Bir ‘cemaat’ devlette örgütlenir mi?

dostluk

Kıdemli Üye
Katılım
18 Haz 2007
Mesajlar
5,663
Tepkime puanı
304
Puanları
0
Yaş
50
Konum
istanbul
Biri sinirden köpürmüş köpürmüş saldırmadığı mecra kalmamış ..apırsanda köpürsende ne tiymiyette olduğunuz anlaşıldı..imparatorluğunuz Daha doğrusu imparatorluk hayallaeriniz sona erdi..
 

zehebi

Yasaklı
Katılım
20 Ara 2014
Mesajlar
26
Tepkime puanı
0
Puanları
0
hangi müslümanlardan bahsediyorsun sen?
Islamoglu, H.karamin, adnan Oktar gibi dengesizleri kasediyorsan evet haklisin. türkiye gazetesi gibi yalakalari kaseteediyorsan evet haklisin, hirsizlari, iftiracilari kastediyorsan evet haklisin...
Ama,
Hakiki ehli-sünnet olan hickimse akp`yi bu haliyle desteklemez.
ismailaga cemaatinden iskenderpasa cemaatine kadar, süleymancilarin kurucularindan yeni asya cemaatine kadar hicbiri akp`yi ve erdogani desteklemiyor, saadet partisinden büyük birlik partisine kadar akp disindaki siyasi partilerin tümü akp yi yerden yere vuruyor, kim kaldi?
Cemaatler konusunda dediklerine aynen katılıyorum.senin hocan belkide en ilim ehli olan birisi olmasına rağmen ,ilimiyyatıyla ameliyatı uyumlu bir şahsiyyet değil.
bana ,benim cemaatime dokunmayan yılan bin yaşasın mantığıyla hedefe yönelmiş bir lider.
Dine bakışıda çok sakıncalı.....
Tayyip erdoğan ise bir siyasetci...
senin hocanın görevi din anlatmak ,beyan etmek .milletin gizli dosyalarını deşifre etmek,dış ilişkileri belirlemek ,dış siyaseti belirlemek değil.

hayrettin karman ,mustafa islamoğlu ,süleyman ateş ve diğer ilahıyatcılarımız değerli alimlerdir.
kitaplarını okumanı tavsiye ederim...nur risalelerinden din öğrenilmez...
 

Murat Yazıcı

Ordinaryus
Katılım
10 Nis 2007
Mesajlar
2,230
Tepkime puanı
40
Puanları
0
hayrettin karman ,mustafa islamoğlu ,süleyman ateş ve diğer ilahıyatcılarımız değerli alimlerdir.
kitaplarını okumanı tavsiye ederim...nur risalelerinden din öğrenilmez...

Akla "yağmurdan kaçarken doluya tutulmak" ifadesi geliyor. Bu şahıslar hakkında bilgi için bkz.

http://muratyazici.blogspot.com.tr/2008/10/hayreddin-karaman-ve-sleyman-ate.html

http://muratyazici.blogspot.com.tr/2008/12/mustafa-islamolunun-saptrc-yazlar.html


 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0

anlasildi, önderiniz müfteri oldugu tescillenmis fitneci MISIROGLU.

"İSLAMCI" maskesiyle saldıran FİTNECİYE CEVAB:

CEVAP 1:videoda misiroglu fethullah Gülen hocanin hz isa hakkinda "İsa Allah'tir ve isa Allah'ın ogludur dedi" diyor. Misiroglunu rgrt grtvrkten samimiyse meselenin özünü önce arastirmaliydi ve iddiasini ispat etmeliydi ama bakiyorum,bol bol konusuyor,ama delil yok.

Islam hukuku:
MADDE 8. Berâet-i zimmet asıldır. (el-aslü berâetü’z-zimme)
bir kimsenin suçlu olduğu iddia edildiğinde isbatlamak icab eder,yoksa suçla itham edilen kimse başta bu suçu işlemediğini isbat edecek değildir

MADDE 74. Tevehhüme itibar yokdur. (lâ ıbrete li’t-tevehhüm)
Sağlam delile dayanmayan ihtimaller vehimden ibaret olup bunlara itibar edilemez.

Nasilki namazin ve orucun sartlari varsa tartismanin ve elestirmeninde ölcüsü vardir. Öyle uluorta kuru iddialarla milleti müslüman olan bir kesime karsi tahrik etmek düpedüz fitneciliktir

---

CEVAP 2:Odessali hristiyanlara hz isa hakkinda "isa allahtir ve isa Allahin ogludur dedi" diyorsunuz,oysa tam tersi durum söz konusu:
Buyur:
Roportajin umumu okundugunda Hocaefendi'ye Isa aleyhisselam'in Islamda ki yeri soruluyor ve diyor ki:

"Cenab-ı Allah (c.c.),icraatlarında herhangi bir sebebe,yaratmak için her defasında mutlaka aynı sebeplere hiçbir ihtiyacı olmadığını göstermek bakımından,nasıl ilk yaratılış bir mucize idi ise,Hz. İsa'yı da (a.s.) aynı şekilde mucize olma vasfı ağır basacak şekilde babasız yaratmış..."

"Bütün varlıklar ve hadiseler Allah'ın İrade ve Kudreti'nin kelimeleri,İlâhî kitaplar da Kelâmı'nın kelimeleridir. Hz. İsa da (a.s.),bu manâda O'nun İrade ve Kudreti'nin kendine ait hususiyetleri bulunan bir eseri,yani bir kelimesidir. Bunların Kur'an'da özellikle zikredilmesi,hem onun,yukarıda arz edildiği gibi,mesajında ruhî-manevî yanların daha ağır basması,hem yaratılışındaki fevkalâdelik açısından olduğu gibi,ona ilâhlık veya Allah'ın oğlu olmak gibi atıfları red içindir de."

"ayrıca misyonun önemli bir fonksiyonu olarak Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.s.) geleceğini müjdelemiştir. Bu mübarek,masum peygamberin,yani Hz. İsa'nın vefatı,yeryüzünden alınması da,doğumu gibi diğer insanlarınkinden farklı olmuştur. Kendisini çarmıha germe teşebbüsü karşısında Allah,bu teşebbüste bulunanları yanıltmış,Hz. İsa çarmıha gerilememiş ve Cenab-ı Allah (c.c.) onu,ruhu ve âdeta ruh saffeti ve şeffafiyeti kazanmış vücuduyla semaya yükseltmiştir."

Burada Hocaefendi adamların dergisinde,resmen itikadlarına reddiyede bulunuyor ama bizim sözde "islamcilar" bunu görmüyorlar ne amaca mebni ise farklı lanse ettiriyorlar...

Simdi yukarida acikca Hristiyan akidesini red eden bir tavirda olan kisi,nasil olurda hasa sanki Hristiyan ve Muslumanlar'in farki yokmus gibi laf eder.

http://www.ihvanforum.org/showthread.php?115410-M%C4%B1s%C4%B1ro%C4%9Flu-ndan-G%C3%BClen-e-Tenkid&p=1094895&viewfull=1#post1094895

---

CEVAP 3:Fethullah Gülen hocaya göre islam dini tartisilmaz tek HAK dindir ve ehli-kitabin inandigi bugünkü dinleri tahrif olmustur.

