Diyalog
(Besmele hamdele salvele den sonra)
Hak bātıl mücadelesi yeryüzünde ilk insan Âdem (aleyhisselam) ile iblis arasında başlamış ve kıyamete kadarda ara vermeden devam edecektir.
Şunu her Müslüman iyice bilmeli ve beynine kalın harflerle kazımalıdır ki; batılın hak ile olan savaşı kıyamete kadar bitmeyecektir. Sebebi ise iblis in Rabbimiz( celle celalühu) den muhles kullar müstesna diğerlerini çeşitli hile ve oyunlarla kandırıp saptırmak için almış olduğu izindir.
Durum böyle olunca, bātılı temsil edenlerin akıl hocası olan iblis, kıyamete kadar var olacaktır. O halde mücadelede onunla birlikte devam edecektir.
"Birinci bin yılda Avrupa Hıristiyanlaştırıldı. İkinci bin yılda Amerika ve Afrika Hıristiyanlaştırıldı. Üçüncü bin yılda ise Asya'yı Hıristiyanlaştıralım." "Dinler arası diyalog, Kilise'nin bütün insanları Kilise'ye döndürme amaçlı misyonunun bir parçasıdır... Bu misyon aslında Mesih'i ve İncil'i bilmeyenlere ve diğer dinlere mensup olanlara yöneliktir." Papa 2.jan paul
Yukarda ki sözler hiçbir yoruma meydan bırakmayacak kadar açık ve net olarak ortaya koyuyor ki diyalog: tamamıyla Müslümanları Hıristiyanlaştırmak için yürütülen bir projedir.
“Ehl-i kitapla temel noktalarda birlikteyiz. Daha meşhur ifadesiyle amentüde ittifakımız vardır. Garip olan şudur ki, ittifak ettiğimiz amentüyü öne geçirmiyor da, ihtilaf ettiğimiz teferruatı ileri sürüp mutlak küfre karşı dayanışmamıza engel olarak görüyoruz. Halbuki temelde ittifak varken, teferruattaki ihtilaflara takılıp kalmak makul değildir.”( 17.04.2000.ZAMAN.A.ŞAHİN)
Amentü de ittifakımız var diyenler acaba iman şartlarını mı bilmiyor? Yoksa başka bir şeymi demek istiyorlar. Allah aşkına bu nasıl ittifak!
Mesih İsa (a.s.) Allahın oğludur(Tevbe 30) diyen ve hatta ona rab olarak inanan Hıristiyanlarla amentüde nasıl bir ittifak kurdunuz. Onlar Mesih in Allahın oğlu olduğu inancından vazmi geçti?. Yani teslis akidesine artık inanmiyorlarmı?. Yoksa son peygamber H.z.Muhammed (aleyhisselam)a iman edip Allah c.c.den getirdiklerine de iman mı ettiler.
Sayın diyalogcular kuran ayetleri sizleri yalanlıyor. Ve şunu da iyi biliyoruz ki bu ayetleri sizlerde biliyorsunuz.
”Sen onların milletlerine tabi olmadıkça ne yahudiler, ne de Hıristiyanlar senden asla hoşnud ve razı olmayacaklar. De ki, gerçekten de Allah'ın hidayeti, hidayetin ta kendisidir. Şânım hakkı için, sana vahiyle gelen bu kadar bilgiden sonra, kalkıp da onların arzu ve heveslerine uyacak olursan, sana Allah'dan ne bir dost bulunur, ne de bir yardımcı”. (Bakara 120)
Sayın diyalogcular Yukarıda zikredilen papa 2.jean paul e ait sözleri duymamış olamazsınız.
Ta ayaklarına kadar giden kanaat önderinin.
”Papa cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan dinler arası diyalog için papalık konseyi misyonu nun bir parçası olmak üzere burada bulunuyoruz.”(10.02.1998.zaman gaz.) sözlerini de bilmiyor olamazsınız.
