lafons7275
Kıdemli Üye
Diyanet İşleri (eski) : Onun konuşması ancak, bildirilen bir vahy iledir.
Hadis Tenkidi ile Hadis İnkarcılığı Arasındaki Fark
- Konbuyu başlatan Kaptan
- Başlangıç tarihi
Tahsin EMİN
Kıdemli Üye
- Katılım
- 7 Şub 2012
- Mesajlar
- 11,757
- Tepkime puanı
- 490
- Puanları
- 83
Derlerdi ki kafir ve müsrikler:
"Kendisini Peygamber olarak ifade eden, Allah'in Kitabi'ndan okudugunu beyan eder. Hayir hayir! O'nun okudugu, ya seytan'in, ya cin'lerin ya da meleklerin ya da falanlarin uydurduklari seyden baska bir sey degildir." Ki lisanen ve fiilen Peygamber'e de karsi cikmislardir alenen.
Allah da, yukaridaki ayetle onlara tabr-i caizse "ültimatom" vermistir.
"O kendinden bir sey söyleyemez! O'nun sizlere okudugu ancak ve ancak vahiy'dir..."
NOT: Peygamber'in kendi sözleri de "vahiy" olmus olsa idi, o sözlerin yazilmasina Peygamber siddetle karsi cikmazdi... Efendim, bu karsi cikis önceleri olmus denilerek hakli da gösterilemez. Vahy'in öncesi sonrasi olmaz.
"Kendisini Peygamber olarak ifade eden, Allah'in Kitabi'ndan okudugunu beyan eder. Hayir hayir! O'nun okudugu, ya seytan'in, ya cin'lerin ya da meleklerin ya da falanlarin uydurduklari seyden baska bir sey degildir." Ki lisanen ve fiilen Peygamber'e de karsi cikmislardir alenen.
Allah da, yukaridaki ayetle onlara tabr-i caizse "ültimatom" vermistir.
"O kendinden bir sey söyleyemez! O'nun sizlere okudugu ancak ve ancak vahiy'dir..."
NOT: Peygamber'in kendi sözleri de "vahiy" olmus olsa idi, o sözlerin yazilmasina Peygamber siddetle karsi cikmazdi... Efendim, bu karsi cikis önceleri olmus denilerek hakli da gösterilemez. Vahy'in öncesi sonrasi olmaz.
lafons7275
Kıdemli Üye
Sen hiçbir hadisi tınlamam bana sadece Kuran yeter diyenlerden misin?
Tahsin EMİN
Kıdemli Üye
- Katılım
- 7 Şub 2012
- Mesajlar
- 11,757
- Tepkime puanı
- 490
- Puanları
- 83
Yoo... Nereden cikardin..?
Bizde öyle hamakat ehli müslümanlar var ki, Peygamber'in "agac asilama islemini" dahi "vahiy"le iliskilendiriyorlar da,
Ayet'in bununla bir ilgi ve alakasinin olmadigini dillendiriyorum...
Elbet, Buhar'nin, kitabina almadigi hadisler, kitabina aldigi hadislerin 3 katina denk geliyorsa, bunu da ben ziyade düsünürüm...
Bir de Buhari, hadisleriyle, Imam Azam'a, seviyesi biraz düsük bir sekilde kafa tuttugunu da düsünecek olursak,
Isler biraz daha karisiyor...
Anladin mi..?
Insan nefsinin himayesinde konusursa, muariza düsmanligindan hadis olmayan bir sey hadis'e de dönüsebilir.
Bizde öyle hamakat ehli müslümanlar var ki, Peygamber'in "agac asilama islemini" dahi "vahiy"le iliskilendiriyorlar da,
Ayet'in bununla bir ilgi ve alakasinin olmadigini dillendiriyorum...
Elbet, Buhar'nin, kitabina almadigi hadisler, kitabina aldigi hadislerin 3 katina denk geliyorsa, bunu da ben ziyade düsünürüm...
Bir de Buhari, hadisleriyle, Imam Azam'a, seviyesi biraz düsük bir sekilde kafa tuttugunu da düsünecek olursak,
Isler biraz daha karisiyor...
Anladin mi..?
