Piri Reis Ve Astral Seyahat

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Piri Reis’in haritalarını Osmanlı döneminde yaygın olan Astaral seyahat yöntemi ile çizdiği tahmin edilmektedir. Astral seyahat kısaca ruhun bedenden ayrılmasıdır. İbni Sina astral seyahat hakkında şöyle der: “Beden nefsin çalışmasına uygun bir hale gelince, ruh bedene gönderilir, istenirse bedenden ayrılır. Tamamen ayrılınca bir daha yok olmaz.”diye açıklıyor astral seyahatı.

Piri reis ise kıtab-ı bahriye de haritayı nasıl çizdiğini şöyle açıklar;

Şimdi bilinmelidir ki, harita ermişlerin işidir
Bunun sıradan insan işi olduğunu söylemeyiniz,
Çünkü haritada gösterilenler gerçektir.
Onların kıl kadar hatası yoktur.
Haritanın yapılışını size anlattım.

Astral seyahat hakkında çeşitli düşünürlerin açıklamaları şöyledir;

Mevlana Celalettin Rumi, ruhun uykuda bedenden ayrıldığını söyler ve Mesnevi’sinde bu düşüncesini şöyle belirtir: “Can; atlarınızı eğersiz koyar, bu sır ölümün kardeşidir, sırrıdır. Ama gündüzün geri gelmesi için ayaklarını uzun bir bağla bağlar. Can; boşlukta astar gibi gizlidir, bedense yorgan altında döner durur. Sen bedensiz bir bedene sahipsin.”

İbni Sina, insanın ruhla bedenden oluştuğunu belirtir. Ve şöyle der: “Beden nefsin çalışmasına uygun bir hale gelince, ruh bedene gönderilir, istenirse bedenden ayrılır. Tamamen ayrılınca bir daha yok olmaz.”

Tasavvufi çalışmalarda ruh ve beden ilişkisinin üzerinde özellikle durulur. Mesnevi’nin birçok yerinde, Ahmed Efla-ki’nin “Ariflerin Menkıbeleri” adlı eserinde ve sayısız evliya, ermiş ve veli öykülerinde; ruhun gerek istenildiği zaman, gerekse istemeden bedenden ayrılabildiği anlatılmıştır. Genellikle bu olay keramet ve mucize olarak nitelendirilir. Şeyh Bedrettin, “Varidat” adlı eserinde bunu açıkça anlatır:

“Bazen kendimi latifleşmiş hissederim, fizik bedenim o varlığın bir kopyasıdır. Bu latif varlık, beden şeklinde görülür. Tıpkı buharın yoğunlaşmadan evvel görülememesi gibi, buhar yosunlanınca bulut olur, görülür.”

Samed Ağırbaş
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Piri Reis Haritası ve Metin Soylu’nun İddaları

Piri Reis’in meşhur haritası hakkında bir merak üzerine lise çağlarında araştırma yapmaya başlayan 1981 doğumlu Metin Soylu, çalışmalarının meyvelerini alır almaz Milli Eğitim Bakanlığı tarafından destek gördü.

Piri Reis’in haritasını tamamlayıp, NASA’ya gönderdi. Fakat 9 yıldır hala net bir cevap alamadı. Kendisi Piri Reis’in Topkapı Sarayı’nda bulunan haritasının aslında haritanın 16 parçasından sadece birisi olduğunu ve harita üzerinde yazan el yazılarının bir bölümünün Piri Reis’e ait olmadığını idda ediyor. Bunu işinin ehli bir hattat aracılığıyla araştırıp, bilir kişi raporuyla ispatlayan Soylu, sırf bu yönüyle bile ciddi bir aşama kaydetmeyi başarmışa benziyor.

Harita üzerinde yazan ve haritanın yapımında Kristof Kolomb’a ait olan verilerden yararlandığı belirtilen kısım, aslında sonradan eklenmiş. Çünkü bu kısımdaki yazılar Piri Reis’in hem harita üzerindeki diğer el yazılarıyla hem de yazdığı kitabındaki el yazısındakilerle uyuşmamaktaymış. Metin Soylu’nun Haber 7′de Sıradışı isimli programda izlediğim iddalarına göre, Piri Reis haritayı Süleyman Peygamber’in de yardımıyla çizmiş. Süleyman Peygamber, hayvanlarla konuşabilmesi ile bilinir ve harita üzerindeki hayvan figürleri de buna bir atıf olarak çizilmiş.

Piri Reis Kitab-ı Bahriye kitabında haritayı çizmenin ermişlerin işi olduğunu yazmış. Kendisini de ermiş olarak atfeden ünlü bilgin, Kilitbahir’deki çalışma mekanında yıllarca tek başına kalmış ve büyük bir konsantrasyon ile kendini işine vererek haritayı ve her biri 2000′er sayfadan oluşan 4 ciltlik Kitab-ı Bahriye isimli kitabını yazmayı başarmış.

Piri Reis’in çalışmalarını yaptığı Kilitbahir Kalesi olarak bilinen yer 7 kubbeden oluşuyormuş fakat şu an sadece 1 kubbesi günümüze kadar ayakta durabilmiş.Metin Soylu’nun dikkat çektiği bir başka husus da dünyanın şekli ile alakalı. Piri Reis’in 16 parçadan oluşan haritasının bulunmuş olan 1 parçasna bakarak, üzerindeki noktaların 22.5 derecelik açı yaptığını ve diğer kısımlarında tamamlandığında bir 16 gen oluştuğunu söylüyor. Bu konuya Piri Reis kitabında da değişmiş ve içte bir 16 gen ve dışta daha büyük başka bir 16 gen olduğunu ve ikisinin toplamda 32 gen olduğunu belirtmiş. Dünya tabiki köşeli değil fakat Soylu’nun belirttiği nokta, bu köşeler kara merkezli bir yapı ile düşünüldüğünde ortaya çıkıyor.

Yani okyasunları yok sayarsak sadece kara parçasının 16 gen şeklinde olduğunu söylüyor ve okyasunlarla beraber dışta da bir 16 gen olduğu ve toplamda 32 gen gibi bir yapı oluştuğunu belirtiyor. Ayrıca NASA’nın yaptığı araştırmalarda ve Piri Reis’in kendisinin sonradan tamamladığı haritasına göre dünyanın merkezinde Kahire’nin yer alması gerçekten dikkat çekiyor. NASA da yaptığı ince hesaplarla uzaydan bakıldığında dünyanın merkezinin Kahire olduğunu söylemiş.