Mesela:
"Geçmiş peygamberlerle birlikte,geçmiş mukaddes kitaplardan Tevrat ve İncil,Hâtem-i Enbiyâ'nın peygamberliğine birer delil ve şahittir. Tahrif edilmiş olmalarına rağmen,Hüseyin Cisrî gibi allâmeler,elimizdeki Tevrat ve İncil nüshalarında,bu mevzu ile alâkalı pek çok işaretler bulmuşlardır."
Fethullah gülen
http://tr.fgulen.com/content/view/592/152/

Mesela:
"Hıristiyanlık Hak bir din idi ve elinde Allah'tan gelme hak bir kitap vardı. Fakat zamanla bir anlamda muvazene bozuldu. Yaratıcı Allah'tır dedikleri halde,Hz. Mesih'e de ulûhiyet isnat etmeye durdular. Allah "Göklerin ve yerin yaratıcısı,ezeli ve ebedi Hâlıktır." dedikleri halde Hz. Meryem'i -hâşâ- Allah'ın hanımı gibi gösterdiler ve Hz. Mesih'e Allah'ın oğlu deyiverdiler. Bütün bunlar tevhitte muvazeneyi bozma manasına geliyordu. Çünkü bir varlık ya müstağni-i alel ıtlaktır ya da muhtâc-ı mutlaktır. Allah,müstağni-i alel ıtlaktır. O,Hz. Mesih ve Meryem olmadan evvel kimseye ihtiyacı olmadığı gibi onlardan sonra da ihtiyacı yoktur. Allah muhtac-ı mutlak olmadığına göre,bunun ortası da yoktur. Mesih ve Meryem,tarihin belli döneminde arz-ı dîdâr etmiş müstesna simalardır. O devreye kadar Allah (celle celaluhu) -hâşâ ve kellâ- Hıristiyan'ın zihnindeki bu mevhum ihtiyacı ne ile giderdiği sorusunun cevabı yoktur. Keza Yahudilik de Hz. Üzeyir'i aynı şekilde ele almıştır. İslam'a göre bu düşünce tarzı tevhiddeki muvazeneye ters ve fikrî bir inhiraftır. Allah,Allah'tır,ezeli ve ebedidir,hiç bir şeye ihtiyacı yoktur. Hz. Mesih ve Meryem ise Allah'ın kuludurlar. İşte Kur'an bu şekilde Hıristiyan ve Yahudi'nin itikadını da tadil etmiş ve aynı zamanda düşünceye ayrı bir istikamet kazandırmıştır."
Fethullah Gülen
http://tr.fgulen.com/content/view/18663/18/

Mesela:
Evet,"bizler şu anda yolların ayrımında bulunuyoruz. Ya mağdûb ve dâllîn yoluna gitmek bahis mevzûudur.. evet,eğer gönüllerimiz coşmaz,Senden birşey istemezse o yollara sürüklenme ihtimali kavidir. Veyahut da gideceğimiz yol Senin yolun,nebîlerin yoludur. Bir şehrâh ve apaçık olan o yol,gidilmiş,yaşanmış ve tecrübe edilmiş bir yoldur. Daha dün senin Habib-i Edîb'in (sallallâhu aleyhi ve sellem),o yolu tecrübe etti ve sadık yârânlarıyla bu yola girdiği için dünya imparatorluklarını dize getirdi. Her yere Senin adını duyurdu. İşte duyulmuş,bilinmiş,binlerce insanın gittiği,alabildiğine geniş,aydın ve berrak bu yol,bütün sâliklerini Senin huzuruna getiriyor. Aslında bu yoldan gelmeyenin Sana ulaşması da muhaldir. Zira iki nokta arasında sadece tek çizgi doğrudur. İşte bu doğru da sadece Senin yolundur. Bu iki nokta arasında başka çizgiler bulunsa dahi onların hepsi az-çok eğridir. Bu az eğrileri biz Hristiyanlık ve Yahudilik olarak kabul ediyor,birine "mağdûbîn" diğerine "dallîn" diyoruz. Bunların da biri Senin gadabına uğrayıp gitmiş,diğeri de sapıttığı için nereye gideceği belli değildir. Onun için,bizi,binlerce eğri-büğrü -doğruya yakın bile olsa- yollar içinde tek doğru olan,Senin doğru dediğin yola hidayet etmeni talep ediyoruz" diyor ve inliyoruz.
Fethullah Gülen
http://sonsuznur.net/fethullah-gule...ah-gulenden-fatiha-tefsiri-kitabin-ozeti.html

---

CEVAP 4:Daha bunlar gibi yüzlerce delil var,arayan bulur.

islam hukukuna göre Şek ile yakîn zâil olmaz.
Olmayacagina göre aksini isbat eden kesin delil bulundugu sürece carpitilan süpheli delilleri ciddiye alip sui zanda bulunmak caiz degildir

Ohalde,mademki Fethullah Gülen hocaefendi bunlarin gittigi yolun yanlis oldugunu biliyor,odessali hristiyanlara neden bu ihz.isanin yolundan gitmeyi tavsiye etmis?

Burada bahsetigi Isa aleyhisselam'in yolundan gitme meselesi onun ahlaki yonudur.Yoksa demiyor ki hasa Isa aleyhisselam ibnullahtir,sizde buna inanin ve bu bildiginiz yonde devam edin.Zaten bu dusuncenin Islam'a zitligini beyan etmis ayni rportajin icinde.

Fethullah gülen hocanin bu röportajini tümden degerlendirirsek tebligin ilk adimi olan peygamber efendimiz Hz. Muhammed in son peygamber oldugunu bildirip efendimizden haberdar ettigini,hz isanin Allahin oglu olmadigini,çarmıha gerilememiş ve Cenab-ı Allah (c.c.) onu,ruhu ve âdeta ruh saffeti ve şeffafiyeti kazanmış vücuduyla semaya yükselttigi gercegini acikladigini görüyoruz.
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
CEVAP 5:Diyorsunki:
"fethullah gülene göre hristiyanlikta HAK din,onlarda cennete girecek,laa ilahe ilallah demek yeter,Muhammeden resullullaha gerek yok..."

-Şek ile yakîn zâil olmaz. (el-yakînü lâ yezûlü bi’ş-şekk)
Yani kesin bilinen husus şüphe ile bozulamaz.

-Hüküm zâhire göre verilir. (el-hükmü li’z-zevâhir)
Bir kimsenin müslüman olmadığı dışarıdan anlaşılmadıkça,müslümanlara mahsus hallerine itibar edilir

Peki kesin bilinen husus nasildir,zahire göre durum nedir?
Iste delillert:

Delil 1:
http://www.youtube.com/watch?v=LmWmj96hmaw

Delil 2:
Fethullah Gülen “kelime-i şahadet ve kelime-i tevhidin ikinci bölümünü,yani ‘Muhammed Allah’ın Resulüdür’ kısmını çıkarttı” iddialarınin yalan ve iftira olduguna dair deliller:
http://tr.fgulen.com/content/view/20131/172/

Delil 3:
-Fethullah Gülen:peygambere iman sarttir...
http://www.youtube.com/watch?v=u9OvlJRxpVg

Delil 4:
-'Lâ İlâhe İllallah' Demek Kurtuluşa Yeter mi?
http://tr.fgulen.com/content/view/13770/18/

DelilB 5:
http://tr.fgulen.com/content/view/19818/3/

Delil 6:
-Hristiyanlarda cennete girecek dedikmi?
http://www.iftiralar.org/fethullah-...hristiyanlar-da-cennete-girecek-dedik-mi.html

---

CEVAP 6:Ayrica Misiroglu videoda "otorite" aciklamasinada deginmis."otoriteden izin alinmaliydi"demis.
oysa durum cok farkli.
F.Gülen ülkemizi etkileyen ve daha büyük zararlara sebeb olma potansiyeli bulunan bir olay hakkinda görüs belirtme hakkini kullanmis ve:
"faydalı sonuçlar doğurmayacak şekilde otoriteye baş kaldırmak..”
sözüyle islamin ölcüsü olan faydalı sonuçlar doğurmayacak davranislardan uzak durma sartina dikkat cekmis ve otoriteye bas kaldirmadan önce bir isin faydali olup olmadigina bakilmasi gerektigini tavsiye etmisken yani aslinda "otoriteye baş kaldırma" manasindan cok "faydali olup olmadigi" manasini tasiyan cümleyi ajanlar carpitarak faydali sonuclar getirse bile "otoriteye hicbirzaman bas kaldirilmaz" manasina yormuslar ve böyle yaparak müslüman milletimizi siyonistlerin uzantisi olan ergenekoncularin bir numarali düsmanina karsi kiskirtip fitne tohumu ekmeye calismistir.Bir kisim müslümanlarda bu fitneye maalesef alet olmuslardir.