Insan nefsinin himayesinde konusursa, muariza düsmanligindan hadis olmayan bir sey hadis'e de dönüsebilir.
lafons7275
Kıdemli Üye
Çok iyi, biran seni kompe hadis inkarcısı sandım, demekki senin için de orjinal Peygamber sözü varmış. Şimdi benim sorum şu, senin inandığın orjinal Peygamber sözünü Peygamber söylerken kaynağını nerden almıştır?
Tahsin EMİN
Kıdemli Üye
- Katılım
- 7 Şub 2012
- Mesajlar
- 11,757
- Tepkime puanı
- 490
- Puanları
- 83
Hadis, Peygamber'in lisanindan cikan söz manasinadir.
Dolayisiyla, vahiy'le bütünlesen Peygamber, elbet ilmiyle de bütünlesiyordu. O'nun sözü, yerine göre, bir ayetin aciklamasi olmustur. Yerine göre bir mes'elenin izahi olmustur. Yerine göre de bir mes'elenin tesbiti olmustur vs.
Mesela, Peygamber'in cenaze defis islemleri, kabir ziyaretleri, kabirlerde okuduklari ve taziye ziyaretleri, bugün müslümanlar arasinda yapilanlarla taban tabana zit vaziyette ki,
Bir sey söyledigimiz de sen de dahil olmak üzere kükrüyorsun.
Peygamber'in yapmadigi bir seyi, sanki Peygamber'in ya da Kur'an'in emriymis gibi ele alip kirmizi gören bogalara dönmem neyin alameti mes'ela...
Velilerini ilahlastirmanin bir alameti olmasin. Onlara kullugunun bir alameti olmasin.
NETICE:
O'nun sözleri de kendi bilgisinin, ilminin, donaniminin bir ürünüdür, ki, Kur'an'i en iyi bilen, uygulayan ve hatasiz bir sekilde teblig eden O'dur.
O'na tabi olanlara selam olsun.
Dolayisiyla, vahiy'le bütünlesen Peygamber, elbet ilmiyle de bütünlesiyordu. O'nun sözü, yerine göre, bir ayetin aciklamasi olmustur. Yerine göre bir mes'elenin izahi olmustur. Yerine göre de bir mes'elenin tesbiti olmustur vs.
Mesela, Peygamber'in cenaze defis islemleri, kabir ziyaretleri, kabirlerde okuduklari ve taziye ziyaretleri, bugün müslümanlar arasinda yapilanlarla taban tabana zit vaziyette ki,
Bir sey söyledigimiz de sen de dahil olmak üzere kükrüyorsun.
Peygamber'in yapmadigi bir seyi, sanki Peygamber'in ya da Kur'an'in emriymis gibi ele alip kirmizi gören bogalara dönmem neyin alameti mes'ela...
Velilerini ilahlastirmanin bir alameti olmasin. Onlara kullugunun bir alameti olmasin.
NETICE:
O'nun sözleri de kendi bilgisinin, ilminin, donaniminin bir ürünüdür, ki, Kur'an'i en iyi bilen, uygulayan ve hatasiz bir sekilde teblig eden O'dur.
O'na tabi olanlara selam olsun.
bi husben
Kıdemli Üye
- Katılım
- 7 Mar 2007
- Mesajlar
- 5,664
- Tepkime puanı
- 322
- Puanları
- 83
peki sen bu aşağıdaki hadise ne diyeceksin yorumunu bekliyorum
Enes'ten nakledilen sahih bir rivayette de şöyle anlatılmaktadır:
Biri: Ya Resûlâllah, babam nerededir? diye sordu. Resûlüllah (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Cehennemdedir" buyurdu. Adam, arkasını dönüp gidecekken, Resûlüllah (sallallahu aleyhi ve sellem) onu çağırdı ve:
"Benim de, senin de baban cehennemdedir" (Müslim, İman 347) buyurdu
lafons7275
Kıdemli Üye
Bu hadis İslamın ilk yıllarında söylenmiş daha sonra İmam Nevevinin aktarımıyla Rasulullah birgün ana babasının kabrine gitmiş ve Allahu Teala onları diriltmiş ve onlar da Kelime-i şahadet getirmiş ve müslüman olmuşlardır. Sonra Rabbim onları tekrar öldürmüştür.
