"mevlevi ayini" olarak sunlan gösteri, modernize edilmiş bir cahiliye adeti(bidat)dir. müzik ile ibadet olmaz.

Ahter

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2009
Mesajlar
5,252
Tepkime puanı
186
Puanları
0
Konum
antalya
Mesihçi nikli üye müslümanların önderi bir zatın mecaz yüklü şahaserlerinden alıntı yazarak güya kendisine sorulan sorulara cevab verdiğini zannediyor..Ama ne yazıkki, tabir caizse '' yüzme bilmediğinden boğulmuş'' ama n eyazıkki haberi yok...

Edebî sanatlar, hakikatlerin anlaşılmasında birer merdiven, birer basamak vazifesi yaparlar. Kendileri hakikat değildirler, hedef değildirler, maksut değildirler; Fakat hakikate ulaştıran vasıtadırlar. Derin mânâların taşıyıcısıdırlar. Hedefe götüren araçtırlar. Maksuda götüren yoldurlar.

Yol maksut zannedilmemeli, araç hedef kabul edilmemeli, vasıta ve basamak maksat yapılmamalı, sanat hakikat yerine geçmemelidir. Geçerse ne olur? Hayal hakikate karışır..Mesnevi gibi Fihi mafih gibi edebiyatın zirvesi eserlerden alıntı yaparken bunlar nazara alınmalıdır

Yol maksut zannedilmemeli, araç hedef kabul edilmemeli, vasıta ve basamak maksat yapılmamalı, sanat hakikat yerine geçmemelidir. Geçerse ne olur? Hayal hakikate karışır. Hakikat yolunu şaşırır. Konu din olunca, din adına yığınla hurafelere, batıl inançlara kapı açar

Hele Mesnevi gibi eserleri yazan Mevlana gibi şahsiyetler ele alınırken, mecaz, mecaz olarak algılanmalı; teşbih, teşbih olarak ele alınmalı, temsil, temsil olarak değerlendirilmeli ve ne mecaz, ne teşbih ve ne de temsil gelip hakikatin koltuğuna oturmamalıdır. değise burada mesihçiniin düştüğü garabetler düşmek çok kolay olur..

Oysa vakıa şudur ki, mecaz ilmin elinden cehaletin eline düştükçe hakikat sanılmış ve hurafelere kapı açmıştır. Şöyle ki: Cehaletin karanlık sol eli ne zaman, mecazları ve teşbihleri, âlimlerin aydınlık sağ elinden kaçırıp gasp etmişse veyahut mecaz ile teşbih bir uzun ömür ve saltanat sürmüşseler, hakikat zannedilerek tazelik ve berraklığını kaybetmişler; içecek su iken serap, güzel ve iffetli bir kadın iken aciz bir koca karı olup çıkmışlardır. Mecazdan hakikat pırıltıları çıkması için mecazın şeffaf olması gerekir.

Oysa mecaz hakikate dönüşse anlamsız bir söz yığınına döner, asıl hakikati de gölgeler. Geçmiş âlimlerce ilmin inceliklerini ifade eden birçok kelime, hikâye, mana ve değer, sonradan gelenlerce anlaşılmamış, miâdı dolmuş bulunmuş ve zevksiz görülerek yenileşme ve icat meyline güç vermiş, değişiklik yapmaya cesaret vermiştir. Her şeye dış görüntüsüyle hükmetmek yanlıştır. Araştırmacıya düşen, iyi bir dalgıç olmak, zamanın ve çevrenin yalancı etkisinden sıyrılmak, mazinin geniş ovalarına girerek mantığın terazisini iyi kullanıp her şeyin aslını ve kaynağını bulmak olmalıdır.

Mesihçiye tavsiyemiz bir daha Mevlana gibi zirve şahsiyetlerden alıntı yaparken bu incelikler dikkat etmesi kendisi için çok iyi olur..Zira içine düştüğü garabeti hala anlayabildiğini zannetmiyorum..Mevlana Hazretlerinin teşbih ve mecazlarında boğulduğunu müşahade ediyoruz..Burada müslüman mahellesinde salyongoz satılması hiçte hoş değildir...Hele tereciye tere satmaya kalkışması çok trajikomik olmuş...Bizden tavsiye..
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
Tepkiden dolayı kaldırıldığını sanmıyorum.
resim tanıtılırken semazenlerin bayan olduğu iddiasına yer verilmişti.
resmi bir günlüğüne sitelerinde asılı tutup daha sonra resmi kaldırmalarının nedeni de fotomontaj - fotoshop resim olmasından kaynaklanıyordur.
resim gerçek diye biliyorum. almanya İGMGnin bu tür bayan semazen gösterileri oluyor. ama tabi resimlere güven olmaz. sanal dünya
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
müslüman bir forumda sizin isiniz ne ? bunu aciklar misiniz ?
sizin dindaslarinizin yok mu yoksa böyle bir forumu ?
islami burada olan bazi müslümanlardan daha iyi bildiginiz oratada
bunlari nerden ögrendiniz ? müslüman bir forumda bulunmanizin amaci ne ?

müslümanligi nezaketsizlik ile suclamayin dedik size degil mi !

sizler nezaketten kiriliyorsunuz -aman dikkat edin
sizin nezaketiniz de vicdaniniz da müslümanlara olan hosgörünüz de ancak kendi cikarlariniz dogrultusunda !
irak ,afganistan , srebzenitza ........ buralarda gösterdiniz siz 21.yüzyil vicdaninizi ve beraberce uyum icinde yasamaktan ne kadar anladiginizi !!!

hic bir degere sayginiz yok sizin ! bilakis birde müslüman bir forumda gelmissiniz küstahca nutukda bulunuyorsunuz !
köylü köyüne lütfen .

Size hesap verecek değilim. Haddinizi aşıyorsunuz artık. İftiralarınızdan gına geldi.
 

Ahter

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2009
Mesajlar
5,252
Tepkime puanı
186
Puanları
0
Konum
antalya
Mesihçi yazımı anladınmı? bir daha oku..
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
@ŞehbaL benim okuduğumu kim okusa aynı şeyi çıkarırdı. Mevlana'nın İsa Mesih'e ayrı bir önem atfettiği ortada en azından. Bu tip yerlerde hep İsa'yı örnek verir başkalarını değil. Benim gibi düşünen çok insan var. Bu konuya neden bu kadar takıldığınızı anlamadım ama tekrar paylaşacağım sözleri kim okusa benim gibi düşünürdü. Sanki hayallerimde uydurmuşum gibi bir hava yarattınız.

