:)zeynep(:
Hakve
BAHAR GELME ÜSTÜME!.........
Bahar,yalvarırım çek git işine!.......Salma üstüme çiçeklerini,….aklımı çelme!....
Her sabah çimenlerin çiyden ürpererek uyanıyor bahçemde;sonra güneşle oynaşıp tütsülenmiş gibi buğulanıyor.
Ne zaman sokağa çıksam badem ağaçları salkım saçak çiçek…..
Kavaklar kıpır kıpır ıslık ıslığa meltem……
Kırda dayanılmaz bir kekik kokusu,toprakta türlü çeşit börtü böcek……
Yapma bana bunu bahar,
Böyle üstüme gelme……
Zaten damarlarıma zor zaptediyorum kanımı….
Çoktan cemreler düşmüş beynime,yüreğime….
Kalbimin buzları erimiş,
Göğüs kafesimde ne idiğü belirsiz bir kıpırtıyla geziyorum nicedir….
Birde sen çıldırtma beni….
Krizdeyim ben….tembelliğin sırası değil,uyamam sana…..
Al git serçelerini sabahlarımdan,çağlalarına kokularına hakim ol.
Meltemlerine söyle,deli gibi ıslık çalıp sokağa çağırmasınlar beni…
Bulutların üşüşmesin başıma….
Girme kanıma benim…….
…….yoldan çıkarma….!
Sen ki en cilvelisisin mevsimlerin,
Afrodizyakların en etkilisi,
Sevdanın suç ortağısın.
Kıyma bana….!
Biliyorum çünkü ,yine kandırıp yeşillendireceksin aşka;gövdemi azdırıp sonra birden çekip gideceksin.
Tam kanım kaynamışken sana allarını morlarını,beni bir kuraklığın ortasında terk edeceksin….
O iple çektiğim ışığın dayanılmaz olacak o zaman…
Ne o delişmen sabahlar kalacak,ne günaha çağıran çapkın eteklerin uçuştuğu gün batımları…
Tembel kuşların şakımaları bitap,ebruli çiçeklerin kokmaktan….
Buselerin nemi kuruyacak çöl rüzgarlarında….
Yeşerttiğin çiçekler ,yürekler solacak;damar damar çatlayacak ruhumuz…..
Hayat bir ezik otlar diyarına dönüşecek yeniden…yüreğim viraneye….
Her sabah sarhoşluğu gibi,geçecek bu sonuncusu da…..
Ebedi bahar,bir başka bahara kalacak.
İyisi mi, hiç azdırma ruhumu bahar…..
İş açma başıma…
Git işine!
Yoldan çıkarma beni!....
Bahar,yalvarırım çek git işine!.......Salma üstüme çiçeklerini,….aklımı çelme!....
Her sabah çimenlerin çiyden ürpererek uyanıyor bahçemde;sonra güneşle oynaşıp tütsülenmiş gibi buğulanıyor.
Ne zaman sokağa çıksam badem ağaçları salkım saçak çiçek…..
Kavaklar kıpır kıpır ıslık ıslığa meltem……
Kırda dayanılmaz bir kekik kokusu,toprakta türlü çeşit börtü böcek……
Yapma bana bunu bahar,
Böyle üstüme gelme……
Zaten damarlarıma zor zaptediyorum kanımı….
Çoktan cemreler düşmüş beynime,yüreğime….
Kalbimin buzları erimiş,
Göğüs kafesimde ne idiğü belirsiz bir kıpırtıyla geziyorum nicedir….
Birde sen çıldırtma beni….
Krizdeyim ben….tembelliğin sırası değil,uyamam sana…..
Al git serçelerini sabahlarımdan,çağlalarına kokularına hakim ol.
Meltemlerine söyle,deli gibi ıslık çalıp sokağa çağırmasınlar beni…
Bulutların üşüşmesin başıma….
Girme kanıma benim…….
…….yoldan çıkarma….!
Sen ki en cilvelisisin mevsimlerin,
Afrodizyakların en etkilisi,
Sevdanın suç ortağısın.
Kıyma bana….!
Biliyorum çünkü ,yine kandırıp yeşillendireceksin aşka;gövdemi azdırıp sonra birden çekip gideceksin.
Tam kanım kaynamışken sana allarını morlarını,beni bir kuraklığın ortasında terk edeceksin….
O iple çektiğim ışığın dayanılmaz olacak o zaman…
Ne o delişmen sabahlar kalacak,ne günaha çağıran çapkın eteklerin uçuştuğu gün batımları…
Tembel kuşların şakımaları bitap,ebruli çiçeklerin kokmaktan….
Buselerin nemi kuruyacak çöl rüzgarlarında….
Yeşerttiğin çiçekler ,yürekler solacak;damar damar çatlayacak ruhumuz…..
Hayat bir ezik otlar diyarına dönüşecek yeniden…yüreğim viraneye….
Her sabah sarhoşluğu gibi,geçecek bu sonuncusu da…..
Ebedi bahar,bir başka bahara kalacak.
İyisi mi, hiç azdırma ruhumu bahar…..
İş açma başıma…
Git işine!
Yoldan çıkarma beni!....