İhvan Forum da İlkler

özzey

♥özlemzeynep♥
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
3,120
Tepkime puanı
93
Puanları
0
Aklım da kaldığı kadarı ile biraz nostalji yapmak istiyorum.Eminim ilginizi çekecektir.

Forumun ilk yayın tarihi,04.12,2005 olması gerekiyor.Yani benim bilgisayarım da ilk yayın tarihine ait veri böyle.O zaman forum sistemi phbp gibi bir sistemdi sanırım.Enes ile ben bir haftamı ne dayanabilmiştik o sisteme. : )

Forumun ikinci yayın tarihi,12.01,2006-dir.Zira smf türü bir sistem kurmuştuk.Kulakları çınlasın @silvershadow abimizin az başını ağrıtmadık.Hatta kendisi kısa bir süre forum da yöneticilik bile yaptı.Lakin baktı bizim gibi yaramaz ve ne istediğini bilmeyen bebeler ile bu iş olmuyor,inzivaya çekilmeye karar verdi.Bir daha da yönetici yapmayın lan beni dedi. : )


Farklı sistemler ile gel zaman git zaman,01.05.2006 ya kadar geldik.Dolandırıcı bir dostumuz sayesin de vBulletin sistemini sitemize kurmuştuk.Bu arada o zaman ki,forum ismi "ihvan-forum.com" idi.İkibin altının altıncı ayının başına kadar her şey iyi gidiyordu.Taa ki,bir sabah Enes'in kurduğu ikinci site olan vuslat forum'un veri tabanlarının ihvanforum'unki ile karışana kadar.Bu tarihten sonra,dolandırılmanın ve defalarca başarız olmanın verdiği hayal kırıklığı ile işi oluruna bıraktık.

Tabi tevafuk eseri tanıştığımız @JiYaN yani zafer abinin bir sabah ezanın da e-postasını okuyana kadar.Saolsun forumu kurmuş,ahirin de bizi haberdar etmişti.Bu tarih aynı zaman da benim hayatım da önemli bir olay ile pekiştiği için unutamadığım bir tarihtir,06,06,2006...


Gelelim forum da ilklere,

İlk üye,zınâr

İlk mesaj,benja tarafından Tanışalım adlı bölüme atılmıştır.Hiç unutmuyorum "Bu son selam başlığım olsun" dediğini.

İlk üye @perwerder,kendisi saolsun islamicportal.de den kırmayıp üye olmuştur.

İlk Admin @Enes nasıl oldu bilmiyorum ama ben ilk üyeyken adam ilk admin oldu.

İlk moderatör,Feyza ihvan ne zaman kurulsa ilk iş feyza'yı moderatör yapmaktı. : )

İlk Co Admin @nesil,kendisi o zaman ihvan forum için hatrısayılır bir emek harcamıştır.

İlk bayan admin,duruşu ve mütevazılığı ile ben de yeri ayrı olan,lakin bu ara haberdar olamadığım @Vuslat Rana dır.

İlk haber başlığı @mustafa kendisi ile ankara da bir defa buluşma şerefine eriştiğim süper zeka bir abimiz.TBMM de yazılım mühendisidir.İhvana çok emek vermiştir.

İlk münazara konusu,tabikiri tasavvuf bölümündeydi sanırım.

İlk banlanan üye doğrucu diye bir üyeydi sanırım.O dönem forum lisanssız olduğu için şikayet edip dururdu.Eneste dayanamayıp banladı. : ))


İlk resim paylaşımını yapan @melda

İlk islami program paylaşan @zühd

İlk program ve ezgi ilahi paylaşan @ silvershadow

İlk silenen üye @türkü sanırım ben silmiştim.Lakin ablamız sonradan yine üye oldu sağolsun. : )

İlk stajyer moderatör,yanlış hatırlamıyorsam @Erdem di lakin,kısa zaman da yükseldi,boynuz kulağı geçermiş hesabı. : )

İlk evlenen üyeler,Seyfullah kartal-zümrüd-ü anka

Evlenme noktasına gelen,lakin evlenemeyenler de var.Fakat isim vermeyeceğim.

İlk Teknik admin @LoNeLY elimiz de büyüdü hayırsız,hala e-posta ile selam verecek.keza @Onur kardeşimiz de teknik olarak katkı sağlamıştır.

İlk sanatçı üye @selçuk küpçük sağolsun kırmamıştır.

İlk Yazar üye @suskun sizlerin tanıdığı isim ile Bilal Can.

İlk anket konusu doktor olan üyemiz @SiNeM tarafından açılmıştı.

Aynı yıl için de en çok ilgi gören konuyu açan ve en çok mesaj sahibi üye @ArZu ablamızdır.Arzu aynı zaman da benim internetten tanıştığım ilk insandır.Bu aralar kendisi üniversite okumaya merak salmıştır. : )

İlk vefat haberi aklıma geldikçe içimin burkulduğu değerli kardeşim merhum edebiyatçı Sümeyye Çomaklı'nın haberiydi.Zira günlerce koma da kaldıktan sonra arzu tarafından yapılmıştı bu haber.Kısmet vefat etmeden bir kaç gün önce "foruma ben de üye olacağım" demişti...

Şimdilik aklıma gelenler bunlar.Aslın da ileri de belki daha çok şey yazabilirim.

2006 ve 2007 yılları forumun en güzel ve popüler yıllarıydı diyebilirim.Zira edebiyatçısından tutun da sanatçısına kadar bir çok üye vardı.Neredeyse her konuya cevap yazılır bir şekil de bir muhabbet ortamı oluşturulurdu.

Bu ara da forumun ilk buluşması,özzey-arzu-hodray-nesil-hıfzı lisan adlı üyelerin katılımı ile yapılmıştı.

Bu kadar da işsizliğin dibine vurulmaz ki diycem ama işsiz olmadığını da biliyorum :D ne hafıza var sende kardeşim maşallah, şaşkınlıkla okudum.

