Kutsal Kitap'taki En Önemli Kavram Sevgi (Yorumsuz)

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
1. Korintliler 13:
1 İnsanların ve meleklerin diliyle konuşsam, ama sevgim olmasa, ses çıkaran bakırdan ya da çınlayan zilden farkım kalmaz.
2Peygamberlikte bulunabilsem, bütün sırları bilsem, her bilgiye sahip olsam, dağları yerinden oynatacak kadar büyük imanım olsa, ama sevgim olmasa, bir hiçim.
3Varımı yoğumu sadaka olarak dağıtsam, bedenimi yakılmak üzere teslim etsem, ama sevgim olmasa, bunun bana hiçbir yararı olmaz.


4Sevgi sabırlıdır, sevgi şefkatlidir. Sevgi kıskanmaz, övünmez, böbürlenmez.
5Sevgi kaba davranmaz, kendi çıkarını aramaz, kolay kolay öfkelenmez, kötülüğün hesabını tutmaz.
6Sevgi haksızlığa sevinmez, gerçek olanla sevinir.
7Sevgi her şeye katlanır, her şeye inanır, her şeyi umut eder, her şeye dayanır.


8Sevgi asla son bulmaz. Ama peygamberlikler ortadan kalkacak, diller sona erecek, bilgi ortadan kalkacaktır.
9Çünkü bilgimiz de peygamberliğimiz de sınırlıdır.
10Ne var ki, yetkin olan geldiğinde sınırlı olan ortadan kalkacaktır.
11Çocukken çocuk gibi konuşur, çocuk gibi anlar, çocuk gibi düşünürdüm. Yetişkin biri olunca çocukça davranışları bıraktım.
12Şimdi her şeyi aynadaki silik görüntü gibi görüyoruz, ama o zaman yüz yüze görüşeceğiz. Şimdi bilgim sınırlıdır, ama o zaman bilindiğim gibi tam bileceğim.
13İşte kalıcı olan üç şey vardır: İman, umut, sevgi. Bunların en üstünü de sevgidir.
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
Eski Ahit'te de Tanrı'yı canından çok sevmek gerektiği söylenmiştir.Ancak öldürme emirleri ve pek çok sert emir Eski Ahit'te mevcuttur.Eski Ahit'in özelliklerinden biri kuralları katı bir biçimde uygulamasıdır.Yeni Ahit'te yasadan özgür kılındığımız için kurallardan çok sevgi ve iman anlatılır.Nihayetinde Yeni Ahit,Eski Ahit'in tamamlayıcısıdır.İsa Mesih yok etmeye değil tamamlamaya geldiğini söylemiştir.
 

Cevad

Profesör
Katılım
4 Ocak 2012
Mesajlar
826
Tepkime puanı
48
Puanları
0
eski ahitteki sözlerin sevgi dolu bir tanrıdan çıkmasının imkansız olduğunu düşünüyorum
 

barayev

Doçent
Katılım
24 Mar 2010
Mesajlar
608
Tepkime puanı
21
Puanları
0
Mesihçi dostum haklı davanda söz hakkın için yanındayım...
Hayret bu Site benim bildiği Yasakçıdır da sana karşı kılıç kullanmıyorlar ? demek ki bi gelişme var...
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
yok yok ona verilen taviz sana verilmez bu memlekettede böyle bunlara verilen haklar kendi öz vatandaşına verilmiyor ama bunlar küfür ehli hep doğru vede güzeli ret eder bunlar ALLAH c.c.ı da peygamberide ret ettiler
ortak koşyular oğul isnat ettiler bunlar kafirlerin ta kendisidir
hak yemeyi yalan söylemeyi pek severler
 

Cevad

Profesör
Katılım
4 Ocak 2012
Mesajlar
826
Tepkime puanı
48
Puanları
0
Şimdi İncil'deki bazı ayetlere bakalım:

Mat 5:43 «`"Komşunu sev, düşmanından nefret et' denildiğini duydunuz.