lafons7275
Kıdemli Üye
Hah işte o açıklamayı Peygamberimiz sav. kimden öğrenip de yapmıştır?
bi husben
Kıdemli Üye
- Katılım
- 7 Mar 2007
- Mesajlar
- 5,664
- Tepkime puanı
- 322
- Puanları
- 83
Müslim'in Sahih'inde Ebû Hüreyre'den yapılan bir rivayete göre Resûlüllah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmaktadır:
"Anneme mağfiret dilemem hususunda Rabbimden izin istedim, izin vermedi. Kabrini ziyaret edeyim diye izin istedim, bana izin verdi" (Müslim, Cenâiz 105, 108; Ebû Dâvud, Cenâiz 77)
lafons7275
Kıdemli Üye
Alemlere Rahmet olan Peygamberimiz sav. anasına Rahmet vesilesi olamamış. Enteresan.
Ebû Hüreyre anlatıyor: Hz. Peygamber (asm) annesinin kabrini ziyaret ederek ağladı. Yanındakileri de ağlattı. Sonra şöy¬le buyurdu:
“Annem için istiğfarda bulunmak hususunda Rabbimden izin istedim. Fakat bana izin verilmedi. Kabrini ziyaret etmek için izin istedim; ona izin verildi. Binâenaleyh sizler de kabirleri ziyaret edin. Çünkü kabir ziyareti ölümü hatırlatır.” (Müslim, Cenaiz, 106; Ebû Dâvûd, Cenâiz, 77; Nesai, Cenaiz, 101; ibnu Mâce, Cenâiz, 48; Müsned, 2/44)
İmam Nevevî'nin bildirdiğine göre, “Bu hadîs değişik râvîlerden -sağlam senetlerle- rivayet edilmiştir. Hiç şüphesiz, bu sahih bir hadistir.” (Nevevî, ilgili hadisin şerhi)
Bir rivayete göre sahabiler, "Yâ Resûlallah, niçin ağladınız?" diye sormuşlar, Peygamberimiz, "Annemin, benim hakkımdaki şefkat ve merhametini düşündüm de ağladım" diye cevap vermiştir. (İbn Sad, Tabakât, 1/116-117)
Kadı Iyaz, Peygamber efendimizin ağlamasının, annesinin kendi zamanına ulaşıp da kendisine iman etme şerefinden mahrum kaldığı için olduğunu söylemiştir. (bk.Nevevî, a.y)
Suyutî'ye göre, bu hadis sonradan nesh olmuştur. Çünkü, Veda haccı sırasında Peygamberimizin annesi diriltilmiş ve ona iman ettikten sonra tekrar vefat etmiştir. (bk. Suyutî, ilgili hadisin şerhi). Suyutî, bu konuda yedi adet eser yazdığını da belirtmiştir. (Nevevi, a.y)
lafons7275
Kıdemli Üye
“Cenab-ı Hak mahlûkatı yarattı ve beni en hayırlılarından kıldı. Sonra iki milletten (Arap ve Arap olmayan) en hayırlısından kıldı. Sonra kabileleri ayırdı ve beni en hayırlı kabileden (Kureyş’ten) kıldı. Sonra aileleri ayırdı, beni de en hayırlı aileden kıldı. Ben şahıs olarak da, aile olarak da insanların en hayırlısıyım.” (Tirmizî, Menâkıb: 1)
Bu hususta Sahih-i Buharî’de şu hadis-i şerif kayıtlıdır: “Ben devirden devire, aileden aileye intikal ile seçilerek Âdemoğulları soyunun en temizinden naklolundum. Sonunda şu içinde bulunduğum Hâşimî câmiasından neş’et ettim (dünyaya geldim).” (Buharî Muhtasarı Tecrîd-i Sarih Tercemesi, 9: 272.)