Evet forumun ilk buluşmasını biz yapmıştık kız kıza, eminönüne gitmiştik sanırım sultanahmet beyazıt falan dolaşmıştık :)
 

Âwdil

Mim Lâmelif Vâv
Katılım
26 Eki 2006
Mesajlar
1,397
Tepkime puanı
312
Puanları
0
Konum
Endülüs
Bu kadar da işsizliğin dibine vurulmaz ki diycem ama işsiz olmadığını da biliyorum :D ne hafıza var sende kardeşim maşallah, şaşkınlıkla okudum.

Evet forumun ilk buluşmasını biz yapmıştık kız kıza, eminönüne gitmiştik sanırım sultanahmet beyazıt falan dolaşmıştık :)

Kendin ile alakalı geçmişe dair,unuttuğun bir şey olursa çekinmeden sorabilirsin. : )
 

Muminaga

Yeni
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
8,208
Tepkime puanı
989
Puanları
0
Valla ilklere değil de biraz sonlara bakalım dicem de .........
Ortaları ben mi yazayım?
ortanca üye oluyorum çünküm
bir kaç kişiye sordum cevap alamadım, Muhabbetiniz.Net isimli forum vardı. O foruma üye olduğumda verdiğim mail adresine -Muhabbetiniz.Net kapandıktan sonra- İhvanforum üye olmam için davette bulundu. Muhabbetiniz.Net mail adreslerimizi İhvanforuma devrettiğine göre bir ilişki olmalı zannımca. Muhabbetiniz.Net'i bileniniz var mı?
 

Kaçak

Yeni
Katılım
21 Ara 2012
Mesajlar
8,416
Tepkime puanı
896
Puanları
0
Ilkleride izleride sevmem ...
acemilik ve yaşlanmışlık hissi uyandırır ...
 

nefahtü

Kıdemli Üye
Katılım
21 Haz 2013
Mesajlar
5,117
Tepkime puanı
337
Puanları
0
Konum
istanbul
ilkler hiç unutulmaz ancak ona takılı kalınca sonlar kaçırılır..
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
beni kaçırdın zınar kardeş ilk tarikatlı gelen meshebleri tasavufu bile bölücülük olarak nakleden
 

nefahtü

Kıdemli Üye
Katılım
21 Haz 2013
Mesajlar
5,117
Tepkime puanı
337
Puanları
0
Konum
istanbul
Aklım da kaldığı kadarı ile biraz nostalji yapmak istiyorum.Eminim ilginizi çekecektir.

Forumun ilk yayın tarihi,04.12,2005 olması gerekiyor.Yani benim bilgisayarım da ilk yayın tarihine ait veri böyle.O zaman forum sistemi phbp gibi bir sistemdi sanırım.Enes ile ben bir haftamı ne dayanabilmiştik o sisteme. : )

Forumun ikinci yayın tarihi,12.01,2006-dir.Zira smf türü bir sistem kurmuştuk.Kulakları çınlasın @silvershadow abimizin az başını ağrıtmadık.Hatta kendisi kısa bir süre forum da yöneticilik bile yaptı.Lakin baktı bizim gibi yaramaz ve ne istediğini bilmeyen bebeler ile bu iş olmuyor,inzivaya çekilmeye karar verdi.Bir daha da yönetici yapmayın lan beni dedi. : )


Farklı sistemler ile gel zaman git zaman,01.05.2006 ya kadar geldik.Dolandırıcı bir dostumuz sayesin de vBulletin sistemini sitemize kurmuştuk.Bu arada o zaman ki,forum ismi "ihvan-forum.com" idi.İkibin altının altıncı ayının başına kadar her şey iyi gidiyordu.Taa ki,bir sabah Enes'in kurduğu ikinci site olan vuslat forum'un veri tabanlarının ihvanforum'unki ile karışana kadar.Bu tarihten sonra,dolandırılmanın ve defalarca başarız olmanın verdiği hayal kırıklığı ile işi oluruna bıraktık.

Tabi tevafuk eseri tanıştığımız @JiYaN yani zafer abinin bir sabah ezanın da e-postasını okuyana kadar.Saolsun forumu kurmuş,ahirin de bizi haberdar etmişti.Bu tarih aynı zaman da benim hayatım da önemli bir olay ile pekiştiği için unutamadığım bir tarihtir,06,06,2006...


Gelelim forum da ilklere,

İlk üye,zınâr

İlk mesaj,benja tarafından Tanışalım adlı bölüme atılmıştır.Hiç unutmuyorum "Bu son selam başlığım olsun" dediğini.

İlk üye @perwerder,kendisi saolsun islamicportal.de den kırmayıp üye olmuştur.

İlk Admin @Enes nasıl oldu bilmiyorum ama ben ilk üyeyken adam ilk admin oldu.

İlk moderatör,Feyza ihvan ne zaman kurulsa ilk iş feyza'yı moderatör yapmaktı. : )

İlk Co Admin @nesil,kendisi o zaman ihvan forum için hatrısayılır bir emek harcamıştır.

İlk bayan admin,duruşu ve mütevazılığı ile ben de yeri ayrı olan,lakin bu ara haberdar olamadığım @Vuslat Rana dır.

İlk haber başlığı @mustafa kendisi ile ankara da bir defa buluşma şerefine eriştiğim süper zeka bir abimiz.TBMM de yazılım mühendisidir.İhvana çok emek vermiştir.

İlk münazara konusu,tabikiri tasavvuf bölümündeydi sanırım.

İlk banlanan üye doğrucu diye bir üyeydi sanırım.O dönem forum lisanssız olduğu için şikayet edip dururdu.Eneste dayanamayıp banladı. : ))


İlk resim paylaşımını yapan @melda

İlk islami program paylaşan @zühd

İlk program ve ezgi ilahi paylaşan @ silvershadow

İlk silenen üye @türkü sanırım ben silmiştim.Lakin ablamız sonradan yine üye oldu sağolsun. : )

İlk stajyer moderatör,yanlış hatırlamıyorsam @Erdem di lakin,kısa zaman da yükseldi,boynuz kulağı geçermiş hesabı. : )

İlk evlenen üyeler,Seyfullah kartal-zümrüd-ü anka

Evlenme noktasına gelen,lakin evlenemeyenler de var.Fakat isim vermeyeceğim.