"Bu insan da sınama yüzünden kısımlara ayrılmıştır. Hepsi insan şeklindedir ama üç kısımdır:
Bir kısmı mutlak varlık olan Allah'a dalmış, kendini kaybetmiş olanlardır. Bunlar İsa gibi meleklere
katılmışlardır.
Bunlar sûrette insandır, fakat hakikatte Cebrail, yani melektir. Kızgınlıktan, heva ve hevesten, dedikodudan
kurtulmuşlardır."

Sevgiler...
 

Mahpeyker

Kıdemli Üye
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
4,456
Tepkime puanı
742
Puanları
0
Size hesap verecek değilim. Haddinizi aşıyorsunuz artık. İftiralarınızdan gına geldi.





HIHI HMMM öyle mi ? cok üzüldüm ama simdi
siz müslüman kardeslerimizi inceden edepsizlik ve nezaketsizlik ile suclarken ,dinimiz islami kendi dininiz nezdinde kücük düsürürken iyi oluyorda , size cevap verince biz mi kötü oluyoruz yine ? biz mi alayci ve iftiraci oluyoruz ?
aynaya bakin isterseniz bir ,belki hatanizi anlarsiniz o zaman !

 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
quote_icon.png
davaadami Nickli Üyeden Alıntı


mesihçi sen bu işleri gayet iyi biliyorsun. hristiyan olduğuna eminmisin. şaka yapmıyorsun degilmi?

"Hem de Sünni İslam'a uygun bir ibadettir." demişsin. bu cümlen hatalı. zaten konuyu açma sebebimiz de bu.






Festival devam ediyor !

Mesihçi nickindeki adam, hristiyan olduğunu foruma girdiği gün söylemişti ve sağır sulTan bile bunu biliyor !
emsalsiz :blink:"davaadamı" ise, adamı nerdeyse zorla müslüman kabul ediyor !
Siz hiç bugüne kadar böyle seçkin davadamı gördünüz mü ?
iÇİMiZDE NE CEVHERLER VAR! :confused1::blink::confused1:

biz zahire göre hüküm veririz.

kendini "kafir" olarak tanıtan kimi, "müslüman" olarak kabul etmişim. söyle! (sözümüzdeki kinayeyi bile anlamamışsın. yazık)

niyet okuyuculuğu yapma!

haddini bil!
 

Ahter

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2009
Mesajlar
5,252
Tepkime puanı
186
Puanları
0
Konum
antalya
İslami ilimlerden nasibi olmayanların medrese hocalığı yapmış Mevlana haz. mecaz yüklü ifadelerini anlamakta böyle zorluklar çekmesinin yadırgamıyoruz...Ve şu sözü tekraren hatırlatıyoruz..Umulurki faydası olur:

''mecaz ilmin elinden cehaletin eline düştükçe hakikat sanılmış ve hurafelere kapı açmıştır''
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
@YeRe_BaKaN Beni ince bir şekilde aşağılayan yazınızı okudum. Kısaca "mecazidir. İlk anlama bakmayın" demişsiniz. Ama anlamadığınız bir nokta var.

Ben her zaman Mevlana Hanefi bir İslam alimidir dedim. İsa Mesih'e Tanrı demez dedim. Sadece İsa Mesih'i ruhani bir varlık olarak görüyor dedim. Bunda bu kadar ele alıp yola düşecek ne var anlamak zor?

Bu başlık altında "salyangoz satmadım" ama ne satarsam satayım adım salyangozcuya çıkmış kaçarı yok :)

Benim İslami bilgim gerçek hayatta tanıdığım tüm Müslümanlardan ve bu sitedeki bir kısım Müslümanlardan ileridir. Siz o konuda içinizi ferah tutun. Gururdan değil ama beni bilmeden daha fazla konuşmanızı istemediğimden söylüyorum. Kötü birine benzemiyorsunuz zira.
 

ŞehbaL

Kıdemli Üye
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
7,330
Tepkime puanı
643
Puanları
0
Konum
Ankara
ŞehbaL benim okuduğumu kim okusa aynı şeyi çıkarırdı. Mevlana'nın İsa Mesih'e ayrı bir önem atfettiği ortada en azından. Bu tip yerlerde hep İsa'yı örnek verir başkalarını değil. Benim gibi düşünen çok insan var. Bu konuya neden bu kadar takıldığınızı anlamadım ama tekrar paylaşacağım sözleri kim okusa benim gibi düşünürdü. Sanki hayallerimde uydurmuşum gibi bir hava yarattınız.

"Bu insan da sınama yüzünden kısımlara ayrılmıştır. Hepsi insan şeklindedir ama üç kısımdır:
Bir kısmı mutlak varlık olan Allah'a dalmış, kendini kaybetmiş olanlardır. Bunlar İsa gibi meleklere
katılmışlardır.
Bunlar sûrette insandır, fakat hakikatte Cebrail, yani melektir. Kızgınlıktan, heva ve hevesten, dedikodudan
kurtulmuşlardır."

Sevgiler...

Gerçekler acıdır..

Mevlana'yı herkes anlayamaz. Önce kavramların tam olarak neyi ifade ettiğini bilmek lazım :gl Neden takıldığımı anlamanız için müslüman olmanız ve bir hıristiyanın kendi inancını İslam'ın en büyük aliminlerinden birinde göstermeye çalışması gibi bir olayla karşı karşıya kalmanız gerekir :gl Dediğim gibi siz anlamak istediğiniz gibi anlamışsınız. Oradaki hiçbir ifadeden öyle bir mana çıkmaz. Siz kendi dininize yormuşsunuz. Bir müslüman incildeki bir ifadeyi alıp İslama yorsa siz bunu kabul eder misiniz? - ki faraklit kelimesini dahi kabul etmiyorsunuz, barnabas incilinde olduğu halde diyeceğim ve siz barnabas incilinin olmadığını iddia ederek farklı bir tartışmaya döndürmüş olacağız konuyu =) -
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
"mevlevi ayini" olarak sunlan gösteri, modernize edilmiş bir cahiliye adeti(bidat)dir. müzik ile ibadet olmaz.

