Kur'an-ı Kerim Gözüyle Evrene Bakış

zühd

Profesör
Katılım
3 Eki 2006
Mesajlar
1,592
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
İstanbul/Ataköy
Web sitesi
www.why-islam.net
20.yüzyılda elde edilen veriler ışığında, evrenin belirli bir zaman önce yok iken var hale geldiği ortaya çıkarılmıştır. Bu teorinin adı Büyük Patlama (Big Bang) olarak konmuştur ve buna göre evrenin başlangıcı bu büyük patlama ile olmuştur.

Büyük Patlama teorisine göre evrenin bugün ihtiva ettiği tüm materyal, tüm yıldızlar, gezegenler ve galaksiler yaklaşık 15 milyar yıl önce tek bir noktada toplanmıştı. Bu tek nokta sonsuz bir yoğunluk ve sıfır hacim olarak ifade edilmektedir. Fiziksel gözlem ve deneyle anlamanın mümkün olmadığı bu özel duruma "tekillik" adı verilmiştir. Tekillik öncesindeki durum için hiçbir fizik kuralı geçerli değildir. Madde yaratılmamış olduğundan zaman dahi yoktur. Tekillik noktasında "kozmik yumurta" olarak isimlendirilen yoğunluğun patlayarak dağılmasıyla önce atom altı parçacıklar, ardından atomlar, nötronlar ve protonlar oluşmuş, ortamın ısısının azalmasıyla birlikte bu parçacıklar birbirleriyle etkileşerek maddeyi oluşturmaya başlamıştır.

Bu kozmik yumurta, “nasıl var oldu”, “neden ortaya çıktı”, “neden patladı” gibi soruların cevapları bize hep Allah’ın varlığının dellillerini sunmaktadır.

Büyük Patlama’nın somut bazı delilleri vardır. Evrenin genişlemekte olması, bu delillerden birisidir. Kozmolojistlerin tariflerine göre, evreni şişirilen bir balonun yüzeyi gibi düşünmek mümkündür. Balonun yüzeyindeki noktaların balon şiştikçe birbirlerinden uzaklaşmaları gibi, evrendeki cisimler de evren genişledikçe birbirlerinden uzaklaşmaktadırlar. Elbette gerçek uzay, bir balonun yüzeyi ile basitçe kıyaslanmayacak kadar karmaşıktır. Öncelikle iki değil üç boyutludur ve her yöne doğru genişlemektedir. Ama yine de bu benzetme ile konunun kavranması biraz daha kolayllaşmaktadır.

Şimdi bu noktada bu bilgilere biraz ara vererek Kuran’ın ayetlerine baş vuralım. Bir ayette evrenin yaratılışı hakkında şöyle denir:

"Biz göğü ‘büyük bir kudretle’ bina ettik ve şüphesiz Biz (onu) genişleticiyiz." (Zariyat Suresi, 47)

Büyük Patlama esnasında çok büyük bir enerjinin ortaya çıktığı bilinmektedir. Başlangıçta ısı şeklinde olan bu muazzam enerji daha sonra bugün içinde yaşadığımız evrenin kurulmasındaki büyük güç kaynağını oluşturmuştu. Ayette, Allah’ın sonsuz kudretinin bir yansıması olan ve evrenin yaratılmasında rol oynayan bu büyük güce dikkat çekilmesi 14 yüzyıl öncesinin bilgi seviyesiyle izah edilemeyecek bir mucizedir. Ayrıca göğün genişlemekte olduğunun da ifade edilmesi, şüphesiz ki mucizevi bir ayrıntıdır.

Göklerden bahseden bir başka ayette de şu ifade kullanılmaktadır:

"O inkâr edenler görmüyorlar mı ki, (başlangıçta) göklerle yer, birbiriyle bitişik iken, biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık. Yine de onlar inanmayacaklar mı?" (Enbiya Suresi, 30)

Ayetin "birbiriyle bitişik" olarak tercüme edilen kelimesi “ratk”, Arapça sözlüklerde "birbiriyle içiçe, ayrılmaz durumda, kaynaşmış" anlamlarına gelir. Yani tam bir bütün oluşturan iki madde için kullanılır. Ayetteki "ayırdık" ifadesi ise Arapça “fatk” fiilidir ki, bu fiil “ratk” halindeki bir nesnenin yarıp, parçalayıp dışarı çıkması anlamına gelir. Örneğin tohumun filizlenerek topraktan dışarı çıkması bu fiille ifade edilir.

Şimdi ayete tekrar bakalım. Ayette göklerle yerin “ratk” halinde olduğu bir durumdan bahsediliyor. Ardından bu ikisi “fatk” fiili ile ayrılıyorlar. Yani biri diğerini yararak dışarı çıkıyor. Gerçekten de Big Bang’in ilk anını hatırladığımızda, kozmik yumurta denilen noktanın evrenin tüm maddesini içerdiğini görüyoruz. Yani herşey, hatta henüz yaratılmamış olan "gökler ve yer" bile bu noktanın içinde, “ratk” halindeler. Ardından bu kozmik yumurta şiddetle patlıyor. Bu yolla maddeler “fatk” oluyorlar...

Ayetin ifadelerini Big Bang teorisi ile karşılaştırdığımızda tam bir uyum içinde olduklarını görüyoruz. Oysa Big Bang’in bilimsel bir teori olarak ortaya atılması ancak 20. yüzyılda mümkün olmuştur. O halde bu ayet de diğerleri gibi Kuran’ın Allah katından gelmiş olduğunun kesin delillerinden biridir.
 
Üst