Erdoğan : Başkanlık Sistemine İhtiyaç Var

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
4 İşte Başkanlık sisteminin 6 önemli detayı

Hazırlıkları yapılan başkanlık sistemi çalışmasına göre seçim barajı düşecek. Böylece Meclis'te toplumun tüm kesimlerinin temsili sağlanacak. Vatandaşın önüne, beş yılda bir iki sandık gelecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Mevcut yapıdaki çok başlılık ayağımıza vurulmuş bir pranga" sözleriyle başkanlık sisteminin gerekliliğine vurgu yapması Türkiye gündeminin ilk sırasına oturdu.

AK Parti'nin daha önce Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na sunduğu başkanlık modelinin çerçeve alınacağı sistemin detaylarına ulaşıldı.

BARAJIN KALKMASI GÜNDEMDE: AK Parti, yine tek Meclis'li olacak sistemde, bütün kesimlerin temsil edilebilmesi için baraj uygulamasının kaldırılmasına veya düşürülmesine sıcak bakıyor. Mevcut parlamenter sistemde yüzde 10 barajı uygulaması istikrarı sağladığı için korunuyor. Başkanlık sisteminde koalisyonlar tarih olacağı, ülke seçilen 'Başkan' ve onun atadığı bakanlar tarafından yönetileceği için istikrar sorunu da ortadan kalkmış olacak.

MİLLETVEKİLİ SEÇİLME YAŞI 18: AK Parti, gençlerin ülke sorunlarında daha çok söz sahibi olması ve Meclis'te temsil edilmelerinin önünü açmak için milletvekili seçilme yaşını Başkanlık sistemi ile birlikte 18'e düşürülmesine sıcak bakıyor.

BAŞKAN'IN SORUMLULUĞU ARTACAK: Mevcut sistemde Cumhurbaşkanı'nın hiçbir sorumluluğu bulunmuyor. Cumhurbaşkanları 'vatana ihanet dışında' hiçbir suçtan yargılanamıyor. Ama seçilecek Başkan yaptığı bütün işlerden tıpkı Başbakan ve bakanlar gibi sorumlu olacak. Başkan hakkında yaptığı işlerden dolayı Meclis'te milletvekillerini 3'te ikisinin teklifi ile soruşturma açılabilecek, yine milletvekillerinin dörtte üç çoğunluğu ile yargılanabilecek.

GÜÇLENDİRİLMİŞ YÜCE DİVAN: Mevcut sistemde Cumhurbaşkanı'nı Anayasa Mahkemesi 'Yüce Divan' sıfatıyla yargılıyor. Başkan, milletvekilleri ve Anayasa Mahkemesi üyelerinden oluşan güçlendirilmiş bir heyet tarafından' yargılanabilecek.

MECLİS VE BAŞKANLIK İÇİN İKİ SANDIK: Başkanlık sisteminde vatandaşın önüne iki sandık koyulacak. 5 yılda bir hem Başkanlık hem de milletvekilliği seçimleri aynı anda yapılacak.

GÜVENOYUNU VATANDAŞ VERECEK: Başkanlık sisteminde yürütmeye güvenoyunu başkanı seçerek vatandaş kendisi verecek.

http://www.haber10.com/haber/583886/#.VMzodbccRPM
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,663
Tepkime puanı
2,339
Puanları
113
Konum
istanbul
Başkanlık sistemini destekliyorum. Daha doğrusu tek adam sistemini destekliyorum. Çabuk karar alabilen, aktif bir sistem olarak görüyorum. İnşaAllah vatana millete hayırlı olur.
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
“başkanlık sistemi” ile Fransa büyük çöküşten kurtulup, 6. ekonomi oldu

On gün önce Fransa, siyasal tarihinin çok önemli bir olayının 69′uncu yıldönümünü andı. Ama biraz üstünkörü, biraz utangaç olarak.
69 yıl önce, 22 Ocak 1946 Salı günü, General Charles de Gaulle siyasetten çekildiğini açıkladı.
General de Gaulle, Fransa’yı kurtaran kahramandı.
General de Gaulle, aşağı- yukarı 1.5 yıldır Geçici Hükümet’in başında bulunuyordu.
Bu geçiş döneminde önce yerel seçimleri, ardından genel seçimleri yapmış, daha sonra referandum düzenlemiş, işgal sonrası Fransa’sının normalleşmesini sağlamıştı.

Sıra yeni anayasayı yapmaya gelmişti.
Ancak parlamentodaki partilerin çoğunluğu yeni anayasa ve o anayasayla gelecek sistem konusunda General de Gaulle’den farklı düşünceye sahipti.
Onlar cumhurbaşkanının sadece sembolik yetkilere sahip olacağı parlamenter sistemi savunuyorlardı. General de Gaulle ise başkanlık sistemini.
Anayasa tasarısının komisyonlardaki görüşmelerinde, parlamenter sistemin benimseneceği anlaşılmıştı.
İşte bu tablo karşısında General de Gaulle, siyasetten tümüyle ve kesinlikle çekilmeye karar verdi. Kararından asla geriye dönüş olmayacaktı.

PARLAMENTER SİSTEMİ KABUL ETTİLER

Fransız siyasetçi sınıfı General’in bu kararına çok sevindiler. Bir “Hami”den kurtulmuşlardı!
Ve cumhurbaşkanına sadece sembolik yetkilerin, yani devletin temsiliyle sınırlı bir gücün öngörüldüğü parlamenter sistemi kabul ettiler.
General onları inzivaya çekildiği evinden uyardı. 16 Haziran 1946′da. Yanlıştan bir an önce dönmeleri çağrısı yaparak, Fransa için öngördüğü modelin anahatlarını açıkladı:

bullet.jpg
Parlamento iki kanatlı olmalı ve yasama yetkisini kullanmalı.
bullet.jpg
Devlet başkanı partiler üstü olmalı.
bullet.jpg
Başbakanı ve bakanları devlet başkanı atamalı.
bullet.jpg
Devlet başkanı kanun hükmünde kararname yayınlayabilmeli.
bullet.jpg
Bakanlar kuruluna devlet başkanı başkanlık etmeli.
Bu son uyarı da etkili olamadı. Ve Fransa, tarihe “4′üncü Cumhuriyet” diye geçen parlamenter sisteme dayalı rejimle yönetilmeye başladı.

