre değişik ve var olan şeyin zaten senin içinde

bilgiye erişim senin gördüklerin ve okudukların ile alakalıdır eğer sen bu eriştiğin kitabı okumak yerine sana aktarılanları sorgulamadan ve değerlendirmeden kabul ederek devam edersen eğer ki çünkü aşılması ve yıkılması gereken asıl noktada budur buradaki amacın ilk basamağı budur.
Çünkü semavi dinlerin başlangıcı İbrahim peygamber ile bize aktarılır ve bizler Nuh peygamber öncesini bilmiyoruz. Peki ibrahim peygamberin ilk yaptığı şey olan içinde bulunduğu toplum sorgulaması ve izlediği sistemi okuyup değerlendirmesi değil mi? Bir sonuca ulaşması ve bütünü ile kendi içindeki olan şeylere yönelmesi ile alakalı, olaylar için metaforlar çok fazla çünkü İbrahim peygamberin bir mağarada yaşaması gerekiyor ve hayatında hiç güneş, ay ve yıldız görmüyor olması gerekiyor ki? Sana aktarılan insanların varlıklar verdiği isimler üzerinden okuduğunda senin anladığın gök yüzündeki güneş , ay ve yıldızlar, mushafta bile sürekli size misaller ile anlatık ve herşeyin bu meseller üzerinden açıklandığını anlatır ve burası zaten bir misal alemi gerçek olan değil sadece şekiller üzerinden bize aktarılan bilgilerin olduğunu anlamak gerekiyor çünkü insanların oluşturduğu günlük hayatta kullanılan dilde böyledir şekiller üzerinde ve şekillerin üzerine yüklenmiş bir manasal sistem vardı. Bizler yoktan var etmiyoruz bizler var olandan ilham alarak bir sistem oluşturabiliyoruz ve bu sistem bizim gibi kusurlu oluyor çünkü biz henüz temel olarak bazı şeylerin bilgisine erişmiş değiliz. Fakat dışında görmüş olduğu varlığın bir atomunu bile değiştirmeye yada aynısını yapabilme kabiliyetine sahip değilsin işte burada anlatılan şey korunan şeyin varlığın kendisi olduğu ve sessiz olan bu varlığı okuyup seslendirilmesi bize ait bunun bir çok örnekleri mevcut sen varlığı okuduğun ve onun manasını çözdüğün zaman farklı varlıkları etkileşime sokarak farklı bir varlık elde edebiliyor kumdan cam yapmak, ağaçtan masa yapmak, topraktan çömlek yapmak bunların anlatılması bitmez burada senin istifadene sunulmuş olan bir kitap mevcut ve senden bu kitabın okunması isteniyor bunu kendin yapman gerek çünkü senin üzerine yüklü olan sorumluluk budur. Bir başkasının hakikati ve gerçekleri sana aktara bilme gücü ve yetkisi yok çünkü sana şah damarından daha yakın olan senin neye nasıl hangi şeyleri ihtiyacın olduğunu biliyor ve senin için özel sistem oluşturup herkeste farklı gösterip sana özel bir program ile senin tekamülünü sağlıyor.

Çünkü herşey içeride oluşuyor dışarıda olan bir şey var mı?
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,184
Tepkime puanı
3,194
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
Okuyamıyorlar değil, ataları takip etmek sadece onları din olarak takip etmek değildir.
Okumak istediğin şeyin nasıl okunacağı zaten senin içinde sana verilmiştir. Sen okumayı dışında aradığın zaman seni yönlendiren şeyler senin dışındaki şeyler olur. Gerçeklik konusunu ele aldığında dışındaki şeylerin sana aktardığı şeylerin gerçekliğine ne kadar inanabilirsin.