Asıl adı Muhiddion olan ve 1470 yılında Karaman’da doğmuş olan Piri Reis, Akdeniz de korsan imiş. Tabi daha sonraları Osmanlı donanmasına katılıp Amiralliğe kadar yükselip birçok savaşa katılmış fakat 1513 yılında çizdiği haritasında o zamana kadar ele geçirdiklerinden oluşan hazinesinin yerini de belirtiyor. Soylu, hazinenin Kilitbahir Kalesi’nin altında saklı olduğunu düşünüyor ve bunu Valiliğe bildirip o yerlerin koruma altına alınmasını da sağlamış.

Bence bu konu iyice araştırılıp, Piri Reis’in gerçek değeri ortaya çıkartılmalıdır. Daha dünyada Amerika kıtası bile henüz bulunmuşken 1500′lü yıllarda nasıl oluyor da bu kadar doğru bir kuşbakışı harita çizilebiliyor gerçekten inanılmaz bir durum. Ayrıca Metin Soylu bunun aslında bir harita gibi değil de fotoğraf gibi olduğunu söylüyor ve ispatlıyor.
Yani sanki uzaydan çekilmiş fotoğraf gibi çizilmiş bir harita bu… Bu yönüyle de Piri Reis’in ermiş olabileceği iddaları güçleniyor.

Bilgiustam
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Osmanlı'nın Büyük Dehası, Muamma Denizcisi; PİRİ REİS'in Sırrı...!!

Piri Reis’in Şifresi” kitabının yazarı araştırmacı Metin Soylu ile yüzyıllardır gizemini koruyan harita hakkında konuştuk. Piri Reis haritayı nasıl yazdı? Piri Reis’in 1513 tarihlerinde çizmiş olduğu Dünya Haritası’nın nasıl çizildiği konusundaki sır perdesinin cevabı haritasında değil Kitab-ı Bahriye'sindedir.

Piri Reis’in açıklamasında dikkat ederseniz;Kitab-ı Bahriye I. Cilt, Sayfa: 81

Şimdi bilinmelidir ki, harita ermişlerin işidir
Bunun sıradan insan işi olduğunu söylemeyiniz,
Çünkü haritada gösterilenler gerçektir.
Onların kıl kadar hatası yoktur.
Haritanın yapılışını size anlattım.

Piri Reis, kendisinin “ERMİŞ” bir insan olduğunu ifade etmiş. Bakın diyor ki haritasının çizilişi ile ilgili olarak Bunun sıradan insan işi olduğunu söylemeyiniz, Çünkü haritada gösterilenler gerçektir. Onların kıl kadar hatası yoktur. Haritanın yapılışını size anlattım. Piri Reis daha ne kadar açık ve net yazabilir ki?

Sayın Soylu, Piri Reis buradaki açıklamasında “Ermiş” kelimesini “Ûstad” anlamında kullanmış olamaz mı?

Bu mümkün değil. Size şu şekilde ispatlayabilirim. Piri Reis çok aklı başında bir insandır. “ERMİŞ” ile “ÛSTAD” kelimesini ayırt edebiliyor. Nasıl mı?

Kitab-ı Bahriye I. Cilt, Sayfa: 55 Ey Dost, ûstadlarla sohbetlerde bulun, çünkü bilinmeyenleri her zaman öğreten ûstadlardır. Eğer senin kalbinde has cevher varsa, o zaman mesleğin üzerinde ûstad olursun

Kitab-ı Bahriye I. Cilt, Sayfa: 57 Eğer kendi özü ile iş yapmazsa ve başkasının sözü ile hareket ederse, ûstad olmaz”

Kitab-ı Bahriye I. Cilt, Sayfa: 145 Ûstad sözü ile bir arşındır o, sözün kısası uzunluğu iyi usul”

Ancak ne hikmetse dört cilt halindeki ortalama dört bin sayfalık Kitab-ı Bahriye’de tek kelime halinde yazılmış “ERMİŞ” ifadesi sadece “HARİTANIN BEYANI” adlı bölümde “ŞİMDİ BİLİNMELİDİR Kİ, HARİTA ERMİŞLERİN İŞİDİR” şekliyle yazılmıştır.

Evladı Osman
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Piri Reis'in, astral seyahat yaparak dünyayı uzaydan gözlediği söylenir

Piri Reis, Türk tarihi için olduğu kadar, dünya için de oldukça önemli bir isim. Piri Reis'in 1513 yılında çizdiği Dünya Haritası'nın gizemi ise hala çözülmedi.

Yaklaşık 500 yıl öncesinden günümüze haritanın yalnızca bir kısmı kalabildi. O kısım da Topkapı Sarayı'nda sergileniyor. Peki yüzyıllardır, Piri Reis haritasının gizemi nereden kaynaklanıyor? Haritanın sırrı neden çözülemedi? Piri Reis'in haritası, Avrupalıların sahip olduğundan daha fazla detay içeriyor.
Peru henüz keşfedilmemiş olmasına rağmen, haritasında Ant Dağları'nı çizen Piri Reis'in haritası içerdiği detaylarla oldukça sıradışı bilgilere sahip.

Piri Reis'in bu haritayı nasıl çizdiğine akıl erdiremeyenler, haritanın 'dünya dışı varlıklar' tarafından çizildiğini söylüyor. Haritada, Avrupa ve Kuzey Afrika'nın tam isabetle çizilmiş olması ve Brezilya'nın da kolayca farkedilebilmesi, Piri Reis'in dehasını dünyaya gösteriyor.

Harita Antarktika'nın varlığını ilk kez gösteren delil olarak da kabul ediliyor. Günümüzde uzaydan çekilmiş dünya fotoğraflarında olduğu gibi Piri Reis'in haritasının da projeksiyondan kaynaklanan, 3 boyutlu bir haritanın 2 boyutlu kağıda aktarılmasında ortaya çıkan problem gibi, kenarlarına gidildikçe haritanın bozulması nedeniyle Piri Reis'in, astral seyahat yaparak dünyayı uzaydan gözlediği söylenir.

Pi
ri Reis haritasında, Afrika'ya fil ve ayrıca devekuşu resimleri çizmiş. Güney Amerika'da ise, lama ve puma resimleri var. Acaba Piri Reis, oralarda bu hayvan turlerinin yaşadığını nereden biliyordu? Ayrıca Piri Reis'in haritalarının, uydu fotoğraflarıyla karşılaştırıldığında birçok yönden benzerlik taşıdığı gözlemleniyor.