Elmalili Hamdi Yazir Bakara suresinin 195. ayetinde gecen
"...kendinizi ellerinizle tehlikeye bırakmayın..." bölümünü tefsir ederken

"Müslümanlara faydası olmadığı gibi aksine zararı bilinirse,o zaman harbe atılmak ve kendini öldürmek hiç caiz olmaz." cümlseini kullanmistir.

Gülen cemaatini yerden yere vuranlar,kafirle dost oldugunu söyleyenler "cihad" adina gümbürtüyle yapilan yardimlarin bu müslüman kardeslerimize ulastirmakta aciz kalirken,üstelik bu zarar verici eylemleriyle vatanimizi savasin esigine getirirken,hatta bircok yardim kurulusunun sirf bu sebebden dolayi yasaklanmasina alet olurken "israil dostu" gülen cemaati gazzeye sessiz sedasiz reklam yapmadan,dikkat cekmeden yilani uyandirmadan fitneye alet olmadan yillardan yardim ulastirmis:
Kimse Yok Mu Derneği Genel Başkanı Özkara,'Biz 2006’dan beri Filistin’e yardım götürüyoruz. Bu süreçte İsrail’le hiçbir diplomatik sıkıntı yaşamadık. Çünkü usulümüz prosedürlere uygun ve meşrudur'
http://www.tumhaberler.com/index.pl?haber=5164850

Olay bu.

---

CEVAP 7:Ayrica misiroglu videoda fethulah gülen hocanin mavi marmara olayinda öldürülenlerin sehid olmadiklarini söyledigini iddia ediyor:)
Buda düpedüz iftira:
İsrail'in vahşi saldırısıyla hayatını kaybedenlerin acısını paylaşanların arasında Fethullah Gülen Hocaefendi de vardı. Gazetemizde yayınlanan taziyesinde Gazze'de bir insanlık dramı yaşandığına dikkat çeken Hocaefendi şöyle diyordu:

"Filistin'de yaşanan bu drama son verebilmek beklentisiyle yola çıkan,uğradıkları müessif saldırıda hayatlarını kaybederek şehit olan insanlarımıza Allah'tan rahmet diler,başta aileleri olmak üzere,milletimize ve bütün insanlığa taziyelerimi bildiririm."

http://www.zaman.com.tr/gundem_gulenden-sehitlere-taziye-yonteme-elestiri_991822.html
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
CEVAP 8:

"AKP otorite degilmi,neden tepki gösteriliyor" manasinda bir cümle kullanmis misiroglu:
Oysa faydadan cok zarar veren eylemlerde bulunmak,iyilik yapayim derken daha büyük yaralar acmak dinen caiz degildir. Cemaatin göstermis oldugu tepkinin sebebi hükümetin son zamanlarda faydadan cok zarar verdigine inandiklarindan kaynaklaniyor.

Faydadan cok zarar verenlere tepki göstermek herkese gücü nisbetinde farzdir.
Güc nisbetinde yani,28 subat döneminde darbecilere karsi etkili bir tepki göstermek icin gerekli olan gücleri yoktu,bu yüzden düsmana karsi ciliz kalmis olabilirler ama sessiz kaldiklari meselesi iftiradir:
ZAMAN,28 ŞUBAT'TA NE YAPTI?
http://www.zaman.com.tr/bulent-korucu/zaman-28-subatta-ne-yapti_2168658.html

O dönemde altyapiya ihtiyac vardi,daha sonraki yillarda bu altyapi gelisti,dershaneler ve okullar araciyla dinine ve degerlerine bagli vatansever askerler,savcilar,ögretmenler,polisler yetisti ve darbecilere karsi mücadele baslatildi .
Hani misiroglu videosunda "hicbir kuvvete kafa tutmadi" diyorya:)
Aslinda tam tersi bir durum söz konusu,80 yildir milli ve manevi degerlerimize savas acan derin devlete karsi en etkin sekilde CIHAD eden cemaat fethullah gülen cemaatidir...taaaki akp derin devletin yapmak isteyipte yapamadigini yapanakadar,bir baska ifadeyle,
AKP yillarca kendilerini destekleyen bu kardeslerinin kuyusunu kazamaya calistigi anlasilincaya kadar.

Birde buna son yolsuzluk operasyonlari eklenince...durum degisti ve hedef akp oldu cünkü hem vatana,hem millete zarar vermeye basladilar !

---

CEVAP 9:Ayrica misiroglu 28 subat döneminde Fethullah Gülen hocanin hükümete yönelik yaptigi "cekilin" teklifini carpitmis.
Oysa hocaefendi bu konudada hakli:

islam hukukuna göre Hüküm neticeye göre verilir. "el-ibretü li’l-havâtîm" (MECELLE)

Refahyol döneminde neticeye bakildiginda 28 subat kararlarini görürsünüz,müslümanlarin avlandigini,islami hizmetlerin yasaklandigini,baskilarin,zulmün arttigini görürsünüz.

-Fitneye sebebiyet vermemek icin hertürlü tedbiri almak...cihaddan önce cihaddir....
-Hak ve gercek yol üzerinde olmak zanniyla kafirlerin serlerine maruz kalmak,yahud onlara avci olmakla dini-mübini onlara av yapmak FITNEDIR.

( ismail Cetin hocaefendinin ölcüler kitabindan alinti)

Yine ismail cetin hocaefendinin "ölcüler" kitabinin ISLAMDA SIYASET bölümünde
"Ehlinden baskasina is ve idareciligi vermek haramdir" diyor.

Kitabin bir baska bölümünde kisaca su tesbiti var:

-fitneye alet olabilecek olanlari yani kendisinden intikam aranilan ve cok düsmani olanlari is basina getirmek caiz degildir cünkü böyleleri intikamci olmasalar dahi,gayrilarinin onlardan intikam almasindan fitne kapisi acilabilir...

-idarecilikten anlayan üstün zeka sahibi,mesleginde becerikli olmasi gerekiyor...

Bu durumda fitneye alet olan,müslümanlarin avlanmasina,islami hizmetlerin yasaklanmasina alet olanlari desteklemek caiz olurmu?

Suan türkiyede birileri tarafindan yine fitne cikarilmaya calisiliyor ve tayyib erdogan bu fitne atesini söndürecegine üzerine körükle yürüyerek artmasina alet oluyor.

---

CEVAP 10:Dolayisiyla misiroglu sadece bu videoda 7 kere ehli-sünnete aykiri hareket ederek 7 noktada HARAM isliyorlar:

1. kesin bilinen zahiri aciklamalara degilde kesin bilinmeyen süpheli aciklamalara itibar etmeleri...
2. suclanan konu hakkinda suclanilan kesim ile diyalog kurmadan damgalama metoduyla carpitmalari uluorta yaymalari...
3. Bozuk uslub...
4. Tartisma ve münakasaya alet olma...
5. Sui zan...
6. Giybet...
7. Fitne...