12 YIL SÜREBİLDİ O REJİM

Ama 12 yıl kadar sürebildi bu rejim. 27 Ekim 1946′dan 4 Ekim 1958′e kadar.
Güçsüz hükümetler birbirini izledi. Kimi 1 gün, en uzun ömürlüsü ise 16 ay işbaşında kalabilen 24 hükümet gelip geçti.
Nispi sisteme dayanan seçim sistemi nedeniyle hiçbir parti parlamentoda çoğunluğa sahip olamadı.
Bir koalisyon yıkılıp bir başka koalisyon kuruldu 12 yıl boyunca.
Sosyal gerilimler arttıkça arttı. Buna bir de Cezayir savaşı ve de Soğuk Savaş’ın tetiklediği jeopolitik krizler eklenince, zayıf koalisyon hükümetlerine dayalı rejim pes etmek zorunda kaldı.

DE GAULLE AYAKLARININ ALTINA KIRMIZI HALI SERİLEREK GÖREVE ÇAĞIRILDI

Ve ülkeyi bu derin krizlerden çıkarma umudu 1946′da siyasetten elini eteğini çekmiş olan General de Gaulle’de arandı. Ayaklarının altına kırmızı halı serilerek göreve çağrıldı.
Reddetmedi. Döndü. Önce başbakanlığı üstlendi. Hemen ardından anahatlarını 12 yıl önce açıkladığı, başkanlık sistemine dayanan yeni bir anayasa hazırlattı. Bu anayasa 4 Ekim 1958′de halkoyuyla kabul edildi.
Ve “Dördüncü Cumhuriyet” tarihe gömüldü.
Ve bugün bile devam etmekte olan “Beşinci Cumhuriyet” başladı.
Fransa bu rejim ve güçlü başkanlar sayesinde dünyanın en büyük altı ekonomisi arasına girdi.


http://www.medyagundem.com/baskanlik-sistemi-fransayi-nasil-ucurdu/
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Lisan-ı Hafi @lisan_ihafi · 13 sa. 13 saat önce

Türkiye'deki kavga, ülkeyi siyaset kurumunun yönetmesini isteyenlerle, bürokrasinin yönetmesini isteyenler arasındadır.

Bürokrasi tayfasının bu ülke yönetimi üzerindeki hevesi hiç 1 dönem bitmedi. Bu yüzden siyaset kurumu hep hedef olmuştur.

Dokunulmazlıklar hep siyasetçiler üzerinden tartışılır örneğin. Oysa siyasetçinin 5 yıl olan dokunulmazlığı bürokratta ömür boyudur.

Lojmanlar, maaşlar, makam araçları, tatil kampları hep siyasetçileri hedef yapar. Bürokrasi ise asıl kaymağı yiyen tabakadır.

Kavganın asıl amacı siyaset kurumunu itibarsızlaştırmaktır. Bu durum bürokratik vesayetçilere rahat hareket imkanı getirir.

Son dönem harlanan seçim barajı tartışması da siyaset kurumunu felç etme çabasından öte değildir.

Uzlaşma kültürünün olmadığı bir ülkede meclise 20 parti sokarsanız siyaset ülkeyi yönetemez hale gelir. İstenen budur.

Ak parti öncesi ortalama 15 ayda 1 hükümet değişmiş. Bu karambolde ülkeyi kim yönetiyordu sanıyorsunuz? Tabi ki yüksek bürokrasi..

Başkanlık sistemi bürokrasi tarafından kontrol edilemeyeceği için istenmiyor. Bu kadar net.

 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Ömer TURAN @TURAN_Omer_ · 3 sa. 3 saat önce

Başkanlık sistemi Büyük Türkiye ve Büyük Islam Dünyası mefküresinin önkoşuludur. Ancak başkanlık sistemi ile hayaller gerçek olur.

Başkanlık sisteminin ülke çıkarları açısından nekadar önemli olduğunu anlamak için sadece şiddetle karşı çıkan cenaha bakmak yeterli.

Başkanlık sistemi Büyük Türkiye mefküresinin olmazsa olmaz şartı siyasi istikrar sorununa kesin bir çözüm getirecektir.

Başkanlık sistemine ne Reis'in ne Hoca'nın nede Ak partinin ihtiyacı var. Başkanlık sistemine ülkenin, ümmetin ihtiyacı var.

Başkanlık sistemi 200 yıldır devam eden batı tandanslı vesayet sistemine son verip ülkeyi gerçek manada bağımsız yapacaktır.

Başkanlık sistemi paralel gibi ihanet örgütlerinin devletin bekasını tehdit edecek derecede bu denli palazlanmasına izin vermez.

Büyük Türkiye'ye liderliğinde ki ittihad-ı Islam yolu başkanlık sisteminden geçer.
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Mehmet YEŞİL @mehmetYesiil · 17 sa. 17 saat önce

Başkanlık sistemi'niBaşbuğ savundu,MHP karşı.Erbakan savundu,Saadet karşı.Atatürk fiili başkan gibiydi,CHP karşı.

Aslında Başkanlık sistemine karşı olan kimse yok bu ülkede;Korktukları Erdoğan'ın Başkan olması.İster korkun ister titreyin o Başkan olacak!

 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
halk başkanlık sistemi istiyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından dile getirilen ve kamuoyunun gündeminde yer alan Başkanlık sistemine halkın desteğinin yüzde 54.5 olduğu ortaya çıktı. Aynı ankette yeni anayasaya destek de yüzde 65.1 olarak şekillendi. MAK Danışmanlık tarafından 3-8 Şubat tarihlerinde 30 büyükşehir, 14 il ve 120 ilçede 5 bin 454 kişi ile yüz yüze yapılan “Şubat ayı Türkiye gündem” araştırması, siyasi partilerin oy oranı, gündem konularına ilişkin seçmenin değerlendirmesi ve başkanlık sistemiyle ilgili çarpıcı tespitler ortaya koydu.

