Eğlencelik konular sorular vs vs'ler....

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
Biz de biliyoruz diyorlar Allah 'ın doğurmadığını eşi ve benzeri olmadığını sadece İsa aracılığı ile günahlarımızı bağışladı ve sonsuz yaşamı sundu diyorlar...


Sen onlara mı inanıyorsun Kuran'a mı?

Kuranda hristiyanların, İsaya Allahın oğlu dediği yazılı.
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,958
Tepkime puanı
2,073
Puanları
113
Konum
Mars
Sen onlara mı inanıyorsun Kuran'a mı?

Kuranda hristiyanların, İsaya Allahın oğlu dediği yazılı.

Güzel kardeşim ben demiyorum onlar diyor ayrıca inanıyorum demedim onların söylediklerine aktarıyorum!!!

İyide bunu nasıl dediler benim anlamak istediğim nokta bu ağızdan çıkan bir söz olmadığı belli bunun bir eylemi olması gerek ayrıca onlar din adamlarınıda rab edindiler!! bunlar basit sözler değil derin ince konular bilmek gerek ki hatamız var ise düzeltmeliyiz...
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,958
Tepkime puanı
2,073
Puanları
113
Konum
Mars
Hz. İsa'nın babasız doğması, ölüleri Allahın izniyle diriltmesini gören hristiyanlar bu olayların Allahın mucizesi olduğunu,


Nice peygamberler gelmiş mucizeler ile neden Musa için yada diğerleri için haşa Allah 'ın oğlu dememişler? Neden özellikle İsa ve Üzeyir!!! neden niçin
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,958
Tepkime puanı
2,073
Puanları
113
Konum
Mars
Sana ne. Kıl namazını tut orucunu.

he bu kadar basitti öylemi... kıldığım namazın tuttuğum orucun bana ve bütün insanlığa etki etmesi gerek ayrıca bu ikisini fedakarca yapmam gerek senin gibi oturduğum yerden namaz kılıp oruc tutmakla olmaz abim olmaz

herşey bu kadar basit olsa idi kim derdi haşa İsa Allah 'ın oğlu
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,958
Tepkime puanı
2,073
Puanları
113
Konum
Mars
Bırak bu superman ayaklarını.

Peygamberi örnek almak insanların dertleri ile dertlenmek süperman 'lık değil Allah 'ın kulu olma çabasıdır....sen o ayakları bıraktığın için seni ayakta tutan iki şeyi bilmiyorsun.... otur oturduğun yerde gelsin bonuslar....
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
Hicri Onaltıncı Sene Bu sene başında Sa'd b. Ebi Vakkas, Nehreşir şehrine inip konakla*mıştı. Burası, Kisra'nın Dicle'nin batı tarafındaki iki şehrinden biriydi. Sa'd, hicri onbeşinci senenin zilhicce ayında buraya gelmişti. Ancak onaltıncı sene girdiği halde Sa'd burada ikametine devam etmekteydi. Her tarafa müfreze ve süvariler göndermişti. Ancak bunlar, hiçbir Fars askerini yakalayamamışlardı. Aksine bunlar 100 000 kadar çiftçi topla*yarak hapsetmişlerdi. Sa'd da bu çiftçilere ne gibi bir muamele yapaca*ğını sormak üzere Hz. Ömer'e mektup göndermişti. Hz. Ömer de Sa'd'a cevabi mektubunda şöyle yazmıştı:



"Eğer bu çiftçiler size karşı Farslılara yardım etmeyip kendi belde*lerinde ikamet etmişlerse, bu onlar için bir emandır. Kaçanlar varsa, onları yakaladığınız zaman dilediğiniz gibi davranabilirsiniz!" Bu mek*tup üzerine Sa'd, çiftçileri İslâm'a davet etti. Fakat onlar bu daveti ka*bul etmediler. Cizye vermeyi kabullendiler. Bunun üzerine Sa'd, onları serbest bıraktı. Dicle'nin batı tarafından Arap diyarına kadar yaşayan çiftçilerin tamamı, böylece cizye ve haraç ödeme yükümlülüğü altına girdi.
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
İnsan ibadetin bitmesini ister mi? Huşunu kaybetmişsin.... ben senin gibi oruç tutarken akşam ezanını beklemiyordum!!!

O dönem yaptıkların benim şu anda yaptıklarımdan daha hayırlıydı madem şimdi niye bu durumdasın?