Böylece ehli-sünnetci gecinenlerin gercek yüzü anlasilmis oluyor

---

CEVAP 11:
"Çünkü siz bu iftirayi,dilden dile birbirinize aktariyor,hakkinda bilgi sahibi olmadiginiz seyi agizlarinizda geveleyip duruyorsunuz. Bunun önemsiz oldugunu saniyorsunuz. Halbuki bu,Allah katinda çok büyük (bir suç) tur." Nur (24/15)

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
"Suizan etmeyin. Suizan,yanlış karar vermeye sebep olur. İnsanların gizli şeylerini araştırmayın,kusurlarını görmeyin,münakaşa,haset ve düşmanlık etmeyin,birbirinizi kardeş gibi sevin,çekiştirmeyin. Müslüman Müslümanın kardeşidir,ona zulmetmez,yardım eder. Onu,kendinden aşağı görmez." [Buhari,Müslim]

"Zan ile,başkasının kötü olduğunu kabul eden,onu gıybet eder,ona dil uzatır. Onu kötü,kendini iyi bilir. Bu da,helâkine sebep olur." (İhya)

"Ey iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da diğer kadınları alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Birbirinizi karalamayın,birbirinizi (kötü) lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir namdır! Kim de tövbe etmezse,işte onlar zâlimlerin ta kendileridir."(Hucurat/11)

---

CEVAP 12:Misiroglu Fethullah gülen hocayi vahdeti bozmakla sucluyor:
oysa tam tersi:
Son secimlerde cemaat dedigimiz kesim kadar akp hükümetini destekleyen baska bir camia gördünüzmü,nasil kosturmuslardi degilmi...buna ragmen tayyib abimiz ne yapti?
Ergenekonculara savas acan özel yetkili mahkemelerin yetkilerini ellerinden almadimi?
Cemaat mensublari ergenekonculara karsi amansiz bir mücadele verireken bu sorusturmalardan rahatsizlik duydugunu dile getiren tayyib erdogan degilmiydi?
Türkiyedeki güc merkezlerine imanli vatansever ASKER yetistiirme vazifesi gören dershanelere karsi cephe alan tayyib erdoagn degilmiydi?
Sürekli yapilan savci atamalarinda ve emniyetteki tasviye operasyonlarinda bile hedefin cemaat mensublari oldugu söyleniyor...
Bu durumda vahdeti kim bozmus oluyor?
 

Murat Yazıcı

Ordinaryus
Katılım
10 Nis 2007
Mesajlar
2,230
Tepkime puanı
40
Puanları
0
anlasildi, önderiniz müfteri oldugu tescillenmis fitneci MISIROGLU.

Kadir Mısıroğlu benim "önderim" değil; kendisini sadece kültürlü, iyi tarih bilen bir münevver olarak tanırım. Bazı hataları olsa da, F.G.'den çok daha vatansever ve çok daha dürüst (içi dışı bir) olduğu açıktır.

Senin önderin ise anlaşılan sapıklığı, azgınlığı, küstahlığı ve ilhadı aşikar olan F. G.'dir, öyle mi?

Kimdi şu Cebrail aleyhisselam için "...hiç tanımadığım görmediğim bir melektir" gibi bir ifade kullanabilen, sonra da sırıtarak "parti kursa desteklemeyeceğim" diyebilen y*vş*k?


 

Murat Yazıcı

Ordinaryus
Katılım
10 Nis 2007
Mesajlar
2,230
Tepkime puanı
40
Puanları
0
1419166133558.jpg


Tevazu ve kucaklama terk edildi. Kibir, gurur, ötekileştirme, şımarıklık şov ve diklenme hizmetin yeni karakteri oldu. Hoşgörü herkesin konumuna saygı ve kucaklama terk edildi. Kin ve nefret söylemi şuanda hizmet hareketinin tabanına şuan hakim oldu. Her zaman haklı olunduğu sütten çıkmış ak kaşık olunduğu hiç hata yapılmadığı ve yapılamayacağı söylendi. Yüzleşme ve eleştiriye asla itibar edilmedi bundan sürekli kaçıldı.
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
Yillarin iftiralari, yillardan beri defalarca cevaplanmis konulari zirt pirt gündeme tasiyanlara fitneci denir bizim lügatimizda !

Bu iftiralarin hepsinin cevabi var, buyur:

“Cebrail parti kursa desteklemem” ne demektir?

http://fgulen.com/tr/fethullah-gule...eyiz-diyenler-nasil-farkli-partilere-oy-verir

Fethullah Gülen Hocaefendi, 23 Kasım 1995 tarihli programında Savaş Ay’a verdiği röportajda “Hiç siyasi olmadım, hiç olmayı düşünmedim, hiç olma niyetinde de değilim.” dedikten sonra Cebrail (aleyhisselam)’ı bir âşık gibi, burnunun kemikleri sızlayacağı şekilde çok sevdiğini ifade eder ve şöyle der; “O bir parti kursa ben ona diyeceğim ki sen bir parti kurdun ama müsaadenle ben seni desteklemeyeceğim.”

Söylenen bir sözdeki manayı ve maksadı anlamak için sözü söyleyenin konumunu, durumunu, genel kabullerini bilmek, sözün söylendiği ortam ve şartları bilmek, sözün önünü arkasını bilmek, sözün içerdiği malumatı bilmek çok önemli faktörlerdir. Bunlar bilinmezse içinde pek çok doğruyu barındıran bir söz yanlış anlaşılabilir.

Sûfilerin anlaşılamayan veya yanlış anlaşılan bazı sözleriyle ilgili açıklamalar yaparken Mutasavvıf Serrâc, şöyle der: “Kusur arama sevdalısı kişiler uzunca anlatılmayan kısa sözler sayesinde iftira fırsatı bulurlar. Çünkü mücmel sözün belki, dinleyene ulaşamayan bazı mukaddimeleri (ön ifadeleri) vardır. Mufassal söz, zaten açıklanmış ve saldırıdan korunmuştur. Mücmelde böyle bir imkân yoktur.” (İslâm Tasavvufu, s.388) Fethullah Gülen Hocaefendi’nin bu sözü de bazı hakikatleri içeren mukaddimeleri olan mücmel bir ifadedir. Maalesef önyargı, art niyet veya kusur arama gibi dürtülerle iftira fırsatı bulup değerlendirenler pek çoktur.

Bazıları bu sözü eleştirirken “böyle teşbih mi olur?” diye soruyorlar. Hâlbuki bu sözde hiçbir teşbih yok. Teşbih olması için birbiri arasında benzerlik ilişkisi kurulan iki şey olması ve birinin diğerine benzetilmesi gerekir.

“Cebrail parti kursa desteklemeyiz’ diyenler şimdi falan partiyi destekliyor” diye güya eleştiri yapanlar, bu sözü “Partiyi Cebrail kurduğu için desteklemeyiz, yoksa başkası kursa desteklerdik” diye mi anlamışlar acaba? Veya “Cebrail parti kursa desteklemeyiz’ diyenler şimdi falan partiyi destekliyor; demek ki falan partiyi Cebrail’den daha iyi ve değerli buluyorlar” anlamı çıkaranlar, bu sözü “Cebrail kötü ve değersiz biri, onun için o parti kursa desteklemeyiz” diye mi anlamışlar? (Eğer öyle anladılarsa yıllar önce kendi partilerine oy verilirken “Cebrail parti kursa desteklemeyiz’ diyen sizler nasıl oluyor da bizim partimize oy atıyor ve bizi destekliyorsunuz?” diye sormamaları kendilerini Cebrail’den daha iyi, daha değerli, daha üstün görmelerinden mi kaynaklanıyor acaba?) Eğer gerçekten öyle anlamışlarsa edebiyat ve belagat bilgisinden yoksunlar demektir. Cehalet bir mazeret sayılabilir. Ancak sözdeki asıl maksadı doğru anlayıp da bile bile çarpıtıyorlarsa bu dünyada da öte âlemde de mazur sayılmazlar.

Burada şu hakikati de hatırlatmak gerek; ehlinin malumu olduğu üzere her sözden “mefhum-u muhalif” çıkarmak doğru değildir. Çünkü bunun belli kuralları vardır. Hele ki bir sözün bağlamından asıl maksadı anlaşılıyorsa o sözün mefhum-i muhalifinden farklı anlamlar çıkarmaya çalışmak yanlış sonuçlara götürür.