Anadolu Ajansı
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
[video=dailymotion;x158l93]http://www.dailymotion.com/video/x158l93_piri-reis-in-haritasi-izle-cok-sasiracaksin-hq_tech[/video]
 

karadamlalar

Asistan
Katılım
28 Eki 2013
Mesajlar
267
Tepkime puanı
1
Puanları
0
astral seyahatin ermişlikle bir alakası olduğunu düşünmek garip. astral seyahati onca kafir, fasık uygular hatta bu konuda müslümanların malumatı onlara göre azdır
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Piri Reis şeytani bir iş yapsaydı, kitabında o yönde bilgiler verirdi. Rahmani işin neticesi rahmani olmuştur ve kitabında Ermişlikten bahsetmiştir.
 

karadamlalar

Asistan
Katılım
28 Eki 2013
Mesajlar
267
Tepkime puanı
1
Puanları
0
bu işin pek rahmanilik-şeytanilik diye ayırt edilecek bir yönü olduğunu düşünmüyorum, bu ikisinden birini seçeceksek de bana şeytani büyülere daha yakın geliyor o tip işler.
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Tayyi mekan denilen şey zamanda yolculuktur. Mirac olayı buna örnektir. Bunun büyü ile ne alakası var?
 

karadamlalar

Asistan
Katılım
28 Eki 2013
Mesajlar
267
Tepkime puanı
1
Puanları
0
astral seyahat büyüyü andırıyor bana dedim, kesin büyüdür demedim fakat bu işlere dalınıp gitmesini pek hoş görmüyorum metafizik problemlere kafayı takan insanlar kendilerinden hayrı alıp götürüyorlar.
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Meşhur Piri Reis Haritasının Ardında Yatan Gerçek: Atral veya uzak görme

Piri Reis haritasını uzaylılardan falan almadı.Cunku o da farklı bir tur psişikti. Biz bu tip algı metodiğine yatay jiroskop diyoruz. Diğer adıyla astral veya uzak gorme.

Orneğin Barbaros Hayrettin, Gazavat-ı Hayrettinadlı kitabında kendinin bu yeteneğini "istiare'ye yatmak" olarak ifade ediyor… Bir tur yoga pozisyonu
alarak ve uzak gorme icin gerekli rituelleri gercekleşirdikten
sonra, orneğn 27 gun gidişve donuş mesafesindekiBarselona'dan, Cezayir limanıa saldııicin yola cıan İpanyol donanması
ıastral gorme yetneğ ile eşzamanlıgozlemliyor ve kıa surede hazılığııtamamlayı, İpanyol donanmasıı Baleares adalarıdaki (İiza-Mallorca-Menorca) ikmal noktasıa gelmek uzere iken pusuya duşruyor.

Barbaros'un bunu yapmasıı sadece buyu ile mumkun olabileceğni duşnen İpanyollar ise ona "Diablo", yani şytan lakabııveriyorlar. Bu durumu
Barbaros, kendi hayat hikayesini anlattığıkitabıda eğenerek dillendiriyor.

O donemde kendi imkanlarıile donanma kurup, nokta saldııarla zenginleşn ve toprak fetheden bir cok Turk korsan reisi, sonrasında bu başarıları ile
İstanbul’dan yetki almışı… Oyle goruluyor ki aralarıda
bu tip yetenekleri olanlar bir den fazla idi…

Piri Reis ise bu yatay jiroskopu, savaşak amacl ıolmaktan cok denizcilik amaclı yapanlardandı Ama maalesef donemin saraydaki ahmak takıı onun
kıtaları aşayı hedefleyen okyanus otesi vizyonunu anlayamamışı.

Piri Reis muhtemelen dikey jireskopta yapıordu ve bu yeteneğni kullanabileceğ dunyanı rasyonel manyetik alan noktalarııda araşıı bulup, buralarda bu yeteneğni artıan koşlları ve zamanıbir araya getiriyordu.

Dikey jiroskopa ise, en iyi ornek Mevlana'dı. Mesnevisinde
hucreleri petekler olarak tarif eder, mikroplarıise o hucreleri yiyen ağı buyuk zerreler…

Ayrıa semah yapan mevlevilere dikey bakıdığıda, Broglie'nin duran madde dalgası ışmatize eden etekleri, 1/2 spin atan elektronlarıişret eden kol duruşarıve kendi rotasyonunu yapan nukleonu/ cekirdeğ anısatan kulahlarıile tam birtam bir atom goruntusu oluştururlar.

Ozetle, gunumuzde uydu haritalarıla ancak fark edilebilen ayrıtıarla dolu olan, Piri Reis'in hayret uyandıan haritasıı ardıdaki gercek budur…

 

gunduzalp

Kısıtlı Erişim
Kısıtlı Erişim
Katılım
26 Eki 2006
Mesajlar
2,954
Tepkime puanı
33
Puanları
0
Piri Reis Haritası'nın esrarı

1929'da Topkapı Sarayı'nda, rastlantı sonucu ünlü denizci Piri Reis'in dünya haritasının bir parçası bulunur. Daha sonra bu harita üzerinde uzaylılardan, cinlere uzanan sayısız spekülasyon üretilir.

Milli Müzeler Genel Müdürü Halil Ethem Eldem, 9 Kasım 1929'da Topkapı Sarayı'nda rastlantı sonucu bir harita bulur. Bu, ünlü Osmanlı denizcisi Piri Reis'in 1513'te yapıp 1517'de Mısır'da padişah Yavuz Sultan Selim'e sunduğu dünya haritasının bir parçasıdır. Bu parçada, Atlantik Okyanusu, Avrupa ile Afrika'nın batı kıyıları ve Amerika'nın doğu kıyıları yer almaktadır. Harita üzerinde birçok not bulunmaktadır. Bu notlar Hasan Fehmi Bey tarafından Latin harflerine aktarılmış, 1937'de Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Akçura'nın "Piri Reis Haritası" adlı kitabında yayınlanmıştır. Ancak bilim çevrelerinden önce "Sırlar Dünyası" meraklıları ve tüccarları el atmışlardır konuya. Amerikalı Charles Hapgood, Kayıp Mu kıtası konusundaki iddialarıyla öne çıkmaya çalışırken, 1966'da "Eski Deniz Krallarının Haritaları: Buz Çağında İleri Bir Uygarlığın Varlığının Aşikârlığı" adlı kitabında, haritada, çizildiği tarihlerde bilinmeyen Antarktika kıyılarının çok doğru bir şekilde çizildiğini ileri sürmüştür. İsviçreli "uzaylıların izleri" uzmanı Erich von Daniken de 1968 tarihli "Tanrıların Arabaları" kitabında, haritanın uzaylılarca çizildiğini iddia etmiştir! Daha sonra bu harita üzerinde çokça spekülasyon icat edilmiştir.

