adams77
Kanalizasyoncu
Mübarek ne güzel söylüyor. Ah birde karşındaki kişiler söylediğinden bir şeyler anlasa değil mi?
Anlaşılan adam 'a gıda karşılığında kuran okutuyorlar sadece sese önem verilmiş sesin anlattığı yada manasına bakılmamış.
Belkide Allah'ın içindeyiz ???Peki, Allah nerede?
Bu soru ifitten bir sualdir. Zira bizler, isim denince yeri ve makanı belli cisimlere odaklıyız. Her şeyi var eden ilahın ismi Allah. Ve taklidi imanda olan nefisler Allah'ı da bir mekan ve zaman dilimi içinde bir nesne gibi iman etmektedir. Bunun böyle olduğunu şuradan anla ki bu suali sormaktan dahi korkar çünkü cevabı yoktur. Bu ucuz nefis kaçar, hep kaçar. Hakikatten donuna eder. Oysa Allah bilinmeyi murad etmiş. Onu bilmek için harcanacak her çaba ibadettir, kulluktur, yaratılış gayesine hizmettir. İnan ki Allah nezdinde bu gibi filmlerle cevaplar arayan insanlar, kaçan insanlardan daha kıymetlidir. Zira kendini gizleyenin, yarattıkları ile yollara işaretler koyanın ve bununla aynı zamanda aşikar olanın bir gayesi vardır. Eğer bizler bu saklambaç oyununda rol almayı reddedersek o vakit kendimize bir kıymet payesi biçmeyelim. İman var iman var. Ehli bid'at vahdet-i vücudu inkar etsede, taklidi iman ve hakiki iman diye bir şey yok desede bu çilesiz ve gayesiz mizaçların satıhtan ibaret yorumları doğru olacak diye bir şeyde yoktur. Allah akıl vermiş, kalp vermiş.. Bu iki mekanizmayı birlikte işleterek bir tefekkür koymak lazım ortaya.. Eğer koymaktan korkmaya devam ediyorsak o zaman niye biz geriyiz, niye bizden hiç patent çıkmıyor, niye fitne fücür hep bizlerin üzerine yağıyor diye hiç ağlamayalım sızlamayalım. Zira başımıza gelen her şeyin sebebi biziz. Ne dış güçler ne de başkaları.. Allah'ın pislik yağdırmasıdır bu.. Bu pislik bir şekilde yağacaktır. Vesilelere takılmaya gerek yok. Her şey Allah'tandır..
Hani hep deriz ya, şu yahudiler, şu dış güçler, şu masonlar şu bu,... Hayır, bütün bu bahaneleri, vesileleri kaldırıp gerçek tabloyu görelim.. Allah, kardeşim bizzat Allah.. O zaman oturup düşünmeye başlarız; biz nerede yanlış yaptık, yapıyoruz? Biz müslümanların 200 senedir yaşadığı bir süreç var. Bu süreç imthan falan değildir. Kendimizi artık kandırmayalım. Bir imtihan 200 sene sürmez kardeşim.. 200 sene 10 jenerasyon eder. Bu, bildiğin gazap, bu bildiğin ceza.. Süreç olarak uzun olan bir imtihan var Kur'an'da bahsedilen. O da 40 sene sürmüştür.. Ben-i İsrail kavminin 40 sene çölde gezme imtihanı.. Sahabenin imtihanı ise Mekke dönemidir ve birkaç senedir. Ümmet 200 senedir sürüm sürüm sürünüyor. Bana kimse bunun imtihan olduğunu yutturamaz... Biz akletmeyi kerih gördük, kalp işlerine şirk dedik Allah'da cezamızı veriyor işte.. Taklidi imanda kalmaya razı olan ümmetin kaderine taklitçi olarak kalma payesi düşmesi sence adil değil midir? Adildir. Ve Allah El-Adl'dir..
Belkide Allah'ın içindeyiz ???
LG-D682TR cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Balıkların suyun içinde olması gibi diyorsun!.. Murakabenin ilk basamaklarında bu tahayyül vardır. Lakin belli bir dereceden sonra sorun olmaya başlıyor. Çünkü içinde bir şey barındıran şey, hacim olur >> dolayısıyla parçası olur. Parçası olan şey ise ehadiyyetini kaybeder.. Şu olabilir: Parça, bütünün ilüzyonu!.. Buna ''tecelli'' demişler. Tecelli, örneğin Güneş'in aynada ki görüntüsü. Görüntü Güneş'tendir lakin Güneş'in parçası değildir. Ondan ne bir şey eksiltir, ne de ona bir şey katar. İmam-ı Rabban-i vahdet-i vücut tahayyülünün tıkandığı noktaya bu izahı getirmiş.. Fakir, murakabesinde bu izahı şu şekilde görüyor: Işığın suda ki kırılması gibi!.. Işık hızı duvarının ötesinde zamansız ve mekansız bir vücut var. Işık nasıl ki sudan geçerken yavaşlıyor ve bir kırılma yaparak görüntüyü kaydırıyorsa ''tecelli'' denilen olay da bu şekilde işliyor. Vücudun ''Arş'a istiva etmesi'' ile ışık hızı altına düşen nurun(!) izdüşümüyle ölçülebilir bir zaman/mekan paltformu meydana geliyor. Bu hacim, vücudun ne içinde ne de dışındadır. Atom zerrelerinin yapı taşlarını düşün. Her bir yapı taşının içi, derin bir kuyu gibi başka boyuttan enerji almakla meydâna geliyor. Cümbüş orada başlıyor. Muhtemelen Güneş örneğinde lduğu gibi dışarıdan içeriye değil, tam tersine taaaaa içeriden dışarıya doğru bir tecelliyat var. Durgun suyun kaynaması gibi düşün. Onca fokurtuyu oluşturan hava nereden geliyor?Belkide Allah'ın içindeyiz ???
LG-D682TR cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Seni cehenneme kaydırmasınlar sonra, dikkat et!..arkadaşlar konuları katletmeyin lütfen mesajlarınızı buraya kaydırdım
Buradan devam edin ...
Seni cehenneme kaydırmasınlar sonra, dikkat et!..
İnsan yürür, yol durur. Aslında yollar da yürür!.. Yer kürede 7 kıt'a bir imiş, milyon asır sonra ayrılmış!.. Yollarda yürür, yavaaaş yavaş, hedeften kayar, cehenneme çıkar, cennete çıkıyor zannedilen yollar!..
bu forumlarda yazarak da zamanı çarçur etmiş oluyorum aslında.