İlk Teknik admin @LoNeLY elimiz de büyüdü hayırsız,hala e-posta ile selam verecek.keza @Onur kardeşimiz de teknik olarak katkı sağlamıştır.

İlk sanatçı üye @selçuk küpçük sağolsun kırmamıştır.

İlk Yazar üye @suskun sizlerin tanıdığı isim ile Bilal Can.

İlk anket konusu doktor olan üyemiz @SiNeM tarafından açılmıştı.

Aynı yıl için de en çok ilgi gören konuyu açan ve en çok mesaj sahibi üye @ArZu ablamızdır.Arzu aynı zaman da benim internetten tanıştığım ilk insandır.Bu aralar kendisi üniversite okumaya merak salmıştır. : )

İlk vefat haberi aklıma geldikçe içimin burkulduğu değerli kardeşim merhum edebiyatçı Sümeyye Çomaklı'nın haberiydi.Zira günlerce koma da kaldıktan sonra arzu tarafından yapılmıştı bu haber.Kısmet vefat etmeden bir kaç gün önce "foruma ben de üye olacağım" demişti...

Şimdilik aklıma gelenler bunlar.Aslın da ileri de belki daha çok şey yazabilirim.



Selam
Unutulmaz yıllar geçirilmiş belli ki forumun ilk yıllarında. Zaman zaman belli konularda karşılaşıyoruz eski yılları anlatan..Şöyle adminler vardı böyle kaliteli üyeler vardı diye. Mutlaka vardı ancak bugünlerde bizler için ilk ..

Çokoprens çocukluğumun bisküvisi yeri çok başka ancak biskremde bambaşka..

Umarım bu yıllarıda elimizden geldiğince boş tutmayalım ki şimdinin ilkleri yarınlarda sizler gibi yad ederek konuşabilsin..

Peki o yıllarda tartışılan konular ne idi daha çok? Şimdi mağlum bitmek tükenmeyen bir meal -hadis ve siyasi tartışmalar yapılmakta..Aslında çok ayrı fikirde olunsa da tartışmalarda ki. uslup ve edep aynı ayarsa hiç bir mahsuru yok..

hoşçakalın
 

Sofuoglu

Ordinaryus
Katılım
29 Tem 2006
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
254
Puanları
83
Selam
Unutulmaz yıllar geçirilmiş belli ki forumun ilk yıllarında. Zaman zaman belli konularda karşılaşıyoruz eski yılları anlatan..Şöyle adminler vardı böyle kaliteli üyeler vardı diye. Mutlaka vardı ancak bugünlerde bizler için ilk ..

Çokoprens çocukluğumun bisküvisi yeri çok başka ancak biskremde bambaşka..

Umarım bu yıllarıda elimizden geldiğince boş tutmayalım ki şimdinin ilkleri yarınlarda sizler gibi yad ederek konuşabilsin..

Peki o yıllarda tartışılan konular ne idi daha çok? Şimdi mağlum bitmek tükenmeyen bir meal -hadis ve siyasi tartışmalar yapılmakta..Aslında çok ayrı fikirde olunsa da tartışmalarda ki. uslup ve edep aynı ayarsa hiç bir mahsuru yok..

hoşçakalın

islamiyetin ilk yıllarında münafıklar ne yaptılar ise! şimdi daha fazlası ile aynısı yapılıyor!
o zamanlar kendini gizleyen münafıklar şimdi alelen icratını yapmaya devam ediyorlar...!
forumun ilk yıllarındada aynı mevzular tartışılıyor idi!
o zamanki yönetimin ferasetimi diyelim veya her ne denirse artık! hadis münkirlerine ve Evliyaullah Hazeratı düşmanlarına karşı bu zamanki musamaha yoktu!
şimdi lağubalilik ve lay,lay loy, lom ile bir şekilde zehirlerini rahatca kusuyorlar!
tabi bilim ve teknoloji çağındayız fikir özgürlüğü had safada!
herkese mevzu din-i islama düşmanlık dahi olsada! fikrini beyan etme(zehrini kusma) özgürlüğü tanınıyor!!
Vesselam..!
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
@Sofuoglu,

fikrini beyan edenler, ya da sana göre "zehirlerine kusanlar" kime göre "münafik" veya neye göre "zehirlerini" kusuyorlar?
sirf senin gibi düsünmedigi icin bu böyleyse, o zaman karsi tarafin da sana "münafik" deme hakki dogar ve sende zehrini kusuyorsundur ona göre.
o halde her görüs sahibi görüsünü bildirmekte özgürdür ve özgür olmalidir
fikire fikirle karsilik verilir ve fikirler böyle cürütülür, öyle asarim keserimle olmuyor bu isler sevgili kardesim.
 

Sofuoglu

Ordinaryus
Katılım
29 Tem 2006
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
254
Puanları
83
@Sofuoglu,

fikrini beyan edenler, ya da sana göre "zehirlerine kusanlar" kime göre "münafik" veya neye göre "zehirlerini" kusuyorlar?
sirf senin gibi düsünmedigi icin bu böyleyse, o zaman karsi tarafin da sana "münafik" deme hakki dogar ve sende zehrini kusuyorsundur ona göre.
o halde her görüs sahibi görüsünü bildirmekte özgürdür ve özgür olmalidir
fikire fikirle karsilik verilir ve fikirler böyle cürütülür, öyle asarim keserimle olmuyor bu isler sevgili kardesim.

Asarım keserim vs. gibi bir ithamımız olmadı!
bir tartışmada Hakem! kuran ve sünnet olmalı!
senin,benim,onun fikrinin(görüşünün) islam adına hükmü yoktur!

