Birlik olmak gereklidir, çünkü tüm varlık sistemi Bir ve Bütün olarak yaratılmıştır. Bunun dışında kalmak zaten mümkün değildir, diyelim ki mümkün oldu; bu yok oluştur. Varlığımızı birliğe ve bütünlüğe borçluyuz. Birliğin dışında kalmak zaten mümkün değilse neden birlik olmaya çağrılıyoruz ve şu anda neredeyiz?
İnsan şuurlanmakla görevlidir. İnsandan beklenen tek görev budur. İnsana şuurlanması için verilen mekân ve zaman aslında ona verilen ilahi fırsattır. Şuurlanma birlik olmadır. Şuurla birlik olunur. Çünkü Birlik şuurdur. Şu anda da birliğin içindeyiz ama şuurlu olarak değil. Birlik şuuru, bizi birliğin içinde tutuyor ve şuurlanmamız için bize yardım ve hizmet ediyor. Bizi Yüksek Şuurun alt basamaklarına hazırlıyor. Henüz doğmamış bir bebeği düşünelim. Annenin beden ve ruh bütünlüğü bebeği doğuma ve dünya yaşamına, dünya bilincine hazırlar. Bu hazırlığın süresi bellidir. Bebeğin bu hazırlık içindeki tutumu aktif teslimiyettir. Henüz birlik şuuruna ulaşmamış anne de bunları bilmez. Ama Sistem görevini yapmakta yavruyu yeni ortama, yeni bilince hazırlamaktadır.
Bizler için de aynı yasa çalışıyor. Dünyanın bize sunduğu ortam, bir sonraki şuur mekânına göre ana rahmi gibidir. Eğer insanlar birbirlerine ve dünyaya, dünya üzerindeki tüm varlıklara karşı gerçekten sevgi ve saygı içinde birlik olabilselerdi, bir başka deyişle o İlahi Yasa'ya aktif teslimiyet içinde olabilselerdi dünya yaşamının ne kadar muhteşem olacağını ve bir sonraki şuur mekânına ne kadar güzel hazırlanmış olacağımızı düşünebiliyor musunuz?