PEYGAMBER ÇİZDİ İDDİASI
Aralık başında Yeni Şafak gazetesinde Ayşe Olgun imzalı ve "Piri Reis'in Haritası Hz. Süleyman'ın Mirası" başlıklı bir yazı çıktı. Yazıda şunlar söyleniyor: "Rus ve İngiliz bilimadamları, Türk denizcilik tarihinin önemli isimlerinden Piri Reis'in çizdiği haritada yer alan Antarktika kıtasında milattan önce yaşamış bir uygarlığın izlerini yaptıkları araştırmalar neticesinde doğrularken, akıllarına takılan soru bu bilgilere Piri Reis'in 500 yıl önce nasıl ulaştığı yönünde. Araştırmacılar çok eski uygarlıklara ait haritaların Piri Reis'in eline geçtiğini ve bu haritalardan yola çıkarak kendi haritasını çizdiğini ileri sürerken, ünlü denizci kaleme aldığı Bahriye Kitabı'nda bu kadar ayrıntılı haritayı Süleyman Peygamber'in çizdiğini ve ondan kendine intikal ettiğini söylüyor. Harita üzerinde yaptığı çalışmalarını "Piri Reis Haritası'nın Şifresi" adlı kitapta toplayan Metin Soylu ise, Bahriye kitabındaki bu bilgiden yola çıkarak, Hazreti Süleyman'ın haritayı kuşlara ve cinlere çizdirdiğini söylüyor. Soylu, haritanın bundan 500 yıl önce gökyüzünden kuşbakışı olarak çizilmiş olmasını da delil olarak ortaya koyuyor". Piri Reis haritasının "esrar" avcısı sözümona bilim değil de, gerçek bilim dünyasında nasıl karşılandığına gelmeden önce Metin Soylu'nun iddialarını ele almak gerekiyor. Bir kere Antarktika buzdan bir kıta, buz kalınlığı çoğu yerde 4.500 metreyi geçiyor. Bu buz kitlesinde ancak meteorolojik ve sismik araştırmalar yapılabiliyor, öyle geçmiş uygarlıkların izlerini arayan filan yok. Zaten kışın -70, yazın da -35 derece civarında olan ortalama ısılar böyle araştırmalara da olanak bırakmıyor. Öte yandan Piri Reis "Amerika Haritası" nı nasıl çizdiğini haritanın üzerine yazdığı notlardan birinde anlatmaktadır. Süleyman Peygamber'den ise "Kitabı Bahriye"de söz etmektedir: "Harita ve pusulayı doğru bil. Süleyman peygamberdir ona delil. Çünkü ona inler, cinler, hayvanlar ve kuşlar, hepsi ama hepsi baş eğerdi hem karıncalar. Sen de inan çünkü Kuran'da hak buyurmuştu, denizler ilmi de hep verilmişti ona... Malûm oldu deniz ona mil be mil". Piri Reis, burada genel olarak haritaların pirinin Süleyman Peygamber olduğunu söylüyor.

NOTLAR GERÇEĞİ ANLATIYOR
Amerika haritası üzerinde, VI numaralı notta (toplam 24 not vardır) aynen şöyle yazar: "Böylesine bir harita dünyada kimsede yoktur. Özellikle yirmi kadar harita ve dünya haritasından yani Büyük İskender zamanında derlenmiş haritadır ki, insanların yaşadığı alanın dörtte biri onun içinde bilinmektedir- Araplar o haritaya Caferiye derler. Onun gibi sekiz Caferiye ve bir Arap Hint haritasından ve dört Portekizli'nin şimdi yapılmış haritalarından ve bir de Colomb'un Batı tarafında yaptığı haritadan karşılaştırma yoluyla elde edilip bu harita meydana geldi". Yani Piri Reis "Amerika haritası" nı 20 kadar haritadan derlediğini söylemektedir. Haritanın nasıl "kuşbakışı" olduğunun cevabını da vermektedir: "geometri yoluyla". Haritanın Hz. Süleyman zamanında kuşlara ve cinlere çizdirilmesi, sonra Piri Reis'in eline geçmiş olması iddiası tutarsızdır. Süleyman peygamber olarak bilinen Salomon, Davut'un oğlu ve İsrail kralıdır. Yaklaşık MÖ 972- 932 tarihlerinde yaşamıştır. İslami gelenek onu cinlerin ve hayvanların efendisi saymaktadır. Bu durumda Hz. Süleyman eğer bir harita yaptırdıysa, bu ancak dünyanın bundan yaklaşık 3 bin yıl önceki halini resmedebilir. Oysa Antarktika'nın buzla kaplanması bundan 6 bin yıl öncesine tarihlenmektedir. O halde Hz. Süleyman'ın harita çizmek için havalanan cinleri ve kuşları ancak buzlar altında bir Antarktika görebilirlerdi. Aynı şekilde Piri Reis haritasında Antarktika ile Güney Amerika birbirine bir kıstakla bağlı olarak gözükmektedir. Oysa bu kıstak yok olalı 10 bin yıl oldu. Demek ki Hz. Süleyman'ın haritacı cin ve kuşları kalem kâğıt elde havalandıklarında, Ankarktika 7 bin yıldır tek başına bir ada halindeydi. Demek ki Piri Reis haritası Süleyman'ın cin ve kuşlarının işi değil. Acaba 10 bin yıl önce yaşamış eski bir uygarlığın işi mi, dünya dışından gelenler mi yaptı, yoksa bilimsel bir açıklaması mı var, bunu da haftaya görelim.

Geçen hafta yazıyı "Piri Reis haritası eski bir uygarlığın işi mi, yoksa bilimsel bir açıklaması var mı" diye bitirmiştik... Bakalım bilim ne diyor?.