Mat 5:44 Ama ben size diyorum ki, düşmanlarınızı sevin, size zulmedenler için dua edin. "

Mat 5:45 Öyle ki, göklerde olan Babanızın oğulları olasınız. Çünkü O, güneşini hem kötülerin hem de iyilerin üzerine doğdurur. Yağmurunu da hem doğruların hem de eğrilerin üzerine yağdırır. "

1Yu 4:16 "Tanrı'nın bize olan sevgisini tanımış ve buna inanmışızdır.Tanrı sevgidir. Sevgide yaşayan, Tanrı'da yaşar, Tanrı da onda yaşar. "

1Yu 4:12 "Hiç kimse hiçbir zaman Tanrı'yı görmüş değildir. Ama birbirimizi seversek, Tanrı içimizde yaşar ve O'nun sevgisi içimizde yetkinleşmiş olur."

1Yu 4:7 "Sevgili kardeşlerim, birbirimizi sevelim. Çünkü sevgi Tanrı'dandır. Seven herkes Tanrı'dan doğmuştur ve Tanrı'yı tanır. "

1Yu 4:8 Sevmeyen kişi Tanrı'yı tanımış değildir. Çünkü Tanrı sevgidir.

Mat 7:12 "«İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın. Kutsal Yasa'nın ve peygamberlerin söylediği budur."

Rom 12:14 "Size zulmedenler için iyilik dileyin. İyilik dileyin, lanet etmeyin. "

Rom 12:21 "Kötülüğe yenilme, kötülüğü iyilikle yen."

1Ko 13:4 Sevgi sabırlıdır, sevgi şefkatlidir. Sevgi kıskanmaz, övünmez, böbürlenmez.

1Ko 13:5 Sevgi kaba davranmaz, kendi çıkarını aramaz, kolayca öfkelenmez, kötülüğün hesabını tutmaz.

1Ko 13:13 İşte böylece, kalıcı olan üç şey vardır: iman, ümit ve sevgi. Bunlardan en üstün olanı da sevgidir

Gal 6:8 "Kendi doğal benliğine eken, benlikten ölüm biçecektir. Ruh'a eken, Ruh'tan sonsuz yaşam biçecektir."

1Pe 3:4 "Gizli olan iç varlığınız, sakin ve yumuşak bir ruhun solmayan güzelliğiyle sizin süsünüz olsun. Bu, Tanrı'nın gözünde çok değerlidir."

1Yu 4:18 "Sevgide korku yoktur. Tersine, yetkin sevgi, korkuyu siler atar. Çünkü korku cezalandırılma düşüncesinden ileri gelir. Korkan kişi, sevgide yetkin kılınmış değildir."

1Yu 4:19 Biz ise seviyoruz. Çünkü önce O bizi sevdi.

1Yu 4:20 Eğer bir kimse, «Tanrı'yı seviyorum» der ve kardeşinden nefret ederse, yalancıdır. Çünkü görmüş olduğu kardeşini sevmeyen, görmemiş olduğu Tanrı'yı sevemez.

1Yu 4:21 «Tanrı'yı seven, kardeşini de sevsin» diyen buyruğu Mesih'ten aldık."

Mat 5:38 «`Göze göze dişe diş' denildiğini duydunuz.

Mat 5:39 Ama ben size diyorum ki, kötüye karşı direnmeyin. Sağ yanağınıza bir tokat atana öbür yanağınızı da çevirin."

Mat.5: 46 Eğer yalnız sizi sevenleri severseniz, ne ödülünüz olur? Vergi görevlileri* de öyle yapmıyor mu?

Mat.5: 47 Yalnız kardeşlerinize selam verirseniz, fazladan ne yapmış olursunuz? Putperestler de öyle yapmıyor mu?

Mat.5: 48 Bu nedenle, göksel Babanız yetkin olduğu gibi, siz de yetkin olun."



Eski ve yeni Ahit’teki bu, birbirinden tamamen farklı ve çelişkili Tanrı portresi, Literalizmin galibiyetinden once pek çok kilise babasını rahatsız etmişti.

Örneğin MS. 110-160 yıllar arasında yaşamış kilise babası ve teolog Marcion (daha sonra literalist kilise tarafından “heretik” ilan edilmiştir ancak ilk yüzyıllarda çok fazla sayıda taraftarı olmuştu) , Eski Ahitteki Tanrı’nın, asla yeni Ahit’teki ile aynı olamayacağını söylemiş ve Eski Ahiti tamamen reddetmişti! Marcion’a göre Eski Ahit’in tanrısı “kötü” ve “şeytani” idi.!