TEKRAR EDİYORUM MÜZİK İLE İBADET OLMAZ...

hz. mevlananın müzik eşliğinde yaptığı böyle bir ibadeti yoktur. yanlış hatırlamıyorsam hayatında bir kere Allah (cc) aşkı ile bunu yapmıştır.... o da müziksiz.

(olur diyenlerin alevilerin kendince kadınlı erkekli yaptıkları ritüelede onay vermesi gerekir)

buyrun videoyu izleyin.

http://www.youtube.com/watch?v=Kpxy0AQJAVU&feature=g-all-c



ayrıca bu "mevlevi ayini", plaj kenarındaki lüks otellerde (zinahane), rakı sofralarına meze yapılmaktadır, malesef.

mevlevilik yolu (tarik) günümüzde kurumuştur. aslen cerrahi olmakla birlikte, biz mevleyiz diye bu mirasa sahip çıkmak isteyen, insanları bu noktada kandıran ömer tuğrul innaçer ve ahmet özhan avanesini tövbeye çapğırıyorum. tez bu yoldan (biz mevleviyiz demekten) dönsünler.

ömer tuğrul inançer ve ahmet özhan takip edebildiğim kadarı ile bu "dinlerarası diyalog" fitnesine de konser veb etkinliklerle katkı sağlamaktadır. geç olmadan yanlıştan dönsünler.


son olarak bu mevlevi ayininin hangi noktaya geldiği ile ilgili bir haber ve bir fotoğraf paylaşmak istiyorum.

Allah (cc) tüm müminleri ahirzaman şerlerinden korusun. amin.

"
Resmi gönderen kardeşimiz Cami adını yazmadığı için nerede çekildiğini bilmiyoruz. Muhtemelen bir icazet merasimi.
Genç kızlar erkekler karşısında sema gösterisi yapıyor. Büluğ çağına ermiş kızların üstelik camide yani Allah’ın evinde, Allah’ın dinine muhalif bir şekilde hareket etmeleri geldiğimiz noktayı gösteriyor. İslam, tarihinde böyle sululuk, cıvıklık ve şuursuzluk görmedi."


camide-kadin-semazen-gosterisi.jpg
camide-kadin-semazen-gosterisi.jpg


haberin linki:

http://www.ismailaga.info/yazi/2012/09/16/camide-kadin-semazenlerle-erkeklere-gosteri/

yukarıdaki konuyu açan biziz. ancak üzülerek görüyorum ki konu mecraından kaymış.

mevlana hazretleri ile ilgili, yeni, konu açıp oradan tartışmaya devam edebilirsiniz. lütfen.

bu başlık altında mevlana hazretlerini tartışamak havanda su dövmeye benziyor.

son olarak "kafir" lerin islamiyeti ve islam kaynaklarını nasıl da iyi bildiklerini (takip ettiklerini) bu versile ile bir kez daha görmüş olduk. bunu vesile yapar eksikliklerimizi gideririz, inşaallah.

lütfen aşağıdaki konudan devam edelim. konuyu tekrar hatırlarsak;

"mevlevi ayini" olarak sunlan gösteri, modernize edilmiş bir cahiliye adeti(bidat)dir. müzik ile ibadet olmaz.


http://www.ihvanforum.org/showthrea...liye-adeti(bidat)dir.-müzik-ile-ibadet-olmaz.
 

Mahpeyker

Kıdemli Üye
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
4,456
Tepkime puanı
742
Puanları
0
@YeRe_BaKaN Beni ince bir şekilde aşağılayan yazınızı okudum. Kısaca "mecazidir. İlk anlama bakmayın" demişsiniz. Ama anlamadığınız bir nokta var.

Ben her zaman Mevlana Hanefi bir İslam alimidir dedim. İsa Mesih'e Tanrı demez dedim. Sadece İsa Mesih'i ruhani bir varlık olarak görüyor dedim. Bunda bu kadar ele alıp yola düşecek ne var anlamak zor?

Bu başlık altında "salyangoz satmadım" ama ne satarsam satayım adım salyangozcuya çıkmış kaçarı yok :)

Benim İslami bilgim gerçek hayatta tanıdığım tüm Müslümanlardan ve bu sitedeki bir kısım Müslümanlardan ileridir. Siz o konuda içinizi ferah tutun. Gururdan değil ama beni bilmeden daha fazla konuşmanızı istemediğimden söylüyorum. Kötü birine benzemiyorsunuz zira.






bizde onu soruyoruz iste .nerden geliyor bu islam hakkinda ki bilginiz ?
ve ne amacla müslüman bir forumda bulunuyorsunuz ?
ve hala sapikliginiza devam ediyorsunuz : hem diyorsunuz ki ,Mevlana hanefi bir alimdir hemde diyorsunuz Isa as´in hasa ruh oldugunu kabul ediyor .celiski yok mu sizce bu sözlerinizde ?
hanefi alimlerin hic biri böyle sacma bir seyi kabul etmezler .
müslümanlara göre Isa as Allahin hasa oglu degil ,ondan önce gelmis bütün peygamberler gibi Allahin kulu ve rasulüdür .
@YeRe_BaKaN ve @Sehbal Hanim size gereken cevabi verdiler .
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0


Gerçekler acıdır..

Mevlana'yı herkes anlayamaz. Önce kavramların tam olarak neyi ifade ettiğini bilmek lazım :gl Neden takıldığımı anlamanız için müslüman olmanız ve bir hıristiyanın kendi inancını İslam'ın en büyük aliminlerinden birinde göstermeye çalışması gibi bir olayla karşı karşıya kalmanız gerekir :gl Dediğim gibi siz anlamak istediğiniz gibi anlamışsınız. Oradaki hiçbir ifadeden öyle bir mana çıkmaz. Siz kendi dininize yormuşsunuz. Bir müslüman incildeki bir ifadeyi alıp İslama yorsa siz bunu kabul eder misiniz? - ki faraklit kelimesini dahi kabul etmiyorsunuz, barnabas incilinde olduğu halde diyeceğim ve siz barnabas incilinin olmadığını iddia ederek farklı bir tartışmaya döndürmüş olacağız konuyu =) -

Faraklit ve Barnabas derseniz saatlerdir inşa ettiğiniz o entellektüel görünümünüz fena halde kaybolur ve cehalet noktasına dönersiniz. Bence demeyin :D Burada kalalım biz. Hem başlık sahibi de şikayetçi durumdan...
 

