Kur'ân Yahudiler Ve Hıristiyanlar'la Dostluk Kurmayı Yasaklıyor Peki Bu Nasıl Dostluk?

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Kur'ân Yahudiler Ve Hıristiyanlar'la Dostluk Kurmayı Yasaklıyor Peki Bu Nasıl Dostluk?

Geçenlerde okuduğum Maide Suresi 51. âyet beni düşünceye sevk etti. Oğlum bir Musevi'nin yanında çalışıyor. "Dostluk"tan maksat nedir? Nasıl hareket etmeli? Bu ayeti nasıl anlamalıyız? Oğlumun patronla ilişkisi nasıl olmalı? İkramlarına icabet etmeli mi? Kazancı helal mi? Bu konular hakkında beni teferruatlı bir şekilde aydınlatırsanız sevinirim.

(Yılmaz Emre)

Sözünü ettiğiniz âyetin meali şöyle: "Ey iman edenler! Yahudi ve Hıristiyanları veli/dost edinmeyin. Onlar birbirinin velisidir. Sizden onları veli edinen, onlardan olur. Allah ise zalimler güruhuna yol göstermez." (Mâide, 5:51)

Doğru, Kur'ân Yahudiler'le ve Hıristiyanlar'la dostluk kurmayı yasaklıyor ama bu dostluk, nasıl bir dostluktur, nasıl bir ilişkidir? Daha açık söylemek gerekirse, bu dostluk nerede serbesttir, nerede yasaktır?

Âyetin önüne, sonrasına ve konuyla ilgili diğer âyetlere bir bütün olarak bakıldığında, burada, "iman ehlini başkalarının himayesine terk etmek anlamına gelen dostluk ve ilişkilerin" yasaklanmış olduğu anlaşılacaktır.

Buna karşılık, bu sûrenin 5'inci âyeti Kitap Ehlinin yiyeceğinden yemeyi ve kadınlarıyla evlenmeyi helâl kılmakta, 60:8-9 ise Kitap Ehline -onlardan bir düşmanlık görmemiş olmak şartıyla- iyilik etmeyi güzel davranışlar arasında saymaktadır.

3:28 ile 4:139 gibi âyetler ise, inkârcılar ve Kitap Ehli ile dostluğun tehlikelerine karşı ciddî uyarılar içermektedir.

Bir başka deyimle Yahudi ve Hıristiyanlar'la olan dostluk ve ilişkiler onların inançları açısından, Yahudilikleri veya Hıristiyanlıkları yönünden değildir. Onların tasvip edilen tarafları, bazı güzel sıfatları ve sanatları yönüyledir.

Bu âyeti açıklarken Bediüzzaman'ın dediği gibi, "Hiçbir Müslüman'ın her bir sıfatı her zaman Müslüman olması lâzım olmadığı gibi, her bir kâfirin dahi bütün sıfat ve sanatları kâfir olmak lâzım gelmez.

Müslüman olan bir sıfatı veya bir sanatı, istihsan etmekle (hoş karşılamakla) iktibas etmek (almak), neden caiz olmasın? Ehl-i kitaptan bir haremin (hanımın) olsa elbette seveceksin."

Çünkü "Dâire-i itikadı, dâire-i muamelâta karıştırmaya mecburiyet yoktur." Yani onların inanç yönlerini beşeri ilişkilerle karıştırmamak gerektir. (Münazarat, s. 26-28.)

Bir Müslüman'ın başta Hıristiyan ve Yahudiler olmak üzere değişik inançlara mensup insanlarla inanç bakımından olmasa da bazı işlerde ortak hareket eder, medenî ilişkiler kurar, şahsi dostluklar yapar, ticari işlerini yürütür.

Bu durum, milletler arasında olduğu gibi, dar çerçevede şahıslar arasında da söz konusudur.

Bu açıdan İslam gayrimüslimleri tamamen saf dışı bırakmamış, onlarla bütünüyle irtibatı kesmemiş; aynı dünyada yaşamanın verdiği beraberlikten dolayı bazı ölçüler çerçevesinde onlarla ilişki halinde bulunma yollarını göstermiştir.

Bu anlamda Yahudi ve Hıristiyan kadınlarıyla evlilik yapmayı, yemeklerini yemeyi, hastalandıkları zaman ziyaretlerine gidip hatırlarını sormayı, hediyeleşmeyi, komşuluk ilişkilerinde bulunmayı öngörmüştür.

Böylece Ehl-i kitapla olan her türlü işlem/ilişki İslamî açıdan haram olmamak şartıyla meşru ve mubah sayılmıştır.

Sevgili Peygamberimiz Ebu Şahme adında bir Yahudi'den veresiye olarak otuz sa' (yarım deve yükü) zahire satın almış, demirden yapılmış zırhını da ona rehin olarak bırakmıştır.

Yine İslâm'a dâvet için mektup gönderdiği yabancı devlet adamlarına, elçilerle birlikte hediyeler göndermiş, onların gönderdiği hediyeleri de kabul etmiştir.

