Aşk Yolcusu (Yazan:Büşra Betül -eleştirilen yazım-)

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,115
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Hayat; acıları gömmek için bir avuç toprağı vermeyecek kadar zalim,yürek; acıların ağırlığını her zaman taşıyamayacak kadar hafif! Masum veya değil ama hafif…


Aşk; tarifini bütün yürekler de ayrı ayrı betimleyen bir kurgu.Bazen bilim kurgu,bazen kalbin kurdu!.Kurt ki çiğnem çiğnem yediği parçacıklarla insanı boşluğa bıraktığı an, tutunduğu dalın adı yine aşk!!


Gecenin karanlığında,tüm canlıların geçici ölümü yaşadıkları anda bir sessizlik kaplar her yanı.O ıssız gecede bir balkon da bulunmak ya da bir pencere kenarında.Ya da her şeyi atarak arkaya sokak gezintisine çıkmak..Aşkı aramak..Aramaya çıkmak kaybetmeyi getirir peşi sıra, aşkı arayan düşünmez neyi aradığını....

Akıp giden hayatta herkes dibe batmamak için bir kayık oluşturmalı kendine.
Öyle bir kayık ki sessizliği kurtuluşa giden yol görmeli.Yolculuğuna herkesin korktuğu karanlıkta başlamalı.

Karanlıkta kalbini besleyen yıldızlar dua dua düşecektir kendisine...Yanına aldığı aşkın arayışında kayığın pervanesine takılan yosunlar onun aşk için çekeceği ızdırap çile ve çaresizliklerdir.
Evet aşk yanındadır...

Çünkü aşk testereyle biçilmektir!
Çünkü aşk balığın karnında olmaktır!
Aşk zindanı tercih etmektir!
Aşk uyarıldığı halde yasak meyveyi yemektir!



Aşk O"nun için bir gemi inşaa etmektir
ve bu aşk her an her saniye gözler önündedir!


İnsan-aşk ve kayık.
Bir yolculuk,bir arayış.
Sahip olunanı ele geçirmek için yapılan bir arayış.

Bir yolculuk.
Aşkın içinde, aşkın peşinde olmak!
Neden?
Aşka sahip olmanın farkına varamadığından!
Olsun ,varsın aransın,varsın takılsın yosunlar bir bir..Aşk için yosunları kucaklamak gerek.Aşk için aşka atılmak gerek!

Peki biz ne yapıyoruz?
Takılan yosunlarla birlikte aradığımız aşkı yok ediyoruz.
Çile aşkı nefrete dönüştürüyor,aşkı satıyoruz,aşkı geçici şeylere satıyoruz,aşkı ucuza satıyoruz..

Yol alıyoruz ,dünyadayız,bir mücadele yolcusuyuz.Kayığın pervanesine bir yosun takıldı.

Yosun bir yalan.Yosun bir imtihan

Haksızlık yapma diyor,yalan söyleme diyor,O"nun için sev diyor,ahireti dünyaya tercih et diyor,sabırla yardım dile,O"na yönel,O"na boyun eğ diyor.

Yıldızlar...
Karanlıkta yol gösteren yıldızlar..
Yosunu desteklemek için patır patır dökülüyorlar.
Aşk diyorlar aşk!.O"nu seviyorsan yap,O’nu seviyorsan dinle o yosunu!!!O yosun kurtuluş reçeten,o yosun hayat ırmağındaki son durağın bir diploması,o yosun ebedi saadetin sancaktarı!!O yosun aşka giden yolculuğun...o yosun aşkın sana sunduğu bir tutam!!


Yok diyorsun!!!
Ben beşer istiyorum,beşeri sevgi,beşeri aşk!
Güzel olmalı çok güzel.Yalnızca bana ait olmalı.Onun için şiirler yazmalıyım,onun için ailemi terk etmeliyim terk edilirsem öldürmeliyim...Zevk,heva,heves..bir defalık heves ama sonsuz bir acıyı getiriyor da bunu fark edemiyorsun...


Gökyüzünü kucağına açtı,yıldızları emrine verdi,yalnız çıktığını sandığın yolculuğunda tüm masum duygularını tüm merhametini tüm desteğini gözün dışarı da olsa da sana verdi seni korudu.Kayığına zarar verecek her türlü çalı çırpı ve varlıklardan korudu seni..

