Güzel Dörtlükler...

Ecrin

'Bâd-ı Sabâ..'
Katılım
16 Ara 2009
Mesajlar
0
Tepkime puanı
2,484
Puanları
0
Herşeyi yırtıp atabilirsin ama birgün bir kitap içinde saklanan mektup yada fotoğraf sana tek el ateş eder..
"Anılar ölümsüzdür, Sen değil..."
 

Ahmet

Çöl Aslanı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,764
Tepkime puanı
224
Puanları
0
Yaş
38
Elveda

Diyorum;
Sefası bitti ömrümün,
Şimdi dağa çıkarım, düze elveda.
Düze duman çöker, düze kar yağar,
Bahara elveda, yaza elveda...

Bahtiyar;
Derinde sızlayıp yaran,
Kalbini dağlayıp üzer herzaman.
Göze hüzün çöker, göze yaş dolar,
Sevince elveda, düşe elveda...

Şimdi özkökünden süzülen benim,
Özge budaklara dizilen benim,
Şimdi ne sen sensin ne de ben benim,
Biz ki biz değiliz bize elveda.


Bahtiyar Vahapzade
 

Ahmet

Çöl Aslanı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,764
Tepkime puanı
224
Puanları
0
Yaş
38
Maviye
Maviye çalar gözlerin
Yangın mavisine
Rüzgarda asi.
Körsem
Senden gayrısına yoksam
Bozuksam
Can benim, düş benim
Ellere nesi?
Hadi gel,
Ay karanlık...

Ahmed Arif
 

Ahmet

Çöl Aslanı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,764
Tepkime puanı
224
Puanları
0
Yaş
38
GÜZEL, NE GÜZEL OLMUŞSUN

Güzel, ne güzel olmuşsun
Görülmeyi, görülmeyi
Siyah zülfün halkalanmış
Örülmeyi örülmeyi

Mendilin yudum, arıttım
Gülün dalında kuruttum
İsmin ne idi unuttum
Sorulmayı sorulmayı

Seğirttim ardından yettim
Eğildim yüzünden öptüm
Adın bilirdim unuttum
Çağırmayı çağırmayı

Çağır Karac'oğlan çağır
Taş düştüğü yerde ağır
Yiğit sevdiğinden soğur
Sarılmayı sarılmayı

Karacaoğlan
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,115
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Ey fakirliğimin zenginliği…
“Aşk’a”, diye giderken kalbim benden,
Gaiplik kararına ramak kala
‘Her cebi senle dolu’ dönüverdi fakirhanesine.

Kadim Dolunay
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
Dörtlükler güzel olmaz mı,
Onlarda derin manalar var,
Sevineyim mi ağlayayım mı,
Nesirlerde girift manalar var...

Meftun
 

deren

semure
Katılım
11 Haz 2012
Mesajlar
2,393
Tepkime puanı
262
Puanları
0
Naçar kaldım dağların başında
Boynumu rüzgarlara verdim
Ne yapsın insan böyle olunca
Bir şarkı söylüyorum hazin

Bugün de akşam oldu
Gelmedi gelmez beklediğim
Gözlerim gene yollarda kaldı
Bugün de akşam oldu

Bulutlar hey bulutlar
Her şeye alıştığım halde
Gene neden gözlerim doldu
Bulutlar hey bulutlar
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
"dedim kardeşim
omuz başlarımdaki şu yara
ormanların serin gölgesindeki papatya değil
arif bir bilinçle yürürken oldu
yüce buyrukla"
... Cahit Zarifoğlu
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Ölüm bir kuş kaldırıyor mezarlıktan
Ak kanatları, hayat yok oluyor
Çıkıp geliyorsun
Kor gibisin, bir kar gibisin.
... Cahit Zarifoğlu
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Yıllarca, asırlarca süren uykudan artık,
Silkin de muhitindeki zulmetleri yak, yık!
Bir baksana: Gökler uyanık, yer uyanıktır;
Dünya uyanıkken uyumak maskaralık...tır!..
MEHMED ÂKİF ERSOY
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Susmam seni ürkütmesin içimde çağlar var bilmelisin
Katı bir yalnızlık bu bilmelisin
Kaçmam kendimi bulmam ben senden yoksunum iyi bilmelisin.
Erdem BAYAZIT
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Sancı çeken duvardan yeni sancılar doğdu
Duvardan sızan suyu, bebek sancılar boğdu

Firavun dirildi mi?
Evleri kim yıktı başa,

Zalime alkış çalıp, kimler dedi çok yaşa!

Dört kıtada kıyım var, duvarsız evler kaldı
Büyükler bir bir öldü, beyinsiz devler kaldı
Şimdi uçsun bu duvar, sıçrasın beyne kanlar,

Duvarı beynine soksam, davamızı kim anlar?

Ali Rıza Kaşıkçı







 

Leylifer

Kıdemli Üye
Katılım
7 Ocak 2011
Mesajlar
5,987
Tepkime puanı
1,626
Puanları
113
Kafirin tanımı şudur:
O evrende kayıptır,
Müminin tanımıysa,
Evren onda kayıptır!