Ahter

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2009
Mesajlar
5,252
Tepkime puanı
186
Puanları
0
Konum
antalya
Mesihçi, Mevlanayı iyi öğrenmek kavramak istiyorsa acizane tavsiyemiz mevlananın eserleri gibi teşbih ve mecazın zirvesi olan bu eserleri , şerhleriyle okuyarak kavramaya çalışmasıdır...Mevlana küddise sirruhul sami , Haz. isaya Kur'anın ve hadislerin tanıttığı ölçüler içinde bakıyor ama bunu anlatırkende teşbih ve mecazı da bol miktarda kullanıyor..Madem bize iyiniyetle bakıyor Mesihçi , bizde kendisine bu şekilde yardım cı olalım istedik..salyongoz tabiride Müslümanların mühim bir şahsiyetin , bir hıristi,yan tarafından üstelik gerekli bir ön hazırlık yapmadan msülüman kitleye cevab olarak verilmesi üzerine söylenmiştir...Eğer Mesihçi şerhleride dikkate alrak bize aktarsaydı kendisini nezaketle dinlerdik..Ama mesihçiden bunu göremedik...Dersine çalışırsa kendisini memnuniyetle dinleriz..
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
Mesihçi, Mevlanayı iyi öğrenmek kavramak istiyorsa acizane tavsiyemiz mevlananın eserleri gibi teşbih ve mecazın zirvesi olan bu eserleri , şerhleriyle okuyarak kavramaya çalışmasıdır...Mevlana küddise sirruhul sami , Haz. isaya Kur'anın ve hadislerin tanıttığı ölçüler içinde bakıyor ama bunu anlatırkende teşbih ve mecazı da bol miktarda kullanıyor..Madem bize iyiniyetle bakıyor Mesihçi , bizde kendisine bu şekilde yardım cı olalım istedik..salyongoz tabiride Müslümanların mühim bir şahsiyetin , bir hıristi,yan tarafından üstelik gerekli bir ön hazırlık yapmadan msülüman kitleye cevab olarak verilmesi üzerine söylenmiştir...Eğer Mesihçi şerhleride dikkate alrak bize aktarsaydı kendisini nezaketle dinlerdik..Ama mesihçiden bunu göremedik...Dersine çalışırsa kendisini memnuniyetle dinleriz..

Mevlana'yı şerhinden, Kur'an ı tefsirden, Kutsal Kitabı "commentary" den okuyun diyorlar. Hiç bir kitabın kendisini okumamak lazımmış bunu öğrendim :) İnsanlar anlamasın diye yazmış Mevlana zaten :) Allah'da kitapları sıradan insanlar okumasın diye yollamış. Şerhçilerin doğru söylediği ne malum. Olsun onlar anlar. İnsanlar anlamaz...

Böyle bir küçük protestom olsun.

Genel olarak herkese söylüyorum. Bu arada İsa Ruhullah'tır diyorsunuz. Kelimetullahtır diyorsunuz. Ölmedi göğe yükseldi diyorsunuz. Allah'ın ruhu dediğiniz İsa'ya Mevlana Ruhani demiş olamaz diye bana cahil diyorsunuz...

Eğer üzüldüyseniz kusuruma bakmayın. Öneriniz için teşekkürler...
 

ŞehbaL

Kıdemli Üye
Katılım
7 Haz 2006
Mesajlar
7,330
Tepkime puanı
643
Puanları
0
Konum
Ankara
Faraklit ve Barnabas derseniz saatlerdir inşa ettiğiniz o entellektüel görünümünüz fena halde kaybolur ve cehalet noktasına dönersiniz. Bence demeyin :D Burada kalalım biz. Hem başlık sahibi de şikayetçi durumdan...

"Bir vakit Meryem oğlu İsâ şöyle dedi: 'Ey İsrailoğulları! Ben size Allah'ın Resulüyüm, önümdeki Tevratın doğrulayıcısı ve benden sonra gelecek bir Resulün müjdecisi olarak geldim ki onun ismi Ahmed'dir'. Sonra o onlara açık delillerle gelince 'Bu apaçık bir sihir.' dediler." (Saff, 61/6)

ayette Hz. İsa'nın Efendimiz-sav-i müjdelemesinden bahsedilir. Amenna ve saddegna diyoruz biz müslümanlar olarak :)

Allah'a emanet olun, hidayetle..
 

Ahter

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2009
Mesajlar
5,252
Tepkime puanı
186
Puanları
0
Konum
antalya
Edebiyatın zirvesi olan şahaserlerin tabiiki sıradan yani konuya aşina olmayan okuyucuları için zorlukları olduğu işin ehline malumdur..Bunda anlaşılmayacak bir hususyoktur.Şerhlerde işin ehli olmayanlara yardımcı olmak için konunun ehli kişilerce yazılmış açıklamalardır...Bu şerhlerin doğru olup olmadığını sormadan önce bir deneme yapıp şerhleri okumalısınız..Okumadan naıl sorgulayabilrisiniz...?!Üzülecek bir durum yok ki niçin üzüleyim..Ama sizin Mevlanadan yaptığınız alıntıların algılanmasının, Mevlana tarafından hiç kasdedilmeyen hususlar olduğunu gördükçe ,yapılan tahribe üzülmemek elde değil...Elmas parçasının cam parçasıyla değiştirilmesine kim üzülmezki? Teesssüf ederim beyefendi!!
 

rabbinsadikkulu

FETÖ nurcu değildir!
Katılım
10 Ocak 2012
Mesajlar
9,937
Tepkime puanı
131
Puanları
0
Faraklit ve Barnabas derseniz saatlerdir inşa ettiğiniz o entellektüel görünümünüz fena halde kaybolur ve cehalet noktasına dönersiniz. Bence demeyin :D Burada kalalım biz. Hem başlık sahibi de şikayetçi durumdan...

mesihçi burda entel dantel kelimelerini savurup durma. konunun yeri burası değil. git başka konu aç. bilgimiz varsa ve gerek görürsek biz de katılırız.

nazikçe diyoruz anlamıyorsunuz. gidin başka konu açın, orda tartışın.

bu da sana gelsin mesihçi;

"Cevap 1:
Paraklit veya Faraklit (Yunanca: Parakletos), Hristiyanlık'taki Kutsal Ruh'un, Kitab-ı Mukaddes'in bazı Yunanca tefsirlerinde bazı bölümlerde kullanılan adı. Bununla beraber güncel tefsirlerde Kutsal Ruh ve Gerçeğin Ruhu tabirleri kullanılır.

