Finlandiya Egitim Sistemi - Ezber bozan egitim anlayisi

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
düsünsenize haftada sadece 20 saat ders isliyorlar, yemek saati dahil buna
türkiye'de ise 36,37 saat
ama finlandiya dünya'nin en iyisi

bunu neye borclular dersiniz?

 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
İşini yapan öğretmenlerin sayısı azaldı. Çocuklar şu an tamamen ev ödevi üzerinden eğitiliyor. Dolayısıyla derslerle ilgilen(e)meyen ailelerin çocukları başarısız oluyor. Bu sistemi kim kurduysa amacı besbelli şudur: Narsist bir nesil yetiştirmek. Diploma sahibi tüm bireyleri narsist olan bir ülke ne hale gelir, onuda siz düşünün?!..

Ödev boyunca başında annesi yada babası bulunan çocuk eninde sonunda narsist olacaktır. Ailesi yardım etmeyen çocuk ise başarısız olacak çünkü bu kadar ödevi hiçbir çocuk kendi başına yapamaz.

Eğitim sistemini bu hale getirmekle kilit noktalarda bulunan hainler zifiri karanlıkta fidanların köküne kezzap suyu döküyor, devletin açık gizli bütün kurumları ayakta uyuyor.

Türkiye'nin parçalanması için gerekli nesli yetiştiriyorlar. Aferim bize! Niye mi? Gayet basit. Uzun uzun yazmayacağım. Dünyadaki bütün terör örgütlerinin yönetim kadrosu narsisttir. Küçük olsun ama benim olsun zihniyyetine sahip on milyonlarca insanın yaşadığı bir toplum ne hale gelir? Bulunduğu ortamın imkanlarını bu amaca kullanınca ne olur? 1 değil, 10 değil, milyonlardan bahsediyorum, gözünüzü açın. Felaketimizi bize koynumuzda besleten bir sistemle karşı karşıyayız...

...ve hükümet bu alana hiç ama hiç el atmıyor. Seçim beyannamelerinde dahi eğitimle ilgili tek cümle yer almadı.

Küresel sistem bu milleti köklerinden koparmak, dönüştürmek için devletini elinden aldı. O yetmedi kemalizmi üzerinden buldozer gibi geçirdi. Baktı hâlâ kökleri yaşıyor, şimdi vaktini çalıyor. Taze dimağlar sabahtan akşama kadar köklerinden kopuk kalsın, gözü kulağı aileden hiçbir geleneği alma fırsatı bulmasın, oynamaya dahi vakti olmasın.

Dünya beşten büyüktür, demekle hiçbir şey düzelmiş olmaz.

O değil, hiçbir köşeden aklı başında muhalefet, alternatif bir söylem, bir hareket çıkmıyor. Çıkmıyor mu yoksa boğuluyor mu anlamadım gitti? Eğer bütün bunlar tabiyatından böyleyse durum sandığımızdan çok daha vahim. Zira bu durumda zaten narsist bir kuşak iş başında demektir. Etrafına bakmayan, her şeyi ben bilirim, benim yaptığım tek doğrudur kafası. Bu hâl, bir virüsün hücreye yapışması, bölünme kodlarını değiştirip kendi kendisini kopyalaması gibi bir salgındır. Kanser hücreleride böyle çoğalıyor. İşin acı tarafı tıp dahi bu gibi hastalıklara çare bulabilmiş değil.

Şaka gibi, vallahi şaka gibi.
 

iqra

Asistan
Katılım
1 Nis 2015
Mesajlar
251
Tepkime puanı
17
Puanları
0
İşini yapan öğretmenlerin sayısı azaldı. Çocuklar şu an tamamen ev ödevi üzerinden eğitiliyor. Dolayısıyla derslerle ilgilen(e)meyen ailelerin çocukları başarısız oluyor. Bu sistemi kim kurduysa amacı besbelli şudur: Narsist bir nesil yetiştirmek. Diploma sahibi tüm bireyleri narsist olan bir ülke ne hale gelir, onuda siz düşünün?!..