İsa mitini bilinçli şekilde oluşturan ilk hristiyanlara yani Gnostiklere göre Eski Ahid’in Tanrısı bir “demiurgos” idi, “Demiurge” kavramı Gnostisizmde “negatif” olan, fiziksel dünyayı yaratan “şeytani” olarak da nitelendirilen varlığa/varlıklara verilen bir isimdir. Gnostiklere gore özellikle Marcionculara ve Sethianlara gore Eski Ahid’in Tanrısı şeytani bir Demiurge iken yeni Ahit’in “baba” Tanrısı ise esas iyiliğin yaratıcısı idi. Demiurgos kavramı felsefi olarak insanlardaki egoyu da temsil etmektedir, Gnostiklerin Yahwe’yi egoist “Demiurgos” terimiyle düşünmeleri şaşırtıcı değildir.

İsa hikayesini oluşturan Gnostikler, Yahudi literalizmiyle mücadele etmişlerdir, örneğin İsa yahudi yasalarına karşı gelir Eski Ahit’in “göz, göz dişe diş” şeklinde (Lev 24:20, Yas.19:21) ifade ettiği (ve Kur’an’ın devam ettirdiği) kurala İsa açıkça karşı gelmiş “Göze göz, dişe diş' denildiğini duydunuz. Ama ben size diyorum ki sağ yanağınıza tokat atana öbür yanağınızı da çevirin” demiştir. Oysa ki Eski ahit, içindeki kuralların “sonsuza” kadar devam edeceğini iddia etmişti ama yahudi literalizmiyle özel olarak savaşmak için oluşturulan çeşitli hikayelerde Yahudi kurallarına açıkça karşı gelen pek çok hikaye anlatılmıştır.

İsa’nın “göze göz dişe diş” kanununa karşı gelmesinden başka Eski Ahit yasalarını çiğnediği pek çok hikaye anlatılır:


Yu.5: 8 İsa ona, "Kalk, şilteni topla ve yürü" dedi.

Yu.5: 9 Adam o anda iyileşti. Şiltesini toplayıp yürümeye başladı. O gün Şabat Günü’ydü*.

Yu.5: 10 Bu yüzden Yahudi yetkililer iyileşen adama, "Bugün Şabat Günü" dediler, "Şilteni toplaman yasaktır."

Yu.5: 11 Ama adam onlara şöyle yanıt verdi: "Beni iyileştiren kişi bana, ‘Şilteni topla ve yürü’ dedi."


Pavlus “sonsuza kadar kalacağını” iddia eden Eski Ahit’in “çok geçmeden yok olacağını” söylemiştir! Pavlus Eski Ahit’i “eskimiş, köhneleşmiş” olarak niteler!

İbr.8: 13 Tanrı, "Yeni bir antlaşma" demekle ilkini eskimiş saymıştır. Eskiyip köhneleşense çok geçmeden yok olur.”

İncil hikayelerindeki zaman zaman “abartı” olan “herkesi, düşmanları bile koşulsuz olarak sevme”, “bir tokat atana diğer yanağını çevirme” gibi öğretilerin belirli bir amacı vardı. Bütün insanlar, benlik çemberinin merkezi olan “tek bilinç” olgusunu paylaştıkları için “bir” idi, insanlar, ortak bir merkezden “bilinç”ten çıkan çok sayıda yarıçap olarak düşünülüyordu.

Çemberin çevresi farklı bedenleri yani insanları (beden olarak) simgeliyordu, insanların kendilerini “ben” olarak algılaması, yani dış dünyayı ve bedeni deneyimleyen, tepki veren daha derin bir kimlik düzeyi de “psişe” idi, psişe yarıçapları simgeliyordu, “ego” da yani “ben” düşüncesinin de psişe ile ilgisi vardır, çemberin merkezi ise “bilinç” idi ki bunda ayrılık yoktur, herkes bu ortak noktayı paylaşır bu nedenle Gnostiklere göre “herkes özde birdir” (Pavlus’un bu görüşü savunan pek çok ayeti vardır, üçüncü bölümde değineceğim)

“İnisiye” olmamış sıradan halka bunları anlatmak çok zordu, ancak başka bir yolu vardı, bunları felsefi olarak değil de daha kolay yollardan anlatmak: Bu da “sevgi” idi herkesi, bize zulmedenleri bile sevmeliydik, bütün insanları kendimiz gibi sevmeliydik, bize tokat atana diğer yanağımızı da çevirmeliydik, bu öğretiyle egoyu yenmek amaçlanmıştı çünkü felsefeye göre herkes zaten “bir” idi, özde çemberin merkezindeki noktada ayrılık yoktu, bu öğretinin PRATİĞE dökülmesi ise herkesi, düşmanları bile sevmekle, “kendimiz gibi” sevmekle başlıyordu.


