DEVLET / PLATON
Bir öğretmenin sınıf ortamı yahut bir tiyatro sahnesi gibi yazılmış bir kitap. Kişiler konuşup sakince tartışıyor ve sen ideal devlette insanlar nasıl olmalı veya nasıl insanlar ideal devlette olmalı kendin anlıyorsun. Çok tanrılı bir toplumda filozof olmanın sivri yanları da okurken zihnimize batmıyor değil....
- Kadın alma, çocuk üretme, baş olacakları seçme işleri ile karşılaştığımız zaman, bu dikenli meseleler üzerinde durmamak için türlü çarelere başvurmuştuk. Bu konuda gerçeği olduğu gibi söylemenin tepkiler uyandıracağını, uygulamada bir sürü güçlükler çıkaracağını biliyorum. Ama şimdi artık bunlar üzerinde durmaktan kaçınamayız. Kadın ve çocuk meselelerini yeterince çözdük diyebilsek de, devletin başına geçecekler meselesini kökünden ele almamız gerekiyor. Hatırlarsan demiştik ki, Devletin başına geçecekler sevinçli anlarında olsun, acılı günlerinde olsun yurt sevgilerini belli edecekler; çalışmalarında her türlü tehlikeler, değişiklikler içinde bu sevgiden şaşmayacaklar. Bu denemelerde kaybedenler hemen atılacak ve devlet başına yalnız ateşte denenmiş altın gibi tertemiz kalan gelebilecek. Gelince de o, ona sağlığında ve ölümünden sonra hak ettiği üstünlük, Şan, Şeref Payı verilecek. Şimdiki tartışmamızı önlemek için o zaman kaçamaklı ve üstü kapalı olarak bunları söylemiştim, aşağı yukarı. Evet hatırlıyorum.
- o zaman dostum, bu cüretli düşünceyi söylemekten çekiniyordum ama, şimdi artık yılmayalım da en iyi bekçilerin filozoflar olacağını söyleyelim. -Söyleyelim.
- Böyle olunca, bekçilerin bir azınlık olacağını kestirebilirsin. Filozoflarda aradığımız Yaradılış ve değerler kolay kolay bir araya gelmez, bu değerleri çok defa ayrı ayrı insanlarda görürüz.
- Ne demek istiyorsun ?
- öğrenmek kolaylığı, öğrendiğini aklında tutma gücü, görüş doğruluğu ve keskinliği ve bunlara benzer değerler, her zaman düzenli durgun sürekli bir yaşayışı sağlayacak olan kafa üstünlüğü ile birleşmez. Çok defa Gelişi güzel fışkırır bu değerler, Bu yüzden de sağlam kalmazlar....