Paraklit sözcüğü Yuhanna İncili'nin 14:16, 14:26, 15:26 ve 16:7'inci ayetleri ile Yuhanna'nın Birinci Mektubu'nun 2:1 no'lu ayetinde Kutsal Ruh'u anlatmak üzere kullanılmıştır. Sözcük Yeni Antlaşma'nın bazı İngilizce çevirilerinde Tesellici (Comforter) ya da Yardımcı / Tavsiyeci (Advocate) olarak çevrilmiştir. Sözcük antik Yunanca'da mahkemede yardım eden kişi anlamında da kullanılmıştır. Kumran Yazıtları ya da Ölü Deniz Tomarları olarak bilinen metinlerde sözcük Gerçeğin Ruhu olarak geçer.(VİKİPEDİ ansiklopedisi).

Cevap 2:

İslamî görüşlere göre Paraklit ismi ile İslam Peygamberi Muhammed (asv) kastedilmektedir.
Yunanca Parakletos kelimesi en basit anlamıyla "Yardımcı" demektir. Yine Yunanca bir kelime olan Periklutos ise "övülmüş" (İngilizce: praised one) anlamına gelmektedir. İslam Peygamberi Muhammed (asv)'in isimlerinden biri olan Ahmed de "övülmüş" anlamına gelmektedir. Bu nedenle bazı İslam alimlerince Parakletos sözcüğünün Periklutos ile aynı sözcüktür ve Ahmed ile anlam olarak örtüşmektedir(a.g.e; ayrıca bk. Alusî, XXVIII/86-88; Elmalılı Hamdi Yazır, VIII/12-17).

Yuhanna İncil'inden bir âyet:
“Mesih: ‘Ben, benim ve sizin Rabb’inize gidiyorum. Ta ki size Tevil’i getirecek olan Faraklit’i göndersin’ dedi.”

Faraklit, hakkın ruhu, hak ile bâtılı birbirinden tamamen ayıran mânâlarına gelir. Evet Allah Resûlü (asm), hakkın ruhudur. Çünkü ölü kalbler ancak O’nun (asm) getirdiği hak ile hayat bulmuştur. O insanların hidayete ermesi için kendini feda edercesine bir mücadele vermiştir ki; hak ile bâtılın birbirinden ayrılması, ancak böyle bir mücâdele ve mücâhede sonucu vuku bulmuştur. İşte Hz. Mesih’in haber verdiği bir Faraklit gelmiştir. O da Allah’ın (cc) son elçisi İki Cihan Güneşi Hz. Muhammed (asv)’dir.
Yuhanna İncili bab: 14. âyet 15 ve 16 da şöyle deniyor:
“Eğer beni seviyorsanız, emirlerimi tutarsınız. Ben Rabb’e yalvaracağım ve O size başka bir tesellici, hakikat ruhunu (Faraklit) verecektir; tâ ki daima sizinle beraber olsun.”

Şimdi de sırasıyla şu âyetlere bakalım:
“Faraklit, öyle bir Ruhu’l-Kudüs’tür ki, Rabb O’nu benim ismimle (yani peygamber olarak) gönderecektir. O size her şeyi öğretecek ve benim size söylediklerimi de tekrar hatırlatacaktır.” (Yuhanna, Bab: 14, Âyet 26).
“Faraklit geldiğinde benim için şahitlik edecektir ve siz de bana şahitlik edersiniz.” (Yuhanna, Bab: 15, Âyet, 26-27).
“Faraklit geldiğinde bütün âlemi, hataları sebebiyle kınar ve onları terbiye eder.” (Yuhanna, Bab: 16, Âyet, 8).
“Bununla beraber ben size hakikati söylüyorum; benim gitmem sizin için hayırlıdır, çünkü, gitmezsem, Tesellici size gelmez; fakat gidersem, onu size gönderirim. Ve o geldiği zaman, günah için, salâh için, ve hüküm için dünyayı ilzam edecektir. Günah için; çünkü bana iman etmezler. Salah için; çünkü Babama gidiyorum, ve artık beni göremezsiniz. Ve hüküm için; çünkü bu dünyanın reisinde hükmedilmiştir. Size söyleyecek daha çok şeylerim var; fakat şimdi dayanamazsınız. Fakat o, hakikat Ruhu, gelince, size her hakikate yol gösterecek; zira kendiliğinden söylemeyecektir; fakat her ne işitirse söyleyecek; ve gelecek şeyleri size bildirecektir.”(Yuhanna, 16/7-13).
Yuhanna’nın bu ayetlerinde “Faraklit/Paraklit” kelimesi, "Tesellici, Hakikat Ruhu ve Ruhü’l-Kudüs" olarak tercüme edilmiştir. Bu son ayetler Necm Suresinin üçüncü ve dördüncü ayetleriyle tamamen örtüşmektedir:
“O, kendi arzusuna göre konuşmaz. Onun konuşması, (Allah tarafından) kendisine vahiy edilen bir vahiyden başka bir şey değildir.”

Yuhanna Arapça tercümesinde de Türkçedeki ifadelerin aynısı kullanılmıştır.(bk. İncilu Yuhanna, el-Eshahu’r-rabi aşer: 16, 26; el-Eshahu’l-hamis aşer: 26; el-Eshahu’s-sadis aşer: 7-8).
“Fakat benim ismimle Babamın göndereceği tesellici, Ruhu’l-Kudüs”(14/26) ifadesinin Arapça versiyonu “ve emma el muazzî er-Ruhu’ellezi yursiluhu ebi bi ismî”; İngilizce’deki versiyonunda ise, “But the Hepler, the Holy Spirit, whom tehe Father will send in My name” şeklindedir.(Benim ismimle, benim adıma..).