Sorunuza bu açıklamalar ışığında bakabilirsiniz.

Mehmet Paksu


 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Bir Müslüman'ın başta Hıristiyan ve Yahudiler olmak üzere değişik inançlara mensup insanlarla inanç bakımından olmasa da bazı işlerde ortak hareket eder, medenî ilişkiler kurar, şahsi dostluklar yapar''

B u ayete göre bir müslüman bir gayri müslimle şahsi dostluk yapamaz...İmam Fafreddin Razinin dediği gibi :''Kafirlerin dinini batıl olarak inanmakla beraber sevgi, akrabalık sebebiyle onların yardım etmeleri için onlarla dostluk kurmak, küfrü icab ettirmezsede, bu dahi yasaklanmıştır.Çünkü bu, onların yollarını güzel görmeye ve dinlerine razı olmaya götürebilirki, böyle olursa şübhesiz bu da küfürdür.
Kafirlerle dünya olarak zahirde hüsnü muaşeret menedilmez..Ama şahsi dostluk yoktur..
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
Said-i Nursi,Fethullah Gülen gibi alimler dostluktan yana tavır koyarken çoğunluk bu dostluğa üstte de görebileceğiniz gibi karşıdır.Peki Müslüman arkadaşlara bir soru.Kur'an da Yahudi ve Hristiyanlar'ın kadınlarıyla evlenilebileceği yazılıyor.Gayri müslimlerle dostluk kurmadan kızlarını nasıl alıp onlarla nasıl bir evlilik yapacaklardı?
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Said-i Nursi,Fethullah Gülen gibi alimler dostluktan yana tavır koyarken çoğunluk bu dostluğa üstte de görebileceğiniz gibi karşıdır.Peki Müslüman arkadaşlara bir soru.Kur'an da Yahudi ve Hristiyanlar'ın kadınlarıyla evlenilebileceği yazılıyor.Gayri müslimlerle dostluk kurmadan kızlarını nasıl alıp onlarla nasıl bir evlilik yapacaklardı?

Güzel bir soru.

Yukarıdaki yazıda bu konuyla ilgili şöyle söylenmiş.


Bu açıdan İslam gayrimüslimleri tamamen saf dışı bırakmamış, onlarla bütünüyle irtibatı kesmemiş; aynı dünyada yaşamanın verdiği beraberlikten dolayı bazı ölçüler çerçevesinde onlarla ilişki halinde bulunma yollarını göstermiştir.

Bu anlamda Yahudi ve Hıristiyan kadınlarıyla evlilik yapmayı, yemeklerini yemeyi, hastalandıkları zaman ziyaretlerine gidip hatırlarını sormayı, hediyeleşmeyi, komşuluk ilişkilerinde bulunmayı öngörmüştür.


Böylece Ehl-i kitapla olan her türlü işlem/ilişki İslamî açıdan haram olmamak şartıyla meşru ve mubah sayılmıştır.

Sevgili Peygamberimiz Ebu Şahme adında bir Yahudi'den veresiye olarak otuz sa' (yarım deve yükü) zahire satın almış, demirden yapılmış zırhını da ona rehin olarak bırakmıştır.
 

veri

Yasaklı
Katılım
8 Kas 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
661
Puanları
0
Bu anlamda Yahudi ve Hıristiyan kadınlarıyla evlilik yapmayı, yemeklerini yemeyi, hastalandıkları zaman ziyaretlerine gidip hatırlarını sormayı, hediyeleşmeyi, komşuluk ilişkilerinde bulunmayı öngörmüştür.
iyi de bunları düşmanına yapmaz insan dost bildiğine yapar:)

temelde evine aldığı namusuna sahip çıktığı kadınla düşman mı olucak:)
dost olmayın ayetini dilimizdeki kıt imkanlarla kıyaslamayın derim.
ve ortak noktalara varalım.
onca güzel hadis ayet varken onları niye konuşmuyoruz.
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Bu konu çok kafa karıştıryor. Yani birileri bir başkasına düşman olmak için bazı ayetleri kullanırken, çat diye bu ayet çıkıyor karşılarına, nevri dönüyor bazılarının bu yüzden:))
 

veri

Yasaklı
Katılım
8 Kas 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
661
Puanları
0
dost olmayın derken ve bazı fıkhı bilgilere dayanarak
kısaca benim algım (benim diyorum)

ister yeni müslüman olan ister hristiyanlığı tercih eden müslümanlar açısından
istihbarat devlet güvenliği ticari ilişkiler vb. açısından yahudi ve hristiyanlarla ilişkilerinde müslüman devletleri gözetmeli
müslüman olan eski bir hristiyanın kendi yaşadığı toplumda mesela ingiliz gizli servisinde çalışıyorsa müslümanların bilgilerini ingiliz istihbaratına vermemesi lazım.

yoğun vaktimde bu kadar yazıyor yanlış anlamalar olabilir şimdiden özür
 
Üst