Peygamber Efendimizin (a.s.m.) ecdat ve atalarının hepsi de asil, temiz ahlâklı, dürüst kimselerdi, Tevhid dinine bağlı insanlardı. Peygamberimizin (a.s.m.) hayatını ve mücadelesini anlatan siyer kitaplarında genişçe kaydedildiği gibi, Peygamberimizin (a.s.m.) nurunun intikal şekli Hz. İsmail’den başlar, sonra Kinâne’den Kureyş’e, Kureyş’ten Haşimoğullarına kadar gelir. Bu tertibin uzaktan yakına doğru geldikçe terakki ettiği görülür.
Tabakatü’l-Kübrâ sahibi İbni Sa’d, Peygamberimizin (a.s.m.) anneleri hakkında da şu bilgiyi verir:
“Resul-i Ekremin (a.s.m.) beş yüz kadar büyükannesini tespit ettim. Bunların hiçbirisinde Cahiliye devri ahlâksızlıklarından ne bir zinaya, ne de başka bir kötülüğe rastlamadım.” (İbni Sa’d. Tabakat, 1: 60.)
Yine siyer kitaplarında yer aldığına göre, peygamber Efendimizin (a.s.m.) dedelerinin ve büyükannelerinin İbrahim Aleyhisselâmın dini olan Hanîf dini üzerinde bulundukları rivayet edilir ki, hiçbirisinin şirkin çirkinliklerine bulaşmadıkları bildirilir. Çünkü Cenab-ı Hak insanların içinden seçtiği, kendine dost ve elçi olarak kabul ettiği bir insanın neslini her türlü kötülüklerden koruyacak, ona hususi lütuf ve keremini ihsan buyuracaktır.
Bu hususta Sahih-i Buharî’de şu hadis-i şerif kayıtlıdır: “Ben devirden devire, aileden aileye intikal ile seçilerek Âdemoğulları soyunun en temizinden naklolundum. Sonunda şu içinde bulunduğum Hâşimî câmiasından neş’et ettim (dünyaya geldim).” (Buharî Muhtasarı Tecrîd-i Sarih Tercemesi, 9: 272.)
Peygamber Efendimizin (a.s.m.) ecdat ve atalarının hepsi de asil, temiz ahlâklı, dürüst kimselerdi, Tevhid dinine bağlı insanlardı. Peygamberimizin (a.s.m.) hayatını ve mücadelesini anlatan siyer kitaplarında genişçe kaydedildiği gibi, Peygamberimizin (a.s.m.) nurunun intikal şekli Hz. İsmail’den başlar, sonra Kinâne’den Kureyş’e, Kureyş’ten Haşimoğullarına kadar gelir. Bu tertibin uzaktan yakına doğru geldikçe terakki ettiği görülür.
Tabakatü’l-Kübrâ sahibi İbni Sa’d, Peygamberimizin (a.s.m.) anneleri hakkında da şu bilgiyi verir:
“Resul-i Ekremin (a.s.m.) beş yüz kadar büyükannesini tespit ettim. Bunların hiçbirisinde Cahiliye devri ahlâksızlıklarından ne bir zinaya, ne de başka bir kötülüğe rastlamadım.” (İbni Sa’d. Tabakat, 1: 60.)
Yine siyer kitaplarında yer aldığına göre, peygamber Efendimizin (a.s.m.) dedelerinin ve büyükannelerinin İbrahim Aleyhisselâmın dini olan Hanîf dini üzerinde bulundukları rivayet edilir ki, hiçbirisinin şirkin çirkinliklerine bulaşmadıkları bildirilir. Çünkü Cenab-ı Hak insanların içinden seçtiği, kendine dost ve elçi olarak kabul ettiği bir insanın neslini her türlü kötülüklerden koruyacak, ona hususi lütuf ve keremini ihsan buyuracaktır.
Tahsin EMİN
Kıdemli Üye
- Katılım
- 7 Şub 2012
- Mesajlar
- 11,757
- Tepkime puanı
- 490
- Puanları
- 83
Kendisinden...
Mesela, Kur'an'da, hayvanlardan sadece "domuz (hinzir) eti" haram kilinmistir...
Bu vahiyle sabittir...
Eger Peygamber bu hayvanlarin disinda, bir takim hayvanlari da bu katagoriye dahil etmisse, elbet de bu dühul Peygamber'den sadir olmustur...
