lafons7275
Kıdemli Üye
Peygambere bakalım ne yaptı?
Mekkeli müşriklerin meclisine girip Allah 'ın vahyini bu meclis üzerinden mi tebliğ etti?
.
Evet bizzat müşriklerin bulunduğu meclislere girdi ve orada İslam'ı tebliğ etti.
Ukaz Panayırı:
İslâm’dan önce, câhiliye döneminde ve İslâm’dan sonra düzenlenen panayırlar olmuştur. Çevrede bulunan halkın çok fazla rağbet ettiği, Arapların ictimâî ve iktisâdî hayatında çok büyük bir yeri olan bu panayırların içerisinde en meşhur olanı, en çok tanınanı hiç şüphesiz Ukaz panayırıdır.
Ukaz, taşlık alanlarla su kaynaklarının bulunduğu geniş bir vadidir. Bu vadi Mekke’ye 30, Tâif’e 15 mil uzaklıktadır.
Habeşistan’ın Yemen valisi Ebrehe’nin Kâbe’yi yıkma teşebbüsünün başarısızlıkla neticelenmesinin ardından Araplar Kâbe’ye ve hac ibadetine daha fazla değer vermeye başlamışlardı.
Bunu gören Kureyşliler etrafta bulunan bazı kabilelerle anlaşarak, Mekke’ye hac yapmak, Kâbe’yi görmek üzere gelenlerden maddî ve manevî yönden daha çok faydalanmak maksadıyla kendilerine bir takım imtiyazlar tanıyıp kural ve kaideler koydular.
Bu imtiyazlar Mekke ekonomisine, Mekke’de yaşayan Kureyşlilerin ve etraftaki kabilelerin iktisadî hayatına hatırı sayılır ölçüde katkı sağladı.
Bu sayede Mekkeliler o zamana kadar Arabistan içinde yaptıkları ticareti düzenli bir hale getirip müesseseleştirdiler.
Ukaz panayırı, yalnız Mekke ve Tâif civarında yaşayanların değil, hac yapmak maksadıyla Arap yarımadasının çeşitli bölgelerinden gelen putperest Arap kabileleriyle Hîre ve Kinde gibi komşu devletler tarafından gönderilen ticaret kervanlarının da katıldığı çok geniş bir kitleye hitap eden bir panayır idi.
Uzak mesafelerden her türlü malın, çeşitli ticaret eşyasının getirildiği Ukaz panayırına Kureyş kabilesinin yanında etrafta bulunan ve Kâbe’yi mâbed kabul eden bütün Arap kabileleri iştirak ediyordu.
Panayır alanında Her kabilenin kendilerine mahsus bayrak ve işaretlerle belirlenmiş özel yerleri vardı.
Ukaz panayırında zaman zaman kavgalar ve kavgaların büyümesi neticesinde savaşlar da çıkıyordu.
Bir kimsenin Arapların en şereflisi olduğunu iddia etmesi üzerine Kinâne ve Havâzin kabileleri arasında meydana gelen Birinci Ficar ve Kinâne kabilesine mensup bazı gençlerin Benî Âmir b. Sa’saa kabilesinden bir kadını rahatsız etmesi neticesinde çıkan İkinci Ficar savaşları Ukaz panayırında meydana gelmiştir.
Panayıra Gazze ve Busrâ’dan şarap, Suriye’nin diğer şehirlerinden yağ, üzüm ve silah, Tâif’ten deri, Yemen’den giyecek, diğer yerlerden de çeşitli ürünler gelir, dericilik sektörünün en seçkin numuneleri burada sergilenirdi.
Arabistan ve çevresinde ki ülkelerin hükümdarları, memleketlerinin başta gelen mahsullerini Ukaz’a gönderip ticarî faaliyetlere katılır, silah, at ve giyecek çeşitleriyle panayıra iştirak eden kabilelerin ileri gelenlerinin ilgisini çekerek bölgede bulunan nüfuzlu kabilelerle ilişki ve irtibatlarını güçlendirmeye çalışırlardı.
Ukaz panayırına, mallarını satmak, mal almak için gelen tüccarların yanında, hükümdarların yolladığı hediyelerden ve ticarî kazançtan faydalanmak için kabilelerin eşrafı, ileri gelenleri de katılırdı.
Ukaz panayırında yalnız ticarî faaliyetler yürütülmez, ticaretin yanı sıra çeşitli ictimâî ve harsî-edebî faaliyetler de gerçekleştirilir, burada akrabalıklar kurulur, antlaşmalar yapılır, ihtilaflar çözülürdü. Şairler kırmızı deriden kurulan çadırlarda en güzel şiirlerini okur, birbirleriyle yarışırlardı.
Edebî bir kongre mahiyetinde olan ve fasih Arapçanın korunmasına önemli bir katkı sağlayan Ukaz panayırı sözlü edebiyatın en güzel örneklerinin dile getirildiği bir sanat merkeziydi.
Ukaz panayırında yapılan edebî yarışmalar, Arap edebiyât dünyasında en güzel şiirlerin seçilmelerine katkı sağlar, “muallakât” adı verilen seçilmiş şiirler keten bezinden yapılan tomarlara altın suyu ile yazılırdı. Bu şiirlerin Kâbe duvarına asıldığı hususunda rivayetler vardır.
Ukaz panayırı, şiirden başka Hz. Ömer’in de r.a. katıldığı güreş müsabakalarının yapılmasının yanında, ictimâî ve dinî muhtevâlı mevzuları hutbeleriyle geniş halk kitlelerine ulaştırmayı hedef alan kimselerin de en güzel mekanıydı.
İsmi Hanîfler(*) arasında zikredilen Kus b. Sâide’nin İslâmiyetten önce Ukaz panayırında Peygamber efendimizin de dinlediği, bir Peygamberin geleceğini haber veren hutbesi meşhurdur.
Peygamber efendimiz, bi’setin (Peygamber olarak gönderilmesinin) dördüncü yılından itibaren Hz. Ebû Bekir r.a. ve Hz. Bilâl-i Habeşî r.a. gibi ilk Müslümanlarla birlikte haram aylarda panayırlara katılarak tebliğ faaliyetinde bulunmuştur.