Serare
Profesör
- Katılım
- 13 Şub 2010
- Mesajlar
- 813
- Tepkime puanı
- 80
- Puanları
- 0
- Yaş
- 14
Bir taraf diğer bir tarafa güç olarak üstün olduğunda hep bir tarafın diğer tarafa baskı ve dayatmalarını görüyoruz dünyada.
Bugün başörtüsüne özgürlük eylemlerine katılan, başörtüsüne özgürlüğü destekleyen pek çok kişi var, her kesimden, açığıyla, kapalısıyla, dinlisiyle, dinsiziyle... Ama kimileri başörtüsüne özgürlük tanınması durumunda, başörtüsüne özgürlük tanıdıkları kişilerin yarın kendilerine bu özgürlüğün aksini, başörtüsüzlüğe özgürlüğü, kılık kıyafetlerine özgürlüğü, diledikleri, inandıkları gibi yaşama özgürlüğünü tanımayacaklarından o kadar eminler ki.
Peki bunun sebebi kim ya da ne?
Karşı tarafın düşünce, istek ve görüşleri bunda büyük etken olabilir mi?
Vakit gazetesinin bir tiyatro oyununa karşı linç girişimi gibi olan haberini ve o habere yazılan okuyucu yorumlarını okuduktan sonra insanın farklı düşünmesi mümkün mü? Sopalarla salonu basmaktan, dövmekten, yakmaktan, linç etmeye varana kadar yapılan tahammülsüz yorumlar. Daha oyunun metnini bile okumadan yapılıyor bu yorumlar ki bu kitleleri etkilemek, kışkırtmak, birilerinin üzerine salmak ne kadar kolay. Hele bizim toplumumuz gibi toplumlarda tıpkı Sivas katliamında olduğu gibi. Yorumlar o kadar şiddet içerikli ve tahammülsüzlük doluydu ki daha sonra hepsini kaldırmışlar, linkini vererek göstermek istediğimde gördüm, daha önce yayınladıkları tek bir yorumu bile bırakmamışlar, tek bir tane var, belki unutmuşlar, o da soba soruyor.
Herkes kendini bir karşıdakinin yerine koyarak hareket ediyor, karışmama hakkı olduğuna gerçekten inanıyor, saygı duyuyor mu?
Bir gün güç karşı tarafın elinde olsa açık kadınların haklarını savunmak ve kendileri gibi olmayan diğerlerinin, diledikleri, inandıkları gibi yaşamalarını sağlamak için kendileri aynı şekilde, kendilerine davranılmasını istedikleri gibi davranırlar mı?
Sevgiler.