Dengeli ve Doğal Beslenme Kampanyası :)

Meryem

Komplike
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
15,309
Tepkime puanı
759
Puanları
0
Yaş
37
Konum
İstanbul
Elma Sirkesi


Sirke yapımı için en uygun elma türü şeker oranı yüksek kış elmalarıdır. Değişik çeşitlerin bir araya getirilerek kullanılması da sirkeye ayrı bir lezzet katar. Sirke yapımında kaçınılması gereken elma türleriyse ham ve ekşi olanlardır. Sirke yapımında dikkat edilecek en önemli konuysa hijyendir.

Elmalar yıkandıktan sonra, kullanılacak malzeme ve kavanozlar sıcak suyla iyice yıkanmalıdır. Elmalar küçük parçalara ayrıldıktan sonra preslenerek veya katı meyve sıkacağından geçirilerek suları çıkarılır. Meyve suyundaki şeker fermantasyona uğrayarak önce alkole, sonra ise asetik bakterilerinin yaptığı fermantasyonla asetik asite, yani sirkeye dönüşür.

Sirke yapımında iki faktör çok önemlidir; bakterilerin verimli çalışmasını sağlayacak sıcaklık ve oksijen (havalanma). Havayla teması arttırmak için mümkün olduğunca geniş ağızlı ve sığ bir kavanoz seçilir. Meyve suyu, üstte boşluk kalacak şekilde kavanoza doldurulduktan sonra, meyve sineğinin geçemeyeceği, fakat havalanmanın sağlanabileceği temiz bir bez/tülbentle kavanozun ağzı kapatılır. Günde bir kez karıştırarak havalanmayı sağlamak sirkeleşmeyi hızlandırır. Sirkeleşme için ılık ( 15-25 C ) bir ortam tercih edilir ve kavanozlar güneş ışığından uzak, loş bir yerde saklanır. Kullanılacak kaplar cam veya ahşap olmalıdır, metal kap tavsiye edilmez. Yapım sırasında sirkeleşmeyi hızlandırmak için daha önce yapılan doğal elma sirkesi katılabilir.

Sirke, seçilen elma türü ve koşullara göre üç- altı hafta içinde oluşur. Sirke kokusu alınmaya başlandığından itibaren, her gün tadarak istenilen tat ve asit derecesi (yüzde 4-8 asit oranı) elde edilene kadar işleme devam edilir. Elde edilen sirke fermantasyonun devamını engellemek için birkaç kat tülbentten, kahve filtresi vb. filtrelerden veya süzme yoğurt kesesinden geçirilerek iyice süzülür. Böylece meyve kalıntılarından arındırılır. Hava almasına olanak vermeyen ince uzun şişelere, tam dolacak şekilde aktarıldıktan sonra serin, loş, güneş ışığı almayan bir yerde saklanır.

Ne kadar süzersek süzelim, ev koşullarında doğal elma sirkelerinde fermantasyon tam olarak durdurulamaz; şişede, şifai özelliklerinin göstergesi olan ve “anne” ismi verilen yumuşak kaygan yapısıyla deniz anasını andıran düz bir tabaka oluşur. Bu tabaka bakterilerin atıklarından oluşur ve sirke kullanılacağı zaman atılır. Doğal sirkeler rafine olanlara göre daha bulanıktır. Fakat pastörize veya damıtılarak üretilen rafine elma sirkeleri, yüksek sıcaklıklardan ötürü, ona şifai özellikleri kazandıran enzimler, mineral maddeler, iz elementler, vitaminler, pektin, malik ve tartarik asitler açısından fakirleşir, bir kısmını tamamen yitirir.


Kullanıldığı yerler

Hazırladığımız sirkeleri salatalarda, çorbalarda vs. aroma vermek amacıyla kullanabiliriz.

Şifai amaçla kullanmak için; bir bardak suya 2 tatlı kaşığı elma sirkesi ve 1-2 tatlı kaşığı bal katarak, günde 3 kez, mümkünse yemeklerden önce (fazla kilo problemi için de etkili olan elma sirkesi bu amaçla kullanılacaksa mutlaka yemeklerden önce alınmalıdır) kullanılır.

Elma sirkesi koruyucu sağlık amacıyla, sürekli olarak günde bir kez sabahları açken ve alınmalıdır.


İyileştirici özellikleri

* Besinlerin verimli kullanımını, metabolizmanın sağlıklı işleyişini, vücudun asit alkali dengesini korumasını sağlar. Örneğin kalsiyumun daha verimli kullanımını sağlayıp, bir yandan kemiklerin yeniden gerekli kalsiyumu almasını desteklerken, bir yandan da eklemlerdeki kalsiyum birikimini kırar.

