Esirinim

Âwdil

Mim Lâmelif Vâv
Katılım
26 Eki 2006
Mesajlar
1,397
Tepkime puanı
312
Puanları
0
Konum
Endülüs
Mavi bir çöl gecesiydi
Ve soğuktu kalbimde ter
Saçımda bir tutam ölüm
Koşuyordum sana doğru


Sonrası rüzgâr vurgunu
Buza düşen bir bakışın
Suya attığı mühür yani
Islaktın ve yanıyordun
Kurşun rengi göğsümde
Çarpıyordun sahralarca


Kırbamda üç damla kan
Ayağından nasibini alan
Kumları içiyordum inatla
Korktum beyaz seraplardan
Ve ben yine her zamanki gibi
Susuzluğu giyindim çırılçıplak


Sen yârdın,ve hep vardın
Bir hayali köprünün ucundan
Göğe uzanan allı damgaydın
Ve ben yoluna düştüm senin
Bana sevdadan bile yakındın


Önce heybeme saklandı acı
Hırpaladı ruhumu defalarca
Ayaz perçemli kıvılcım gibi
Düştüm ortasına kıyametin
Ve küllerim yığıldı avcuma


Görsene beni ey sevgili
Acziyetim zindanlar aştı
Irmaklar kurutmuyor beni
Ve ıslanmıyorum ateşlerde
Kanayan ellerimi sana açıp
Tövbe tohumları ekiyorum
Mavisi çalınmış bulutlara


İşte kapındayım ve esirinim
Bırakma beni Ya Râb !
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
İçinde bol miktarda edebi kıyas ve oyunlardan ibaret fakat zerre kadar hakikat payı barındırmayan çilesiz bir şiir..

Şiir, hikmetleri deşelemelidir. Hakikat incilerini avlamalıdır. Ötelerin ötesine talip olmalıdır. Bu manada malesef çok az şiir var..
 
Üst