Aydın Doğan Uzanlar Gibi Tasfiye mi Edilecek?

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Meslek büyüklerim haber bekletilmez derdi. Bu hakikate bir kez daha tanıklık ettim. Aydın Doğan'a operasyon yapılacak duyumumu olgunlaştırayım derken Fatih Altaylı bizden erken davrandı ve dün konuya değindi. Biz de bugün konuya ayrıntılar vererek devam edelim: Evet Ankara'daki derin fısıltı Aydın Doğan'ın tasfiyesi için hazırlıkların yapıldığı şeklindedir. Başkent'in öbür yakasında AKP'nin Doğan Grubu için dosya derlediği iddiaları ayyuka çıkmıştır. Dosyaların içeriği ne mi olabilir?

İddialara göre;
1) Petrol kaçakçılığı konusu.
2) Borsa işlemlerinde manipülasyon konusu.
3) Vergi kaçakçılığı konusu.
4) Dışbank'ın, İş Bankası tarafından Doğan Grubuna satılması konusu. (Zaman aşımına yasa hazırlığı.)

Diyeceksiniz ki bu hikayeler eskidi, bunlardan bir şey çıkmaz! Bize göre de çıkmaz ama bir gerçeği unutmayalım! Türkiye bırakın hukuk devleti olmayı, kanun devleti bile değil! Bu ülkede kanunların uygulanışı bile kişilere göre değişiyor!
Türkiye'deki adalet realitesi maalesef hukukun gücünü değil, gücün hukukunu yansıtıyor! Güç bugün siyasi iktidar ise adalet denen şey pekala o yönde tezahür edebilir! Hayır amacımız asla yargımızı şaibe altına sokmak değildir.

Söylemek istediğimiz yargının bazı konularda baskı altına alınması olayıdır.
Baskı altına almak illa tehditle de olmaz. Yargıyı kilitleyecek bilirkişi raporlu bir dosya tanzim edilirse, işlem tamamdır. Uzan olayını hatırlayın. Koca bir ticari imparatorluk yerle bir edilmedi mi? Diyeceksiniz adam suçlu ve bedel ödüyor.
Tamam ödesin ona bir itirazımız yok da neden sadece Uzan ya da hükümete direnenler?

AKP'ye karşı olduğu ve Cem Uzan'ın 2002 seçimleri sonrasında (AKP anketleri ile sabittir) müthiş bir yükselişe geçtiği için mi yoksa? Doğru ya da yanlış kamuoyunda böyle bir inanış var. Bugün gelinen noktada söylenen şudur: AKP iktidarı kendine tehdit gibi gördüğü herkesin üstünden silindir gibi geçer. Bu bağlamda yeni hedef de medyanın en büyüğü olan Aydın Doğan'dır.

Tayyip Erdoğan'ın Aydın Doğan'a hiç mi hiç güvenmediği ve 22 Temmuz seçimlerinde de o grubu POAŞ'ın vergi hikayesi ile kilitlediği iddiası doğru-yalan yaygın kanaattır. AKP, medyada başlattığı kendileştirme operasyonunun finalini, Aydın Doğan'ı çökerterek yapacak. Doğan Grubu çökerse de medyanın yüzde 90 küsuru fiilen kendilerinin kontrolüne girecek.

Kuşkusuz bütün bunlar kolay şeyler değildir ve de Doğan Grubu, Uzan misali evi taşlanınca hemen yıkılacak şekilde camdan değildir ama Tayyip Bey'in bugüne kadar yaptıkları ve gözü karalığı insana acaba mı dedirtiyor? Düşünüyorum da yoksa Tayyip Erdoğan kendisinin Meclis kürsüsünden ifşa ettiği bu petrol kaçakçılığı dosyasını, bir yılı aşkın bir süredir böyle bir amaç için mi beklettti? Eğer öyle ise bunun adı, devleti nasıl yönetmektir söyler misiniz?

Bir başka şey, Doğan Yayın Grubunun son aylardaki yayın çizgisidir. Yoksa Aydın Bey de o kokuyu aldı da sipere mi geçiyor? Türkiye'de AKP'ye karşı diklenebilecek iki kurumdan biri Doğan Yayın Grubudur. Biz elbetteki bu grubun hiçbir şeyi değiliz ve her şeylerini de onaylamıyoruz ama bu grup da AKP tarafından çökertilirse işte o gün ben de Türkiye'nin İran modeline yelken açtığına inanacağım.

Sebahattin Önkibar
 

AynAlı

Kıdemli Üye
Katılım
16 May 2007
Mesajlar
8,728
Tepkime puanı
1,378
Puanları
0
hürriyet hükümete ters gitmeye başladı,fişini çekecekler aydın doğanın :O
 

Türkay

Doçent
Katılım
2 Ocak 2007
Mesajlar
542
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Erdoğan Aydın Doğan'ı Bitirecek

Aydın Doğan'a operasyon mu geliyor?
Çok üst düzey biriyle sohbet ediyoruz. Bugüne kadar benimle paylaştığı pek az şey boş çıktığından dikkatle dinliyorum...

Öylesi detaylara haiz ki anlatamam... Gerçekten yazılacak şeyler değil. Ama çok önemli gördüğüm bir bilgiyi de, dolaylı olarak bir başka kaynaktan öğrendiğim için yazmadan edemeyeceğim.

O bilgi çok büyük bir operasyonla ilgili. Operasyon Aydın Doğan'a... Dosya ise çok ciddi...

Önce sohbetten kısa satırbaşlarını aktarayım size... Bakın bu kimsenin sürece dair nasıl öngörüleri var...