Türkçedeki “Tesellici” kelimesi yerine, İngilizce tercümesinde, “Hepler = yardımcı”, Arapça’sında ise, “Muazzî = Tesellici) kelimesi kullanılmıştır.

“Ben Babaya yalvaracağım” cümlesi, Arapça’sında “Atlubu minel ebi = Babadan isteyeceğim”; İngilizce’sinde ise “ I Will pray Thr father” şeklindedir (yalvarmak, istemek, dua etmek). Görüldüğü gibi , üç tercüme arasında çok küçük nüanslardan başka bir fark yoktur.

Cevap 3:

Kur'an'a göre Hz. Muhammed (asv)'in gelişi Tevrat ve İncillerde müjdelenmiştir:
"Bir vakit Meryem oğlu İsâ şöyle dedi: 'Ey İsrailoğulları! Ben size Allah'ın Resulüyüm, önümdeki Tevratın doğrulayıcısı ve benden sonra gelecek bir Resulün müjdecisi olarak geldim ki onun ismi Ahmed'dir'. Sonra o onlara açık delillerle gelince 'Bu apaçık bir sihir.' dediler." (Saff, 61/6)
Bu âyette "Benden sonra gelecek" ve "Onun adı Ahmed'dir" cümlelerine özellikle vurgu yapılmış ve müjdenin doğruluğuna dair tevafuk penceresinden belgeler gösterilmiştir.
Şöyle ki:

a. "Benden sonra gelecek" anlamındaki "Ye'tî min b'adî" ifadesinin kelime ve harfleriyle birlikte ebced değeri: 611'dir. Ki bu tarih Hz. Muhammed (asv)'in peygamber olduğu tarihtir. Bu tevafuk âyetin manasını pekiştirecek ve o cümlenin kullanılmasının hikmetini ortaya koyacak mahiyettedir.

b. İkinci vurgulu cümle olan "Onun adı Ahmed'dir" mealindeki ifadenin ayetteki Arapça metninde yer alan ilk kelime "ismuhu"nun ebced değeri, 106= 2x53'tür. İkinci kelime "Ahmed"in ebced değeri ise, 53'tür. Demek ki bu ayette bir taraftan Hz. Muhammed (asv)'in risalet tarihine, diğer taraftan onun Ahmed ismine dikkat çekilmiştir.

c. Ebced değeri 53 olan ve miladî 611'de peygamber olan Hz. Ahmed (asm)'in söz konusu yapıldığı bu ayet, Kur'an'daki sırası itibariyle de aynı rakamlara işaret etmektedir. Çünkü, bu ayet Kur'an'ın 5169. ayetidir. Bu sayıdan Hz. Peygamber (asm)'in risalet tarihi olan ve "Benden sonra gelecek" cümlesinin de ebced değeri olan 611'i çıkardığımızda, geriye 4558 rakamı kalır ki, bu sayı "Ahmed" isminin ebced değeri olan 53'ün 86 katıdır. 86 sayısı ise, ayette yer alan "benden sonra" ifadesinin Arapçası olan "Ba'dî" kelimesinin ebced değeri olduğu gibi, Hz. Ahmed (asm)'in peygamberlik müddeti (23) ile vefat ettiği zaman ki yaşı (63)nı göstermektedir.

d. Elmalılı Hamdi Yazır, Fatih kütüphanesinde bu mesele ile ilgili bir eser gördüğünü, orada bir papazın İncillerdeki "Faraklit" müjdelerinin, Kur'an'ın bu âyetinde haber verilen "Benden sonra gelecek Ahmed isminde bir peygamberi müjdeleyeci olarakç..." şeklindeki müjdesi olduğuna kanaat getirerek Müslüman olduğunu ve bu hususa dair bir risale yazdığını belirten ifadelere rastladığını söylemiştir.(bk. Yazır, , VIII /16).

e. Bediüzzaman Said Nursi de Hz. İsa (as)'ın bu müjdesine dikkat çekmekte ve diğer peygamberlerden daha çok Hz. Muhammed (asv) ile ilgilenmesinin, diğer bazı peygamberlerin Hz. Muhammed (asv)’le ilgili olarak normal bir takım haberler vermelerine karşılık, Hz. İsa (as)'ın çok kuvvetli bir tarzda "Müjde" şeklinde ondan (asm) söz etmesinin hikmetini -mealeln- şöyle açıklamaktadır:
"Her şeyden önce, Hz. Muhammed (a.s), Hz. İsa (a.s)'yı, Yahudilerin dehşet verici tekzip ve iftiralarından, onun dinini müthiş tahrifattan kurtarmıştır. Bununla beraber, Hz. İsa (a.s)'yı peygamber olarak tanımayan İsrailoğullarının bir takım zorlukları ihtiva eden şeriatlerine karşılık, Hz. Muhammed (asv)'in getirdiği şeriatın hükümleri kolay, evrensel ve Hz. İsa (a.s)'nın getirdiği şeriatın prensiplerini de tamamlayacak mahiyettedir. İşte bu sebepledir ki, O çok defa "Alemin reisi geliyor" diye müjde vermiştir."( bk. Nursi, Muktubat, 171).
Cevap 4:
Tevrat ve İncil aslen vahiydir. Ancak değişik nedenlerden dolayı bu ilahi kitaplara ilaveler ve çıkarmalar olmuştur. Ayrıca değiştirmeler de yapılmıştır. Ancak "Göl yerinde su eksik olmaz." kabilinden Son Peygamberden bahseden bazı cümleler, kelimeler de kalmıştır.