Vatikan in niyeti açık olduğuna göre yukarda ki taahhüt ne ifade ediyor.? Yoksa Türkiye de yapılan diyalog çalışmalarının temeli, bu görüşme ye mi dayanıyor.?
Eğer cemaat mensuplarına talkın ettiğiniz gibi bu bir tebliğ faaliyeti ise O zaman Bu nasıl bir tebliğdir ki bu güne kadar müslümanlar adına hiçbir faydasını göremedik. Yoksa varda biz mi bilmiyoruz.
İŞTE ESERİNİZ.
1-Batman’da, ‘Dinler arasındaki hoşgörü ortamına katkı sunan’ Seyid Bilal Vakfı, öldürülen Gazeteci-Yazar Hirant Dink için Yâsin okuttu. Vakıf 2’nci Başkanı Emin Bulut, “Yıllar öncesinden Dink’in atalarının geçtiği bu topraklarda, her kesimle iç içe yaşadık. Dink, bizim için bir değerdi. Öldürülmesi bizi derinden üzdü. Ona içimizden gelen duygularla Yasin okuduk” dedi.
2- Haham, papaz ve müftünün huzurunda kendisini Kelime-i şehadet getirerek ‘hem Hıristiyan, hem de Müslüman’ilan eden ve aynen çifte vatandaşlıkta olduğu gibi çifte dinli olmak istediğini ve Meryem ile evlenerek geçmişinde sahip olduğu Hıristiyan kültürle İslam kültürünü meczetmek istediğini belirten Lester, ‘ İslamiyet’in güzellikleri ile geçmişimdeki Hıristiyanlıktan kaynaklanan güzellikler arasında bir tezat görmüyorum ve iki dinin güzelliklerini İbrahim Peygamber’in mekanında Musevi dostlarımın da duaları ile Meryem’le birlikte dini nikah kıyarak sürdürmek istiyorum’ dedi.
Gözleri dolu bir biçimde bu anı beklediğini belirten Meryem ise, Lester’in geçen yıl bir ay oruç tuttuğunu, Ramazan boyunca beş vakit namaz kıldığını, birlikte Hıristiyan bayramlarını da kutladıklarını; fakat İslami usullerle nikah kıymayı hep arzuladıklarını vurguladı. Üç dinin duaları ile salevatlar eşliğinde gerçekleşen nikâh merasimi, katılımcıları derin ve anlamlı düşüncelere sevk etti. Bu evlilik, diyaloğun bir göstergesi olarak algılandı.”
(15 Nisan 2000 Cumartesi-Zaman)
3- “Ben yurt dışına gittiğim zaman sık sık kiliselere gidiyorum; çok da lezzet ve zevk alıyorum” diyen 9 Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Mehmet Aydın,98 Ekim’inde diyordu ki:
“Efendim, diyalog ve hoşgörü devam edecekse, Hıristiyanlarla konuşurken sizin kitabınız bozulmuş, sonradan değiştirilmiş; en hakiki din benim dinim demeyeceksiniz. M.aydın diyanetten sor.dev. bakanı. (Ali Eren, 17 Nisan 2000, Akit)
Hasılı kelam bu insanların etkili makamlara getirilip diyalog çalışmalarının en üst düzeyde yürütülmesi bizi kara kara düşündürüyör.
Diyalogcuları iyi tespit etmeli ve bunlara karşı Müslümanları uyarmalıyız. Seçilip etkili makamlara gelmemeleri içinde elden gelen gayreti göstermeliyiz.
Ehlisünnet ulema nın bu hususta seslerini yükseltmeleri gerekmektedir. Unutmayalım ki Vehhabilikte böyle yavaş yavaş gelişmiş ve Müslümanların başına bela olmuştur. Rabbim tüm Müslümanları diyalog belasından muhafaza buyursun. AMİİN.
Selam hidayete tabi olanların üzerine olsun.
Esselamu aleyküm verahmetullahi veberekatuhu.