Tek şeydi istediği beni Aşk’ı seviyorsan Aşk’a (Ban’a)yönel.Çok şey değildi istediği,düştüğünde değil güldüğünde anılmaktı,vurulduğunda değil,öldürüldüğünde değil,önemsendiğinde hatırlanmak.Ümitsizlikte değil umudun kurşunu olduğunda yücelmek yüceltilmek..


Yosun?
Ne idi yosun?
İmtihan.
Ne imtihanı?
Aşk için aşk imtihanı,anlıyor musun? aşk için aşk!!!

İlk imtihanı kaybettin.Mecnun değildin olmakta istemedin.Sen aşka zevç dedin zevcin için benliğini yitirdin oysa aşk LEYLA idi..

Yıldızlar dökülüyor,karanlığın gözyaşları onlar.Bırakılmışlığın,unutulmuşluğun gözyaşları..Onlar kucağına kurtuluş için dökülürken Aşk’ın elinden,senin Aşk’ı kovmana ağlıyorlar....


Oysa oysa Aşk merhametini esirgemiyor,Aşk bir kez daha diyor.Kayığın durmuyor!Karanlıkta parıldayan az önce ağlayan yıldızları tekrar emrine veriyor.Daha küçük bir yosun gönderiyor hayat ırmağına,kolayca pervaneni bıraksın yolculuğunu engellemesin diye...

Yosun riya!
Yosun gösteriş!
Yosun talan,yosun imtihan!

Ver diyor,yetime ver, öksüze ver,muhtaca,sıkıntıda olana ver diyor.Düşünme ver sana gelecek diyor sen yeter ki Aşk için ver!!

Yine reddediyorsun .Haksız kazanca girişiyorsun,rüşvet alıp rüşvet veriyorsun,faiz yiyip alışveriş diyorsun,torpili olmayanı rezil ediyorsun aşkı parayla satıyorsun, aşkı parayla!!....
Oysa O değil miydi?
‘ Komşusu açken tok gezen bizden değil’ deyip elindekini vererek karnına taş bağlayan!

O taş değildi ey cahil maşuk o taş değildi.
O ayetti,mucizeydi,o Aşk’ın ikramıydı ,o ibretti.Sen ki o ibretten bile ders almayan tembel bir öğrencisin,sınıfta kaldın yine işte gör!

O yosun paraydı.

Aşk dünyada sıkıntıya düşme,sıkıntıdakileri düştüğü zeminden kaldır diye sana sunmuştu o parayı...Sen hem o parayı hem de almaman gereken paraları aldın.Sen Aşk’ı Aşk’ın verdiği parayla sattın bu kez.Sen Aşk’a değer biçtin,belki bir hiçtin, kahrolası nasıl da ölçüp biçtin!!

Kaybettin, ikinci imtihanı da kaybettin!

Karanlığın gözyaşlarını üzerine salacağı yıldızlar kalmayacak dökülse.Aşk dökülmelerine izin vermiyor.Ben sizin
bilmediğinizi biliyorum diyor.Hayat ırmağında ki kayığını durdurmuyor.Irmağın sonunda kurtuluş yok ben onu seviyorum o sevmese de diyor.

Yosun, minik bir yosun daha atılıyor ırmağa,yavaşça diğer yosunların olduğu pervaneye yönlendiriyor kendisini.Ve sakin bir şekilde yer alıyor aralarında.

Karanlık,ıssız bir gece,
Yıldızlar, karanlığı açan bir perde.
Bir kayık için de bir yolcu.Aşk yolcusu.Aşkı arayan bir yolcu.

Üçüncü imtihan,üçüncü yosun.
Yosun kıyam!
Yosun diriliş muştusu!
Yosun ilham,yosun dayanak,tutanak!


Kalk diyor, beni seviyorsan kalk!

Bak ben sana göz verdim, kulak, burun, el, ayak en önemlisi akıl verdim, sevgi verdim hem sana kendi sevgimi hem de sevgisini istediğin canın sevgisini verdim.İki sevgiyle üçüncü, dördüncü, beşinci sevgiler oluşturdum.Ne istediysen emrine sundum...Kalk, beş defacık yüzüme bak.Sen sevgilinin her an yanında olmasını istedin ben beş defacık istiyorum.Sana verdiklerim için değil beni seviyorsan istiyorum, diyor.



Tamam! Diyorsun!
Gök gürlüyor.
Bir haykırış kopuyor semadan!
Aşk işte diyor ben sizin bilmediğinizi bilirim demiştim.İşte işte aşkı bulacak!