Antik dönemde harita yapılmış olmasına rağmen, ölçeklere ve doğal özelliklere sadakatleri açısından ilk gerçek haritalar 13. yüzyıldan itibaren Avrupa'da görülmeye başlamıştır. Bunların denizle ilgili olanlarına İtalyanca portulano adı verilir. Portulanonun atası Adamus Biemensis tarafından 1076'da çizilmiştir, ama ilk gerçek portulano "Piza portulanosu" adını taşımaktadır. İtalyancanın porto=liman kelimesinden gelen bu sözcük, deniz kıyılarını gösteren haritaları işaret etmektedir. Buradan yola çıkan haritacılık 14.-16. yüzyıllar arasında epeyi gelişme göstermiştir. Birçok harita, daha Colomb'un Amerika'yı bulmasından önce bu kıtaya ilişkin bilgi ve çizimler içermiştir. Örneğin bir 14. yüzyıl portulanosunda "Brazil" adası yer almaktadır. 1414 tarihli bir haritada Cipangu (Japonya) ve Antilia (Antiller) gösterilmektedir. Toscanelli'nin 1474-1482 arasında Colomb'a gönderdiği bir portulanoda da Amerika kıtasına ait bir çok çizimin yer aldığı bilinmektedir. Colomb da Amerika'ya yaptığı dört sefer esnasında çeşitli haritalar çizmiştir. Piri Reis'in amcası Kemal Reis, bir çarpışmada Colomb'un ilk üç Amerikan seferine katılmış bir İspanyol'u esir alır. Bu denizci, Colomb'un Amerika'ya körlemesine gitmediğini, elinde çok sayıda harita olduğunu ve bunların şimdi kendinde olduğunu söyler ve bunları Piri Reis'e gösterir. Piri Reis ayrıca St. Brandon, Nicola Giuvan, Cenevizli Anton tarafından yapılmış haritaları da kullanmıştır. 1500'de Brezilya'yı keşfeden Cabral seferinden de ona haritalar gelmiştir. Böylece Piri Reis'in 1513 tarihli haritası bir derleme olarak ortaya çıkmaktadır. Nitekim, haritanın bir kesiminde terimler İtalyanca'yken başka bir kesiminde Portekizce olmaktadır. Bu da birçok köken harita olduğunu göstermektedir. Piri Reis haritası bilim çevrelerince incelenmeye başladıktan sonra birçok yanlış bulunmuştur. Örneğin William Miller, haritanın ızgaralarının yanlış olduğunu, oysa daha eski haritalardaki ızgaraların doğru olduklarını ortaya koymuştur. Bunun nedeni, Piri Reis'in çok sayıda haritayı çakıştırırken ızgaraları kaydırmasıdır. Aynı şekilde, Amerika kıtasının Karayipler bölgesi Piri Reis haritasında Colomb'unkinin aynıdır. Ama Colomb'un haritası tamamen yanlıştır ve Martin Behaim'in 1492 tarihli yerküresinde yer alan Cipangu (Japonya), Colomb'un Hindistan'a gittiğini sanmasından ötürü Karayiplere konulmuş, Piri Reis de bunu aynen kopya etmiştir.

İKİ AMİRALİN ÖYKÜSÜ
Gregory Mc Intosh, "İki Amiralin Öyküsü" adlı kitabında, Virgin adalarının Piri Reis haritasında ikişer kere yer aldıklarını göstermiştir. Bunun nedeni, Piri Reis'in kullandığı haritalarda bu adaların farklı yerlerde gösterilmeleridir. Ayrıca Güney Amerika, Piri Reis'in haritasını yaptığı 1513'ten önce kaşiflerce dolaşılıp kıyıları belirlenmiştir. Önce Amerigo Vespucci, arkasından Binot Paumier de Gonneville yolu açmışlar, 1499-1502 arasında kıtanın en güney ucuna varılmıştır. Juan de la Cosa'nın 1500, Cantino'nun 1502 tarihli erken haritaları bile Piri Reis'inkinden daha doğrudur. Bunlar Küba, Jamaika ve Puerto Rico'yu doğru yerlerinde, ada olarak göstermekte, Piri Reis gibi Japonya'yı Amerika'da sanmamaktadır. Bu da Piri Reis'in Amerika'nın bulunmasından önceki eski haritaları ve Colomb'un haritalarını kullandığının kanıtıdır. Piri Reis'in doğru bir kaynaktan kopyaladığı yegane kesim Brezilya kıyılarıdır. Ve "Piri Reis haritasının esrarı" işte bu noktadan itibaren ortaya çıkmaktadır. Piri Reis haritasında Brezilya kıyıları en uçta doğuya doğru kırılarak Antarktika'yı resmetmektedir. Antartika, buzlar olmadan gösterilmiştir. 6 bin yıldan beri buzlarla kaplı olan, ancak 1818'de keşfedilen ve buz altının haritası ancak çok gelişkin teknolojilerle daha yeni çıkartılabilen bu kıta, bundan 500 yıl önce bir haritada nasıl gösterilebilmiştir? Bu haritayı ya uzaylılar ya da cinler çizdi. Ama ciddi bir sorun vardı. Piri Reis neden Brezilya'dan Ateş Ülkesi'ne 1200 millik Arjantin kıyılarını göstermemişti ve neden Brezilya'nın 2500 mil güneyindeki Antartika ona bitişikti? Bunun cevabını bilim adamları hemen buldular, yani Yeni Şafak'ta atılan manşette olduğu gibi "Bilim dünyası şaşkın" değil. Arjantin kıyıları aslında çizilmişti, ama doğru enlem ve boylamında değil, yatırılarak çizilmişti. Yani "esrar avcıları" tarafından 10 bin yıl önce yok olan kıstak diye ilan edilen kara parçası Arjantin kıyılarından başka bir şey değildi. Ve Antarktika'nın Kraliçe Maud Toprağı kıyıları olarak ilan edilen bölge de Arjantin'in en güney ucu olan Ateş Ülkesi'nden başkası değildi.

EKSEN KAYMASI VAR
Pekala haritanın güneyi neden sağa (doğuya) kaydırılmıştı? Çünkü Steven Dutch'ın kanıtladığı üzere, Piri Reis haritaları birleştirirken Brezilya'nın Curtiba bölgesi noktasında bir distorsiyon (eksen kayması) yapmış ve bunu fark etmemiştir. Böylece Antartika ve onu kıtaya bağlayan kıstak sanılan kesim, Brezilya'nın güney, Uruguay ve Arjantin kıyılarıdır. Ama Piri Reis'in elindeki bazı haritalarda bu distorsiyon bilinçli bir şekilde yapılmıştır, çünkü papa II. Alexandrus, 1494'te imzalanan Tordesillas Antlaşması'yla, La Raya adı verilen bir hat çizmiş ve bunun doğusunu İspanya'ya, batısını Portekiz'e bırakmıştır. Eğer haritanın güneyi La Raya'nın doğusunda gösterilirse, burası İspanya'nın olacaktır, nitekim öyle olmuştur. Çağdaş bilim Piri Reis haritasının esrarını çözmüştür. Haritada Antartika yoktur, burası Ateş ülkesidir ve eğer bu haritayı Hz. Süleyman'ın cinleri yaptıysa, neden bu kadar çok yanlış vardır? Cumhuriyet tarihinde bilimin bu kadar tü kaka olduğu başka bir dönem yaşandı mı, ben bilmiyorum.
 

gunduzalp

Kısıtlı Erişim
Kısıtlı Erişim
Katılım
26 Eki 2006
Mesajlar
2,954
Tepkime puanı
33
Puanları
0
Piri Reis Haritası'nın esrarı

1929'da Topkapı Sarayı'nda, rastlantı sonucu ünlü denizci Piri Reis'in dünya haritasının bir parçası bulunur. Daha sonra bu harita üzerinde uzaylılardan, cinlere uzanan sayısız spekülasyon üretilir.