Ödev boyunca başında annesi yada babası bulunan çocuk eninde sonunda narsist olacaktır. Ailesi yardım etmeyen çocuk ise başarısız olacak çünkü bu kadar ödevi hiçbir çocuk kendi başına yapamaz.

Eğitim sistemini bu hale getirmekle kilit noktalarda bulunan hainler zifiri karanlıkta fidanların köküne kezzap suyu döküyor, devletin açık gizli bütün kurumları ayakta uyuyor.

Türkiye'nin parçalanması için gerekli nesli yetiştiriyorlar. Aferim bize! Niye mi? Gayet basit. Uzun uzun yazmayacağım. Dünyadaki bütün terör örgütlerinin yönetim kadrosu narsisttir. Küçük olsun ama benim olsun zihniyyetine sahip on milyonlarca insanın yaşadığı bir toplum ne hale gelir? Bulunduğu ortamın imkanlarını bu amaca kullanınca ne olur? 1 değil, 10 değil, milyonlardan bahsediyorum, gözünüzü açın. Felaketimizi bize koynumuzda besleten bir sistemle karşı karşıyayız...

...ve hükümet bu alana hiç ama hiç el atmıyor. Seçim beyannamelerinde dahi eğitimle ilgili tek cümle yer almadı.

Küresel sistem bu milleti köklerinden koparmak, dönüştürmek için devletini elinden aldı. O yetmedi kemalizmi üzerinden buldozer gibi geçirdi. Baktı hâlâ kökleri yaşıyor, şimdi vaktini çalıyor. Taze dimağlar sabahtan akşama kadar köklerinden kopuk kalsın, gözü kulağı aileden hiçbir geleneği alma fırsatı bulmasın, oynamaya dahi vakti olmasın.

Dünya beşten büyüktür, demekle hiçbir şey düzelmiş olmaz.

O değil, hiçbir köşeden aklı başında muhalefet, alternatif bir söylem, bir hareket çıkmıyor. Çıkmıyor mu yoksa boğuluyor mu anlamadım gitti? Eğer bütün bunlar tabiyatından böyleyse durum sandığımızdan çok daha vahim. Zira bu durumda zaten narsist bir kuşak iş başında demektir. Etrafına bakmayan, her şeyi ben bilirim, benim yaptığım tek doğrudur kafası. Bu hâl, bir virüsün hücreye yapışması, bölünme kodlarını değiştirip kendi kendisini kopyalaması gibi bir salgındır.

Şaka gibi, vallahi şaka gibi.

o halde bu düşüncelerinizi yetkili mercilere bir şekilde mutlaka ulaştırmalısınız. üzerinize benzin döküp kendinizi yakmakla tehdit ederek olsa bile...(mesela)
bu hepimize ve sizin gibi olaya vakıf olmuş olanlara vebaldir. benim buna imkanım olsa yapardım çocuklarımızın geleceği için şimdiden endişe duyan biri olarak. çocuğumu okutmam okula göndermem tarzındaki düşünceler, okuldan çocukları soyutlamak çok daha yanlış olur. kendini mikroplardan tamamen uzak tutup sonra ufacık bir mikropla ölen biri gibi...
 

garip70

Ordinaryus
Katılım
30 Kas 2009
Mesajlar
2,779
Tepkime puanı
309
Puanları
0
Düşük maliyetler, kısa okul saatleri ile yüksek akademik başarıyı;

bireyselliğe, bağımsızlığa önem veren, öğrencilerine kendi eğitim programını kendi düzenleme sorumluğunu yükleyen eğitim anlayışıyla bol boş zamanı,

eğlenerek öğrenmeyi birleştiren Fin eğitim sistemi hala eğitimin rüya ülkesi olmaya devam ediyor.

