Bana böyle tuhaf duygular bilmem niye gelir..

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,084
Tepkime puanı
1,924
Puanları
113
Ölmek,ilmel yakin bilinmesi, hakkel yakin bilinmesine tercih edilen bir durum. Benim gibi iki nefs arasında gidip gelenler için tabii. Örneğin mutmainneye ulaşmış bir nefs için muhtemelen düğün dernek ve belkide tenlerin birleşme anıdır. İlmel yakin bilmek isteriz çünkü yaşamamız gerek ve daha yapacak çok iş var. Ama şair kalemi gözümüze sokmuş

Minarede "ölü var!" diye bir acı salâ...
Er kişi niyetine saf saf namaz.. Ne alâ!
Böyledir de ölüme kimse inanmaz hâlâ!
Ne tabutu taşıyan, ne de toprağı kazan...

Ondan belkide ölümü hep yaşlılara yakıştırıyoruz ve zaman bizi ihtiyarlatmıyor ve sanki 40 dan sonra hep aynı yerdeyiz. Önemli değil Abdurrahman KIZILAY'ın kerkük türküleri... hem biz Kerküklü müyüz?

Gaflet uzaklık ölçüsü birimlerine ekleneli beri züğürt tesellileri format değiştirdi. Örneğin biz değil nufus kağıtlarımız eskiyor. Beyaz saç güzel yakışıyor... Düzeltelim arkadaşlar çünkü ölümün şakası yok; güneş dönüyor, yer çekiyor, su insanı boğuyor ve ateş yakıyor... Varsın kavgalar kansız bitmesin, dikenler göğü delmesin, tarih sınıflar savaşının arenası olmasın. Al sana hakikat al sana ruya...""Şahadet parmağıdır göğe doğru minare; Her bakışta o mana : Öleceğiz ne çare?"

Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber...
Hiç güzel olmasaydı, ölür müydü Peygamber?...


Tesellim olsun satırları şairin ve içimdeki fırtınada savrulan gemi sahili selamete otursun...
ama babem
gözlerinde nehirler saklı babem
babey sesine alışkın kulakların
unutsun unutulacak şeyleri
ve duysun buyruğunu yaratanın
(elem yecidke yetiymen feava)

bak artık coşkun değil gözyaşlarım
diniyor gönlümdeki denizin dalgaları
boyun bükme öyle mahzun
yetimsen barındıracak biri var
üzgünsen sevindirecek biri

ağlama babey boğulacağım
asi diye dergahtan kovulacağım
babey babey babey

isyan yakişmaz bana
Sabah KARA

Mevla rahmet eyleye...:gul
 
Üst