Milli Müzeler Genel Müdürü Halil Ethem Eldem, 9 Kasım 1929'da Topkapı Sarayı'nda rastlantı sonucu bir harita bulur. Bu, ünlü Osmanlı denizcisi Piri Reis'in 1513'te yapıp 1517'de Mısır'da padişah Yavuz Sultan Selim'e sunduğu dünya haritasının bir parçasıdır. Bu parçada, Atlantik Okyanusu, Avrupa ile Afrika'nın batı kıyıları ve Amerika'nın doğu kıyıları yer almaktadır. Harita üzerinde birçok not bulunmaktadır. Bu notlar Hasan Fehmi Bey tarafından Latin harflerine aktarılmış, 1937'de Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Akçura'nın "Piri Reis Haritası" adlı kitabında yayınlanmıştır. Ancak bilim çevrelerinden önce "Sırlar Dünyası" meraklıları ve tüccarları el atmışlardır konuya. Amerikalı Charles Hapgood, Kayıp Mu kıtası konusundaki iddialarıyla öne çıkmaya çalışırken, 1966'da "Eski Deniz Krallarının Haritaları: Buz Çağında İleri Bir Uygarlığın Varlığının Aşikârlığı" adlı kitabında, haritada, çizildiği tarihlerde bilinmeyen Antarktika kıyılarının çok doğru bir şekilde çizildiğini ileri sürmüştür. İsviçreli "uzaylıların izleri" uzmanı Erich von Daniken de 1968 tarihli "Tanrıların Arabaları" kitabında, haritanın uzaylılarca çizildiğini iddia etmiştir! Daha sonra bu harita üzerinde çokça spekülasyon icat edilmiştir.

PEYGAMBER ÇİZDİ İDDİASI
Aralık başında Yeni Şafak gazetesinde Ayşe Olgun imzalı ve "Piri Reis'in Haritası Hz. Süleyman'ın Mirası" başlıklı bir yazı çıktı. Yazıda şunlar söyleniyor: "Rus ve İngiliz bilimadamları, Türk denizcilik tarihinin önemli isimlerinden Piri Reis'in çizdiği haritada yer alan Antarktika kıtasında milattan önce yaşamış bir uygarlığın izlerini yaptıkları araştırmalar neticesinde doğrularken, akıllarına takılan soru bu bilgilere Piri Reis'in 500 yıl önce nasıl ulaştığı yönünde. Araştırmacılar çok eski uygarlıklara ait haritaların Piri Reis'in eline geçtiğini ve bu haritalardan yola çıkarak kendi haritasını çizdiğini ileri sürerken, ünlü denizci kaleme aldığı Bahriye Kitabı'nda bu kadar ayrıntılı haritayı Süleyman Peygamber'in çizdiğini ve ondan kendine intikal ettiğini söylüyor. Harita üzerinde yaptığı çalışmalarını "Piri Reis Haritası'nın Şifresi" adlı kitapta toplayan Metin Soylu ise, Bahriye kitabındaki bu bilgiden yola çıkarak, Hazreti Süleyman'ın haritayı kuşlara ve cinlere çizdirdiğini söylüyor. Soylu, haritanın bundan 500 yıl önce gökyüzünden kuşbakışı olarak çizilmiş olmasını da delil olarak ortaya koyuyor". Piri Reis haritasının "esrar" avcısı sözümona bilim değil de, gerçek bilim dünyasında nasıl karşılandığına gelmeden önce Metin Soylu'nun iddialarını ele almak gerekiyor. Bir kere Antarktika buzdan bir kıta, buz kalınlığı çoğu yerde 4.500 metreyi geçiyor. Bu buz kitlesinde ancak meteorolojik ve sismik araştırmalar yapılabiliyor, öyle geçmiş uygarlıkların izlerini arayan filan yok. Zaten kışın -70, yazın da -35 derece civarında olan ortalama ısılar böyle araştırmalara da olanak bırakmıyor. Öte yandan Piri Reis "Amerika Haritası" nı nasıl çizdiğini haritanın üzerine yazdığı notlardan birinde anlatmaktadır. Süleyman Peygamber'den ise "Kitabı Bahriye"de söz etmektedir: "Harita ve pusulayı doğru bil. Süleyman peygamberdir ona delil. Çünkü ona inler, cinler, hayvanlar ve kuşlar, hepsi ama hepsi baş eğerdi hem karıncalar. Sen de inan çünkü Kuran'da hak buyurmuştu, denizler ilmi de hep verilmişti ona... Malûm oldu deniz ona mil be mil". Piri Reis, burada genel olarak haritaların pirinin Süleyman Peygamber olduğunu söylüyor.

NOTLAR GERÇEĞİ ANLATIYOR
Amerika haritası üzerinde, VI numaralı notta (toplam 24 not vardır) aynen şöyle yazar: "Böylesine bir harita dünyada kimsede yoktur. Özellikle yirmi kadar harita ve dünya haritasından yani Büyük İskender zamanında derlenmiş haritadır ki, insanların yaşadığı alanın dörtte biri onun içinde bilinmektedir- Araplar o haritaya Caferiye derler. Onun gibi sekiz Caferiye ve bir Arap Hint haritasından ve dört Portekizli'nin şimdi yapılmış haritalarından ve bir de Colomb'un Batı tarafında yaptığı haritadan karşılaştırma yoluyla elde edilip bu harita meydana geldi". Yani Piri Reis "Amerika haritası" nı 20 kadar haritadan derlediğini söylemektedir. Haritanın nasıl "kuşbakışı" olduğunun cevabını da vermektedir: "geometri yoluyla". Haritanın Hz. Süleyman zamanında kuşlara ve cinlere çizdirilmesi, sonra Piri Reis'in eline geçmiş olması iddiası tutarsızdır. Süleyman peygamber olarak bilinen Salomon, Davut'un oğlu ve İsrail kralıdır. Yaklaşık MÖ 972- 932 tarihlerinde yaşamıştır. İslami gelenek onu cinlerin ve hayvanların efendisi saymaktadır. Bu durumda Hz. Süleyman eğer bir harita yaptırdıysa, bu ancak dünyanın bundan yaklaşık 3 bin yıl önceki halini resmedebilir. Oysa Antarktika'nın buzla kaplanması bundan 6 bin yıl öncesine tarihlenmektedir. O halde Hz. Süleyman'ın harita çizmek için havalanan cinleri ve kuşları ancak buzlar altında bir Antarktika görebilirlerdi. Aynı şekilde Piri Reis haritasında Antarktika ile Güney Amerika birbirine bir kıstakla bağlı olarak gözükmektedir. Oysa bu kıstak yok olalı 10 bin yıl oldu. Demek ki Hz. Süleyman'ın haritacı cin ve kuşları kalem kâğıt elde havalandıklarında, Ankarktika 7 bin yıldır tek başına bir ada halindeydi. Demek ki Piri Reis haritası Süleyman'ın cin ve kuşlarının işi değil. Acaba 10 bin yıl önce yaşamış eski bir uygarlığın işi mi, dünya dışından gelenler mi yaptı, yoksa bilimsel bir açıklaması mı var, bunu da haftaya görelim.