İşte size Fin eğitim sistemiyle ilgili 9 şaşırtıcı gerçek.
-1-
Finlandiya’da zorunlu okula başlama yaşı 7.
Yaşları ne olursa olsun, çocuklar okula kendileri yürüyerek ya da bisikletle gidiyor.
Fin kültürü çocukların bağımsız yetişmesini önemsiyor. Çocuklarını okula getirip götüren, ders çalıştıran ebeveynler diye bir şey yok.
-2-
Fin eğitim müfredatı basit ve genel bir çerçeve tanımlamaktan ibaret.
Öğrenciler, kendi ilgi ve ihtiyaçları doğrultusunda kendi eğitim-öğretim programlarını şekillendirme haklarına sahipler. Öğretmenler de öyle.
-3-
Finli öğrencilere eğitim hayatlarının ilk altı yılında hiçbir şekilde not verilmiyor. Sekizinci sınıfın sonuna kadar not verme zorunluluğu yok ve öğrenciler standardize edilmiş bir sınav sistemine tabi değiller. Sadece 16 yaşlarındayken ülke genelinde bir sınava giriyorlar.
-4-
Öğretmenler gün boyu sınıfta ortalama dört saat ders veriyor. Haftada iki saati ise mesleki gelişimleri için eğitimlere katılmak için ayırıyorlar.
İlk okulda öğrencilerin ders dışı/teneffüs olarak geçirdikleri zaman toplam 75 dakika. Amerika’da bu oran 27 dakikaya kadar düşüyor. Türkiye’de ise ortalama 45 dakika.
-5-
Tüm öğretmenlerin en az master derecesi var ve üniversite başarısı en yüksek %10’luk dilim arasından seçiliyorlar. Öğretmenlik toplum gözünde statüsü en yüksek mesleklerden biri.
Finlandiya öğretmenleri başarılı-başarısız olarak yargılamayan bir kültüre sahip. Eksikleri bulunan öğretmenlerin, yeni eğitim-öğretim programlarıyla kendilerini geliştirmesinin önü açılıyor. Hiçbir öğretmenin performans nedeniyle işten atılma korkusu yok.
-6-
Öğrencilere ödev verilmiyor çünkü öğrenmenin yeri okuldur.
Her çocuğa bir birey olarak değer veriliyor. Çocuklardan biri yeterince iyi öğrenemiyorsa öğretmenleri bunu hemen fark ediyor ve çocuğun öğrenme programını onun bireysel ihtiyaçlarına göre düzenliyor. Aynı şey, okula uyum göstermeyen, sıkılan ya da öğrenim durumu programın ilerisinde olan çocuklar için de geçerli.
Öğretmenlerin yüksek eğitim düzeyi, çocukların her türlü gelişimini gözlemleyebilmelerini ve esnek çözümler yaratabilmelerinin en önemli nedeni. İstatistiklere göre çocukların ortalama %30’u eğitim hayatlarının ilk dokuz yılında özel programlarla destekleniyor.
-7-
Fin okullarında spora bol bol yer var ama spor karşılaşmaları yapacak takımlar yok. Rekabet, üstünlük kazanmak Fin kültüründe değer verilen bir şey değil.
-8-
Finlandiya’da özel okul yok ve eğitim harcamalarının tümü devlet tarafından destekleniyor.
Finlandiya’da okullar birbirleriyle rekabet etmiyor, aksine dayanışıyor. Okulların hemen hemen tümünün başarı düzeyi aynı. Bu yüzden okulun bir diğerine göre ayrıcalığı yok.
Eğitim “herkes için eşit imkanlar sağlamak” demek. Eşitlik kavramına olağanüstü değer veriliyor. Tüm çocuklar zeka ve becerileri ne olursa olsun aynı sınıflarda okuyor.
-9-
Pek çok Avrupa ülkesi ve Amerika’yla karşılaştırıldığında Finlandiya’da eğitime ayrılan bütçenin daha fazlası sınıf ortamına yansıyor. Çünkü öğretmenler de, yöneticiler de hemen hemen aynı maaşı alıyor. Bu yüzden Finlandiya’da eğitim maliyetleri çok daha düşük.
Ancak 15 yıllık kıdemli bir öğretmen ortalama bir üniversite mezunundan daha iyi kazanıyor.
Handan Saatçıoğlu 2014
 

garip70

Ordinaryus
Katılım
30 Kas 2009
Mesajlar
2,779
Tepkime puanı
309
Puanları
0
Darısı bizim başımıza...
 
Üst