Uzun süreli kullanımı eklem ve kemiklerdeki sertlik ve sıkıntılara son verir.

* Sodyumun etkisini yansızlaştırarak yüksek tansiyondan korur.

* Kolesterolü düşürür. İçerdiği doğal asitler ve enzimler kanın daha sağlıklı ve ince akmasını sağlar.

* Başta damarlar, karaciğer, böbrekler olmak üzere vücudu detoksifiye eder, yağlı-mukus kalıntıları parçalar.

* İçerdiği yoğun potasyum sayesinde hücre büyümesini destekler.

* Soğuk algınlıklarında, boğaz enfeksiyonlarında, bronşitte içilebilir ya da buhusu yapılır.

* İdrar yolları enfeksiyonlarında, sindirim bozukluklarında, kramplarda, yaban arısı sokmasında, saçta kepekte, uyku bozukluklarında, kulak çınlamasında da kullanılır.
 

Cenan

Ordinaryus
Katılım
13 Eyl 2007
Mesajlar
3,062
Tepkime puanı
1,756
Puanları
113
Özellikle diş eti rahatsızlıklarına elma sirkesi birebir. İçilmeyecek gargara yapılacak.
 

_Berceste_

bir tutam delilik...
Katılım
21 Eyl 2010
Mesajlar
6,798
Tepkime puanı
1,525
Puanları
0
sirf merakimdan denemek istedim elma sirkesini ve denedim:) tabii mikatarini abartmisim biraz:O
gözlerim karardi ölüyordum nerdeyse :eek:leyo:
 

Meryem

Komplike
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
15,309
Tepkime puanı
759
Puanları
0
Yaş
37
Konum
İstanbul
Sindirim sistemi dostu: Enginar

enginar.jpg


Çok değerli bir sebze olan enginarın besin değeri çok yüksektir. Bir çok sebze türünden farklı olarak yüksek düzeyde karbonhidrat ve protein içerir. Vitamin ve mineral açısından da çok zengin bir sebze olan enginarın hazmı kolaydır ve düşük yağ içeriğinden dolayı kilo dostudur.

İshali önler

En sert maddelerin bile sindirilmesine yardımcı olan “sinarin” isimli madde enginarda bulunur; karaciğer, safra kesesi, böbrekler ve bağırsakların düzenli çalışmasına yardımcı olur. Yağların sindirimin ve absorbe edilmesini de sağlayan Enginar, adeta bağırsakları yıkayarak, temizler ve ishali önler.

Kalbiniz için enginar yiyin...

A,D, D2, B6 ve C vitaminleri açısından zengin olan enginar; beyin yorgunluğunu giderir. Yüksek protein içeriği nedeniyel kalp adalelerini kuvvetlendiren enginar; üre ve kolestrolü düşürerek kalbin rahat çalışmasını sağlar. Kandaki şekeri düşeren bu değerli sebze, şeker hastaları için de çok faydalıdır. Mide ve bağırsakları dezefenkte eder; vücuda canlılık verir.


İşte enginarın faydaları:

-Karaciğeri korur, karaciğer hastalıklarının daha çabuk iyileşmesini sağlar.
-Böbrek ve bağırsakların düzenli çalışmasına yardımcı olur.
-Sindirimi kolaylaştırır.
-Kandaki şeker oranını ayarlar, kolestrolü düşürür.
-Vücuda dinçlik verir.
-Kalp sağlığı için faydalıdır.
-İshali keser.
-Kanı temizler.
 

saliha kalem

Profesör
Katılım
3 Kas 2010
Mesajlar
1,705
Tepkime puanı
125
Puanları
0
bence bu kampanyayı sürdürmeliyiz
sürekli gündemde tutmalıyız
 

Meryem

Komplike
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
15,309
Tepkime puanı
759
Puanları
0
Yaş
37
Konum
İstanbul
Haziran ayında en çok tüketilmesi gerekenler:

Enginar, taze patates, taze fasulye, bakla (ayın ortasına kadar), bezelye, kabak, sivribiber, domates, salatalık, kuzu ıspanak, semizotu, rezene, marul, üzüm yaprağı, taze soğan, taze sarımsak, dereotu, dolmalık biber, çalı fasulyesi, kiraz, yeşil erik, malta eriği, kayısı, şeftali, dut...
 

Meryem

Komplike
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
15,309
Tepkime puanı
759
Puanları
0
Yaş
37
Konum
İstanbul
Haşlanmış nohudu, yağsız tavada, azıcık tuzla (isteğe bağlı), leblebiye benzeyinceye kadar kavurun... İnanılmaz lezzetli bir atıştırmalık elde edeceksiniz! :)
 

Hamra_

Profesör
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
950
Tepkime puanı
229
Puanları
0
Bu konuyu ilk kez görüyorum...
Bayağa faydalı paylaşımlar Allah razı olsun...