Gözlerini açtığında dünyada bazı şeyleri sen oluşturmadın bunların gerçek yada bir yanılsama olduğunu nasıl ayırt edebilirsin ki?
Sen sadece kendi etki alanında kendi arzında yani senin mülkün olan varlığında olan şeylere dair sonuçlar elde edebilirsin. Sana sunulmuş olan bu kitap zaten senin içinde oku denilende bu kitaptır. Herşeyin gözlemciye göre değiştiği bir kuantum evreninden bahsediliyor. Senin gördüklerin ile başkalarının gördükleri farklı şeyler, renkler, görüntüler , sesler bütünü ile herkes göre değişik ve var olan şeyin zaten senin içinde

bilgiye erişim senin gördüklerin ve okudukların ile alakalıdır eğer sen bu eriştiğin kitabı okumak yerine sana aktarılanları sorgulamadan ve değerlendirmeden kabul ederek devam edersen eğer ki çünkü aşılması ve yıkılması gereken asıl noktada budur buradaki amacın ilk basamağı budur.
Çünkü semavi dinlerin başlangıcı İbrahim peygamber ile bize aktarılır ve bizler Nuh peygamber öncesini bilmiyoruz. Peki ibrahim peygamberin ilk yaptığı şey olan içinde bulunduğu toplum sorgulaması ve izlediği sistemi okuyup değerlendirmesi değil mi? Bir sonuca ulaşması ve bütünü ile kendi içindeki olan şeylere yönelmesi ile alakalı, olaylar için metaforlar çok fazla çünkü İbrahim peygamberin bir mağarada yaşaması gerekiyor ve hayatında hiç güneş, ay ve yıldız görmüyor olması gerekiyor ki? Sana aktarılan insanların varlıklar verdiği isimler üzerinden okuduğunda senin anladığın gök yüzündeki güneş , ay ve yıldızlar, mushafta bile sürekli size misaller ile anlatık ve herşeyin bu meseller üzerinden açıklandığını anlatır ve burası zaten bir misal alemi gerçek olan değil sadece şekiller üzerinden bize aktarılan bilgilerin olduğunu anlamak gerekiyor çünkü insanların oluşturduğu günlük hayatta kullanılan dilde böyledir şekiller üzerinde ve şekillerin üzerine yüklenmiş bir manasal sistem vardı. Bizler yoktan var etmiyoruz bizler var olandan ilham alarak bir sistem oluşturabiliyoruz ve bu sistem bizim gibi kusurlu oluyor çünkü biz henüz temel olarak bazı şeylerin bilgisine erişmiş değiliz. Fakat dışında görmüş olduğu varlığın bir atomunu bile değiştirmeye yada aynısını yapabilme kabiliyetine sahip değilsin işte burada anlatılan şey korunan şeyin varlığın kendisi olduğu ve sessiz olan bu varlığı okuyup seslendirilmesi bize ait bunun bir çok örnekleri mevcut sen varlığı okuduğun ve onun manasını çözdüğün zaman farklı varlıkları etkileşime sokarak farklı bir varlık elde edebiliyor kumdan cam yapmak, ağaçtan masa yapmak, topraktan çömlek yapmak bunların anlatılması bitmez burada senin istifadene sunulmuş olan bir kitap mevcut ve senden bu kitabın okunması isteniyor bunu kendin yapman gerek çünkü senin üzerine yüklü olan sorumluluk budur. Bir başkasının hakikati ve gerçekleri sana aktara bilme gücü ve yetkisi yok çünkü sana şah damarından daha yakın olan senin neye nasıl hangi şeyleri ihtiyacın olduğunu biliyor ve senin için özel sistem oluşturup herkeste farklı gösterip sana özel bir program ile senin tekamülünü sağlıyor.

Çünkü herşey içeride oluşuyor dışarıda olan bir şey var mı?

tek bir noktadan Allaha bağlı değiliz edım
yanıldığın nokta burası
ve sistem(kitap kalem arş kürsü arz(d) ) başlıbaşına var
ruhta oluşan sistem bunlardan bağımsız değil

mesele okuyamama değil haklısın
mesele konumlanma
da niye yanlış tercih ediyorlar bunu sormuştum aslında
özler mi bozuk
yanlış şartlar yani kader mi tercihleri şekillendirir
 

Yüzde bir

Doçent
Katılım
18 Haz 2011
Mesajlar
717
Tepkime puanı
358
Puanları
63

Kartal - Uludağ arası hadi karayoluyla 174 km olsun, hadi olmadı otoyolla Osmangazi köprüsü üzerinden 150 km olsun, yok yok olmadı kuş uçumu 100 km nin altı. :) 2.500 m yüksekliğinde ki dağ, sıfır kotundan 100 km mesafede hangi hesaba göre görünmüyormuş gerçekten merak ettim. Dünyanın yüzey eğiminden dolayı 100 km yatay mesafede yaklaşık düşeyde 800 m yakın görüş kaybı olması gerekirken, bu durumda bile Kartal deniz seviyesinden Uludağ'ın 1.700 m sinin görünmesi gayet normaldir.