Oruç yok, namaz yok, zekat yok. (yani bizim gibi yok)
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
Hicri Onaltıncı Sene

Bu sene başında Sa'd b. Ebi Vakkas, Nehreşir şehrine inip konakla*mıştı. Burası, Kisra'nın Dicle'nin batı tarafındaki iki şehrinden biriydi. Sa'd, hicri onbeşinci senenin zilhicce ayında buraya gelmişti. Ancak onaltıncı sene girdiği halde Sa'd burada ikametine devam etmekteydi. Her tarafa müfreze ve süvariler göndermişti. Ancak bunlar, hiçbir Fars askerini yakalayamamışlardı. Aksine bunlar 100 000 kadar çiftçi topla*yarak hapsetmişlerdi. Sa'd da bu çiftçilere ne gibi bir muamele yapaca*ğını sormak üzere Hz. Ömer'e mektup göndermişti. Hz. Ömer de Sa'd'a cevabi mektubunda şöyle yazmıştı:



"Eğer bu çiftçiler size karşı Farslılara yardım etmeyip kendi belde*lerinde ikamet etmişlerse, bu onlar için bir emandır. Kaçanlar varsa, onları yakaladığınız zaman dilediğiniz gibi davranabilirsiniz!" Bu mek*tup üzerine Sa'd, çiftçileri İslâm'a davet etti. Fakat onlar bu daveti ka*bul etmediler. Cizye vermeyi kabullendiler. Bunun üzerine Sa'd, onları serbest bıraktı. Dicle'nin batı tarafından Arap diyarına kadar yaşayan çiftçilerin tamamı, böylece cizye ve haraç ödeme yükümlülüğü altına girdi.

Asım, rahat yüzmelerini sağlamak amacı ile atları erkek ve dişi olan altmış süvari seçti. Asım bir adam ilerledi, ancak di*ğerleri nehre dalmaktan geri çekildiler. Bunun üzerine Asım, onlara: - Şu azıcık sudan mı korkuyorsunuz? "Hiçbir kimse, Allah'ın izni olmadan ölmez. O, belli bir vakte bağ*lanmıştır." (Âl-i îmrân, 145.) Dedikten sonra atını Dicle nehrine sürdü. Peşindeki askerler de onunla birlikte atlarını nehre sürdüler. Bu altmış kişilik grup, ikiye ay*rıldı, îkiye ayrılan bu gruplardan birinin atları erkek, diğerinin ki ise dişi atlardı. Farslılar, bunların su üzerinde yürüdüklerini görünce: "Bun*lar deli bunlar deli!", sonrada:"Vallahi siz insanlarla değil cinlerle sava*şıyorsunuz!" dediler. Müslümanlar karaya çıktıkları zaman atları yelelerini silkeleyip kurutmaya ve kişnemeye başladı. Müslüman süvariler, Acemleri takip ederek Medain şehrine girdiler. Orada kimseyi göremediler. Aksine Acemlerin yanısıra Kisra da aile efradını ve taşıya bildikleri kadar mal, ve diğer eşyalarını alıp götürmüşlerdi. Götüremediklerini de geride bı*rakmışlardı ki, bunların kiymeti takdir edilemez. Kisra'nın hazinesin*de 3.000.000.000.000 dinar vardı. Bu dinarlardan taşıyabildikleri ka*darını alıp götürmüşler, taşıyamadıklarını geride bırakmışlardı ki bu da yarıya yakındı. Acemlerin peşi sıra Medain'e giren ilk Müslüman as*keri birlik müthiş adamlar birliği idi, ikinci birlik ise sessiz adamlar bir*liği idi. Müslümanlar, Medain'e girince sokaklarda hiç kimseye rastla*madılar. Yalnız beyaz saraya gitmeyi hedeflemişlerdi. Orada savaş ya*pılacaktı. Orası gerçekten müstahkem bir mevki idi. Sa'd, askerleriyle geldiği zaman Beyaz Saraydakileri üç gün peşpe-şe Selman-ı Farisî'nin dili ile islâm'a davet etti. Üçüncü gün olunca on*lar saraydan inip dışarı çıktılar. Sa'd, oraya girip yerleşti. Sarayı na*mazgah edindi, içeri girerken şu ayet-i kerimeyi okudu.
"Orada nice bahçeler, pınarlar, ekinler, güzel konaklar, eğlenip dur*dukları nimetler bırakmışlardı. Bu böyledir, onları başka bir millete miras bıraktık." (ed-Duhân, 25-28.)

Sa'd, daha sonra sarayın ön tarafina doğru ilerledi, orada sekiz re*kat fetih namazı kıldı. Seyf b. Ömer'in rivayetine göre bu namazı tek se*lamla kıldı.
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,958
Tepkime puanı
2,073
Puanları
113
Konum
Mars
O dönem yaptıkların benim şu anda yaptıklarımdan daha hayırlıydı madem şimdi niye bu durumdasın?

Oruç yok, namaz yok, zekat yok. (yani bizim gibi yok)

Senin yaptıklarından daha hayırlı demedim... Senin gibi iken bile senin gibi yapmıyordum demek istedim yani yine farklarımız vardı.. Namaz 'da , zekatta , oruçta , kurbanda vs vs yine senin gibi değildim..

Sence neden bu durumdayım sana göre bende bir şey yok ama ben namazımda niyazımda orucumda zekatımda olmaya çalışıyorum kurbanımı kesmek için can atıyorum...
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
Senin yaptıklarından daha hayırlı demedim... Senin gibi iken bile senin gibi yapmıyordum demek istedim yani yine farklarımız vardı..
.

2 Resimdeki 10 farkı bulun desen illa bulursun çünkü farkı aramak için bakıyorsun.

Halbuki 2 resim arasında 10 fark varsa da milyonlarca benzer de var.

Kısa filimdeki gibi:

Bugün güzel bir gün fakat ben göremiyorum.
 
Üst