Semada coşku semada kıyam...




Yolcu bir kez buluşuyor, iki kez buluşuyor, üçüncü kez buluşuyor ve artık sıkılıyor.Dördü olmuyor buluşmaların, beşincisi olmuyor.Dördüncü buluşmada televizyon giriyor araya, beşincisinde arkadaş sefaları... Artık birinci kerede gelinmiyor.Beşincinin yorgunluğu uykuya bırakıyor ilk buluşma saatini... iki ile üçü kaçırmama telaşesi bırakılanları da terk ettiriyor.

Aşk hep terk ediliyor ve sen terk edildim diye yakınıyorsun ey yolcu!

Ne garip?

Terk eden, terk edildim diye sızlanıyor.
Sema durgun!
Sema yaslı,sema yolcunun aşkı aradığına inanmıyor.
Sema yıldızlarını söndürmek istiyor,sema ırmağın içine bir şimşek göndermek kayığı ve içindekileri yok etmek istiyor.

Aşk"a yöneliyorlar.Aşk her zamanki gibi hayır diyor daha değil...Verin diyor,yolcunun istediklerini verin.MAL,MAKAM,MEVKi,KADIN,şÖHRET,ÖVÜNÜLECEK EVLAT ne istiyorsa verin diyor. Veriliyor...

Son yosun bu yosun son imtihan.

Dönüş yok.Irmağın sonu görünmekte yosun takılalı çok olmuş.Ama sükuneti bozma niyetinde değil.Ilık bir meltem rüzgarı havası var yosunda,pervane ağır ağır dönmekte,sükuneti bozuyor yosun.Korkutucu bir sesi var bu yosunun.Tatlı değil dili diğer yosunlar gibi.Bu kez sert geliyor söyledikleri!
Hazır mısın? diyor,
Alayım mı? diyor.
Verdiği mi alayım mı?

Korku, müthiş bir korku.
Hayır! diyor yine.Ama bu hayır pişmanlığın, ifadesi.
Dönüş yok, kaçış yok, fırsat yok.
Anlamamanın anlamak istemeyişin sonu bu.Durak da yardımcı olacak yolcularda yok.Pervanedeki yosunları dahi verip geri dönemeyeceği bir son, bir yolculuk.

Bu son yosun alacağını almadan önce şöyle diyor;

İşte böyle şaşkın aşık, sana aşık denir mi bilemem.Aşkın içinde aşkın peşine düşen ilk varlık olmalısın.Sana hayat ırmağının sonunda bir vaha olduğunu ve bu vahada hassas bir terazide tartılacak yosunlarının olduğu hatırlatılmıştı.İhtiraslarının ve boş vermişliğin kurbanı sadece sen değilsin.Karanlık, yıldızlar, ırmak, yosunlar ve sen hepiniz aşktı.
Aşk imtihandı!
Aşk vahanın Sahibi idi.
Aşk yürekti, Aşk kayıptı ve sen kaybettin.
Aşk’ı kaybettin ve ben seni Aşk’a götürmeye geldim hazır mısın?!

Yolcu hazır değildi,şemsiyesiz yağmura yakalanmıştı.
Yosun ölümdü ve yolcu ırmağın sonundaki vahaya gömüldü..

2004
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,115
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul

Sessiz sevgisiz ve kimsesiz bir gece de

Dilim de O’na ait birkaç heceyle

Gidiyorum meçhule

Soruyorum kendime

Bu gidiş nereye?

Önümde zaman arkam da bir can

Sırıtan bir yüz parıldayan bir ışık

Kafam karmakarışık

Ve hayatı sorguluyorum artık

Vesveseler idam sehpasında

Umudu ararken o esnada

Buluyorum bir musalla taşında

Oysa her ölüm bir diriliştir aslında…

Ocak 2004

yazının akabine bu dizeleri ekledik...
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,115
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
@veri abi

Bende eleştiriye kendimi hazırlayayım,siz okuya durun inş. :)
 

veri

Yasaklı
Katılım
8 Kas 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
661
Puanları
0
ilk mesajı daha önce okumuştum
ama bu tarz edebiyatla ilgilenemiyorum maalesef

okuduğum halde yorum yapmak istemedim. :(
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,115
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Eywallah :)

Nedamete lüzum yok bizim de tarzımız bu işte,yine de teşekkür ederim...

Hürmetler..
 
Üst