“Başbakan frene basacak. Yani sistemle çatışmayacak. Ancak öte taraftan ne zamandır yapmadığı çok radikal reformlara imza atacak... Engel olarak gördüğü bürokratik yapıyı yerle bir edecek... Sistemin hastalıklı taraflarını çok iyi biliyor. Derdinin Türkiye olduğunu millete bu reformlarla anlatacak. Özal'ın 83 yılında yaptığını yapmaya çalışacak. Yani devrim niteliğinde değişikliklere gidecek. Bunlar asla kapatma davasını etkileyecek adımlar da olmayacak...”

“Çok zor” dedim, “Bu yapıyı bunca yıldır değiştir(e)medi. Şimdi nasıl başaracak? Nereden başlayacak?”

“Mesela Doğan Grubu hedefte... Bizzat Aydın Doğan'ı hedef alacak. Dosyası sağlam...” dedi. Güldüm ve şunu söyledim: “Çıkartacak olsa çoktaan çıkartırdı...”

“Yanılıyorsun. Hazırlığını yaptı...Türkiye'deki en büyük suç vergi kaçırmaktır... Aydın Doğan'ı buradan yakalayacak” dedi.

Vergi kaçakçılığı meselesi çok yazıldı çizildi. Ama gene de dönüp bir baktım... Kısaca hatırlamak gerekirse basına yansıyan boyutunun satır başları şöyle:

Aydın Doğan, 2000 yılında İş-Doğan Petrol Yatırımları A.Ş. adıyla kurduğu şirket aracılığıyla POAŞ'ın yüzde 51 hissesini 1 milyar 260 milyon dolara satın aldı.

2002 yılında 228 trilyon kâr edip 70 trilyon vergi ödeyen POAŞ birleşmeden ötürü 1.3 trilyon borçlu gösterildi ve tek kuruş vergi ödemedi. Gelir kontrolörleri 1.2 milyar YTL'lik vergi kaçağı belirledi.

Sonra bir “uzlaşma” sağlandı ve bu borç 275.3 milyon YTL'ye indi. Şimdi burada duralım. Akaryakıt kaçakçılığı konusunda 1 Ocak 2007'de “ulusal marker” uygulaması başladı.

Geçtiğimiz günlerde “işareTR” adlı ulusal markerın 31 litresi “buharlaştı”... TÜPRAŞ gayet makul bir açıklama yaparak bu kaybın on binde 3 gibi bir orana tekabul ettiğini ve sorun olmadığını açıkladı.

Petrolcüler ise uygulamanın sağlıklı yürümediğinden şikayetçi oldu. Bu arada, formül çözülmüş olabilir... O zaman kayıp gene trilyonlar...Yani bize trilyonlara patlayan bu akaryakıt kaçakçılığı meselesinin halen önüne geçilebilmiş değil. Araştırma komisyonu raporuna göre ise bu iş artık tamamen kurumsallaşmış vaziyette...

Komisyon raporundaki şu tarihi cümleyi yeri gelmişken hatırlatmakta fayda var. “Yukarıda belirtilen Kamu Kurum ihalelerinde bayi ve dağıtıcı şirket kâr payı oranları dikkate alındığında, kamu kurumu akaryakıt ihalelerinde ticari icaplara uymayacak bir şekilde yüksek iskontolu olarak mal satıldığı görülmektedir. Kârlılık oranlarının bayiler açısından yüzde 5-7, dağıtıcı şirketler de dahil olmak üzere yüzde 8-11 arasında olduğu bu ortamda bu oranların üzerinde bir iskonto ile akaryakıt satılması, akaryakıtı satan şirketler açısından akaryakıt kaçakçılığı yapıldığının karinesini ortaya koymaktadır.”

Bu listenin başında POAŞ var. 18.11. 2003 tarihinde Başbakanlığa sattığı akaryakıtta yüzde 28 indirim yapmış...

Bir başka cümle...“Komisyonumuz tarafından yukarıda isimleri yer alan tüm gönderici ve taşıyıcı şirketler ile ilgili bankalardan her türlü ortaklarının şahsi hesapları konusunda bilgiler istenmiş ve gelen bilgilerin değerlendirmesi sonucunda söz konusu bu şirketlerin, yurtiçi ve yurtdışı yüksek tutarlı para transferlerine rastlandığı...”

Elbette tek başına bu iddialar yeterli değil. Ancak alt alta koyuyorum. Cem Uzan nasıl indirildi?

Bankaları üzerinden... Şimdi de Aydın Doğan POAŞ üzerinden mi indirilecek? Bu ciddi iddiayı zaman gösterecek. Ancak benimle paylaşılan bilgi şu: Erdoğan'daki üslup değişikliğini bir ric'at olarak okuyan yanılır.

Bana gelen bilgi doğruysa Aydın bey yukarıda saydığım argümanlar gerekçe gösterilerek çok ciddi bir operasyonla karşı karşıya kalabilir. Biliyorsunuz Hilton arazisini 225 milyon dolara satın aldı.

İmar planında bir düzenleme olmazsa Doğan açısından büyük problem... Ankara'da siyasi bir istikrarsızlık onun açısından bir çıkış olabilirdi.

Ama Erdoğan taktik değiştiriyor. Türkiye'nin hastalıklarından beslenen ve bizatihi hastalık olan tümörlerine neşter atacaksa buna kimin nasıl bir itirazı olabilir?

Aydın Doğan son 5 yılda Türkiye'nin en zengin adamı oldu...Allah daha çok versin. Şayet, trilyonlarca vergi kaçırıyor, akaryakıt kaçakçılığı yapıyorsa da üzerine cesaretle gidilsin.

Bu süreçte Erdoğan “gemileri yakıp” bu çok ciddi iddiaların üzerine gidecekse hem kendini hem Türkiye'yi kurtarır...

Serdar Akinan
 
Üst