İçerdiği bilgiler eşliğinde önyargısız bir şekilde değerlendirildiğinde kolayca anlaşılabilecek bir ifadeyi ya cehaletinden veya önyargı ve art niyetlerle çarpıtarak değerlendirenler demagoji girdabında savrulmaktan başka bir sonuca varamaz. Gayesi anlamak değil de saldırmak olanlar yine anlamamakta ısrar edebilir; ancak anlamayı arzu edenler olabilir düşüncesiyle kısaca izah edelim:

Bu sözü anlayabilmek için öncelikle Fethullah Gülen Hocaefendi’nin Cebrail (aleyhisselam)’a karşı duyduğu derin sevgiyi, saygıyı, alakayı bilmek gerekir. Ayrıca mecazlı ifadeyi algılayabilecek seviyede mecaz sanatını bilmek lazımdır. İslam dinine göre siyasi meselelerin itikadî değil, içtihadî meselelerden olduğunu bilmek de gereklidir. Vahiy kapısının kapandığını, vahyin son peygamberle sona erdiğini bilmek de şarttır. Sözün söylendiği ortam ve şartları bilmek de anlamaya faydalı olacaktır: Bir taraftan kendi partilerinin bütün Müslümanlarca kayıtsız şartsız desteklenmesini ve o partiye oy verilmesini dinin gereği, o partinin desteklenmemesini ve ona oy verilmemesini dinsizlik veya dine aykırılık olarak görenlerin bulunduğu; diğer taraftan Fethullah Gülen ve Hizmet Hareketi’nin siyasete atılıp parti kuracakları veya bir partinin destekçisi olacakları gibi ithamların seslendirildiği bir konjonktürde her iki tarafa da kesin ve net bir cevap olarak ifade edilmiştir.

Fethullah Gülen Hocaefendi, bir siyasi partiye bağlanmaktan uzaklığının kesinliğini belirtmek için hususi olarak “Cebrail Aleyhisselam” ismini zikrediyor. Âşık gibi çok sevdiği ve yüceliği herkesçe müsellem bir melek olan Cebrail Aleyhisselam faraza bir parti kursa onu bile kayıtsız şartsız partizanca desteklemeyeceğini ifade ediyor. Yani kendisi açısından böyle çok önemli bir isme karşı siyasi parti tavrı bu olursa diğer partilere karşı tavrının daha net bir mesafede olacağını ortaya koymuş oluyor. Aynı zamanda kendisinin siyasi parti yoluyla İslam’a hizmet edilemeyeceği kanaatini ilan etmiş oluyor.

Esasen bir Müslüman Hazreti Muhammed’in (sas) hayatı boyunca tebliğ ve temsil ettiği haliyle Kur’an ve Sünnete uymakla mükelleftir. İslam son din, Hazreti Muhammed (sas) son peygamberdir. Dolayısıyla Hazreti Muhammed’in (sas) vefatıyla vahiy de sona ermiştir. Yani vahiy getirmekle görevli olan Cebrail’in vahiy getirme görevi de bitmiştir. Bu itibarla faraza Cebrail Aleyhisselam gelse ve parti kursa bu, vahiy gereği olamaz; çünkü vahiy sona ermiştir. Vahiy gereği olmayan bir şey ise içtihadî olur. Bu durumda bir içtihada uymak bağlayıcı bir hüküm değildir. Fethullah Gülen Hocaefendi, bu ifadesiyle İslam’a göre siyasî meselelerin içtihadî meselelerden olduğunu ve bir kişinin veya grubun siyasî görüşünün diğerlerini bağlayıcı ve zorlayıcı bir hüküm oluşturmayacağını da belirtmiş olmaktadır.
Cebrail gelse vahiy mi olur?

Usuluddin’e göre; İslam dini Hazreti Peygamberin (sas) hayatında tamama ermiştir. Dolayısıyla İslam Peygamberi Hazreti Muhammed’in (sas) tebliğ ettiği hükümler haricinde yeni hükümler indirilmeyecektir. Bu itibarla faraza vahiy meleği Cebrail Aleyhisselam bile gelse onun söyleyeceği/yapacağı şeyler dinen bağlayıcı olamaz. Dinen bağlayıcı olan hükümler, Hazreti Muhammed’in (sas) hayatı boyunca tebliğ ettiği ve yaşadığı Kur’an ve Sünnet’ten ibarettir. Bu temel bilgiden yoksun şahıslar kalkıp da kafalarına göre ahkam kesip akaid dersi vermeye cüret ediyor.

“Cebrail Allah’ın (cc) emirlerini getiren melektir. Ona uymamak küfür olur” diye kendi mantıklarınca bir argüman oluşturup Fethullah Gülen Hocaefendi’ye tenkit edenler, asıl kendileri küfür tehlikesine savrulabilir. Zira “Cebrail bugün gelse ve bir şey söylese o Allah’tan (cc) bir emirdir.” demek “o şahıs vahiy alan bir peygamberdir” manasına geleceğinden asıl tehlikeli düşünce bu olur. Çünkü peygamberlik ve vahiy sona ermiştir. Dolayısıyla bugün Cebrail Aleyhisselam, manevi âleme gözü ve gönlü açık bir insana görünse ve bir şey söylese o, vahiy olmayacağından ötürü bağlayıcı olamaz; olsa olsa -Kur’an ve Sünnete uygun olmak şartıyla- tercih ettirici bir katkısı olabilir. Hem sufi menkıbelerinde nice örnekleri görüldüğü üzere Allah (cc), denemek amacıyla Cebrail meleğini bir kuluna gönderebilir; acaba uymakla mükellef olduğu Kur’an ve Sünnete göre hareket edip kazanacak mı, yoksa ölçüleri unutup vartaya düşüp imtihanı kaybedecek mi? İmkân âleminde her şey mümkün. Asıl olan ölçü ve denge ile muamele.

Fethullah Gülen Hocaefendi, müminin uyması gereken ölçüyü şu ifadelerle anlatıyor:

“Usûlüddîn’e saygılı bir insan şöyle düşünür: Ben vahiyle müeyyed birisi değilim. Kulağıma fısıldanan veya gözüme aksettirilen ya da kalbime duyurulan, ihsaslarıma seslenen bir şey varsa, ben onu Kitap ve Sünnet-i Sahiha ile test ederim. Allah’ın (cc) Kelamı’na, Peygamber Efendimiz’in (sas) Sünnet-i Sahiha’sına ve selef-i salihînin bu esaslardan çıkarıp ortaya koydukları kural ve kanunlara uyuyorsa, baş göz üstüne; yoksa ona itibar etmem.”[1]

“Bir insan, Hazreti Rûh-u Seyyid’il-Enâm’la temessülen görüşürken ondan bazı emirler ve haberler de almış olabilir. Bu görüşme esnasında Peygamber Efendimiz’den (sas) duyduğuna inandığı sözler eğer şer’î ölçülere muhâlif ise -işin içinde Hazreti Sâdık u Masduk bulunduğu için bunu farz-ı muhâl çerçevesinde dahi olsa ürpererek söylüyorum- o insan kesinlikle şer’î ölçülere ters düşen o ifadeleri tatbik edemez ve Sultân-ı Enbiyâ ile görüşmesini kendisi için delil sayamaz. Andelîb-i Zîşân Efendimiz’in bir insana rüyasında bazı şeyler söylemesi mümkündür, ancak rüyadaki o sözlerin geçerliliği, Kitap ve Sünnet’te açıklanan, İslam âlimlerince yorumlanıp yazılan kurallara uygun olmasına bağlıdır. Peygamber Efendimiz’in misalini bilhassa arz ediyorum ki, diğer büyük zatları görüp onlardan bazı emirler aldıklarını söyleyenler için de bir ölçü olsun. Demek ki, insan temessül etmiş şekilleriyle nebileri ya da velileri görse ve onların sözlerine muhatap olsa, yine hüküm değişmez; söylenenler şer’î ölçülere tatbik edilir ve davranışlar ona göre ayarlanır. Evet, rüyalar Kitap ve Sünnet gibi teşrîin gerçek kaynakları yanında hüccet ve delil sayılabilecek kriter ve kurallar değildir; asıl olan, Kitab’a ve Sünnet’e uymak, rüyaları da sübjektif birer işaret saymaktır.”[2]