AK PARTİ’NİN OYU YÜZDE 47.6:

Ankette “Bugün seçim olsa oyunuzu hangi siyasi partiye verirsiniz?” sorusuna kararsızların dağılımıyla birlikte seçmenin yüzde 47.6′sı AK Parti yanıtını verdi. Aynı soruya seçmenin yüzde 24.8′i CHP, yüzde 14.3′ü MHP ve yüzde 8′i de HDP karşılığını verdi.

BAŞKANLIĞA YÜZDE 54.5′LİK DESTEK:

Anketin en çarpıcı sonuçları arasında ise seçmenin başkanlık sistemine bakışı yer aldı. Buna göre seçmenin yüzde 54.5′i “Türkiye Cumhuriyeti başkanlık sistemine geçmeli midir?” sorusuna “evet” yanıtını verdi. Yüzde 30.5′lik bölüm mevcut yönetim sistemiyle devam edilmesi görüşünü dile getirirken yüzde 15′lik bölüm ‘kararsız-görüş bildirmedi’ olarak yer aldı.

AK PARTİ SEÇMENİNİN YÜZDE 75.5′İ DESTEK VERİYOR:

Ankete göre AK Parti’ye oy verdiğini söyleyen seçmenin yüzde 75.5′i Türkiye’nin başkanlık sistemine geçmesinden yana tavır izlerken yüzde 6.5′i mevcut yönetim sisteminin devamını istedi. Yüzde 18′lük bölüm ise görüş bildirmedi. CHP seçmeninin yüzde 68.5′i mevcut sistemden yana tavır koyarken başkanlık sistemine destek verenlerin oranı yüzde 15.5 oldu. MHP seçmeninden sisteme yüzde 25.5 oranında destek gelirken yüzde 65.5′lik bölüm ise mevcut yönetim sisteminden yana tavır koydu. HDP seçmeninin yüzde 85.5′i Türkiye’nin başkanlık sistemine geçmesini istedi. Yüzde 6.5′i mevcut yönetim sisteminin devamından yana tavır koyarken TBMM dışındaki siyasi partilerden birine oy vereceğini söyleyen seçmenden ise sisteme yüzde 70 oranında destek geldi.

SİSTEM HALKA ANLATILMALI:

Anket analizinde başkanlık sisteminin kamuoyuna yeterince ‘ikna edici’ anlatılamadığı, muhalefetin de yoğun defans yaptığına dikkat çekilerek “başkanlık konusunda iktidar partisinin oy oranından daha fazla oranda bir desteğe rağmen konunun kamuoyu tarafından yeterince anlaşılamadığı, zihinlerin netleşmediği görülmektedir” denildi.

http://www.medyagundem.com/iste-son-anket-halk-baskanlik-sistemi-istiyor/
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0

AKP'yi kimler kurmuştur?.Bir de bunu vefat etmeden önce ki bir söyleşi de merhum Erbakan hocamızdan dinleyelim...

<font color="#495359"><span style="font-family: arial"><span style="font-family: verdana">







NOT:AKP'li arkadaşlar bana kızacak ama kusuruma bakmasınlar,lakin birçok müslüman, sorgulama ve akıl yürütme yeteneğini kaybettikleri için, sürü psikolojisi hastalığına yakalanmış olup adeta koyun gibi güdülmeye devam ediyorlar.Bir şeyin hakikatini öğrenmek istiyorsanız sorgulama yeteneğinizi geliştirmeniz gerekir.Aksi takdirde sizlerin dini dugularınızıla ve vicdanlarınızla oynamaya devam edecektir.Dini alet edip menfaat beklemek veya onu kullanmak kesinlikle haramdır.Eğer dava kutsal ise hiç çekinmeden, hakikatleri araştırıp sorgulama hakkınızı da arayın.Kendinizde enayi yerine aldırmayın..


Bana bu sözlerimden sonra yine kızacaksınız ama ben harbi bir adamım.Birşeyi sorgulamayı istemeyenlere karşı allerjim vardır.Kim olursa olsun aklınızı kiraya vermeyin ve cesaretinizi toparlayarak herşeyi sorgulayın.Sizlere sunulan toz pembe dünyalara aldanmayın.Çünkü ASIL HAKİKATLER PERDE ARKASINDA DURMAKTADIR.BU PERDELERİ YA ARALAYIN YA DA YIRTIN ATIN...


Eğer bu mesajımdan sonra adminler beni banlayacaklarsa veya bu mesajımı sileceklerse bu hiç de umurumda değil.


Sorgulamanın ana metodu şudur:
NE,NİÇİN, NEDEN,NİYE,NASIL??. SORULARINA KARŞILIK ARAMAKTIR.


AKIL YÜRÜTME İSE BİR KONU ÜZERİNDE İLİM SAHİBİ OLUP FİKİR YÜRÜTMEK MANTIĞI KULLANMAK DEMEKTİR..SİZLER BÖYLE YAPARSANIZ UFKUNUZ ÇOK GENİŞLEYECEK VE HAYATINIZ DEĞİŞEREK RENK KATARSINIZ.RUTİN İŞLER VE SABİT FİKİRLİLER ANCAK; MONOTON, KUL KÖLE OLMAYA MAHKUM OLURLAR.


HİÇBİR ZAMAN BİR KİMSENİN, HELE DE SİYASETÇİLERİN YALDIZLI VE BALLI SÖZLERİNE DE ALDANMAYIN.BU HUSUSTA BİRKAÇ HADİS-İ ŞERİF VARDIR Kİ, BİZLERİ UYARMAKTADIR:


"Ahir zamanda din adamları, halkın istediği yönde fetva verip, helale haram, harama helal diyecekler, Kur’anı ticarete, menfaate alet edecekler." (Deylemi)


"Ahir zamanda dünya menfaati için dini alet eden riyakârlar çıkar. Sözleri baldan tatlıdır. Bunlar kuzu postuna bürünmüş birer kurttur." (Tirmizi)


"En kötü insan, dini dünya malına alet edendir." (İbni Asakir)







Evet, bu sahih hadisleri okudunuz.Bundan böyle herşeyi ona göre tefekkür edin ve sorgulayın.