Peki nasıl olmuştu da Eski Ahid, kanona dahil edilmişti?

İlk yüzyıllarda, (gnostikler tarafından) yeni oluşturulan bu dinin Musevilik ile olan ilişkisi konusunda hristiyanlar arasında büyük ayrılıklar vardı, ilk hristiyanlar olan Gnostikler arasında, eğer Ebionitler de "gnostik" sayılırsa, en az 3 ayrı ekol vardı.

Bunlardan birincisi olan Marcioncular bu yeni gizem kültünün(hristiyanlığın) kesinlikle Musevilik ile ilişkisinin olmadığını, Musevi yasalarının tamamen yıkılması ve bir an önce tarihe karışması gerektiğini savunan devrimcilerdi, ikinci grupta Pavlusçular yer alıyordu Pavlus, Musevi yasası konusunda Marcion'dan daha ılımlıydı ona göre Yasa kendi haline bırakılmalıydı ve yavaş yavaş yok olması beklenmeliydi son grupta olan Ebionitlere göre Musevi hristiyanlıkla bağdaştırılmalıydı çünkü yeni oluşturulan bu din yani hristiyanlık da Museviler içindi.

Sonuç olarak Gnostiklerin pek çoğu Yahudi yasasına ve tanrısına hiç de sıcak bakmayan gruplardan oluşuyordu, 1 yüzyıl sonra büyük ayrılık Gnostikler ve Literalistler arasındaydı, daha sonra oluşan, İsa hikayesini/mitini bilinçli olarak oluşturan Gnostiklerin öğretilerini anlamayan ve İsa hikayesini "gerçek", "tarihsel" kabul ederek içsel gizemleri tamamen rededen, bireysel aydınlanmadan çok dinsel bir kurum oluşturma amacında olan Roma Kilisesi ile Gnostikler arasında tam bir "fikir savaşı" vardı, Gnostikler bireyselciydi, baskıcı dinsel bir kurum oluşturma gibi bir amaçları yoktu, tek dertleri insanların bireysel olarak aydınlanmasıydı öte yandan Roma kilisesi ciddi, baskıcı, otoriter ve herkesi "tek çatı" altında toplayacak bir kurum oluşturmak istiyordu.(Daha sonra Roma kilisesinin galibiyetiyle pek Çok Gnostik kitap yakılmış günümüze Gnostiklerden yalnızca Nag Hammadi belgeleri kalmıştır)

Literalist Roma kilisesi Eski Ahid'i reddetmek istemiyordu çünkü onlara göre Eski Ahit, İsa hikayesinin kökeninin "tarihsel" olduğunu ve bunun arkasında gerçek bir tarih yattığını onaylayan tanrısal bir belge idi, bu nedenle Eski Ahit de Roma kilisesi tarafından kanona dahil edildi, Eski Ahit, Gnostiklere karşı Roma kilisesini haklı göstermek için kullanılmıştı, Roma kilisesinin oluşturduğu ilk incil olan Markos incili sonra Mata İncil'inde Eski Ahit'teki sözde kehanetler üzerinde bu kadar durulması, (Matta ve Luka incilinde) uzun uzun soy ağaçları verilmesi de bu "tarihsel olduğunu kanıtlama" uğraşının bir sonucudur.
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
@Cevad Öncelikle bilginizin en temelinde bir hata var.Bu ölümcül bir hata olmuş.Tüm bilgiyi mahvetmiş.Yazınızda sanki Hristiyanlık icad edilmiş.Sonradan Yahudiliğe bağlanmış izlenimi veriyorsunuz.Oysa Hristiyanlık ilk başta bir Yahudi tarikatı olarak ortaya çıktı.Sadece Yahudiler'in tartıştığı bir konuydu ve İsa Mesih'in tüm uluslara gidin çağrısına uymak istemedi Yahudiler,Pavlus bu konuda gerekeni yaptı.Yani Yahudiliğe sonradan bağlamak bir tarafa Yahudilik'ten sonradan ayrılmak söz konusu burada.İkinci olarak Yeni Ahit'e inanan birisi Eski Ahit'i reddedemez çünkü İsa Mesih'in kendisi de sık sık Eski Ahit'ten alıntılar yapmıştır.Yeni Ahit'te yazan her şeyin Eski Ahit'ten bir kaynağı vardır.Eski Ahit'le bağlantısı olmayan neredeyse hiç bir şey yazılmaz.Yeni Ahit'in geçerliliğini göstermek için Havariler ve elçiler dahi her zaman Eski Ahit'i delil olarak göstermişlerdir.

