resmen uyduruyorsun..sende farkındasın..
Rab sinadan gelmesi, hz.Musaya tevratın verilmesi,
Sairden doğması Hz.İsaya İncilin verilmesi
ve Faran dağından doğması da Kurandır..
Zira Paran, Yaratılış kitabında geçtiği üzere Mekkede bir dağın adıdır Mesihçi..
Allah, Hz.İsmailin durumunu şöyle açıklıyor :
"Çocuk büyürken, tanrı onunlaydı. Çocuk çölde yaşadı ve okçu oldu" (yaratılış 21/20)
"Faran çölünde yaşarken annesi ona Mısırlı bir kadın aldı" (yaratılış 21/21)
Yine mezmurlarda gelecek bir peygamberden bahseder,
"Sen güzellikte ademoğullarının en üstünüsün,Nimet senin dudaklarına dökülmüş.Zira tanrı seni sonsuza kadar kutsamıştır" (mezmurlar 45/2)
"Kılıcını çek başarılı ol,gerçek adalet,doğruluk ve bilgi için otoriter ol.sağ elin seni şaşılacak şeylere ulaştırsın. (mezmurlar 45/4)
"Ey güçlü ! okların sivridir,kralın düşmanlarının kalbine girer. Uluslar senin ayaklarının altına düşeceklerdir" (mezmurlar 45/5)
"Kralların kızları sana hizmet edip,kraliçe ofir altınlarına bezenmiş olarak senin sağında duruyor" (mzmurlar 45/9)
"sur kızları,armağanlarla gelecekler halkın bütün zenginleri lütfunu kazanmak için dergahına yalvarırlar" (mezmurlar 45/12)
"Her bir kuşağa senin adını anacağım. böylece uluslar seni sonsuza dek kabullenecekler" (mezmurlar 45/17)
Davud Peygamberin burada gelecek bir peygamberi haber verdiği bilinmektedir.
Yahudilere göre bu vasıftaki peygamber henüz gelmemiştir.
Protestan bilginlerine göre ise Bu Hz.İsadır.
Önceki ve sonraki İslam alimleri ise bu vasıfların açık ve net olarak Hz. Muhammed'in (sav) haber verildiğini bildirmişlerdir..
güzellik, kılıç kuşanması,güçlü olmak,gerçek ,adalet sahibi olmak,şaşılacak şeylere sahip olması,oklarının sivri olması,ulusların onun ayaklarının altına düşmesi,kralların kızlarının kendine hizmet etmesi,armağanların ona gelmesi,halkın zenginlerinin ona boyun eğmesi,adının kuşaktan kuşağa anılması,ulusların onu övmesi..bu sayılan vasıflar en ideal şekilde sadece Hz. Muhammed (sav)de bulunmaktadır..
Hatta Mezmurlarda Hz. Muhammed(sav)'in ashabı bile anlatılmaktadır.
"Onu dans ederek,def ve lir çalarak ilahilerle övsünler" Mezmurlar (149/3)
"Allahın tekbirleri onların boğazlarında,iki ağızlı kılıç onların elindedir" (mezmurlar 149/6)
"Toplumlardan öç alsınlar,halkları azarlasınlar" (mezmurlar 149/7)
Bu vasıflarda açık ve net olarak Hz.Muhammed (sav) ve ashabından bahsetmektedir..sanki bir sinema sahnesi gibi anlatılmış elhamdülillah..
En son olarak da şunu belirteyim , Faraklit ilk dönemlerde hristiyanlarca da beklenen bir "şahıs"tır..
Mesela hristiyan Montanus,ki o miladi ikinci asırda yaşamış aşırı riyazet yapan zahid biri idi,Miladi 177 yılında Anadoluda peygamberlik iddia etmişti ve "Ben İsa'nın geleceğini müjdelediği faraklitim. " Bu konu bir kısım tarih kitaplarında anlatılır. William Mure, 1848 yılında basılan Urduca tarih kitabının üçüncü bölüm ikinci kısmında ondan ve onun adamlarından bahsetmektedir.
Farakliti beklemenin ilk hristiyanlık dönemlerine dayandığı anlaşılıyor.
İşte bundan dolayı bazı kişiler faraklit olduklarını iddia ediyor ve hristiyanlar da bunların peşinden gidiyordu..
Yine İslam tarihçilerince sabittirki, Habeş kralı Necaşi bir hristiyandı ve Hz. Peygamberin mektubu kendine ulaşınca "Ben Allahı şahit tutarımki ehli kitabın beklediği peygamber odur" demiştir.
Yine hristiyan krallardan olan Mukavkıs da "Bir peygamberin kaldığını, Onun da Şamdan çıkacağını tahmin ediyordum" demiştir..
Görülüyorki hristiyanlar da bir peygamber bekliyorlardı..
Yine Hz. Peygamber döneminde Carud bin el Ala kavmiyle beraber Peygambere gelip "Vallahi hakkı getirdin,Allaha yemin olsunki ben senin niteliklerini incilde buldum. Seni Meryem oğlu İsa müjdeledi,seni uzun uzadıya anlattı" dedi ve iman etti..