Bizim kimseye asla düşmanlığımız veya kinimiz yoktur.Artık üzerimizde ki bu ölü toprağını kaldırıp atalım ve kendimize gelelim demek istiyorum..


FÎ EMANİLLAH...


__________________
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
SAADET PARTİSİ barajı aşamaz." diyenler, acaba Sırat Köprüsünün altında ki cehennemin üstünden aşabileceklerini hiç düşündüler mi? Yaptıkları ile, yanlarında kâr kalacağını mı sanıyorlar?


Eyy her fırsatta Hz.Ömer efendimizin adaletinden bahsedenler!.


Acaba, Beytul Mâl'dan (devlet hazinesinden) iğne ucu kadar mal çalmanın cehennem ateşinde yanacaklarını hiç düşündüler mi?."BİZİ ALDATAN BİZDEN DEĞİLDİR" diyen Allah Resulünün sözüne içten bağlılık gösterenlerin sayısı size göre ne kadardır?.Dindarlığı kolay sananlar, acaba cennete girmenin çok ucuz olacağını mı sanıyorlar?
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
BÜTÜN PARTİLİLERE SESLENİYORUM...


1.incisi şudur:
Sizler niçin hep zenginlerden milletvekili adaylarını kabul ediyorsunuz?Oysa fakir olup da nice iki fakülte bitirmiş gariban insanlarımız var.Onlardan niye aday göstermiyorsunuz?.Onlar adam değil mi, onlar bu vatanın evlatları değil mi?.Bizleri hep ensesi kalın, tuzukurulsr mı yönetecek?
2.incisi ise niye artistlerden, futbolculardan, sanatçılardan hatta eşcinsellilerden milletvelkili adayı göstermeye çalışıyorsunuz.Bunlar mı bu ülkeye hizmet edecekler?.Bunların ülkemizin kalkınması için bir projeleri var mı?
Hizmetin ehli varken bunları aday göstermeye mecbur musunuz?.Bu ne biçim siyaset anlayışı böyle?.




Şu milletvekili dokunulmazlığı kaldırılsa mecliste ki bütün partililerin bütün kirli çamaşırları meydana çıkacaktır.Bunun üstünü de örtbas etmek için dokunulmazlık zırhına bürünmektir.Nasıl olsa bu dokunulmazlıklar sayesinde kimse onlardan hesap soramayacak ve onlar ise atını oynatmaya devam edecekler.Böyle adalet olmaz.Halka hizmet Hak'ka hizmet böyle olmaz.
Şimdi bu milletvekili adaylarına can alıcı sorum var o da şudur:


EYY, MİLLETVEKİLİ ADAYLIĞINA SOYUNMUŞ OLANLAR!.SİZLERE DESELER Kİ "SİZİN MAAŞLARINIZ 2000 BİN LİRA OLACAK" NE DERSİNİZ YİNE MİLLETVEKİLİ ADAYI OLUR MUSUNUZ, OLMAZ MISINIZ? ÖYLE YA, "HALKA HİZMET HAK'KA HİZMETTİR" DİYORSUNUZ.


EVET, VERİN BAKALIM BUNUN CEVABINI!...
 

elbiss

Ordinaryus
Katılım
21 Kas 2013
Mesajlar
2,514
Tepkime puanı
43
Puanları
0
Konum
Türkiye
Başkanlık SİSTEMİ ....Bu konu üzerinden biraz konuşmak istiyorum...İzniniz olursa ta bi...izniniz olmazsa okumamış sayarsınız :)

Başkanlık Sistemi olan en büyük DEV ÜLKE yi ele aldığımda ...Gözüme şunlar çarpıyor....

AMERİKA daha geçenlerde Borçlarını karşılayamayacak duruma gelmişti....ve biliyormusunuz yıllardır Borçlarını ödeyebilmek için BORÇ alarak karşılıyor ve yeni yıla devam ediyor fakat bu süreç daha ne kadr uzun gider bilinmez...Çünkü FİNANSAL SEKTÖRDE bir söz yada DEYİM vardır...

SİGORTA atacağı ana kadar borç alınıp borçla karşılayabilirsin ama SİGORTAN attığında İFLAS bayrağı çekilir ve bu bayrak ÖYLE bir bayrak olur ki beraberinde BİR ÇOK ülkeyi götürür İFLAS ettirir...Bu konuda bence ÜLKELERİN FİNANS AĞINDA dikkat etmesi gerekir...

FİNANS AĞLARINI ben ÖRÜMCEK AĞLARINA benzetiyorum...

Örümcek Ağlarından birinden ÖRÜM tam olmadığını farkederseniz İYİ bir netice ama farkedemeden Örüm ağı bozuk noktaya gelirseniz İşte bu durum Vahim dir...

Başkanlık Sistemi de Böyle dir...

Örümcek Ağı gibi ilk başlangıç Noktasını FİNANSAL AĞ üzerine kurar devamında ise Yasama-Yürütme ve Yargı üzerinde kendini şekillendirir.....fakat şekillenmeler Bağımsız insanlar tarafından oluşması istensede burada Bağımsızlığı sağlayabilmek çok zor...Devamında geçmeyen bir hüküm yada metin yada kanun olduğunda burada tıkanır kalırsınız....

Bununla birlikte Eyalet Sistemleri Çok zekice hazırlanması çok önemlidir...Bununla birlikte Eyalet sistemleri Çografyalara göre değişebilir....Yani bugün Kuzey Amerikada ki durum eyalet sistemi ile Ortadoğuda ki Eyalet sistemi kurgu aynı olmaması çok önemli....çünkü Kuzey Amerikada vss...orada bir Terör yada Etnik bölücü eylemler yok o yüzden sistem bağımsız iradesini devam ettiriyor....Sistem içeriisnde o kadar pamuk ipliği durumlar var ki sistemin mükemmel olmadığını gösterir durumda fakat sistemin işler olup çatırdamaması yukarıdaki söylenilen bölgenin rahatlığından ötürüdür bununla birlikte Finansal Örümcek Ağının iyi kurgulanıp işlenmesidir...