Yaşamak için yiyenler, Yemek için yaşayanlar...

Bu teoriye göre insanları sınıflandırıyorsak ben "yemek için yaşayanlar" kategorisindeyim : )
Konunun ilk başında @hazine'nin dediği gibi midemin çöplük olduğunu düşünmüyorum ama yediğimde mutlu oluyorum : )

Ama hamdolsun buna rağmen irademe sahibim ve bu konuda ki en büyük avantajım çikolata ve tatlı cinsinden hiç birini sevmemem : )

Konuya bakınca uzun zamandır yeşil çay içmediğimi hatırladım ve inş.hemen başlıyorum ve akşamları yaptığım yürüyüşleri sabaha almaya çalışıcam inş.

Takipteyim inş...
Sağlıklı ve mutlu bi yaşam dilerim herkese:gul
 

Meryem

Komplike
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
15,309
Tepkime puanı
759
Puanları
0
Yaş
37
Konum
İstanbul
Güzel adımlar, güzel kararlar... :) Çok sevindim. :)
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
Haşlanmış nohudu, yağsız tavada, azıcık tuzla (isteğe bağlı), leblebiye benzeyinceye kadar kavurun... İnanılmaz lezzetli bir atıştırmalık elde edeceksiniz! :)
Yine de fazla atıştırmayın kalori bakımından zengindir :)
 

Meryem

Komplike
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
15,309
Tepkime puanı
759
Puanları
0
Yaş
37
Konum
İstanbul
Beslenme düzenini değiştiren ve daha doğal/dengeli bir hayata geçiş yapan var mı efem? :):p
 

serkan..

Profesör
Katılım
5 Eyl 2009
Mesajlar
1,305
Tepkime puanı
169
Puanları
0
et sevmem yumurta sevmem tavuk sevmem pırasa sevmem havuç sevmem sakatat vb sevmem sütde sevmem

salata makarna patates kızartması:swoon: bayılırım :laugh:

zati sabah ve ikindiden sonra yerim

başkacada yemem..

genelde:)

çok sağlıklı doğal dengeli besleniyorum üstüme afiyet :clap2:
 

Meryem

Komplike
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
15,309
Tepkime puanı
759
Puanları
0
Yaş
37
Konum
İstanbul
et sevmem yumurta sevmem tavuk sevmem pırasa sevmem havuç sevmem sakatat vb sevmem sütde sevmem

salata makarna patates kızartması:swoon: bayılırım :laugh:

zati sabah ve ikindiden sonra yerim

başkacada yemem..

genelde:)

çok sağlıklı doğal dengeli besleniyorum üstüme afiyet :clap2:

Psikolojin yeter o zaman sana, sonuçta psikolojimiz bedenimizde en büyük yaptırım sahibi... :D:p
Kötü hissedene kadar sanırım sınırımız... Mutluluğun ve moralin sağlığımıza olumlu etkisi, hiçbir hastalığın kötü etkisiyle ölçülemez. Her şekilde alır oyunu, yani inşaAllah... :)

Ama yine de dışarıdan görünmüyor diye kötü şeyler olduğunu ya da olma olasılığını bir kenara atamayız. Sağlıklı beslenirsek mutlu da oluruz, motivasyonumuz da artar. Pazartesi sendromunun en büyük sebeplerinden biri bence yeme düzensizliği, haftasonu alınan karbonhidratlar bedeni güçsüzleştirdiği ve yığılmaya yol açtığı için psikolojik olarak zayıf hissediyoruz kendimizi...

Bu arada bilhassa Pazartesi günü "mutlu uyanmak" ya da "suratsız uyanmak" her ne kadar kişilikle alakalı olsa da ben bunu yine yeme düzenine ya da düzensizliğine bağlıyorum. Dengeli beslenen kişiler mutlu uyanıyor, örneğin ben... :p Tabi çok şükür herşeyden önce... :)
 

Meryem

Komplike
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
15,309
Tepkime puanı
759
Puanları
0
Yaş
37
Konum
İstanbul
Mevsim değişikliği, sonbaharın tutarsızlığı ve soğuk saçlarda dökülme, vücutta kızarıklık, tahriş vs. yaratır. Bunun için yediğinize içtiğinize dikkat etmeniz bu dönemde çok daha önemlidir.

Beslenme alışkanlığında yenilik yapan var mı aramızda? :)
 
Üst