Tanrı'nın Eski Ahit'te daha öfkeli,Yeni Ahit'te daha sakin olmasının sebepleri var tabii.Ancak bu sebepler Kutsal Kitap'ı bölecek şeyler değil.Özde Tanrı aynı Tanrı ve kitabın tamamı okunduğunda bu görülecektir.Eski ve Yeni Ahit birbirinden ayrılmaz.Sadece Yeni Ahit'i okumak 1500 sayfalık bir kitabın sadece son 400 sayfasını okumak olacaktır.Eski Ahit olmadan Mesihlik dahil Yeni Ahit'teki hiçbir kurum ve olayın anlamı kalmayacaktır.Tanrı Eski Ahit'te sanki daha öfkeli gözüküyor.Aslında bunun tek sebebi Eski Ahit'te olayların ayrıntılı anlatılmasıdır.Tanrı değişmemiştir.Yeni Ahit'te olaylar ve eski peygamberler ayrıntılı incelenmemiş onun yerine mesaja odaklanılmıştır.Bu yüzden Tanrı'nın kişiliği değişmiş gibi gözükmektedir.Ama aslında Yeni Ahit sadece tamamlayıcıdır.Buna bir kaç örnek içermesi açısından şu konulara bir bakalım;


Örneğin, Eski Antlaşma boyunca Tanrı’nın, “sevecen ve lütfeden, tez öfkelenmeyen, sevgisi ve sadakati bol bir Tanrı” olduğu bildirilmiştir (Mısır’dan Çıkış 34:6; Çölde Sayım 14:18; Yasa’nın Tekrarı 4:31; Nehemya 9:17; Mezmur 86:5, 15; 108:4; 145:8; Yoel 2:13). Buna karşın Yeni Antlaşma olan İncil’de, Tanrı’nın sevgi dolu şefkati ve merhameti, “Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlu'nu verdi. Öyle ki, O'na iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, hepsi sonsuz yaşama kavuşsun” sözleri aracılığıyla daha da dolu dolu bir şekilde gösterilmiştir (Yuhanna 3:16). Eski Antlaşma boyunca da Tanrı’nın İsrail’le sevgi dolu bir babanın çocuğuna davrandığı şekilde davrandığını görüyoruz. İsrailliler O’na karşı kasten günah işleyip putlara tapmaya başladıklarında Tanrı onları cezalandırmıştı. Buna karşın, putperestliklerinden tövbe ettikleri her seferinde de onları kurtarmıştı. Bu, Tanrı’nın Yeni Antlaşma olan İncil’de Hıristiyanlar’a davranma biçimine çok benzer. Örneğin, İbraniler 12:6 bizlere, “Rab sevdiğini terbiye eder, oğulluğa kabul ettiği herkesi cezalandırır” der.

Buna benzer bir şekilde, Eski Antlaşma boyunca da Tanrı’nın yargı ve gazabının günahın üzerine döküldüğünü görüyoruz. Aynı şekilde, Yeni Antlaşma’da da Tanrı’nın gazabının hâlâ, “Haksızlıkla gerçeğe engel olan insanların bütün tanrısızlığına ve haksızlığına karşı Tanrı'nın gazabının gökten açıkça gösterilmekte” olduğunu görüyoruz (Romalılar 1:18). Bu yüzden, Tanrı Eski Antlaşma’da Yeni Antlaşma’da olduğundan farklı değildir. Tanrı, doğası bakımından değişmezdir. Kutsal Kitap’ın bazı bölümlerinde O’nun doğasının bir yönünün öbür yönlerinden daha çok gösterildiğini görsek bile, Tanrı’nın Kendisi değişmez.