Resulullah Aleyhisselâm'ı ve Sünnet-i seniyye'sini, hükümsüz hâle getirmeye çalışanlar;
Allah-u Teâlâ'nın nuru, âlemlerin gurur ve süruru Muhammed Aleyhisselâm'ın Sünnet-i seniyye'sini açıkça inkâr ettikleri gibi,
bizzat Allah-u Teâlâ tarafından seçilip övüldüğü halde, o Yüce Peygamberimiz'e yakışmayan şeyleri isnad etmişlerdir.
Onun yolundan sapan; kim olursa olsun, dinden sapmıştır, İslâm dâiresinden çıkmıştır.
Ölçü budur!!
O öyle bir doğru yoldadır ki, Allah-u Teâlâ'nın nurundan bir nurdur.
Kendi nurundan nurunu yarattı, o nurdan mükevvenâtı donattı,
Mirac-ı şerif'te Cebrâil Aleyhisselâm dahi bir adım atamadı,
o ise huzur-u İlâhî'de bulundu, onu nurundan yarattığı için o yanmadı.
Amma bu nurdan ayrılan, kim olursa olsun İslâm'dan ayrılmıştır.

İslâm dini kardeşlik dinidir. Bize Hakk’tan bir nur gelmiştir.
Bu nur Kur’an-ı kerim’dir. Bize kardeşliği, tesanüdü emreder:

“Müminler ancak kardeştirler.” (Hucurat: 10)

“İyilik ve takvâ üzerine yardımlaşınız, kötülük ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayınız.” (Mâide: 2)

Müslümanlar ana-baba bir kardeş gibidirler.
Aralarındaki kardeşlik ebedî olup, âhirette de devam eder.
Şu halde kardeşlik icraatını yapmamız lâzımdır.
Mümin kardeşlerini Allah için seven, onların dertleri ile dertlenen kimselerden Allah râzı olur.
Onlara akla-hayale gelmeyen dereceler verir.

Buna rağmen aynı kıbleye teveccüh eden, aynı kitaba sahip olan müslümanlar arasında ayrı ayrı yollara sapmalar husule geliyor.
Din düşmanlarının yapamadığını “Dindarım, muvahhidim” diyen yapmış oluyor.

Müslümanların fırkalara ayrılması, senlik-benlik yüzünden ihtilâf ve tefrikaya düşmeleri, İslâm’ın özüne ve izzetine, şevket ve satvetine halel getirdiği, kardeşlik bağlarını kopardığı, güçlerini parçalayıp zayıf düşürdüğü için şiddetle yasaklanmıştır:

“Allah ve Resul’üne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin. Sonra korku ile zaafa düşersiniz ve kuvvetiniz elden gider.” (Enfal: 46)

Bu apaçık emirler karşısında bir müslümanın, bölücülükten şiddetle kaçınması lâzımdır.
Tefrikanın, bölücülüğün İslâm’da yeri yoktur.

Âyet-i kerime’de:

“Dine bağlı kalın ve dinde ayrılığa düşmeyin.” buyuruluyor. (Şûrâ: 13)

Allah-u Teâlâ bir Âyet-i kerime’sinde de ayrılık yapmanın cezasının çok ağır olduğunu beyan buyurmaktadır:

“Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. Onlar için kıyamet günü büyük bir azap vardır.” (Âl-i İmran: 105)

Bu ayrılıklar nefsimizin hamlığından, tekâmül edemeyişimizden, ihlâsa varamadığımızdan ileri geliyor.
Bu sebeple ne kadar kayıplara uğradığımızın hiç farkında değiliz.

Âyet-i kerime’de:

“Hepiniz topluca, sımsıkı Allah’ın ipine sarılın, parçalanıp ayrılmayın.” buyuruluyor. (Âl-i İmran: 103)

Emr-i İlâhi çiğnendiği için, dinde ayrılık yapmanın mesuliyeti, suç ve cezası o kadar ağırdır ki; Allah-u Teâlâ azapların tehirini âhirete bırakmamış olsa idi, bölücülük yapanların, tefrikaya sapanların cezalarını dünyada vererek onları hemen yok ederdi.

Âyet-i kerime’lerde şöyle buyuruluyor:

“Onlar ki, dinlerinde ayrılığa düşüp gruplara ayrıldılar.” (Rum: 32)

“Onlar kendilerine ilim geldikten sonra, birbirlerini çekememezlik yüzünden ayrılığa düştüler.

Eğer belirli bir süre için Rabbinin verilmiş bir sözü olmasaydı, aralarında hemen hükmedilerek iş bitirilmiş olurdu.” (Şûrâ: 14)


Görülüyor ki Hazret-i Allah birleşmeyi emrediyor, bölücülüğü de şiddetle yasak ediyor. İslâm’da hizmet gerek, bölücülük değil!
bu hududun dışına kim çıkarsa!
kimki din-i islam dışında olan bir görüşü ve ideolojiyi yaymaya veya enpoze etmeye kalkışırsa, ona zehrini kusuyor demek hafif dahi gelebilir!
bize,nefsimize isteyen istediğini diyebilir!
desinlerde!
Kurtuluşa Erecek olan tek fırka Allah ve resulunün Yolundan gidenlerdir!
Allah cümlemizi bu yol üzerine gidenlerden eylesin..(amin)
Vesselam...!!
 

nefahtü

Kıdemli Üye
Katılım
21 Haz 2013
Mesajlar
5,117
Tepkime puanı
337
Puanları
0
Konum
istanbul

islamiyetin ilk yıllarında münafıklar ne yaptılar ise! şimdi daha fazlası ile aynısı yapılıyor!
o zamanlar kendini gizleyen münafıklar şimdi alelen icratını yapmaya devam ediyorlar...!
forumun ilk yıllarındada aynı mevzular tartışılıyor idi!
o zamanki yönetimin ferasetimi diyelim veya her ne denirse artık! hadis münkirlerine ve Evliyaullah Hazeratı düşmanlarına karşı bu zamanki musamaha yoktu!
şimdi lağubalilik ve lay,lay loy, lom ile bir şekilde zehirlerini rahatca kusuyorlar!
tabi bilim ve teknoloji çağındayız fikir özgürlüğü had safada!
herkese mevzu din-i islama düşmanlık dahi olsada! fikrini beyan etme(zehrini kusma) özgürlüğü tanınıyor!!
Vesselam..!
Selam ile
Kur'an-ı Kerime inanan okuyan tefekkür eden birine nasıl münafık diyebiliriz?
Bırakın münafık demeyi her hangi bir sıfatı söylemek bile bizi basitleştirmez mi? Bu Hakkı size yani bize kim veriyor?
Sünnete ve hadislere itibar etmeyen ancak baktığınız da aslında sünneti kendileri bile belki farketmeden tatbik edenler görüyorum.