Başkanlık Sistemi Türkiye ye uygun bir sistem Bana göre değildir...hele ki bu zamanın karışık evrelerinde....

Başkanlık sistemine yakın şöyle bir hafızamdan göz gezdirdiğimde....

Rusyanın KIRIM ilhakı aklıma geliyor...bir refarandum ile KIRIM Rusyaya bağlanıyor ki...Onca AVRUPA devletleri karşı çıkmasına rağmen....

Oysaki...KIRIMDA sorun oluşmadan evvel söylemiştik...Var olan BAŞKAN ACİLEN SEÇİME gitmelidir diye...Eğer seçime gidebilseydi bu seçim GENEL OLACAKTIR o zaman KIRIMIN REFANDURUM İSTMESİNE sebep verebilecek bir neden kalmayacaktı...

Her sorun önceden görülebilmesi çok önemli konular ...Eğer sorunları önceden göremeden sadece var olan SİSTEM ile devam ederseniz Yıkım ve AYRILIK ifadelerine yaklaşırsınız...tıpkı KIRIM gibi...

Peki Ne önerirsin Dersen...?...

Var olan PARLAMENTER SİSTEMİN BİRAZ DAHA geliştirilmesi kanatindeyim derim....

Yani ben bu sistem şu adı veriyorum MODERAL PARLAMENTER SİSTEMİ...

MODERAL...

aÇILIMINI...

Modern ve Model al dan gelmektedir.....Bütünleştiğinde esas adı olan...

MODERAL PARLAMENTER SİSTEMİ almaktadır...

Esas olan Bölgene ve Cografyana uygun SİSTEM üretebilmendir....yani bir modeli alıp onu sunabilmen değildir...Çünkü her model yada sistem o cografyada tutabilecek diye bir durum söz konusu dahi olamaz...

var olan Parlamenter sistemin hatalarını ve eksikliklerini bilip ona göre çözüm üretebilmek ve sistemi şekillendirebilmek gerekir...

Var olan Siyasi Sistemlerini işin içinde olamadığım için PEK bilemiyorum fakat hatalarınızdan bir kaçını bildiğim için kendim adıma düzenlemek istedim ve bunu size sunmanın mutluluğunu paylaşmaktayım....

Var olan Parlamenter sisteminizde Koalisyon hükümetleri yeterli oy alınamadığında kuruluyor olması ki...bu hükümetler hiç sağlıklı olmuyor çünkü biri diğerini sürekli engellemeye çalışıyor o zaman ülke sistemi sağlıklı işlemiyor...

iŞTE bu sebebin ortadan kalmasını düşünerek şöyle aklıma FİKİR geldi...

Sandıkta Seçim oranı ne olursa olsun Seçimi LİDER bitiren Parti TEK başına iktidar partisi olacak...

Bununla birlikte seçimde Baraj olmayacak fakat MECLİSE 4 parti mutlaka girecek....yani kısmen baraj olmasada aslında 4 parti ile bir baraj uyguluyor olunması....

4 partinin mecliste olması seçimlerdeki oy oranlarının yüzdesi ile olacak....

eğer lider parti 340 millet vekili çıkarırsa kanun gereği birleşmeyecek...
eğer lider parti 340 millet vekilinden az çıkarırsa (ben misal verdim)...1 .parti 3.parti ile birleşecek...

ve 1.parti 13 bakanlıktan 5 bakanlığı 3.partiye vermek durumunda olacak....(istediği bakanlıktan)...

buradaki maksat eşit liberal bütünlükçü bir çalışma modeli....yani sistem içerisinde partileri bir arada tutabilmek....

2.parti ise oy oranı ve millet veriki sayısı 100 den aşağıda ise 4 .parti ile birleşecek ...ama burada bakanlık olmadığı için salt gurup içerisinde olacak....

buradaki birleşmelerin neden olduğunu bana sorar gibi hissettim :) ?....

Nasıl Başkanlık Sistemi ...Amerikada...

Mavi-kırmızı ise...

Moderal Parlamenter Sisteminde de

BEYAZ lar ve KIRMIZI lar oalcak....

İşte

bu nedenle 2.parti 4.parti ile birleşiyor...
Bu nedenle 1.parti 3.parti ile birleşiyor...

1.parti 340 milletvekili sağlarsa tek başına oluyor ve bu nedenle ...TURKUAZ diye ek bir renklendirme ile mecliste renklendiriliyor...

TURKUAZ demek YASAMA--YÜRÜTME --YARGIDA kendinden eleman gönderebilmek gibi düşünebilirsiniz ama belli bir sayı kontejanı dahilinde...

Söylediğim üzere Sistemleri pek bilemediğim için sadece kendi Hayalimden bildiğim kadarıyla Kabataslak yazdım....Sistemlerinizi bilebilseydim daha profesyonel dersime hazırlanabilirdim...

eğer 2.parti 100 millet vekili ve üstü sağlamışsa....tek başına beyazları yada kırmızıları temsil eder.....

yani şu olasılığı düşünelim...

1.parti 340 milletvekili çıkarsın.. TURKUAZ olsun..
2.parti 100 milletvekili çıkarsın BEYAZ OLSUN....
3.parti...60 milletvekili çıkarsın....KIRMIZI oolsun...
4.parti...50 millet vekili çıkarsın.....(eee hani 3 renk mecliste temsil ediliyordu....)..4.renk yok demi...buradaki netice nasıl çözülecek diye sorarsanız...

Buraya renk kalmamasının sebebi salt değerlerin koltuklara atanmasıdır...bunlar her ne kadar Partileri temsil etselerde Mecliste Bağımsız sırlamalardan ötürü sayılacaklar...yani 4.parti renksiz bir parti olacak şekilde Bağımsız Gösterilecekler...her ne kadar parti isimleri olsada....peki bu bağımsızlık nedir...