Muhammed İkbal / Musa Vuruşu
 
H

hakan köse

Guest

ŞİMDİ KİM YOK BU SEVDA DA

Söyle ey sevgili
Şimdi kim yok bu sevda da
Daha çok mu karanlık olacak geceler
Gündüzler aydınlığını griye mi bırakacak
Saatler hep seni mi gösterecek bana
Sen mi saatlerin saniyelerini durduracaksın ben mi?
Kim durduracak zamanı

Sen gidince yarım mı kalacak Her şey
Tamamlanmamış mı olacak yaşanacak anlarım
Seni dualarıma mı ekleyeceğim
Sen mi ekleyeceksin beni dualarına
Gidişin mi beni zehirleyecek
Sen mi olacaksın rüyalarımdaki karabasanlar
Yaşadıklarımız bizden şikâyetçimi olacak
Söyle ey sevgili
Şimdi kim yok bu Sevda da

Kendimi sensizliğe mi bırakacam
Sen ise renkli âlemlere mi dalacaksın
Kimin düşüydü bu ayrılık
Hep Eylül aylarında göç mü var sana
Kırlangıçlar, leylekler gibi…
Üşümez mi, ürkmez mi hiç bu yürek
Yabancı memleketler de
Gönderdiğin selamlar
Buram buram isyan kokmaz mı
Söyle ey sevgili
Şimdi kim yok bu sevda da
Gülsüm hicranŞANDA 23/06/2014
 
H

hakan köse

Guest

Sığ suları, en hafif rüzgarlar bile coşturabilir,
Derin denizleri ise ancak derin sevdalar coşturur. Anladım ki, derin ve esrarengiz olan her şey susar. Anladım ki susan her şey, derin ve heybetlidir.

Sessizlik en güzel sestir duyabilen için. Biraz da sessizliğim konuşsun, Harfsiz bir dil bulalım içimizde, yalnız ikimizin anladığı bir hüzün olsun içinde. Sus gönlüm, çok dile getirme. Sen dile getirdikçe, gönlün daha da coşuyor, daha meraklanıyor ve beklemek daha da zorlaşıyor.

Sus gönlüm, çok laf etme. Az söyle ki, işimiz olgunlaşsın, az söyle ki, Hak'ka karşı yanlış kelam çıkmasın.

Sus gönlüm, bir elif miktarı sus. Az kaldı bahara, dayan gönlüm. Denizin içinde meydana gelen, görünmeyen dalgalar gibi yüreğini biliyorum. Beklemekten başka çare olsaydı, seni durdurmazdım, inan bana ama yok başka çare. Unutma ki, ilaç bile beklemeden tesir etmez, çiçek bile vakti gelmeden önce açmaz.

Sus gönlüm, bu kışın bahara dönünceye kadar. Bu gece, gündüz oluncaya kadar. Uzak yollar, yakınlaşıncaya kadar. Bu sıkıntının ardından, ferahlık gelinceye kadar. Ve yüzümüz vuslat gözyaşlarıyla ıslanıncaya kadar sus.

Sus gönlüm, seni senden daha iyi bilen Rabbinin hükmü vuk'u buluncaya kadar. Senin nasibin sana ulaşıncaya kadar, ulaşmayanlarınsa senin nasibin olmadığını anlayana kadar sus.

Sus gönlüm, onun geleceğini görünceye kadar. Acının bala dönüştüğünü farkedinceye kadar. Onun gönlünün senin gönlüne muhabbet düğümüyle bağlandığını görünceye kadar.

Sus gönlüm, sebepler var edilinceye kadar, bahaneler oluşuncaya, birbirimizin nasibi oluncaya kadar. Sus gönlüm, bütün bu susmalarına karşılık, her şeyin hayırlısının olacağına inanarak.

Sus gönlüm. Her susuşun bir cevap olsun. Her susuşun, sabrın olsun. Her susuşun, dua'n olsun, içten yakarışının adı olsun. Bekleyişinin, umut edişinin, inancının, sevdiğinin vurgusu olsun, susuşun.

Tuz basıp yaralarıma, ne kadar susulacaksa o kadar sustum. Bir çığlık kanıyor en derininde yüreğimin. Açmadım kimselere yüreğimi hançeri sadece kendime sapladım ve sustum.

Susmak; kimi zaman ateşe su, kimi zaman da ateşe rüzgar olmuştur!
 

Ecrin

'Bâd-ı Sabâ..'
Katılım
16 Ara 2009
Mesajlar
0
Tepkime puanı
2,484
Puanları
0
Aşk; bir bakıma sobaya dokunmak gibidir;Bir defa yanarsın izi kalır, sonra bir daha dokunmazsınSadece yanına yaklaşırsın...
 

CANSUYU

Profesör
Katılım
26 Nis 2011
Mesajlar
1,256
Tepkime puanı
228
Puanları
0
Konum
İSTANBUL
aylar oldu gelıp görüşmeyelı
ne eder ne yapar ne haldesınız
hele gönül dostlarım bir anlatın
dunya işlerıne siz ne dersiniz
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,663
Tepkime puanı
2,339
Puanları
113
Konum
istanbul
bekle dedi gitti
ben beklemedim, o da gelmedi...
ölüm gibi bir şey oldu
ama kimse ölmedi...

özdemir asaf
 

Ecrin

'Bâd-ı Sabâ..'
Katılım
16 Ara 2009
Mesajlar
0
Tepkime puanı
2,484
Puanları
0
Sakın benim seni özlediğim kadar özlemeCanın yanarCiğerin sökülürNefesin kesilir Dayanamazsın..
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,663
Tepkime puanı
2,339
Puanları
113
Konum
istanbul
Derdime vâkıf değil cânân beni handân bilir
Hakkı vardır şâd olanlar herkesi şâdân bilir
Söylesem te’sîri yok sussam gönül râzı değil
Çektiğim âlâmı bir ben bir de Allâh’ım bilir





 
Üst