Enes
İhvan Forum Üye
Kur'anı Yırtan Kız...
ya da Lanetli Kız...
Çok kişi duymuştur bu hikayeyi
Değerli arkadaşlar biliyorum bir çoğumuz bunun bir yalan olduğunu daha önce öğrenmişti.
Türkiye de sanırım 2005 yılında çok moda olan, mail gruplarında çok sükse yapan, forumlarda uzun uzadıya üzerinde tartışılan bu "yalan" ı ilk ortaya çıkaran kişilerden biri olarak hâla google aramalarında çokca yer edindiğini gördüğümden bu konuyu bir kez daha gündeme getirme ihtiyacı hissettim.
Değerli dostlar bu yalan haberi ilk gördüğümde farklı duygular yaşamıştım. Beni çok etkilememesine karşın beynimde hep bir "acaba" sorusu vardı.
Yalan olduğunu ilk anlamam ise ilk maili aldıktan çok kısa süre sonra ikinci bir mail daha almamdı.
İşte her iki mailin içeriği:
Bu maildeki ana hususlar
1- Olay ürdünde geçer
2- Mailde Türkçe karakterler var yani Türkiye'de kaleme alınmış...
Ve bu mail:
1- Olay hollanda da geçer
2- Yazı Türkçe karakteri bulunmayan bir klavyeden çıkmış.
Bunları fark ettikten sonra bu yalanın kaynağını bulmaya çalışmadım açıkcası. Çünkü bir photoshop çalışması olduğunu düşünüyordum. Sadece birgün msn den bir dostumla sohbet ederken bu olayı anlattım. Bu dostum kanada da idi ve çok geçmeden ressam olan kız kardeşi sayesinde bunun bir heykel olduğuna emin olduk.
Arkadaşlarım bu tarz heykeller tasarlayan Avrupalı heykeltraşları incelerken ben de hindistan ve uzak doğu ülkelerinin heykeltraşlarının eserlerini araştırdım.
Çok geçmeden arkadaşlarım bunun uydurma olduğunu kanıtlayan siteyi yani Heykeltraş Patricia Piccinini'nin sitesini bulup beni de haberdar ettiler. Ben bunu çok amatörce hazırladığım sitemde yayınladım ve ulaşabildiğim heryere bunu ulaştırmaya çalıştım. Arkadaşlarımla yaptığımız çalışma sonucu bunu ortaya çıkaranlar olsakda imkanlarımızın kısıtlı olmasından dolayı çok az kişiye ulaşabildik. Sonrasında Yeni Şafak gazetesinden Ali Murat Güven bu olayı ayrıntılı bir biçimde çürüttü.
Hala bu olaya inanıp bunu biribirine gönderen insanların var olması bana bu hikayeyi yeniden yazdırma zorunluluğu hissettirdi...
Bu yalanı ortaya çıkardığımız zaman yazdığım notu da aynen buraya alıyorum...
Not: Büyük harflerden ve bozuk cümlelerden dolayı özür dilerim. Zira yazdığımız zaman daha genç olduğumuz için şimdi düzeltme gereği hissetmedim...
Saygılarımla
ya da Lanetli Kız...
Çok kişi duymuştur bu hikayeyi
Değerli arkadaşlar biliyorum bir çoğumuz bunun bir yalan olduğunu daha önce öğrenmişti.
Türkiye de sanırım 2005 yılında çok moda olan, mail gruplarında çok sükse yapan, forumlarda uzun uzadıya üzerinde tartışılan bu "yalan" ı ilk ortaya çıkaran kişilerden biri olarak hâla google aramalarında çokca yer edindiğini gördüğümden bu konuyu bir kez daha gündeme getirme ihtiyacı hissettim.
Değerli dostlar bu yalan haberi ilk gördüğümde farklı duygular yaşamıştım. Beni çok etkilememesine karşın beynimde hep bir "acaba" sorusu vardı.
Yalan olduğunu ilk anlamam ise ilk maili aldıktan çok kısa süre sonra ikinci bir mail daha almamdı.
İşte her iki mailin içeriği:
Bu maildeki ana hususlar
1- Olay ürdünde geçer
2- Mailde Türkçe karakterler var yani Türkiye'de kaleme alınmış...
Ve bu mail:
1- Olay hollanda da geçer
2- Yazı Türkçe karakteri bulunmayan bir klavyeden çıkmış.
Bunları fark ettikten sonra bu yalanın kaynağını bulmaya çalışmadım açıkcası. Çünkü bir photoshop çalışması olduğunu düşünüyordum. Sadece birgün msn den bir dostumla sohbet ederken bu olayı anlattım. Bu dostum kanada da idi ve çok geçmeden ressam olan kız kardeşi sayesinde bunun bir heykel olduğuna emin olduk.
Arkadaşlarım bu tarz heykeller tasarlayan Avrupalı heykeltraşları incelerken ben de hindistan ve uzak doğu ülkelerinin heykeltraşlarının eserlerini araştırdım.
Çok geçmeden arkadaşlarım bunun uydurma olduğunu kanıtlayan siteyi yani Heykeltraş Patricia Piccinini'nin sitesini bulup beni de haberdar ettiler. Ben bunu çok amatörce hazırladığım sitemde yayınladım ve ulaşabildiğim heryere bunu ulaştırmaya çalıştım. Arkadaşlarımla yaptığımız çalışma sonucu bunu ortaya çıkaranlar olsakda imkanlarımızın kısıtlı olmasından dolayı çok az kişiye ulaşabildik. Sonrasında Yeni Şafak gazetesinden Ali Murat Güven bu olayı ayrıntılı bir biçimde çürüttü.
Hala bu olaya inanıp bunu biribirine gönderen insanların var olması bana bu hikayeyi yeniden yazdırma zorunluluğu hissettirdi...
Bu yalanı ortaya çıkardığımız zaman yazdığım notu da aynen buraya alıyorum...
Not: Büyük harflerden ve bozuk cümlelerden dolayı özür dilerim. Zira yazdığımız zaman daha genç olduğumuz için şimdi düzeltme gereği hissetmedim...
Saygılarımla
Geçenlerde böyle gelen bir maili yollayana kızdım diye nerdeyse suçlu duruma düştüm neymiş orada Allah Rızası için yazıyormuş... Allah rızası dendi mi yapılmalıymış...