Bir çok şeyi ifade eder....*
mecliste var olabilmeyi...
mecliste söz hakkının olabilmesini..
mecliste grup olabilmeyii..
Mecliste oy haklarının değiştirici role sahip olabilmesi vss...

diğer bir senaryo düşündüğümüzde...

1.parti...340 milletvekili çıkarsın TURKUAZ alsın...
2.parti 90 millet vekili çıkarsıın işte burada 3.parti 70 milletvekili çıkararak 2.parti kural gereği 100 milletvekilinden aşağıda olduğu için 3.parti ile birşelecek böyle likle KIRMIZI VEYA BEYAZ RENk ten birini alacak diyelim KIRMIZI OLSUN....
geriye kalan 4.parti 50 milletvekili çıkararak BEYAZ renkleri alacak böylelikle yasama-yürütme-yargı gibi durumlarda dağılım belli kontejanda olacak...

diyelim...

1.parti...200 milletvekili aldı....(kural gereği 340 milletvekili sağlayamadı ama 15 bakanlıktan 10 tanesi kendisine ait olacak bununla birlikte 5 tane bakanlığı birleşeceği 3.parti ile istediğini vererek paylaşacak ama tek başına iktidar yine olacak millet vekili sayısı düşşse bile)..

işte 1.parti....130 millet vekili çıkaran 3.parti ile bileşecek ve mecliste TURKUAZ renk i alacak....

devamında 150 millet vekili çıkaran parti....tek sayı olan 100 milletvekilin üstünde olacağı için direk BEYAZ renk i alacak.....

devamında 4.parti 70 milletvekili ile KIRMIZI renk i alacak...

Ufak detaysal bir örnekleme ile terimler yazmaya çalıştım misal benim görebildiğim hasarları daha iyi uyarlanabilmiş Başkanlık sistemi ile parlamenter sistemi karabilmek...karılıp bütünleştiğinde ben bu sisteme MODERAL PARLAMENTER SİSTEMİ adı veriyorum...

Bu sistemi detaylı açıp örneklendirebilir üzerine bir çok kurallar yazabilirsiniz....ki bu sistem bu haliyle bana göre hiç iyi değil fakat benim size göstermek istediğim bir durum var oda şu....

Bir sistem üzerinde takılıp kalmayın önemli olan o sistemlerin sizin üzerinizdeki hayali değil önemli olan sistemlerin Ülkenize ve Cografyanıza uygunluğudur...

Yoksa hayatımızda hayallerle yola çıksak bir çok hayalleri olabiliyor insanın önemli olan ...hayallerin kimden geldiğidir....yani her hayal sizi YEŞİL duruma sürüklemez....Bazen hayaller beraberinde SIKINTILAR VE ACI lar getirebiliyor....Hayallerin başlangıç aşamasına dönüşmeden evvel iyice süzülüp değerlendirilmesi çok önemli...

Var olan örnekler sağlıklı diye senin cografyanda sağlıklı olacak diye bir kaide yok....Ülke olarak Yeteri kadar ÖRÜMCEK AĞI FİNANS SİSTEMİNE sahip değilsiniz...Eğer Fİnansa hükmedemiyor ve AĞ içerisinde etkin değilseniz...Sözünüz kesilebilir ve devamında ayrışmalar yaşayabilirsiniz...

Bir sistemin güzel olabilmesi o sistemin çoğrafyanın uygunluğuna göre bağlıdır...

Bu konu üzerinde çok şey yazabilirim fakat şu bir gerçek ki mesele sizleri üzmek yada kırmak değil mesele var olan yada oluşabilecek sorunları önceden düşünebilmenizi istememdir....Eğer ülke için bir çaba olacaksa bunda her insanın katkısı olabilir fakat meseleleri önceden ele alıp yol sürülmeyen bir durum Tarlasına sürüm yapmadan ekin yani bugday ekene benzer ...ki böyle bir Buğday ın verim verdiği henüz Dünyada görülmemiştir...

Böyle.
 

elbiss

Ordinaryus
Katılım
21 Kas 2013
Mesajlar
2,514
Tepkime puanı
43
Puanları
0
Konum
Türkiye
Sistem Kurmak Yenilik sunmak çok güzeldir devamında sistemin ihtiyaçlara cevap verebilmesini düşünmekte çok güzeldir fakat her olumlu bir netice gibi devamında ya sistem gerçekten bölgede verimi değilde hasarları beraberinde getirecekse diye insan düşünebilmelidir....var olan sistem oradan alınıp bir kaç yeri değiştirilip ülkeye ve heleki kaotik durumu kritik bir bölgeye uyarlanmaya çalışılırsa durum düşünmekten öte daha üst bir AKLA ihtiyaç duyar kanısındayım....

Bir adım atmadan önce LİDER 3 kez düşünüp UYGULAMALIDIR diye düşünüyorum...

Böyle.
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
BU ADAM TÜRKİYE'Yİ HÂLÂ OSMANLI GİBİ SANIYOR.HELE BİR DİNLEYİN BAKALIM NEYMİŞ BUNLAR?


Akibetimiz ne olacak bizim peki?!

Buna AKP'liler niye tepki göstermiyorlar?.Yoksa gazı mı alındı hepsinin?
 

elbiss

Ordinaryus
Katılım
21 Kas 2013
Mesajlar
2,514
Tepkime puanı
43
Puanları
0
Konum
Türkiye
Başkanlık Sistemindeki EYALET Model anlayışını neden bu kadar tutuyorsun Anlayamıyorum...? Acaba senin yada Danışmanlarının görüpte benim yada bizlerin göremediği farklı bir durum mu var ?.....

Başkanlık Sistemi Modeli nedir?...

Bu model ülkeye maal olacaksa çok detaylı bir şekilde gazetelerde ve basınlarda tüm ince ayrıntılarıyla anlatılması ve hatta tartışmaya açılması gerekir diye düşünüyorum...

Çünkü bir sistemi sistem yapan en büyük unsur DETAY larının BAŞARISI dır....
-----------------------------

Yukarıya çizgi çektim....

Osmanlı Devletinin Başarı Hakimiyetini anlatmak istiyorum kısacana...