Bazen gerçekten çok şaşırdığım oluyor. Bu kadar güzel düşünen biri Peygamberimin nurunu nasıl farketmiyor diye.
Ancak eğer ki o kişiler Cenab-ı Hakka inanıyor ve Kur-an ı uygulamak için çaba sarfediyorlarsa bir kalem de gönlüm silemiyor.
Birbirimizden öğreneceğimiz yada kendimizi karşı tarafı ezmeden güçlendireceğimiz durumlar olabilir.
Bir de eğer ki çok değer verdiğin inandığın sevdiğin bir insanı heryer de her ortam da konuşmazsın dikkat edersin.Bir dönem işim nedeni ile bir grubun içine düştüm tamamen ataist ve sadece Peygambere değil Allah a da laf söyleyecek cinsden..Kafam da İslami konuların açılmaması için değişik konular hazırlar giderdim sırf Pegamberime yanımdayken laf söylenmesin diye..
Aslında bir defa buraya yazmıştım bir tane daha yok nefahtü gibi..Yani olumlu olarak söylemiyorum isteyen istediğini söylesin.
Aynı görüşte olduğumuz kişiler var burada zamanında bir sözlü müzik dinlediğim için yada ona göre basit bir sual sorduğm için çok rahat aşağılıyabilen ..Hangisi benim kardeşim ?
Namazı kıldığını defalarca yazan yada arada bir sahneye inip herkese not veren kişiler mi kardeşim? yada bir tek konuyya ciddi birşeyler yazmayıp sadece yazanları alaya alanlar mı?


Tabi ki Cenabı ı Hakka ve Kurana ve sünnete ve tüm uygulayanlara kardeşim demek...
Ancak kolay değil hepsini bir arada bulmak sanal dünya da ..

Hakikatimiz de Hak dostlarını bulduysaknzaten karnımız toktur ve burada deli gibi açım diye bağırmayız..

Sadece insan olduğumuz için saygı duysak yetmez mi?


Aslında dertleşiyorum şuan da sizin ile.

Hoşça kalın Sofuoglu
 

Enes

İhvan Forum Üye
Katılım
6 Haz 2006
Mesajlar
14,127
Tepkime puanı
1,243
Puanları
113
Konum
bâbil...
ihvan forumun kuruluşunda admin idim. bugün ise koordinatör teknik adminlik yapmaya çalışıyorum. o gün ve bugün arasında uygulamada bir fark görmüyorum ama belki de yanılıyorum.

biz ilk günden beri elimizden geldiğince her fikre ama istisnasız her fikre hakaret içermeyen, ispatsız itham içermemek şartıyla her düşünceye biz kapımızı açtık.

buna zehir kusma denemez.

keskinlikle yaklaşırsan sokağa bile çıkamazsın.
 

Sofuoglu

Ordinaryus
Katılım
29 Tem 2006
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
254
Puanları
83
Selam ile
Kur'an-ı Kerime inanan okuyan tefekkür eden birine nasıl münafık diyebiliriz?
Bırakın münafık demeyi her hangi bir sıfatı söylemek bile bizi basitleştirmez mi? Bu Hakkı size yani bize kim veriyor?
Sünnete ve hadislere itibar etmeyen ancak baktığınız da aslında sünneti kendileri bile belki farketmeden tatbik edenler görüyorum.

Bazen gerçekten çok şaşırdığım oluyor. Bu kadar güzel düşünen biri Peygamberimin nurunu nasıl farketmiyor diye.
Ancak eğer ki o kişiler Cenab-ı Hakka inanıyor ve Kur-an ı uygulamak için çaba sarfediyorlarsa bir kalem de gönlüm silemiyor.
Birbirimizden öğreneceğimiz yada kendimizi karşı tarafı ezmeden güçlendireceğimiz durumlar olabilir.
Bir de eğer ki çok değer verdiğin inandığın sevdiğin bir insanı heryer de her ortam da konuşmazsın dikkat edersin.Bir dönem işim nedeni ile bir grubun içine düştüm tamamen ataist ve sadece Peygambere değil Allah a da laf söyleyecek cinsden..Kafam da İslami konuların açılmaması için değişik konular hazırlar giderdim sırf Pegamberime yanımdayken laf söylenmesin diye..
Aslında bir defa buraya yazmıştım bir tane daha yok nefahtü gibi..Yani olumlu olarak söylemiyorum isteyen istediğini söylesin.
Aynı görüşte olduğumuz kişiler var burada zamanında bir sözlü müzik dinlediğim için yada ona göre basit bir sual sorduğm için çok rahat aşağılıyabilen ..Hangisi benim kardeşim ?
Namazı kıldığını defalarca yazan yada arada bir sahneye inip herkese not veren kişiler mi kardeşim? yada bir tek konuyya ciddi birşeyler yazmayıp sadece yazanları alaya alanlar mı?


Tabi ki Cenabı ı Hakka ve Kurana ve sünnete ve tüm uygulayanlara kardeşim demek...
Ancak kolay değil hepsini bir arada bulmak sanal dünya da ..

Hakikatimiz de Hak dostlarını bulduysaknzaten karnımız toktur ve burada deli gibi açım diye bağırmayız..

Sadece insan olduğumuz için saygı duysak yetmez mi?


Aslında dertleşiyorum şuan da sizin ile.