(Besmele hamdele salvele den sonra)
Hak bātıl mücadelesi yeryüzünde ilk insan Âdem (aleyhisselam) ile iblis arasında başlamış ve kıyamete kadarda ara vermeden devam edecektir.
Şunu her Müslüman iyice bilmeli ve beynine kalın harflerle kazımalıdır ki; batılın hak ile olan savaşı kıyamete kadar bitmeyecektir. Sebebi ise iblis in Rabbimiz( celle celalühu) den muhles kullar müstesna diğerlerini çeşitli hile ve oyunlarla kandırıp saptırmak için almış olduğu izindir.
Durum böyle olunca, bātılı temsil edenlerin akıl hocası olan iblis, kıyamete kadar var olacaktır. O halde mücadelede onunla birlikte devam edecektir.
"Birinci bin yılda Avrupa Hıristiyanlaştırıldı. İkinci bin yılda Amerika ve Afrika Hıristiyanlaştırıldı. Üçüncü bin yılda ise Asya'yı Hıristiyanlaştıralım." "Dinler arası diyalog, Kilise'nin bütün insanları Kilise'ye döndürme amaçlı misyonunun bir parçasıdır... Bu misyon aslında Mesih'i ve İncil'i bilmeyenlere ve diğer dinlere mensup olanlara yöneliktir." Papa 2.jan paul
Yukarda ki sözler hiçbir yoruma meydan bırakmayacak kadar açık ve net olarak ortaya koyuyor ki diyalog: tamamıyla Müslümanları Hıristiyanlaştırmak için yürütülen bir projedir.
“Ehl-i kitapla temel noktalarda birlikteyiz. Daha meşhur ifadesiyle amentüde ittifakımız vardır. Garip olan şudur ki, ittifak ettiğimiz amentüyü öne geçirmiyor da, ihtilaf ettiğimiz teferruatı ileri sürüp mutlak küfre karşı dayanışmamıza engel olarak görüyoruz. Halbuki temelde ittifak varken, teferruattaki ihtilaflara takılıp kalmak makul değildir.”( 17.04.2000.ZAMAN.A.ŞAHİN)
Amentü de ittifakımız var diyenler acaba iman şartlarını mı bilmiyor? Yoksa başka bir şeymi demek istiyorlar. Allah aşkına bu nasıl ittifak!
Mesih İsa (a.s.) Allahın oğludur(Tevbe 30) diyen ve hatta ona rab olarak inanan Hıristiyanlarla amentüde nasıl bir ittifak kurdunuz. Onlar Mesih in Allahın oğlu olduğu inancından vazmi geçti?. Yani teslis akidesine artık inanmiyorlarmı?. Yoksa son peygamber H.z.Muhammed (aleyhisselam)a iman edip Allah c.c.den getirdiklerine de iman mı ettiler.
Sayın diyalogcular kuran ayetleri sizleri yalanlıyor. Ve şunu da iyi biliyoruz ki bu ayetleri sizlerde biliyorsunuz.
”Sen onların milletlerine tabi olmadıkça ne yahudiler, ne de Hıristiyanlar senden asla hoşnud ve razı olmayacaklar. De ki, gerçekten de Allah'ın hidayeti, hidayetin ta kendisidir. Şânım hakkı için, sana vahiyle gelen bu kadar bilgiden sonra, kalkıp da onların arzu ve heveslerine uyacak olursan, sana Allah'dan ne bir dost bulunur, ne de bir yardımcı”. (Bakara 120)
Sayın diyalogcular Yukarıda zikredilen papa 2.jean paul e ait sözleri duymamış olamazsınız.
Ta ayaklarına kadar giden kanaat önderinin.
”Papa cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan dinler arası diyalog için papalık konseyi misyonu nun bir parçası olmak üzere burada bulunuyoruz.”(10.02.1998.zaman gaz.) sözlerini de bilmiyor olamazsınız.