Bu konuda yapılan en detaylı inceleme Hüseyin-i Cisriye aittir. Hicri 1261-1327 yılları arasında yaşayan ve anne ile babası Ehl-i beytten olan bu Suriyeli alim, söz konusu mukaddes kitaplardan Efendimiz (asm) ile Alakalı 114 işaret çıkartmış ve bunları Türkçeye de çevrilen Risale-i Hamidiyye'sinde neşretmiştir.
Eski mukaddes metinler arasında en çok tahrif edilmiş olma özelliğini taşıyan Tevratta bile, Peygamberimize (asm.) ait şu işaretler vardır:
“O, iki binici gördü, biri merkep üzerinde, diğeri deve üzerindeki binicilerdi. O, dikkatle dinledi.” (İşaya xxı, 7)
Burada peygamber İşaya tarafından bildirilen iki biniciden merkep üzerinde olanı Hz. İsa(as)'dır. Çünkü İsa peygamber, Kudüse bir merkep üzerinde girmiştir. Deve üzerinde olan kişiyle de, Peygamber Efendimize (asm) İşaret edildiği açıktır. Efendimiz (asm) Medine'ye girişte devesinin üstündeydi.
Ayrıca İncil tercümelerinde faraklit veya paraklit (perikletos) kelimeleri aynen muhafaza edilirken, yakın zamanlarda basılmış olan İncil tercümelerinde bu kelime değiştirilerek Arapça tercümelerinde “muazzi”, Türkçe tercümelerinde ise“teselli edici” şeklinde verilmiştir.

Hazreti Şuayb (as)'ın suhufunda, Efendimizin (asm) ismi Müşeffeh şeklinde geçer ki, kelime olarak tam karşılığı “Muhammed” dir. Tevrat'ta geçen "Münhemenna" isminin karşılığı da, yine Muhammed'dir. (bilindiği gibi Muhammed kelimesinin lügat karşılığı da, “tekrar tekrar methedilmiş” şeklindedir.)

Bunların dışında, Efendimizin (asm) ismi, Tevrat'ta çoklukla “Ahyed”, İncilde ise, ”Ahmet” olarak geçmektedir. (bk. Kenzu’l-ummal, h. no: 1021; Nebhânî, Hüccetüllah ale’l-Âlemîn, 108, 112; Halebî, es-Sîretü’l-Halebiye, 1/35)

Bilgi için bk. Doğu Kutsal Metinlerinde Hz. Muhammed (Zerdüşt, Hindu, Budist), A. H. Vidyarthi; Çeviren: Kemal Karataş, İnsan Yayınları; İstanbul, 1997; Hüseyin Cisri, Risaletü'l-Hamidiye fi hakikati'd-Diyaneti'l-İslamiye ve Hakkiytü'ş-Şeriatü'l-Muhammediye..)



kaynak:

http://www.m.sorularlaislamiyet.com/index.php?oku=14711


 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
Hem başka yerde tartış diyorsunuz hem ortaya faraklit saçmalığını atıyorsunuz. Bir kere orijinal metinde Ahmed olarak çevirdiğiniz parakletos değil, periklitos vardır. Ahmed sözcüğüyle alakası yoktur. Daha burada işin saçmalığı başlıyor. İkincisi ayetin geçtiği bölüm baştan sona Kutsal Ruh'tan bahsetmektedir. Siz ayet cımbızlamaktasınız. Hem değişmiş dediğiniz kitapa iman etmeye kalkmaktasınız. Neresinden tutarsanız tutun elinizde kalır bu parakletos amca...

Ben de yaparım alıntı siz kaşındınız :)

"PARAKLET VEYA PERİKLİT?
Acaba Kur'anın dışında Muhammet'le ilgili bir bildiri var mıdır? Eski Yahudi ve Hristiyan yazılarında O'nun geleceğine ilişkin herhangi bir şey söylenmekte midir? Bazı Müslümanlar ise; İncil'in Yuhanna 16:7.nci ayetinin, Kur'anın Al-A'raaf suresi (7:157) ve Al-'aff suresinde (61:6) tanımlanan bazı kehanetleri bildirdiğine inanmaktadırlar.


Oysa Hamza, Cilt 1 sahife 330'da, "Biz Yuhanna 16:7.nci ayetini Eski ve Yeni Anlaşma'nın ışığı altında incelersek, adı geçen bu sureyi (7:157) yukarıdaki öngörüyü geçerli kılan bir bildiri olarak gösteremeyiz" demektedir. Yahudileri, Hristiyanları ve Müslümanları aynı çelişkiye düşüren tüm yanlış anlama İncili tercüme eden kişilerin "teselli edici veya yardımcı" anlamında kullandıkları paraklet sözcüğünün yazılış ve okunuşundan gelmektedir. Biz bu sözü paraklet olarak mı yoksa periklit olarak mı okuyacağız?

Müslümanlar orijinal Yeni Anlaşma'nın Grekçe yazıldığını çok iyi bilmektedirler. Grekçe dilindeki "periklet" kelimesi "yüce, göksel, medhedilmiş" anlamlarına gelirken; İncil'de kullanılan asıl sözcükse "teselli edici, avutucu, savunucu" anlamlarına gelmektedir. Bu nedenle, Müslümanlar Kur'andaki (61:6) bu sureye dayanarak, İncil'de (Yuh.14:16 ve 16:7) geleceği bildirilen kişinin kendi peygamberleri olduğunu ileri sürmektedirler. Çünkü yukarıdaki Kur'an ayetinde geçen Arapça sözcük "Ahmed" Muhammed'in adlarından biridir ve övülmüş, medhedilmiş anlamına gelmektedir.

GREKÇE, PARAKLET KELİMESİNİ DOĞRULAMAKTADIR:
Bazı Müslümanların yapmaya çalıştıkları şey, bu kelimenin (PARAKLETOS) sesli harflerini (a-a-e-o), öbür kelimenin (PERİKLYTOS) e-i-y-o gibi harfleriyle değiştirmektir. Seslilerin kelimeye dahil edilmediği dönemlerde, İbranice ve Arapça gibi dillerde yazarın hangi sesli harfi kullanacağı konusunda birtakım tartışmalı boşluklar vardır. Ama aynı şey Grekçe'de yoktur; çünkü tüm sesli harfler Grekçe metinlerde açıkça yazılır.

GREK EL YAZMALARI "PARAKLETOS" KELİMESİNİ DOĞRULAR:
Eğer bu kelimenin nasıl yazıldığı konusunda herhangi bir kuşku varsa, bunu mevcut el yazmalarından anlamak mümkündür. Bunlar, en eski el yazmaları olan Codex Siniaticus ve Codex Alexandrianus (ki şu anda Londra'da British Müzesindedirler) da dahil olmak üzere her isteyenin araştırmasına açıktırlar. Zaten, Yeni Anlaşma'nın Muhammedin devrinden öncelere giden 70'den fazla Grekçe el yazması vardır ve bunların hiçbirinde de PERİKLYTOS kelimesi kullanılmaz.