Hoşça kalın Sofuoglu

kimseye münafık demedim!
münafıkların icratlarını devam ettirdiklerini söyledim!
üzerine alınıp kendini sorgulayan kazançlı çıkar...!(buna kendimde dahil)

Din adına yapılan her bölünme İslâm dininde bir ihanettir,
bir zulümdür.
Bu bölücüler rücû etmedikleri takdirde, çok şiddetli bir azapla kendilerine yazık etmiş olurlar.

Âyet-i kerime’de:

“Aralarında çıkan gruplar birbirleriyle ayrılığa düştüler. Acıklı bir günün azabı karşısında vay o zulmedenlerin haline!” buyuruluyor. (Zuhruf: 65)

Allah-u Teâlâ’nın beyanı bu. Bölücülerin hareketleri ise Hazret-i Kur'an’a hep ters, biz onların yalancı olduklarını söylüyoruz.

Müminûn Sûresi 52-56. Âyet-i kerime’lerini dikkatlice inceleyin, bunların yalancı olduklarını göreceksiniz:

“Şüphesiz sizin bu ümmetiniz bir tek ümmettir. Ben de sizin Rabbinizim. O halde benden korkun.

Amma ne var ki, insanlar din hususunda kendi aralarında parçalara bölündüler, çeşitli kitaplara ayrıldılar. Her bölük, her parti kendi tuttuğu yoldan memnundur, yanında bulunan (din veya kitapla) sevinmektedir.

Şimdi sen onları bir süreye kadar kendi sapıklıkları ile başbaşa bırak!

Kendilerine verdiğimiz servet ve oğullar ile, onların iyiliklerine koştuğumuzu mu zannediyorlar? Hayır, onlar işin farkında değiller.” (Müminun: 52-56)


Bu Âyet-i kerime’lere göre iyi bilin ki, bunların kitapları ayrıdır, Hazret-i Kur'an’a uymazlar. Bunların dinleri ayrıdır, İslâm dinine uymazlar. İslâm gibi görünürler, fakat İslâm dininin esasına tabi olmazlar. Partileri ayrıdır, İlâhî partiye tâbi olmazlar. Allah-u Teâlâ onların dalâlet batağında olduklarını da beyan buyuruyor.

Bütün bu ayrılıklar dinlerinin, kitaplarının ve partilerinin ayrı olduğundan ileri geliyor.
Allah-u Teâlâ’nın kitabına göre değil, kendi dinlerine ve zan kitaplarına göre hüküm veriyorlar.
Kitapları ayrı olduğu için bu Âyet-i kerime’ler onların kitaplarında bulunmaz.

Haklarında bunca Âyet-i kerime ve Hadis-i şerif’leri önlerine serdiğimiz halde, bu bölücülere “Müslümanlardır.” zan gözü ile bakmak, bu Âyet-i kerime’leri inkâr etmek veyahut hafife almak demektir.
saygı Müminleredir!
Kamili İman sahiplerinedir!
Allahın dinine,kitabına!Resullahın(salat ve selam onun üzerine olsun) sünnetine uymayıp düşmanlık besleyenler,Her İsim adı altında kendi dinini kuranlar saygıya layık değillerdir!!
Bu ince hassas noktaya dikkat edip!
Allahın Dostunu Dost,Düşmanını Düşman bilmeliyiz!
yoksa kim olursa olsun! insan olduğu için saygıya layık değildir!
Bu ince noktaya dikkat etmek Müminin Şiarıdır...!
Vesselam...!
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,115
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
yoksa kim olursa olsun! insan olduğu için saygıya layık değildir!





Yunusun sözü sizde muteber değil mi ?
Sofuoğlu nickine ters geldi bu cümle ...
Ebu Talib iman etmedi son nefese kadar ama müşriklerden el-emini korumadı mı ?
 

ALI25

Kıdemli Üye
Katılım
9 Nis 2015
Mesajlar
7,509
Tepkime puanı
106
Puanları
0
Konum
Almanya
Burda da güne konu icinden konu cikmis ve bunlari ele alip bir degerdirsem mi diyorum kendi kendime.

Birisi bir sey yazmis ya tam ifade edememis ve de kendince ve yazmis yazisida yanlis algilanmis gibi bir görüntü var ortada.

Ve daha sonraki yazmis olanlarin o yazisinida bir aralayip ve söyle bir acsak nasil olur acaba diyorum.
 

Sofuoglu

Ordinaryus
Katılım
29 Tem 2006
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
254
Puanları
83
Yunusun sözü sizde muteber değil mi ?
Sofuoğlu nickine ters geldi bu cümle ...
Ebu Talib iman etmedi son nefese kadar ama müşriklerden el-emini korumadı mı ?
Yazının tamamını okuduysanız sondan alıntı yaptığınız o cümlenin açıklaması yapılmış!
İslamda küfür ve İman Ayeti Kerim'e ile ayrılmıştır!
Bizim kastımız Allah'u Teala'nın yine Ayeti Kerim'e ile bildirdikleri küfür ehilleridir!
Sanırım hiçbirimiz Hazreti Allah'dan daha merhamet sahibi değiliz!
Kendi zannımızın ve görüşümüzün dinde hükmü yoktur!
Küfür necâsettir, pisliktir, murdarlıktır.
Küfür karanlıktır, zulümdür, şiddettir.
Küfür üzüntüdür, sıkıntıdır, perişanlıktır.
Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'lerinde buyurur ki:

"Ey iman edenler! Müşrikler ancak bir necis (pislik)tir." (Tevbe: 28)
Çünkü abdest almaz, gusül etmez.

"Onlar murdardır." (Tevbe: 95)
Murdardır; murdar yer, haram yer, domuz yer.

"Artık onlardan yüz çevirin. Çünkü onlar murdardır." (Tevbe: 95)
Onlardan kaçınmak, uzak durmak ve onlarla olan dostluğu kaldırmak gerekir.