Fethullah Gülen Hocaefendi vaazlarında, sohbetlerinde, yazılarında defalarca ve tafsilatlıca meleklerin ve bilhassa Cebrail (aleyhisselam)’ın konumunu ve değerini gayet açık ve net bir şekilde izah etmiştir. Fethullah Gülen Hocaefendi’nin genelde melekler ve özelde Cebrail hakkında akaidini, fikriyatını ve hissiyatını öğrenmek için eserlerinin ilgili yerlerine müracaat kâfidir. Hal böyle iken hayatını İslam’ın anlaşılmasına ve yaşanmasına adamış, dinî değerlerine bağlılıkta, dinini yaşamakta son derece hassas ve titiz bir İslam âliminin bu sözünü küfür veya kibir olarak yorumlamak cehaletten değilse en hafif tabirle art niyettendir. Bu söz karşısındaki tavır, dinî hassasiyet kaynaklı bir itiraz veya meraktan ziyade siyasi tarafgirlik ve taassup eseri bir tepkidir. Maalesef dinin usul ve füruunu bilmekten ve fark etmekten aciz insanlar kalkıp da hayatını İslam’a hizmete adamış bir İslam âliminin Usuluddin kaidelerine uygun bir sözü karşısında tenkit kılıflı saldırılarda bulunuyorlar. İnsafa, vicdana, hakikate davetten başka ne gelir elden?

[1] Bamteli, 23.05.2011
[2] Kırık Testi, 04.06.2007

-----------------------------------------------------
"Cebrailde gelse bana şuraya oy ver dese ben yine Ecevite veririm"İftirasına Cevap:

İnsanlar bazen konunun aslından ziyade,konuyu duymak istedikleri şekilde aktarmayı uygun gördüklerinden Su-i Zan bataklığından birtürlü kurtulamıyorlar..

Fethullah Gülen Hocaefendi 23.11.1995 yılında,Savaş Ay ile yaptığı Röportaj’da :“Ben Cebrail Aleyhisselâmı çok severim. Onun mübarek ismi geçtiği zaman,gözlerim yaşarır;burnumun direği sızlar. Tabii ki mübarek yüzünü rüyada bile görmediğim bir melektir. Farz-ı muhal,o bile gelse Türkiye'de bir parti kursa,onun partisini bile destelemem...”

Hocaefendiyi bu cümleye sevk eden husus birilerinin,Hocaefendinin milyonlarca seveni karşısında mutlaka bir Parti kurup Siyasete atılıp İktidarı ele geçireceği evham ve endişelerini net bir lisan ile bertaraf etmekti . Çünkü o birileri aynı teveccühü kazanmış olsalar mutlaka bu Krediyi bu yönde kullanacaklarından olsa gerek aynı uygulamayı Hocaefendiye isnad etmek istemişlerdir.

Hocaefendi’de net bir uslub ile,çok sevdiği Cebrail (AS) bile gelse hiçbir Siyasi Oluşumun ne içinde nede kat’i destekçisi olmayacağını beyan ederek,olayı Reddetmiştir.Konuyu dile getirme uslubunda kullandığı "Farz-ı muhal" ifadesi,"teşbihte hata olmasın" vurgusuna dikkat çekmekte ve sizin sorunuzda belirttiğiniz Cebrail (AS) ile ilgili yanlış bir anlaşılmayı önlemeye matuftur .Bu nazik ve veciz ifadesini kalkıp,Falanı Filanı desteklerim şeklinde uyarlamayarak,her Siyasi Partiye eşit mesafede olan Hocaefendiyi karşı bir haksızlıktır. Muhterem Hocaefendi,ülkemizdeDevlet Yönetiminde bulunmuş herkesle görüşmeyi bir Vazife Şuuru mülahazası ile yapmıştır.

Hele hele,bu ifadeler sonucu Peygamberlere has bir olgu olan “vahiy” isnadı ise en hafif tabiri ile Anlayış Fukeralığıdır. Cebrail (AS) ‘mın "Farz-ı muhal" şeklinde örneklendirilmiş olması,konuya verilen cevabın değişmesinin imkansızlığına bir vurgu yapmaktır. Nitekim aradan bunca sene geçmesine rağmen,Hocaefendinin aktif Siyasete girmemiş olması bu tavrında zerre kadar bir sapmanın olmadığına Söz-Amel bütünlüğüne sadık herkesin takdir edeceği bir gerçektir .

http://www.iftiralar.org/fethullah-...aya-oy-ver-dese-ben-yine-ecevite-veririm.html
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
Asil konumuza gelelim, türkiyedeki siyasi gelismeleri anlamak icin bugünkü aydinlik gazetesinin mansetine bak, kimin taseronlugunu yaptiginizi acikliyor:

https://www.facebook.com/www.iftira...1446297892932/815399975164227/?type=1&theater

AKP'LİLER MÜJDE, ERGENEKON HATRINIZI SORMAYA GELİYOR,SİZ DEVLET KADROLARINA AKP YERLEŞİYOR DİYE UYUMAYA DEVAM EDİN. BİRİLERİNİN KAFASINA DANK EDİYOR, AMA NAFİLE...
 

Murat Yazıcı

Ordinaryus
Katılım
10 Nis 2007
Mesajlar
2,230
Tepkime puanı
40
Puanları
0
Yillarin iftiralari, yillardan beri defalarca cevaplanmis konulari zirt pirt gündeme tasiyanlara fitneci denir bizim lügatimizda !

...



Fethullah Gülen Hocaefendi 23.11.1995 yılında,Savaş Ay ile yaptığı Röportaj’da :“Ben Cebrail Aleyhisselâmı çok severim. Onun mübarek ismi geçtiği zaman,gözlerim yaşarır;burnumun direği sızlar. Tabii ki mübarek yüzünü rüyada bile görmediğim bir melektir. Farz-ı muhal,o bile gelse Türkiye'de bir parti kursa,onun partisini bile destelemem...”

Hocaefendiyi bu cümleye sevk eden husus birilerinin,Hocaefendinin milyonlarca seveni karşısında mutlaka bir Parti kurup Siyasete atılıp İktidarı ele geçireceği evham ve endişelerini net bir lisan ile bertaraf etmekti . Çünkü o birileri aynı teveccühü kazanmış olsalar mutlaka bu Krediyi bu yönde kullanacaklarından olsa gerek aynı uygulamayı Hocaefendiye isnad etmek istemişlerdir.

Hocaefendi’de net bir uslub ile,çok sevdiği Cebrail (AS) bile gelse hiçbir Siyasi Oluşumun ne içinde nede kat’i destekçisi olmayacağını beyan ederek,olayı Reddetmiştir.Konuyu dile getirme uslubunda kullandığı "Farz-ı muhal" ifadesi,"teşbihte hata olmasın" vurgusuna dikkat çekmekte ve sizin sorunuzda belirttiğiniz Cebrail (AS) ile ilgili yanlış bir anlaşılmayı önlemeye matuftur .Bu nazik ve veciz ifadesini kalkıp,Falanı Filanı desteklerim şeklinde uyarlamayarak,her Siyasi Partiye eşit mesafede olan Hocaefendiyi karşı bir haksızlıktır. Muhterem Hocaefendi,ülkemizdeDevlet Yönetiminde bulunmuş herkesle görüşmeyi bir Vazife Şuuru mülahazası ile yapmıştır.

Hele hele,bu ifadeler sonucu Peygamberlere has bir olgu olan “vahiy” isnadı ise en hafif tabiri ile Anlayış Fukeralığıdır. Cebrail (AS) ‘mın "Farz-ı muhal" şeklinde örneklendirilmiş olması,konuya verilen cevabın değişmesinin imkansızlığına bir vurgu yapmaktır. Nitekim aradan bunca sene geçmesine rağmen,Hocaefendinin aktif Siyasete girmemiş olması bu tavrında zerre kadar bir sapmanın olmadığına Söz-Amel bütünlüğüne sadık herkesin takdir edeceği bir gerçektir .

http://www.iftiralar.org/fethullah-...aya-oy-ver-dese-ben-yine-ecevite-veririm.html


İftira yok, gerçek ortada.