Geçen hafta yazıyı "Piri Reis haritası eski bir uygarlığın işi mi, yoksa bilimsel bir açıklaması var mı" diye bitirmiştik... Bakalım bilim ne diyor?.

Antik dönemde harita yapılmış olmasına rağmen, ölçeklere ve doğal özelliklere sadakatleri açısından ilk gerçek haritalar 13. yüzyıldan itibaren Avrupa'da görülmeye başlamıştır. Bunların denizle ilgili olanlarına İtalyanca portulano adı verilir. Portulanonun atası Adamus Biemensis tarafından 1076'da çizilmiştir, ama ilk gerçek portulano "Piza portulanosu" adını taşımaktadır. İtalyancanın porto=liman kelimesinden gelen bu sözcük, deniz kıyılarını gösteren haritaları işaret etmektedir. Buradan yola çıkan haritacılık 14.-16. yüzyıllar arasında epeyi gelişme göstermiştir. Birçok harita, daha Colomb'un Amerika'yı bulmasından önce bu kıtaya ilişkin bilgi ve çizimler içermiştir. Örneğin bir 14. yüzyıl portulanosunda "Brazil" adası yer almaktadır. 1414 tarihli bir haritada Cipangu (Japonya) ve Antilia (Antiller) gösterilmektedir. Toscanelli'nin 1474-1482 arasında Colomb'a gönderdiği bir portulanoda da Amerika kıtasına ait bir çok çizimin yer aldığı bilinmektedir. Colomb da Amerika'ya yaptığı dört sefer esnasında çeşitli haritalar çizmiştir. Piri Reis'in amcası Kemal Reis, bir çarpışmada Colomb'un ilk üç Amerikan seferine katılmış bir İspanyol'u esir alır. Bu denizci, Colomb'un Amerika'ya körlemesine gitmediğini, elinde çok sayıda harita olduğunu ve bunların şimdi kendinde olduğunu söyler ve bunları Piri Reis'e gösterir. Piri Reis ayrıca St. Brandon, Nicola Giuvan, Cenevizli Anton tarafından yapılmış haritaları da kullanmıştır. 1500'de Brezilya'yı keşfeden Cabral seferinden de ona haritalar gelmiştir. Böylece Piri Reis'in 1513 tarihli haritası bir derleme olarak ortaya çıkmaktadır. Nitekim, haritanın bir kesiminde terimler İtalyanca'yken başka bir kesiminde Portekizce olmaktadır. Bu da birçok köken harita olduğunu göstermektedir. Piri Reis haritası bilim çevrelerince incelenmeye başladıktan sonra birçok yanlış bulunmuştur. Örneğin William Miller, haritanın ızgaralarının yanlış olduğunu, oysa daha eski haritalardaki ızgaraların doğru olduklarını ortaya koymuştur. Bunun nedeni, Piri Reis'in çok sayıda haritayı çakıştırırken ızgaraları kaydırmasıdır. Aynı şekilde, Amerika kıtasının Karayipler bölgesi Piri Reis haritasında Colomb'unkinin aynıdır. Ama Colomb'un haritası tamamen yanlıştır ve Martin Behaim'in 1492 tarihli yerküresinde yer alan Cipangu (Japonya), Colomb'un Hindistan'a gittiğini sanmasından ötürü Karayiplere konulmuş, Piri Reis de bunu aynen kopya etmiştir.

İKİ AMİRALİN ÖYKÜSÜ
Gregory Mc Intosh, "İki Amiralin Öyküsü" adlı kitabında, Virgin adalarının Piri Reis haritasında ikişer kere yer aldıklarını göstermiştir. Bunun nedeni, Piri Reis'in kullandığı haritalarda bu adaların farklı yerlerde gösterilmeleridir. Ayrıca Güney Amerika, Piri Reis'in haritasını yaptığı 1513'ten önce kaşiflerce dolaşılıp kıyıları belirlenmiştir. Önce Amerigo Vespucci, arkasından Binot Paumier de Gonneville yolu açmışlar, 1499-1502 arasında kıtanın en güney ucuna varılmıştır. Juan de la Cosa'nın 1500, Cantino'nun 1502 tarihli erken haritaları bile Piri Reis'inkinden daha doğrudur. Bunlar Küba, Jamaika ve Puerto Rico'yu doğru yerlerinde, ada olarak göstermekte, Piri Reis gibi Japonya'yı Amerika'da sanmamaktadır. Bu da Piri Reis'in Amerika'nın bulunmasından önceki eski haritaları ve Colomb'un haritalarını kullandığının kanıtıdır. Piri Reis'in doğru bir kaynaktan kopyaladığı yegane kesim Brezilya kıyılarıdır. Ve "Piri Reis haritasının esrarı" işte bu noktadan itibaren ortaya çıkmaktadır. Piri Reis haritasında Brezilya kıyıları en uçta doğuya doğru kırılarak Antarktika'yı resmetmektedir. Antartika, buzlar olmadan gösterilmiştir. 6 bin yıldan beri buzlarla kaplı olan, ancak 1818'de keşfedilen ve buz altının haritası ancak çok gelişkin teknolojilerle daha yeni çıkartılabilen bu kıta, bundan 500 yıl önce bir haritada nasıl gösterilebilmiştir? Bu haritayı ya uzaylılar ya da cinler çizdi. Ama ciddi bir sorun vardı. Piri Reis neden Brezilya'dan Ateş Ülkesi'ne 1200 millik Arjantin kıyılarını göstermemişti ve neden Brezilya'nın 2500 mil güneyindeki Antartika ona bitişikti? Bunun cevabını bilim adamları hemen buldular, yani Yeni Şafak'ta atılan manşette olduğu gibi "Bilim dünyası şaşkın" değil. Arjantin kıyıları aslında çizilmişti, ama doğru enlem ve boylamında değil, yatırılarak çizilmişti. Yani "esrar avcıları" tarafından 10 bin yıl önce yok olan kıstak diye ilan edilen kara parçası Arjantin kıyılarından başka bir şey değildi. Ve Antarktika'nın Kraliçe Maud Toprağı kıyıları olarak ilan edilen bölge de Arjantin'in en güney ucu olan Ateş Ülkesi'nden başkası değildi.