Osmanlı vilayetlerde yada hükmettiği topraklarda oldukça başarılıydı aslında Yönetim anlamında çok fazla zorluklar çekmiyorlardı....Çünkü yaşam ve yaşayış tarzı İnsanlar arasında tamamen ALLAH ın KURAN hükümlerine göre idi....

İnsanlar arasındak İMAN VE İNANÇ değerli VATAN SAVUNMASI adına oldukça önemliydi....Gazi Mustafa Kemal Paşanın Başarısını sağlayan en büyük etmende Bu toprakların Oldukça İMAN VE VATAN SAVUNMASI adına İNANÇ değerlere sahip insanlardan oluşturmuş olmasıydı...

Osmanlı DÖNEMİ EVLİYA ların MEVLANA gibi kutlu güzel insanların olduğu süreçlerdir ki sürekli geriden gelen güzel ALLAH dostlarının olduğu DERGAH EĞİTİM SİSTEMİ modeli vardı...

OSMANLI din ÜZERİNE yapılması gereken bşr çok güzel AHLAKİ değerlere çok sahip ZENGİN bir İMPARATORLUK tu...

Fakat zaman yenilenmeyi ve beraberinde gelişmeyi isteyince OSMANLI burada yanlış DANIŞMAN akılları ile yanlış yönlendirildi...Aslında Danışmanların istegiyde buydu yanlış yönlendirip akılları meşgul edip OSMANLI yı ve MANEVİ değerleri yıkmaktı....

Ki tam istenilen bir hamle olmuştu ama sonrasında İLAHİ ADALET ile bugün ki TÜRKİYE CUMHURİYETİ oldu...

Burada sana anlatmak istediğim...

Bugünlerde baktığın Doğu cografyası İNANÇ değerleri anlamında oldukça zayıflamış var olanlar ise KORKU ile oldukça sindirilmiş ve baskı ile yönetilir hale gelmişler....Doğu topraklarda DEVLET o kadar uzun süre kendini ve varlığını göstermemiş ki geçmişten bu yana doğuda neredeyse SİRK OYUN ları oynanacak hale gelmiş...buradaki SİRK ten kastım.....SINIR kontrollerinin hiç olmaması yada olsa bile gelişi güzel yapılması..

Doğu üzerinde ki etnik yapı satıılmalar ve arazi paylaşımları ile oldukça fazla değiştirilmiş bölge üzerinde dolaşan serbestçe hareket eden ajan faaliyetleri oldukça üst doruk noktaya gelmiş ki onları YEREL mi yoksa YABANCI mı diye ayırt edemeyecek hale gelmişler o kadar çok kalmışlar ki Bölge Dillerini AKICI konuşuyorlar...

Bununla birlikte senin Coğrafyanda IŞİD...bununla Birlikte karışık bir SURİYE....bununla BİRLİKTE karışık bir LÜBNAN...bununla birlikte Karışık bir MISIR....var ....yani senin Bölgen ORTADOĞUN KARMAKARIŞIK olmuş...

Bunu bırak yakın Süreçte Avrupanın UKRAYNA POLİTİKASINI görmüş olabilmen gerekir ne kadar çabuk unutabiliyorsun....Bunu Bırak yakın zamanda İSTANBUL GEZİ EYLEMLERİNDE Avrupanın takındığı durumu ne kadar çabuk unutabiliyorsun...

Bunu bırak Ülkene X bir ülkenin CumhurBaşkanı gelip Seni TWİTTER üzerinden ÜLKENDE Demokrasi Yok diye eleştirebilmişti bunuda mı unuttun yoksa Danışmanların unutturuyor mu?...

Ne demiştin o zamanlarda...

Biz ülkemizdeki sorunları ülkemizin mahkeme kararları ile çözeriz ve mahkemeden çıkan kararlara saygı duyarız demiştin...Sizlerinde bizlerin mahkeme kararlarına saygı duymasını bekleriz demiştin....(tam aklımda kalan kadarıyla)...Bu sözlerinden dolayı her avrupa ülkesi olmasada bir çok Avrupa Ülkesi Demokrasiye vurgudan ötürü taktir etti emin ol...

Fakat şunu unutma..

Eğer düşersen bir kere ayağın tökezlerse yerden kaldıracak çok az ülke bulabilirsin....

RUSYANIN KIRIM İLHAKI nasıl olmuştu sence bir hafızanı göz gezdirip düşünüp hatırla derim...

Eğer UKRAYNA seçim hamlesiniolay başladıktan kısa bir süre sonra yapabilseydi KIRIM ayrılırmıydı ?..

Kısmen haıyr çünkü o zaman GENEL SEÇİM olacağı için ülkede sorunu bahane gösterdikleri başkan ayrılacağı için ülkeden Bağımsız olarak kısmen ayrılma için KIRIM adına bir bahane kalmayacaktı ama KIRIM ortaya bir REÇETE koymuştu bu REÇETE NİN ADI ukrayna dan AYRILMAKTI....RUSYAYA bağlanmaktı..

ÇÜNKÜ RUSYA KIRIM İÇİN VAZGEÇİLMEZ POTANSİYEL BİR BÜYÜKLÜK GÜÇTÜ...

Şimdi söyleyeceklerimi iyi dinle olur olmaz bilemem....bugün yada sonraki zamanlarda IRAK 3 EŞ parçaya bölünebilir...Bu bölünmelerin 3 kısmı bölgeyi temsil edip bağımsızlık alabilir....bunları olabilecekmiş gibi görüp HARİTA üzerinden değerlendirebilmeniz gerekmektedir..

Unutma Akıl Akıldan üstündür...Kimin aklı kimden daha çok üstün onu ALLAH bilir..

suriye nin geleceğini soracak olursan...

O istediğin ESAD ın yıkımı olmayacak ...tıpkı geçmişte bir Dönem tam Saddam yıkılmak üzereyken vaz geçip sonralara bıraktıkları gibi sonralarda SADDAMI nerelerde ve nasıl kullandılar görebilmen gerekir....araştırman incelemen gerekir....sonra ne olduda bu kadar Müttefik kanka YIKILDI...