Tıpkı kendisinden kaçınılması gereken pis koku gibidir.
"O murdarlığı aklını kullanmayanlara verir." (Yunus: 100)
Niçin pis, niçin necis, niçin murdardırlar?

Onlar Allah-u Teâlâ'nın nazargâhı olan kalplerini şirk, küfür ve isyan murdarlığıyla kirletmişlerdir. Rabb'lerinden tertemiz gelen ruhlarını küfür karanlığına itip tanınmaz bir hâle sokmuşlardır.

Şirk mânevi pisliklerin en fenâsıdır. Onlarda mânevî murdarlık vardır. İçleri pis olduğu için onlar pisliğin bizzat kendisidirler. Gözle görülen cismani pisliklerden nasıl sakınmak gerekiyorsa, buluşması daha çabuk, zararı daha fazla olan ruhânî ve ahlâkî pisliklerden de daha öncelikli olarak sakınmak ve uzak durmak gerekir. Dışarıdan görünmese bile içleri kesinlikle pistir, niyetleri ve ruhları habistir.

Allah-u Teâlâ onların necis olduklarını bildirdi ki küfürde inad eden kâfirleri ıslaha çalışmak beyhudedir. Hiçbir öğüdün onlara faydası yoktur, hiçbir şey onları ıslah etmez. Çünkü onlar tıynetlerinde bulunan habâset ve necâset sebebiyle temizlenmeleri mümkün olmayan pisliklerdir.

"Kâfirlere gelince, onları ikaz etsen de etmesen de onlar için birdir, onlar iman etmezler.
Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözlerinin üzerine perde inmiştir. Onlar için büyük bir azap vardır." (Bakara: 6-7)

Bu ayeti kerimeler umuma binayendir!
Amca,yenge,Hala kim olursa olsun herkesi kapsar!
Ve Allahu Teala dini İslamı isterse Şeytan eliyle dahi tamamlar!Nurunu isterse kafir eliyle dahi Yayar!(Resullahı(s.a.v) müşrikle koruduğu gibi!)

Neden,Niçin,Nasıl olur gibi soruların Allah'ın hükmü karşısında hiçbir anlamı yoktur!
Din-i İslam "anladım itaat ettim" dini değil!
"İşittim itaat ettim Dinidir...!"
Vesselam...!

(Ayrıca şunuda belirteyim..;!
Kullanıcı adım!Sofuoğlu, Soyumun adıdır!
Kendilerini sofiler olarak bildiren,tanıtan Güruhla herhangi bir alakam ve bağım yoktur!)
 

nefahtü

Kıdemli Üye
Katılım
21 Haz 2013
Mesajlar
5,117
Tepkime puanı
337
Puanları
0
Konum
istanbul
kimseye münafık demedim!
münafıkların icratlarını devam ettirdiklerini söyledim!
üzerine alınıp kendini sorgulayan kazançlı çıkar...!(buna kendimde dahil)

Din adına yapılan her bölünme İslâm dininde bir ihanettir,
bir zulümdür.
Bu bölücüler rücû etmedikleri takdirde, çok şiddetli bir azapla kendilerine yazık etmiş olurlar.

Âyet-i kerime’de:

“Aralarında çıkan gruplar birbirleriyle ayrılığa düştüler. Acıklı bir günün azabı karşısında vay o zulmedenlerin haline!” buyuruluyor. (Zuhruf: 65)

Allah-u Teâlâ’nın beyanı bu. Bölücülerin hareketleri ise Hazret-i Kur'an’a hep ters, biz onların yalancı olduklarını söylüyoruz.

Müminûn Sûresi 52-56. Âyet-i kerime’lerini dikkatlice inceleyin, bunların yalancı olduklarını göreceksiniz:

“Şüphesiz sizin bu ümmetiniz bir tek ümmettir. Ben de sizin Rabbinizim. O halde benden korkun.

Amma ne var ki, insanlar din hususunda kendi aralarında parçalara bölündüler, çeşitli kitaplara ayrıldılar. Her bölük, her parti kendi tuttuğu yoldan memnundur, yanında bulunan (din veya kitapla) sevinmektedir.

Şimdi sen onları bir süreye kadar kendi sapıklıkları ile başbaşa bırak!

Kendilerine verdiğimiz servet ve oğullar ile, onların iyiliklerine koştuğumuzu mu zannediyorlar? Hayır, onlar işin farkında değiller.” (Müminun: 52-56)


Bu Âyet-i kerime’lere göre iyi bilin ki, bunların kitapları ayrıdır, Hazret-i Kur'an’a uymazlar. Bunların dinleri ayrıdır, İslâm dinine uymazlar. İslâm gibi görünürler, fakat İslâm dininin esasına tabi olmazlar. Partileri ayrıdır, İlâhî partiye tâbi olmazlar. Allah-u Teâlâ onların dalâlet batağında olduklarını da beyan buyuruyor.

Bütün bu ayrılıklar dinlerinin, kitaplarının ve partilerinin ayrı olduğundan ileri geliyor.
Allah-u Teâlâ’nın kitabına göre değil, kendi dinlerine ve zan kitaplarına göre hüküm veriyorlar.
Kitapları ayrı olduğu için bu Âyet-i kerime’ler onların kitaplarında bulunmaz.

Haklarında bunca Âyet-i kerime ve Hadis-i şerif’leri önlerine serdiğimiz halde, bu bölücülere “Müslümanlardır.” zan gözü ile bakmak, bu Âyet-i kerime’leri inkâr etmek veyahut hafife almak demektir.
saygı Müminleredir!
Kamili İman sahiplerinedir!
Allahın dinine,kitabına!Resullahın(salat ve selam onun üzerine olsun) sünnetine uymayıp düşmanlık besleyenler,Her İsim adı altında kendi dinini kuranlar saygıya layık değillerdir!!
Bu ince hassas noktaya dikkat edip!
Allahın Dostunu Dost,Düşmanını Düşman bilmeliyiz!
yoksa kim olursa olsun! insan olduğu için saygıya layık değildir!
Bu ince noktaya dikkat etmek Müminin Şiarıdır...!
Vesselam...!