EKSEN KAYMASI VAR
Pekala haritanın güneyi neden sağa (doğuya) kaydırılmıştı? Çünkü Steven Dutch'ın kanıtladığı üzere, Piri Reis haritaları birleştirirken Brezilya'nın Curtiba bölgesi noktasında bir distorsiyon (eksen kayması) yapmış ve bunu fark etmemiştir. Böylece Antartika ve onu kıtaya bağlayan kıstak sanılan kesim, Brezilya'nın güney, Uruguay ve Arjantin kıyılarıdır. Ama Piri Reis'in elindeki bazı haritalarda bu distorsiyon bilinçli bir şekilde yapılmıştır, çünkü papa II. Alexandrus, 1494'te imzalanan Tordesillas Antlaşması'yla, La Raya adı verilen bir hat çizmiş ve bunun doğusunu İspanya'ya, batısını Portekiz'e bırakmıştır. Eğer haritanın güneyi La Raya'nın doğusunda gösterilirse, burası İspanya'nın olacaktır, nitekim öyle olmuştur. Çağdaş bilim Piri Reis haritasının esrarını çözmüştür. Haritada Antartika yoktur, burası Ateş ülkesidir ve eğer bu haritayı Hz. Süleyman'ın cinleri yaptıysa, neden bu kadar çok yanlış vardır? Cumhuriyet tarihinde bilimin bu kadar tü kaka olduğu başka bir dönem yaşandı mı, ben bilmiyorum.

http://arsiv.sabah.com.tr/2006/01/05/cp/gnc106-20060101-102.html
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Piri Reis'ina Haritasındaki Bilimsellik

Piri Reis'in haritası 1513’te Avrupalıların sahip olduğundan çok daha fazla detay içeriyor. Öyle ki Pizarro henüz Peru’yu keşfetmemiş olmasına rağmen Piri Reis Ant Dağları’nı nasıl biliyordu? Piri Reis’in haritalarının 1513 tarihinde çizildiği düşünülürse, koordinat çizgilerinden, topografik detaylara kadar birçok sıra dışı bilgiye sahip.

Günümüzde koordinatları belirlemek için kullandığımız enlem ve boylam çizgileri paralel ve meridyenler olarak ta biliniyor.

Meridyenler iki kutupta birleşiyor. Oysa Piri Reis’in haritalarında enlem ve boylam çizgileri yerine, istikamet açılarıyla kilit noktalarda birleşen farklı çizgiler kullanılmış.
Bu çizgiler “Enerji Izgaraları” olarak adlandırılıyor. Yani çizgilerin birleştiği kilit noktalar, dünyanın belirli enerji merkezlerini simgeliyor.

Tanrıların Arabaları (Chariots of Gods) isimli kitabın yazarı Erich von Däniken, Piri Reis haritasındaki istikamet izdüşümünün Kahire’de odaklandığını iddia ediyor. Haritaya dikkat edilecek olursa sağ tarafta Avrupa’nın İspanya ve Portekiz bölümü ile Afrika’nın batı sahilleri görülebiliyor. Sağ tarafta ise Amerika kıtasının doğu kıyılarını görmek mümkün.

Bazı esrarengiz iddialar

• Harita, dünyayı uzaydan görünüyormuş gibi çizilmiş. Bu iddia ise dünya dışı savına atfediliyor.

• Harita, Grönland’in buzul altı topografik haritasını da gösteriyor.

• Harita, Antartika’nın buzul altı topografik haritasını da gösteriyor.

• Harita, günümüzde kullanılan enlem-boylamlar yani paraleller ve iki kutuplu meridyenler ile hizalanması yerine kilit noktalarda odaklanmış “enerji ızgaraları” ile hizalanmış. Enerji ızgaraları bilimsel bir terim değil,
parapsikolojik bir terim.

Haritaların çizimine bakıldığında fotoğraf çeken uydu ile yapılmış gibi mükemmel. O asırda uçak yok, resim çeken uydu yok , dünyanın her tarafı dolaşılmışve ölçülmüş değilken Piri Reis buharitayı nasıl çizdi...diye insan
kendine sormadan edemiyor.

Avusturyalı bir araştırmacı olan Robyn Collins, Piri Reis'in haritasında şimdi olmayan bir adanın çizilmiş olduğunu belirtiyor. ona göre bu ada kayıp kıta
Atlantis'ten kalan Daitya adasıdır. Ama haritada Atlantis'in kendisi
yok, Piri Reis'in haritasında da yok.Böylece Atlantis'in bölüm bölüm
battığı doğrulanıyor.

. Bütün dünyada harita uzmanları Piri Reis'in haritasının sırrını araştırıyor.

 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Bilim Ley Hatlarını Yeni Keşfetti Piri Reis Haritayı Çizerken Bunu Nereden Biliyordu?

Modern haritacılıktaki enlem boylam, meridyenler bulunmadan önce haritacılıkta gizemli çizgiler, akışlar ve bu çizgilerin kesiştiği yerler vardı.

Piri Reis haritasına bir göz atın. Bu çizgiler ilginç şekilde dünya enerji çizgileri ve kesişim noktalarına uyuyor.

Dünya gezegeni, hayat enerjisini güneşe ve galaksi sisteminebağlı olan bu devasa LEY akışından alıyordu.

Ley hatları yeryüzünün pozitif enerji akımlarıdır. Kabe bunun merkezidir. Kara akım hatları ise negatif enerji hatlarıdır ve kaza bela tüm olumsuzluklar bu hatlar üzerinde oluşur.
 

karadamlalar

Asistan
Katılım
28 Eki 2013
Mesajlar
267
Tepkime puanı
1
Puanları
0
tüm bunlar doğu mistiklerinin yasaklanmış fiilleri değil mi işte?
 

reis

Kıdemli Üye
Katılım
15 Eki 2006
Mesajlar
10,901
Tepkime puanı
414
Puanları
0
Konum
Karadeniz
Biz Piri Reis'e Hızır Aleyhisselam'ın yardım ettiğini dinlemiştik.
Ve Piri Reis'in hazinesi Çanakkale'de bir kalenin altındaymış haberiniz olsun. :)
 
Üst