Söyleyeyim sana...

Zamanı gelmişti...son zamanlarda çok horozlanıyordu çünkü bu YIKIMIN olacağını SADDAM da hissetmişti...

Onların Kapalı Kapılar ardında bir sözü var bunu unutmayın derim....

Ülkesini Teslim eden ve bizle işbirliği yapan herkes bizim gelecekte ki bireysel tehditlerimizdir diye...

Neden bu söz ediliyor biliyormusun?...

Ülkesini yönetemeyen buyruk altında yaşayan liderler gelecekte işimiz bittiğinde bize faydası kalmayacaktır diye...buna benzer çok sözleri var...

ben FİFTH DENGE KURAMI korumak zorundayım....

Bir taraf BİLGİ den istifade ediyor ise FIFTH DENGE üzerine sizlerde BİLGİ den faydalanmalısınız diye düşündüm...

Ötesini fazlasını yazabilmem zor belki ama şunu düşünmenizi isterim..

Bu güzel TÜRKİYE için hepimiz güzellikler adına TÜRKİYE İÇİN TAŞIN altın güzellikler koyarız çünkü bu topraklar o kadar güzel kokuyor ki ALLAH ı anlatıyor...

Bir yerde oturmak yada bir yere bekçi olmak olabilmek sorun değil önemli olan ALLAH ın bize değer verip vermediğidir...Dünyada İnsanın varı yoğu yada zenginliği olsa ne olur ki önemli olan ALLAH için İNSAN diyebilmekte....tüm RIZA ların kapısı ALLAH için değilmi....İnşallah RIZA ya nail olabilir insan....

Başkanlık Sisteminin artıları olduğu kadar oldukça fazla dez avantajları var özellikle EYALET SİSTEMİ ile ülkenin zaman içerisinde ciddi sıkıntıları bölgesi adına oldukça var.....Buraya MODERAL PARLAMENTER SİSTEMİ modelini yazdım....Buradaki mesaj açıktı....Moderni Model al diye....mesajları insanların görebilmesi önemli...

Eğer bir sistem MODERN üzerine kurulu değilse sistem bozulabilir....Doğu Bölgene güzellikleri getirmek için bölgeye GÜVEN VE İSTİKRAR bununla Birlikte DİN ANLAMINDA BAĞLILIK lar sağlayabilmendir..

unutma ...

Bir sistemi güzel kılan o sistemin bir yerde GÜZEL olduğu değildir....Bir sistemi güzel kılan o sistemin ÜLKENE VE HALKINA BİRLİKTELİĞİ VE BÜTÜNLÜĞÜ adına UYGUNLUĞU dur...

Katılırsınız katılmazsınız size kalmış ben yazar geçerim üstünde durmam SİSTEM üzerinde konuşmak isterseniz sistemin tüm detaylarını bilebilirsem birşeyler üretilebilinir ama bu üreteceğim Başkanlık Sistemi olmaz Çünkü ben farklılığı severim ve sistemimde dünyada olmayan FARKLILIĞI temsil eder (benim adıma başkası adına hayalleri adına SAYGI duyarım).....söz bende olmadığı içinde söz alanların sözü iyi kullanabilen olmasını canı gönülden isterim...

Böyle.
 

elbiss

Ordinaryus
Katılım
21 Kas 2013
Mesajlar
2,514
Tepkime puanı
43
Puanları
0
Konum
Türkiye
Bu konu üzerinde yazacaklarım bu kadar daha fazlasını yazmak istemiyorum...Hayırlısı Olsun Diyelim..

Böyle.
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
BU BİR UYARIDIR.DİKKATE ALMANIZI RİCA EDİYORUM.


C.Başkanımız sayın Tayyip Erdoğan bey'in en büyük hayali odur ki, o Osmanlı padişahları gibi olmak istiyor ama hilafet devleti olmadığımız müddetçe bu mümkün görülmüyor.Başkanlık sisteminde yaptırım gücü olmayan bu devletin, federe veya özerk bölge temsilci eyaletleriyle başedemeyeceğini de unutmayın derim size...Türkiye olarak şu ana kadar en ufak bir devlete karşı yaptırım gücü uygulayamamıştır.Türkiye bugüne kadar tekbaşına hiçbir şey yapamamış ve hep Nato ve BM'nin kararlarıyla hareket etmiştir.

Ülkemiz bölündüğünde,siyonistler ileri karakol birliklerini kurup oraları tampon bölge yapıp içeriye yeniden Türk askerinin girmemesi için ellerinden gelen tedbirleri alıp Doğu illerine kendi askerlerini yerleştirerek İsrail veya ABD güdümlü Kürdistan devleti kurulduğunda taa ki kıyamet kadar oralarda ikinci bir Filistin macerası başlatacaklardır.Yani sizin anlayacağınız, büyük bir müslüman kürt katliamını gerçekleştireceklerdir.Bu tehlikeli badireyi henüz sezemeyen,aklıselim ve müslüman olan kürt halkı ise buna izin vermeyeceğini şimdiden bilmelidirler.Aksi takdirde, yarınlar çok geç olabilir.

ARZ-I MEV'ÛD, BÜYÜK İSRAİL DEVLETİNİN ANLAMIDIR.BUNA KÜRDİSTAN BİLE DAHİLDİR.

Allah, bu millete bu güzelim vatan topraklarını kimseye böldürtmeye fırsat vermesin.Müslüman türk ve kürt milletini de uyanmayı ve şuurlanmayı nasip etsin. (AMİN)

AKİBETİMİZ HAYROLA!...
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Wake Up Attack @WUAttack · 1 sa. 1 saat önce

Dış odaklar Başkanlık'ı istemiyor ve tehdit ediyor! Fitch'in TR analisti P. Rawkins, Başkanlık sistemi gelirse TR'de ekonomik kriz olur dedi

Son 12 yıldır doğru hamlelerle ekonomik bağımsızlığını elde eden TR, kredi derecelendirme kuruluşlarının tehditleriyle yol haritası çizmez!
 
Üst