Kutsal Kitap’ı okuyup etüt ettikçe, Tanrı’nın Eski ve Yeni Antlaşmalar’da aynı olduğu açıklığa kavuşur. Kutsal Kitap iki (belki de üç) kıtada, üç değişik dilde, 1500’den fazla yıl içinde, 40’dan fazla yazar tarafından yazılan 66 ayrı kitaptan oluştuğu halde, baştan sonra hiçbir çelişkisi olmayan bir tek birleşmiş kitap olmayı sürdürür. Kutsal Kitap’ta sevgi dolu, merhametli ve adil bir Tanrı’nın her türlü durumda günahlı insanları nasıl ele aldığını görürüz. Kutsal Kitap gerçekten de Tanrı’nın insanlığa yazmış olduğu bir aşk mektubudur. Tanrı’nın yarattıklarına, özellikle de insanlığa olan sevgisi Kutsal Kitap boyunca açıkça görülür. Kutsal Kitap boyunca, Tanrı’nın insanları sevgi dolu ve merhametli bir biçimde Kendisiyle özel bir ilişkiye çağırdığını görüyoruz. Tanrı bunu insanlar bunu hak ettikleri için değil, Kendisi lütufkâr ve merhametli, tez öfkelenmeyen, sevgi dolu şefkati ve gerçeği bol bir Tanrı olduğu için yapar. Buna karşın Kendi Sözü’ne itaatsizlik edip Kendisine tapmayı reddederek kendi yarattıkları tanrılara tapmayı seçenlerin Yargıcı olan kutsal ve doğru bir Tanrı da görüyoruz (Romalılar bölüm 1).

Tanrı’nın doğru ve kutsal karakterinden ötürü, geçmiş, şimdiki ve gelecekteki olmak üzere her günahın yargılanması gerekmektedir. Buna karşın Tanrı Kendi sonsuz sevgisinde, günahlı insanın Kendi gazabından kaçabilmesi için, günahların bedelinin ödenmesini ve bir barışma yolunu sağlamıştır. Bu harika gerçeği “Tanrı'yı biz sevmiş değildik, ama O bizi sevdi ve Oğlu'nu günahlarımızı bağışlatan kurban olarak dünyaya gönderdi. İşte sevgi budur” diyen 1 Yuhanna 4:10 ayetlerde görmekteyiz. Tanrı, Eski Antlaşma’da günah için kefaret edilebileceği bir kurban sistemi sağlamıştı. Ancak bu kurban sistemi sadece geçiciydi ve sadece günahların bedelini bizim yerimize tamamen ödemek için çarmıhta ölecek olan İsa Mesih’in gelişini bekliyordu. Eski Antlaşma’da vaat edilmiş olan Kurtarıcı, Yeni Antlaşma’da iyice tanıtılmıştır. Tanrı’nın Oğlu İsa Mesih’i göndermesi olan sevgisinin nihai dışavurumu Eski Antlaşma’da sadece hayal edilen bir şey olduğu halde Yeni Antlaşma’da bütün yüceliğiyle gösterilmiştir. Hem Eski, hem de Yeni Antlaşma bizleri, “bilge kılıp kurtuluşa kavuşturacak güçte”dir (2 Timoteos 3:15). Her iki Antlaşma’yı da iyice incelediğimizde Tanrı’nın gölgeler gibi değişmeyen bir Tanrı olduğu açıklık kazanır (Yakup 1:17).
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
yok yok ona verilen taviz sana verilmez bu memlekettede böyle bunlara verilen haklar kendi öz vatandaşına verilmiyor ama bunlar küfür ehli hep doğru vede güzeli ret eder bunlar ALLAH c.c.ı da peygamberide ret ettiler
ortak koşyular oğul isnat ettiler bunlar kafirlerin ta kendisidir
hak yemeyi yalan söylemeyi pek severler

Sizin gibi gizli ırkçılar yüzünden ne biz gün yüzü görüyoruz ne de güzel ülkemiz huzur buluyor.Bize ne hak verilmiş Müslümanlar'dan farklı.Hem biz bu ülkenin öz vatandaşı değil miyiz?Ne farkımız var?Biz uzaydan mı geldik?Bizi üvey evlat ilan etmek nedendir?Doğruyu güzeli mahveden yalnız sizin gibilerdir.Ne Müslümanlar,Ne Aleviler ne de Hristiyanlar değil.Sizin gibi gizli ırkçılar...
 