Vatikan in niyeti açık olduğuna göre yukarda ki taahhüt ne ifade ediyor.? Yoksa Türkiye de yapılan diyalog çalışmalarının temeli, bu görüşme ye mi dayanıyor.?
Eğer cemaat mensuplarına talkın ettiğiniz gibi bu bir tebliğ faaliyeti ise O zaman Bu nasıl bir tebliğdir ki bu güne kadar müslümanlar adına hiçbir faydasını göremedik. Yoksa varda biz mi bilmiyoruz.
İŞTE ESERİNİZ.
1-Batman’da, ‘Dinler arasındaki hoşgörü ortamına katkı sunan’ Seyid Bilal Vakfı, öldürülen Gazeteci-Yazar Hirant Dink için Yâsin okuttu. Vakıf 2’nci Başkanı Emin Bulut, “Yıllar öncesinden Dink’in atalarının geçtiği bu topraklarda, her kesimle iç içe yaşadık. Dink, bizim için bir değerdi. Öldürülmesi bizi derinden üzdü. Ona içimizden gelen duygularla Yasin okuduk” dedi.
2- Haham, papaz ve müftünün huzurunda kendisini Kelime-i şehadet getirerek ‘hem Hıristiyan, hem de Müslüman’ilan eden ve aynen çifte vatandaşlıkta olduğu gibi çifte dinli olmak istediğini ve Meryem ile evlenerek geçmişinde sahip olduğu Hıristiyan kültürle İslam kültürünü meczetmek istediğini belirten Lester, ‘ İslamiyet’in güzellikleri ile geçmişimdeki Hıristiyanlıktan kaynaklanan güzellikler arasında bir tezat görmüyorum ve iki dinin güzelliklerini İbrahim Peygamber’in mekanında Musevi dostlarımın da duaları ile Meryem’le birlikte dini nikah kıyarak sürdürmek istiyorum’ dedi.
Gözleri dolu bir biçimde bu anı beklediğini belirten Meryem ise, Lester’in geçen yıl bir ay oruç tuttuğunu, Ramazan boyunca beş vakit namaz kıldığını, birlikte Hıristiyan bayramlarını da kutladıklarını; fakat İslami usullerle nikah kıymayı hep arzuladıklarını vurguladı. Üç dinin duaları ile salevatlar eşliğinde gerçekleşen nikâh merasimi, katılımcıları derin ve anlamlı düşüncelere sevk etti. Bu evlilik, diyaloğun bir göstergesi olarak algılandı.”
(15 Nisan 2000 Cumartesi-Zaman)
3- “Ben yurt dışına gittiğim zaman sık sık kiliselere gidiyorum; çok da lezzet ve zevk alıyorum” diyen 9 Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Mehmet Aydın,98 Ekim’inde diyordu ki:
“Efendim, diyalog ve hoşgörü devam edecekse, Hıristiyanlarla konuşurken sizin kitabınız bozulmuş, sonradan değiştirilmiş; en hakiki din benim dinim demeyeceksiniz. M.aydın diyanetten sor.dev. bakanı. (Ali Eren, 17 Nisan 2000, Akit)
Hasılı kelam bu insanların etkili makamlara getirilip diyalog çalışmalarının en üst düzeyde yürütülmesi bizi kara kara düşündürüyör.
Diyalogcuları iyi tespit etmeli ve bunlara karşı Müslümanları uyarmalıyız. Seçilip etkili makamlara gelmemeleri içinde elden gelen gayreti göstermeliyiz.
Ehlisünnet ulema nın bu hususta seslerini yükseltmeleri gerekmektedir. Unutmayalım ki Vehhabilikte böyle yavaş yavaş gelişmiş ve Müslümanların başına bela olmuştur. Rabbim tüm Müslümanları diyalog belasından muhafaza buyursun. AMİİN.
Selam hidayete tabi olanların üzerine olsun.
Esselamu aleyküm verahmetullahi veberekatuhu.