Öyle olmasaydi, ülema arasinda, Ebu Hanife'ye göre helal olan bir hayvan eti, Imam Safii'ye göre haram olmazdi. Degil mi?
Mesela, bir ülema var midir ki, domuz etinin yenmesinde ihtilaf buyurmus olsunlar...
Catlasan da patlasan da, Peygamber'in hayati, yasami, ahlaki, ögretisi, ögrendigi, ögrettigi Kur'an'di...
Zaten Kur'an da bunu dillendiriyor...
Lakin, yorum kacinilmazdir...
Ben bu yorumlari da güzel görüyorum ve bana da uyuyor...
Ama yorumlari asla Kur'an kilmiyorum...
lafons7275
Kıdemli Üye
Sana göre Peygamber başka hayvanları da haram etmiş midir? Kuranın dışında?
Tahsin EMİN
Kıdemli Üye
- Katılım
- 7 Şub 2012
- Mesajlar
- 11,757
- Tepkime puanı
- 490
- Puanları
- 83
Adam Sultanahmet Camii'nin en ön safinda cum'a namazi'nin farzini kiliyor... Iste o adam, cum'a namazi'nin ikinci rekatinda yellendi. Osurdu yani. Ne olur, bir alim'e göre (müctehid) hic bir sey olmaz yani abdest bozulmaz...
Adam korkuyor ama, namazim olmadi diyor, ya da ben abdestsizim simdi nasil disari cikarim, cok kalabalik, agliyor sizliyor...
Sen bu adama, bir yorumu dikta edip ötekilerine takilma demissen isler böyle küskütük oluyor...
Anladin mi canim..?
Biraz kendini gelistir ve farkli yorumlarda, yeri geldiginde hem yüzmesini bil ve hem de yüzmesini ögret..
Iste, Peygamber'in hadisleri de bunlara samildir ve bunlar icin güzelliktir...
Sanmam ki ne dedigimi anladin..?
Zor...
Adam korkuyor ama, namazim olmadi diyor, ya da ben abdestsizim simdi nasil disari cikarim, cok kalabalik, agliyor sizliyor...
Sen bu adama, bir yorumu dikta edip ötekilerine takilma demissen isler böyle küskütük oluyor...
Anladin mi canim..?
Biraz kendini gelistir ve farkli yorumlarda, yeri geldiginde hem yüzmesini bil ve hem de yüzmesini ögret..
Iste, Peygamber'in hadisleri de bunlara samildir ve bunlar icin güzelliktir...
Sanmam ki ne dedigimi anladin..?
Zor...
lafons7275
Kıdemli Üye
Basit bir soru sordum evet ya da hayır demen yeterli:
Sana göre Peygamber başka hayvanları da haram etmiş midir? Kuranın dışında?
Tahsin EMİN
Kıdemli Üye
- Katılım
- 7 Şub 2012
- Mesajlar
- 11,757
- Tepkime puanı
- 490
- Puanları
- 83
Bilmem arastir istersen...
Mesela köpek eti yemek..? Kedi..? Fare..? vs...
Peygamber haram kilmamissa zaten problem de yoktur...
Afiyetle yiyebilirsin...
Tahsin EMİN
Kıdemli Üye
- Katılım
- 7 Şub 2012
- Mesajlar
- 11,757
- Tepkime puanı
- 490
- Puanları
- 83
Yukarida hadisleri yazmissin...
Peygamber'in annesi ve babasi müslüman miydi..? Hanif'ler miydi..?
Tasavvufcular bile hanif ve Islam üzere olmadiklarini ifade ederler...
Peygamber'in annesi ve babasi müslüman miydi..? Hanif'ler miydi..?
Tasavvufcular bile hanif ve Islam üzere olmadiklarini ifade ederler...
lafons7275
Kıdemli Üye
Kılmış mı kılmamış mı güzel kardeşim niye dolambaçlı cevap verme ihtiyacı duyuyorsun?
Evet kılmıştır ya da hayır kılmamıştır demen yeterli...
Kaptan
Mecra Yazarı
meftun çok iyi gidiyordun . ama burada dur bakalım ve beni lütfen aydınlat.
Hangi alime, hangi fakihe göre yellenmek abdesti bozmuyormuş?