Cevad

Profesör
Katılım
4 Ocak 2012
Mesajlar
826
Tepkime puanı
48
Puanları
0
Tanrı kolayca bağışladım demek yerine niye oğlunu kurban ediyor ?
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
hadi ordan gizli ırkcıymış ırkcılık kafiri müslümandan ayırmak değil aynı din üzerine olan kardeşini rengi soyu sopu
nedeniyle ayırmaktır ırkcılığı öğrendin tamam mı mesihci benim yaptığım cihattır senin gibi içimizde kalmış üç beş
kafiri ivşa etmek sizin yalan yanlış köfnemiş inançlarınızı kınamak müslüman halkıda uyarmaktır anladınmı mesihci
birde vatanımız falan hadi ordan ALLAH c.c. göstermesin gerçekten aciz bir duruma düşsek ilk vuracak sizlersiniz
içerden kurtuluş savaşından öncede sonrada gördük sizleri vede ermenileri
biz emrolunan kafirleri dost edinmeyin onlar sizin ap açık düşmanınızdır buyurulmuştur bizde kurana uyarak sizi kafir vede düşman iylan ediyoruz eğer onlar size saldırmadan öldürmeyin ayeti olmasa işin kolay ama öldürmeyin emrine uyuyorum bu idaremiz ondandır her zaman ama her zaman bu mubarek toprakta gezerken ensende
olduğumuzu hisset vede unutma yani yer yüzünde huzur size haram kılındı hep korkacaksınız mesihci hep korkacak çünkü ALLAH c.c. buyurduki kafirler korkak olur aslında şu anda bizim şemsiyemiz altında biraz daha güvendesin çünkü bizim korumamızdasın mesihci unutma olduğun yeri
 

barayev

Doçent
Katılım
24 Mar 2010
Mesajlar
608
Tepkime puanı
21
Puanları
0
UYANDIR BİZİ MESİHÇİ...ve sana Teşşekürler etsin İHVANCILAR..
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
hadi ordan gizli ırkcıymış ırkcılık kafiri müslümandan ayırmak değil aynı din üzerine olan kardeşini rengi soyu sopu
nedeniyle ayırmaktır ırkcılığı öğrendin tamam mı mesihci benim yaptığım cihattır senin gibi içimizde kalmış üç beş
kafiri ivşa etmek sizin yalan yanlış köfnemiş inançlarınızı kınamak müslüman halkıda uyarmaktır anladınmı mesihci
birde vatanımız falan hadi ordan ALLAH c.c. göstermesin gerçekten aciz bir duruma düşsek ilk vuracak sizlersiniz
içerden kurtuluş savaşından öncede sonrada gördük sizleri vede ermenileri
biz emrolunan kafirleri dost edinmeyin onlar sizin ap açık düşmanınızdır buyurulmuştur bizde kurana uyarak sizi kafir vede düşman iylan ediyoruz eğer onlar size saldırmadan öldürmeyin ayeti olmasa işin kolay ama öldürmeyin emrine uyuyorum bu idaremiz ondandır her zaman ama her zaman bu mubarek toprakta gezerken ensende
olduğumuzu hisset vede unutma yani yer yüzünde huzur size haram kılındı hep korkacaksınız mesihci hep korkacak çünkü ALLAH c.c. buyurduki kafirler korkak olur aslında şu anda bizim şemsiyemiz altında biraz daha güvendesin çünkü bizim korumamızdasın mesihci unutma olduğun yeri


Bana masal anlatmayın.Sizin gibi ham sofuların pek Müslüman dedeleri Atatürk'ün katli vaciptir derken,Kurtuluş Savaşı'nda dedelerimize karşı ordu kurmaya çalışırken,yunanın zaferi için dua ederken benim dedelerim dağlarda Fransızlarla çarpışıyordu.Benim bütün dedelerim bu devlet için canını ortaya koydu.Bir kısmı o savaşta komutanlık yaptı.Ben öz be öz Türk'üm ve bu ülkede çoğu Müslüman'dan çok daha fazla hakkım var.Sizin gibilerse ırkçılık çamurunda debelendikçe batacaksınız!