Zaman ile anlaşılacaktır .
En baştan hemen sınıflara ayırmak ve yargılamak ne kadar yakışıyor bir müslümana?
Siz okumadınız mı bizim ilk yazımızı yada biz mi anlatamadık meramımızı?

Hayırlı günler...
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,115
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
@Sofuoglu

'Yeryüzünde gezin, dolaşın. Öncekilerin boylarınca, günaha, isyana, küfre batmış milletlerin akıbetlerinin nasıl olduğuna ibret nazarıyla bir bakın, inceleyin. Onların çoğu, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah’a ortak koşan gizli şirki yaşayan, başka otoriteler kabul eden müşrikti.' de. (Rum 42)

müşrik-munafık-kafir-fasık vb kavramlar fıkhi literatürde belirli bazı amellerin ifası ile
muhataba verilen bir isim ..
Allah Rasulü daveti taşırken kimseye sen müşriksin kafirsin babında bir yaklaşım sergilememişken
biz neden bunu Allah adına yapalım ki ?

Bilmeden gizli şirke dahi düşebilme ihtimali olan insanlarız
İmanın kibire dönüştüğü anlardayız
Unutmayalım ki İblisi isyana götüren kibiriydi
Allah bizlere razı olduğu şekilde yaşama idraki versin (amin)
 

Sofuoglu

Ordinaryus
Katılım
29 Tem 2006
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
254
Puanları
83
@nefahtü @Büşra

Nasıl ayrılır ,yakışırmı vs., Allah resulü ayırmamıştır vs.gibi sözler sizlerin sadece görüşü!
Sizlerin görüşününde dinde hükmü yoktur!
Eğer Hakem Kuran ve sünnet olacaksa,bir konuda doğruyu ve HAK'kı bulmak istiyorsak!
Biz burda Büşray'a göre,nefahtü'ye göre veya sofuoglu'ya göre değil Allah ve Resulüne göre Kuran ve sünnetden deliller ile konuşmalıyız!

Bakara sûre-i şerif'inin 257. Âyet-i kerime'sinde iman "Nûr" ile ifade edildiği gibi, aynı Âyet-i kerime'nin devamında imanın zıddı olan küfür de "Zulümat" ile ifade edilmiştir.

Allah-u Teâlâ buyurur ki:
"İnkâr edip kâfir olanların dostları ise Tağut'tur. Onları nurdan alıp karanlıklara götürür. İşte onlar cehennemliklerdir, orada ebedî kalacaklardır." (Bakara: 257)

Bu ilâhî beyandan gerçeği anlayın. İman ne büyük nezâfet, küfür nasıl bir necâsettir!

Hakk'ın yolundan başka bütün yollar hiç şüphe yok ki zulümâtın tâ kendisidir. Küfrün ve şirkin müdafileri kendilerine tutananları küfre kaydırarak Hakk'tan ve hakikatten uzaklaştırırlar, nuru zulmete, imanın nezâfetini küfrün murdarlığına değişirler, sapmışlık içinde bocalar dururlar.

"Onlar insanları Allah'ın yolundan alıkoyarlar, Allah'ın yolunu eğriltmeye çalışırlar. İşte onlar uzak bir dalâlet içindedirler." (İbrahim: 3)

Küfür ehli birbirinin dostudur, inananların onlardan uzak durması ilâhi bir emirdir.

"Kâfir olanlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Eğer siz bunu yapmazsanız yeryüzünde fitne ve büyük bir fesat (kargaşalık) olur." (Enfâl: 73)

Kâfirlerin arasındaki dostluk, kâfirlik bağından ileri gelmektedir. Müminlerin arasındaki dostluk da iman bağından kaynaklanmaktadır. Bunların birisi ışıktır, diğeri ise karanlıktır.
Kâfir Allah'ın düşmanıdır, mümin ise dostudur.
Öyleyse arayı iyice ayırmak gerekir. Eğer kâfirlerle bağlar koparılmazsa, yeryüzünde çok büyük bir fitne meydana gelir, o da imanın elden gitmesi ve küfrün açığa vurmasıdır.

Allah-u Teâlâ Kâfirûn sûre-i şerif'inde kıyamete kadar gelecek müslümanlara, onların dinlerinden bütünüyle uzak durmalarını emir buyurmuştur.

Birinci Âyet-i kerime'de şöyle buyurulmaktadır:

"Resul'üm! De ki: Ey kâfirler!" (Kâfirûn: 1)

"Ey kâfirler!" hitabı sadece Kureyşliler veya Arabistan'daki kâfir ve müşrik Araplar değil, Muhammed Aleyhisselâm'ın risaletini reddeden bütün yahudiler, hıristiyanlar ve diğer kâfirlerdir.

"Ey kâfirler!" diye hitap etmek, bu gibi kimselere: "Ey düşmanlar!", "Ey İslâm'a muhalefet edenler!" diye hitap etmek gibidir.

Allah-u Teâlâ diğer Âyet-i kerime'lerinde şöyle buyurur:

"Âyetlerimizi yalanlayanlar, cehâlet ve küfür karanlığında kalmış bir takım sağırlar ve dilsizlerdir." (En'âm: 39)

Allah-u Teâlâ iman ehline bir iç temizliği lütfeder. Küfür ehlinin içleri ise büyük bir pislik deryasıdır.

"Şüphesiz ki Allah katında, yeryüzünde yürüyen canlıların en kötüsü kâfir olanlardır. Artık onlar iman etmezler." (Enfâl: 55)

Onların iman etmeleri beklenemez. Görüldüğü üzere onlar hayvandan daha aşağıdırlar.
Bunlar Hazreti Allah'ın hükümleridir!, Hudutlarıdır!
Kibirden riyadan Allah'a sığınırız!
Bize(müminlere) düşen işittim itaat ettim demektir!
İrşad yetkisi irşad makamında olana aittir!
bizden herhangi bir zan ve hüküm yoktur!!
Selametle...
Vesselam....?
 
Üst