Bu "iftiralar.org" sitesi gerçekten sapık kişilerin yazılarıyla doludur. Siteye biraz göz gezdirdim ve gördüm ki, birçok mezhebsizi, reformcuyu, sapık şahısları övüyorlar ve müdafaa ediyorlar. Bu arada, Gülen'in sarf ettiği anlaşılan anormal bir sözü müdafaa etmek için yazdıkları bir yazıyı gördüm. Daha sonra bu meseleyi kayıt altına aldım. Bahis konusu yazı aklıma, "merdi kıptî şecaat arz ederken sirkatin söyler" sözünü getirdi. Aynen naklediyorum:

http://www.iftiralar.org/fethullah-...aya-oy-ver-dese-ben-yine-ecevite-veririm.html

"Fethullah Gülen Hocaefendi 23.11.1995 yılında, Savaş Ay ile yaptığı Röportaj’da :“Ben Cebrail Aleyhisselâmı çok severim. Onun mübarek ismi geçtiği zaman, gözlerim yaşarır; burnumun direği sızlar. Tabii ki mübarek yüzünü rüyada bile görmediğim bir melektir. Farz-ı muhal, o bile gelse Türkiye'de bir parti kursa, onun partisini bile desteklemem...” ... Hocaefendi de net bir uslub ile, çok sevdiği Cebrail (AS) bile gelse hiçbir Siyasi Oluşumun ne içinde ne de kat’i destekçisi olmayacağını beyan ederek, olayı reddetmiştir."

Gulen_Gaf.png



G%C3%BClenSayfas%C4%B1ndaGaf.png


"Farz-ı muhal" olarak söylenmiştir diye savundukları bu söz, gerçekten anormaldir. Kaldı ki, konuşmasında "farz-ı muhal" dememiştir. Bu ilaveyi "iftiralar.org" sitesi yapmış herhalde! Demiş olsaydı da, hüküm değişmezdi.

Muhammed Hadimî rahimehullah buyuruyor ki:

"Ta'zim edilmesi gereken şeylerden biri de meleklerdir. Onları istihfaf [hafife almak] gibi şeyler de şer'an yalanlama emâresi olup, onları yapmak ve söylemek de küfürdür.... Şayet (Falanın şehadetini dinlemiyorum, Cebrâil veya Mikâil olsa dahi) dese kâfir olur. Eğer, (Cebrâil veya Mikâil bile şâhid olsa kabul etmem) derse kâfir olur."

Kaynak: Berika, c.2, s.446-447, Kahraman Yayınları, İst.

***

Özet: Şu "iftiralar.org" isimli siteyi hazırlayanlar ahmak, yalancı ve cahil kişilerdir. Abduh, Efgani gibi tescilli masonları ve zındıkları övüp müdafaa ediyorlar. Müstakil bir başlık altında bu sitenin yalanlarını ifşa etmeye niyetliyim inşaallahü teâlâ.
 

Murat Yazıcı

Ordinaryus
Katılım
10 Nis 2007
Mesajlar
2,230
Tepkime puanı
40
Puanları
0

Muhatabımızın bu "bilgi kaynağında" diyor ki:

http://www.iftiralar.org/islam-alim...-rizayi-masonlukla-itham-etmek-iftiradir.html

Hayrettin Karaman güvenilir ve sözüne itibar edilir bir hocadır.

Bakınız, böyle övdükleri Karaman onlara ne demiş:

554x554resized_438ff-e583editor34.png


"...içeri sokulmuş casuslar kanalıyla elde edilen, doğrusu ile yalanı ve yanlışı birbirine karıştırılmış bilgilerden dosyalar oluşturmak, bu dosyaları bekletmek, iktidardan umulan menfaat elde edilemeyince bu dosyaları şantaj aracı olarak kullanmak ve usule aykırı olarak yargıya taşımaya, medyaya vermeye, sahte algı oluşturmaya çalışmak nedir?
AHLAKSIZLIKTIR, GÜNAHTIR, REZİLLİKTİR"
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
Birincisi, Cebrail Aleyhisselam hiç görmediği tanımadığı bir melekmiş.Sanki başka melekleri tanıyor ve görüyormuş gibi intiba uluşturmağa çalışmışki,Bu yolla yalan ve iftiraya yeltenmiştir.İkincisi Cebrail Aleyhisselam En büyük melektir.O kendine emredileni yapar.Güya farzu mahal yani olmaz ama demektir.Tamam buraya kadar hadi diyelim.Fakat bu farzu mahale şöyle cevap vermek kusura bakma ben bu senin isteğini yerine getiremeyeceğim demek ne oluyor.En azından delalet ve ihanet olmazmı.?Bunlar O'nun sapıklığına ortaya Koyan ağzından dökülen çirkin sözlerdir.Bu aslında Müslümanlara bir ikaz ve uyarıdır.Bu sapığa dikkat edin peşinden gitmeyin demektir.Birde yazının içinde Cebrail Aleyhisselamın vahiy getirme görevi sona erdiğinden haşa boşta kaldığına işaret edilerek parti kurma meselesi O'na atfedildiği izlenimi oluşturmuşlar.Yuh olsun dinini imanını az bir menfaat(tüm dünya menfaatleri.Çünkü hepsi fani,Ahiret karşısında yok mesabesinde)karşılığı satanlara.
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
Bugün o abduhcular mabduhcularin tümü sizin safinizda oldugunuda biliyorsun degilmi ?
:)

Ayrica bak, kimin taseronu oldugunuza görün:
http://www.haberler.com/aydinlik-gazetesi/


Diger carpitmalariniza vaktim oldugu bir zaman cevap verecegim !

Hsyk secimlerindede ergenekonculari secmistiniz, simdide yargitay...
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
bütün sapiklar, mezhepsizler, vahabiler, abduhcular, irancilar, sadece kuran diyenler, islamoglu, karaman, adnan oktar vs bunlarin tümüü akp`yi savunuyor, islam birligi kurulmak üszere, tebrikler :)
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
CEVAP 5:

Diyorsunki:
"fethullah gülene göre hristiyanlikta HAK din,onlarda cennete girecek,laa ilahe ilallah demek yeter,Muhammeden resullullaha gerek yok..."

-Şek ile yakîn zâil olmaz. (el-yakînü lâ yezûlü bi’ş-şekk)
Yani kesin bilinen husus şüphe ile bozulamaz.

-Hüküm zâhire göre verilir. (el-hükmü li’z-zevâhir)
Bir kimsenin müslüman olmadığı dışarıdan anlaşılmadıkça,müslümanlara mahsus hallerine itibar edilir

Peki kesin bilinen husus nasildir,zahire göre durum nedir?
Iste delillert:

Delil 1:
http://www.youtube.com/watch?v=LmWmj96hmaw

Delil 2:
Fethullah Gülen “kelime-i şahadet ve kelime-i tevhidin ikinci bölümünü,yani ‘Muhammed Allah’ın Resulüdür’ kısmını çıkarttı” iddialarınin yalan ve iftira olduguna dair deliller:
http://tr.fgulen.com/content/view/20131/172/

Delil 3:
-Fethullah Gülen:peygambere iman sarttir...
http://www.youtube.com/watch?v=u9OvlJRxpVg

Delil 4:
-'Lâ İlâhe İllallah' Demek Kurtuluşa Yeter mi?
http://tr.fgulen.com/content/view/13770/18/

DelilB 5:
http://tr.fgulen.com/content/view/19818/3/

Delil 6:
-Hristiyanlarda cennete girecek dedikmi?
http://www.iftiralar.org/fethullah-...hristiyanlar-da-cennete-girecek-dedik-mi.html

---

CEVAP 6:

Ayrica Misiroglu videoda "otorite" aciklamasinada deginmis."otoriteden izin alinmaliydi"demis.
oysa durum cok farkli.
F.Gülen ülkemizi etkileyen ve daha büyük zararlara sebeb olma potansiyeli bulunan bir olay hakkinda görüs belirtme hakkini kullanmis ve:
"faydalı sonuçlar doğurmayacak şekilde otoriteye baş kaldırmak..”
sözüyle islamin ölcüsü olan faydalı sonuçlar doğurmayacak davranislardan uzak durma sartina dikkat cekmis ve otoriteye bas kaldirmadan önce bir isin faydali olup olmadigina bakilmasi gerektigini tavsiye etmisken yani aslinda "otoriteye baş kaldırma" manasindan cok "faydali olup olmadigi" manasini tasiyan cümleyi ajanlar carpitarak faydali sonuclar getirse bile "otoriteye hicbirzaman bas kaldirilmaz" manasina yormuslar ve böyle yaparak müslüman milletimizi siyonistlerin uzantisi olan ergenekoncularin bir numarali düsmanina karsi kiskirtip fitne tohumu ekmeye calismistir.Bir kisim müslümanlarda bu fitneye maalesef alet olmuslardir.

Elmalili Hamdi Yazir Bakara suresinin 195. ayetinde gecen
"...kendinizi ellerinizle tehlikeye bırakmayın..." bölümünü tefsir ederken

"Müslümanlara faydası olmadığı gibi aksine zararı bilinirse,o zaman harbe atılmak ve kendini öldürmek hiç caiz olmaz." cümlseini kullanmistir.

Gülen cemaatini yerden yere vuranlar,kafirle dost oldugunu söyleyenler "cihad" adina gümbürtüyle yapilan yardimlarin bu müslüman kardeslerimize ulastirmakta aciz kalirken,üstelik bu zarar verici eylemleriyle vatanimizi savasin esigine getirirken,hatta bircok yardim kurulusunun sirf bu sebebden dolayi yasaklanmasina alet olurken "israil dostu" gülen cemaati gazzeye sessiz sedasiz reklam yapmadan,dikkat cekmeden yilani uyandirmadan fitneye alet olmadan yillardan yardim ulastirmis:
Kimse Yok Mu Derneği Genel Başkanı Özkara,'Biz 2006’dan beri Filistin’e yardım götürüyoruz. Bu süreçte İsrail’le hiçbir diplomatik sıkıntı yaşamadık. Çünkü usulümüz prosedürlere uygun ve meşrudur'
http://www.tumhaberler.com/index.pl?haber=5164850

Olay bu.

---

CEVAP 7:

Ayrica misiroglu videoda fethulah gülen hocanin mavi marmara olayinda öldürülenlerin sehid olmadiklarini söyledigini iddia ediyor:)
Buda düpedüz iftira:
İsrail'in vahşi saldırısıyla hayatını kaybedenlerin acısını paylaşanların arasında Fethullah Gülen Hocaefendi de vardı. Gazetemizde yayınlanan taziyesinde Gazze'de bir insanlık dramı yaşandığına dikkat çeken Hocaefendi şöyle diyordu:

"Filistin'de yaşanan bu drama son verebilmek beklentisiyle yola çıkan,uğradıkları müessif saldırıda hayatlarını kaybederek şehit olan insanlarımıza Allah'tan rahmet diler,başta aileleri olmak üzere,milletimize ve bütün insanlığa taziyelerimi bildiririm."

http://www.zaman.com.tr/gundem_gulenden-sehitlere-taziye-yonteme-elestiri_991822.html
Birinci videoda karlaydın dediği gibi;Önünde saygıyla eğilirim diyeceğine Allahın tasmalı (Haşa)bir kölesi deseydi daha hayırlı olurdu gibi edep yoksunu hadsiz pervasız bir sözü söylüyor.
 

Muminaga

Yeni
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
8,208
Tepkime puanı
989
Puanları
0
sizi gidi ergenekoncu balyozcu yalaka iftiracilar siziii (ben delilsiz konusmam)
Delilini sevsinler.
Fetonun, ergenekon ve balyoz davası sanıkları için "yaşlı başlı adamlar mahkemede hakim hesap veriyor olmaları karşısında ciğerim yanıyor, elimde imkan olsa hepsini salıverirdim" demesinden haberin yok mu?

yaw dürüst bir fetocu haşhaşi paralel yok mu aranızda, hepsi mi böyle yalancı?
videonun 1,27 dakikasından sonra izleyin.
https://www.youtube.com/watch?v=6ccQ6f0v6p8
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
Yahudi sever imamın siyonizme hizmet eden kahramanları
PY6qyd.jpg

ZAQDv3.jpg

99q4kN.jpg

jv15Zm.jpg

ZAQVNo.jpg

6lq24l.jpg

YjWl2E.jpg

sen sadece böyle sagdan soldan duydugun masallarla gelirsin, ben ise kesin delillerle.

senin yahudi dedigin kesimin türkiyedeki temsilcileri ergenekoncu, balyozcu hainlerdir, aydinlik cetesidir ve siz suan bunlarin taseronu oldunuz:
http://www.haberler.com/aydinlik-gazetesi/

2004 mgk kararlari 28 subatin devamidir ve siz simdi bunlari uyguluyorsunuz:
http://www.halkinhabercisi.com/wp-content/uploads/2013/11/belge-01.jpg

Ayrica, bunlarada bakabilirsin:

Mavi Marmara bahane, ticari ilişkiler şahane: İsrail’le ticarette rekora doğru
http://www.diken.com.tr/mavi-marmara-bahane-ticari-iliskiler-sahane-israille-ticarette-rekora-dogru/

AKP-İsrail dostluğunu belgesi
http://www.muspethareket.com/milli-gazete-akp-israil-dostlugunu-belgeyle-acikladi-9242

AKP hükümeti İsrail otoritesini tanıdı
http://haberler.rotahaber.com/akp-hukumeti-israil-otoritesini-tanidi_477437.html

Erdoğan ve AK Parti'nin kurduğu uluslararası ilişkilerin alt yapısı
http://haberler.rotahaber.com/erdog...uslararasi-iliskilerin-alt-yapisi_506377.html

Buda güzel :)

Doğu Perinçek,yargıda yapılan atamalarla ilgili AK Parti'ye duyduğu minneti anlattı
http://haberler.rotahaber.com/akp-yargitayi-perinceke-teslim-etti_506416.html


Daha bunun gibi TONLARCASI var !!!
 

Yeni-OSMANLI

Yasaklı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
195
Puanları
0
Fetonun, ergenekon ve balyoz davası sanıkları için "yaşlı başlı adamlar mahkemede hakim hesap veriyor olmaları karşısında ciğerim yanıyor, elimde imkan olsa hepsini salıverirdim" demesinden haberin yok mu?
isiniz gücünüz carpitmak sizin, cimbizlama metodu münafiklarin metodudur..

O cümlenin ba
şida var,sonuda var, bunlara bakilmadan konunun genel manasi anlasilmaz.

Başinda diyorki:
"Bunlar cennetin kapılarını bile kapamak isteyebilirler.'Bunlar girmesin, biz girelim. Bunların zaten girmeye hakkı yok' diyenler çıkabilir. 60 ihtilalinden bu yana onu da gördük. Tokadını yedik. 70 darbesi. Tekmesini yedik. 80 darbesini gördük, çiftesini yedik. Fakat tokat atanın, tekme atanın şimdi hesabı görülüyor. Biz yapmadık onu, kader hüküm verdi ve kaderin o mevzuda figürü olarak insanlar onları öyle yaptılar."

Sonundada şunu söylüyor:
"Efendimizin Kabe'yi fethettikten sonra 'Gidin hepiniz serbestsiniz' dediği gibi.

Daha henüz fetih gerceklesmedi, önümüzdeki tek engel MÜNAFIKLAR !
 
Üst