Online Cihat yapıyormuş.Hadi Oradan.Mücahit görmesek inanacağız.
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
işte ırkcı sensin ben türküm diyorsun öbürüde kürt öbürüde cerkez öbürüde laz şimdi vatan sanamı kalmış oldu
türk olmaynan keşke türk olacağına müslüman olsaydında fıransız ingiliz hatta apaçiolsaydın sana kardeşim der kucaklardım ama sen kafirin ta kendisin değil kucaklamak elimi değmem necissin hemde ırkcının ta kendisisin
 

veri

Yasaklı
Katılım
8 Kas 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
661
Puanları
0
yok yok ona verilen taviz sana verilmez bu memlekettede böyle bunlara verilen haklar kendi öz vatandaşına verilmiyor ama bunlar küfür ehli hep doğru vede güzeli ret eder bunlar ALLAH c.c.ı da peygamberide ret ettiler
ortak koşyular oğul isnat ettiler bunlar kafirlerin ta kendisidir
hak yemeyi yalan söylemeyi pek severler
kaç tane günah işlediğinin farkında mısın?
kitabımız dost edinmeyin diyor burayı iyi anlamak lazım
düşmanınız vurun kırın demiyor.
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
fayanscı Nickli Üyeden Alıntı
hadi ordan gizli ırkcıymış ırkcılık kafiri müslümandan ayırmak değil aynı din üzerine olan kardeşini rengi soyu sopu
nedeniyle ayırmaktır ırkcılığı öğrendin tamam mı mesihci benim yaptığım cihattır senin gibi içimizde kalmış üç beş
kafiri ivşa etmek sizin yalan yanlış köfnemiş inançlarınızı kınamak müslüman halkıda uyarmaktır anladınmı mesihci
birde vatanımız falan hadi ordan ALLAH c.c. göstermesin gerçekten aciz bir duruma düşsek ilk vuracak sizlersiniz
içerden kurtuluş savaşından öncede sonrada gördük sizleri vede ermenileri
biz emrolunan kafirleri dost edinmeyin onlar sizin ap açık düşmanınızdır buyurulmuştur bizde kurana uyarak sizi kafir vede düşman iylan ediyoruz eğer onlar size saldırmadan öldürmeyin ayeti olmasa işin kolay ama öldürmeyin emrine uyuyorum bu idaremiz ondandır her zaman ama her zaman bu mubarek toprakta gezerken ensende
olduğumuzu hisset vede unutma yani yer yüzünde huzur size haram kılındı hep korkacaksınız mesihci hep korkacak çünkü ALLAH c.c. buyurduki kafirler korkak olur aslında şu anda bizim şemsiyemiz altında biraz daha güvendesin çünkü bizim korumamızdasın mesihci unutma olduğun yeri

bak mesihcinin bastonu olma adam gibi adil ol konuyu iyi takip etyukardan beri ne zırvalıyor mesihci
ben ne demişim yukardaki yazımı bu yazıdan üç yazı önce yazmışsım sonunda demişsimki saldırı kahbecede olur biri yaptı gördü sende böyle saldırmakla hak ediyorsun dikkatli ol nefesler ensende kahve pişirir demişsim
ne var bunda mesihciye baston olma seninde peygemberinse hz muhammet avs bu neyuduğu belirsiz sahte
ünvanı veriyor kabul edermisin sende karşı çıkarsın yapma mesihciğim ağzına biber sürerim diyeceğin ulan
 

veri

Yasaklı
Katılım
8 Kas 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
661
Puanları
0
mesihçi nin kabahati varsa raporlarsın. veya müslümana yakışır bir cevap içerisine başvurursun.

sonuçta Efendimiz bizim, hz. isa bizim hz. musa bizim
başkalarının hakareti halinde hz. isa ya bende mi hakaret edicem asla
efendimize hakarete göz mü yumucam. çapım kadar müdahale ederim. yeri ve zamanına göre ve müslümanca
 

ömerusta

Kıdemli Üye
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
6,913
Tepkime puanı
239
Puanları
0
biz ne yaoıyoruz kafasınımı kırdık küfürmü ettik sonunun ne olacağını yazdık veri bu konular çok geniş şu anda burada yzamıyorum sende gelip gelip ayağıma basıyorsun be mubarek insan savunma şu iblisi korumda bitsin şu küfrü kafirin şu sitede
 
Üst