Dünya düz mü ? yok değil, Dünya yuvarlak mı ? yok değil. Cümleler doğrudur sen doğru isen, doğruluk bulunmaz sen eğri isen der ya yunus emre. O misal, konuyu bu bağlamda değerlendirebilmek bilmem ki en azından kendi eğri/yuvarlak dünyamızı da doğrultmamıza/düzeltmemize belki vesile olur diye düşünmekteyim. :)
 

Yüzde bir

Doçent
Katılım
18 Haz 2011
Mesajlar
717
Tepkime puanı
358
Puanları
63
Çünkü herşey içeride oluşuyor dışarıda olan bir şey var mı?

Sayın @adams77; gönül paylaşımınıza teşekkür ederim. Acaba diyorum son sorduğunuz soruyu, "Çünkü herşey içeride oluşuyor; dışarıda, içeride olandan başka bir şey var mı?" şeklinde sorsak paylaştığınız yazıdaki kast ettiğiniz manaya bir aykırılık teşkil eder mi ?
 

Yüzde bir

Doçent
Katılım
18 Haz 2011
Mesajlar
717
Tepkime puanı
358
Puanları
63
tek bir noktadan Allaha bağlı değiliz edım
yanıldığın nokta burası
ve sistem(kitap kalem arş kürsü arz(d) ) başlıbaşına var
ruhta oluşan sistem bunlardan bağımsız değil

mesele okuyamama değil haklısın
mesele konumlanma
da niye yanlış tercih ediyorlar bunu sormuştum aslında
özler mi bozuk
yanlış şartlar yani kader mi tercihleri şekillendirir

Sayın @Hakperest; kitap kalem arş kürsü arz diye zikrettiğiniz sistemi, Allahu Azimüşşan (cc) dan bağımsız olarak mı var ediyorsunuz ? yoksa sistem nasıl başlı başına var olabiliyor ? yok başlı başına değil de bunlar Allahu Azimüşşan (cc) ile var olabiliyorsa sistem tanımlamanızın Hak Teala ile kaim olabileceği aşikardır. Bu halde neden bağlanacağımız tek nokta neden Allahu Azimüşşan (cc) olmasın ki. Ayrıca özler mi bozuk ifadesindeki öz ifadesi ile kast edilen mana nedir ? Aman diyeyim, şeytan sen yaptın dedi kibirlendi, Adem aleyhisselam rabbine rücu edip ben yaptım dedi tevbe etti.
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,184
Tepkime puanı
3,194
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::

Sayın @Hakperest; kitap kalem arş kürsü arz diye zikrettiğiniz sistemi, Allahu Azimüşşan (cc) dan bağımsız olarak mı var ediyorsunuz ? yoksa sistem nasıl başlı başına var olabiliyor ? yok başlı başına değil de bunlar Allahu Azimüşşan (cc) ile var olabiliyorsa sistem tanımlamanızın Hak Teala ile kaim olabileceği aşikardır. Bu halde neden bağlanacağımız tek nokta neden Allahu Azimüşşan (cc) olmasın ki. Ayrıca özler mi bozuk ifadesindeki öz ifadesi ile kast edilen mana nedir ? Aman diyeyim, şeytan sen yaptın dedi kibirlendi, Adem aleyhisselam rabbine rücu edip ben yaptım dedi tevbe etti.
Allah'a direk bağlanmıyoruz demedim
Farklı noktalardan bağlanıyoruz demeye çalıştım
İlim sıfatına farklı Malikül Mülk sıfatına ayrı bağlanıyoruz.

Sana bir soru sorayım madem
Mülk Allah'ın zatından mıdır yoksa ayrı olarak yaratılmış mıdır?
aynı şeyi ilim için de sormuş olayım

Mülk konusunda imam Gazali felsefecileri şirkle suçlamıştır bu arada
Çünkü mülkü Allah ile başlatır felsefeciler
Beni cahil varsayın ve beni aydınlatın
Buyrun sayın hocam
 
Üst