ÖYLEYSE MUHAMMET "PARAKLETOS" OLAMAZ:
Bir müslüman için, İncil ve Tevratın dışında Kur'andaki Al A'raf (7:157) suresinde işaret edildiği gibi, Muhammed'in geleceğine ilişkin bir kanıt bulabilmek konunun asıl amacını oluşturmaktadır. Nasıl ki Kur'an için tek otorite Muhammet'se Muhammet için de tek kaynak Kur'andır. Bunun dışında Muhammet için başka kriter yoktur. Bu da dolaylı olarak sürekli öne sürülen ama yapılan araştırmalar sonucu geçerliliği olmayan bir iddiadan öte gitmez. İncil'de Muhammed'e ilişkin olarak İsa tarafından ortaya konulan bir peygamberlik olmadığından; müslümanlar kendi peygamberlerinin güvenilirliğini sağlamak için bir dış kanıt bulma konusunda oldukça büyük sıkıntı çekmektedirler.

ÖYLEYSE PARAKLETOS KİMDİR
Müslümanlar için bir diğer problem de İncil'de adı geçen Yuh 14:16 nolu ayetin sözlerinde yatar. ×öyleki; "Ben de Baba'dan dileyeceğim ve O sonsuza dek sizinle birlikte olsun diye bir başka Yardımcı gönderecek". Pek çok müslüman Kitabı açıp Yuh 16:7 ile birlikte bu ayeti okur ve Kitabı kapatır. Onların kavrayamadıkları husus Kitabın bir bölümünü alıp diğer yerleri görmezlikten gelmeni çok sakıncalı olduğudur. Bir okuyucu gerçekten de samimi bir şekilde ilgileniyorsa kendi amacına uygun olan ayetleri veya tümceleri okumadan önce bölümün tümüne bakmalıdır. Ve bunu yaptığında görecektir ki İsa Mesih, Yuhanna 14:16 ve 16:7 nolu ayetlerde, gelecek Parakletos'un kimliği ve gelişiyle ilgili ayrıntılı bilgiler vermektedir.

Yuhanna 14 ve 16 ncı bölümlere göre İsa gelecek Parakletosun bir insan olamıyacağını söyler, şöyleki:
* Yuh.14:16..."o sonsuza dek sizinle birlikte olacak" (oysa bir insan sonsuza dek yaşamaz).
* Yuh.14:17..."o gerçeğin ruhu olacaktır" (bir insan ruhtan farklıdır).
* Yuh.14:17..."dünya onu ne görür" (oysa insan görülür).
* Yuh.14:17..."ve ne de onu tanır" (oysa insan tanınır).
* Yuh.14:17..."ve o içinizde olacaktır"(bir insan başkasının içinde olamaz).

İsa kendisini işaret ederek Parakletosun özel bir misyonu olduğunu söyler, şöyleki:
* Yuh.14:26..."Babanın benim adımla göndereceği"
* Yuh.14:26..."size söylediğim tüm şeyleri hatırlatacak"
* Yuh.16:08..."o günah karşısında tüm dünyanın suçluluğunu gösterecek"
* Yuh.16:14..."o beni yüceltecek"

İsa Parakletosun bir ruh olduğunu yineler: * Yuh.14:17..."Gerçeğin Ruhu"
* Yuh.14:26..."Yardımcı (Parakletos) Kutsal Ruh"

YANIT 50 GÜN SONRA GELEN KUTSAL RUHTUR
Metinden de anlaşıldığı kadarıyla hiç bir peygamber veya ruhsal varlık parakletosun yerini tutamaz. Bunları göz önüne alın: "o, sonsuza dek onlarla birlikte olacak, başkaları tarafından ne görülecek ve ne de tanınmayacak ve İsa Mesih'i yüceltirken söylediklerinin tümünü onlara hatırlatacak." İncil'de bu nitelikleri taşıyan bir tek varlık görülmektedir o da İsa'nın gösterdiği ve parakletos olarak betimlediği İncil'in Kutsal Ruh'udur. O, yukarıda söylenen tüm şeyleri yerine getirecektir.

Göğe alınmadan hemen önce İsa, Elçilerin İşleri 1.nci bölümde Kutsal Ruh için (Yuh.14:16 ve 16:7'de vaadettiği) şöyle söylemektedir:

* Elçi.1:1 "Baba'nın vermiş olduğu ve benden duyduğunuz sözün gerçekleşmesini bekleyin"
* Elçi.1:5 "Sizler birkaç güne kadar Kutsal Ruhla vaftiz edileceksiniz"

Görülüyor ki İsa'nın kendisinden bahsettiği "yardımcı" güçle donanarak, O'nun göğe alınışından 10 gün sonra (dirilişin 50.nci günü olduğu için Pentikost günü denilir), ama Muhammedin doğuşundan tam 570 yıl önce gelen Kutsal Ruh'tur.

Kutsal Ruh vaadi >> Yuh.16:7
40 GÜN SONRA >> İsa'nın göğe alınışı
10 GÜN SONRA >> Pentikost Elçi 2:1
570 YIL SONRA >> Muhammedin doğuşu"

http://www.hristiyan.net/cevaplar/incildemuhammed.htm
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Ey iman edenler !
Yaw, bu forumda kaç kez dedik ki , şu Mesihçi nick'li gayr-ı müslimi ille de ikna edeceğim diye bir çaba içine girmeyin...Çünkü adam, çürük tahta gibi asla çivi tutmuyor ! Buna rağmen, içimizdeki bir çok düşüncesiz aymaz, bu şahısa bir sürü açıklamalrda bulundu. Biz onlara dedik ki "yanlış yapıyorsunuz" balığı kavağa mı çıkarmak istiyorsunuz ! Onlar, bildikelrini okumağa devam ettiler. Sonunda baktılar ki, akıntıya kürek çekiyoruz, hepsi vazgeçtiler... Ama, şimdilerde iyne bir-iki aymaz gelmiş bazı nakiller ve açıklamalarla bu şahsa zırvalarını tekrar foruma asma fırsatı veriyorlar ! Yapmayın-etmeyin, bu şahıs ilim ve hakikat araştırıcısı ve meraklısı biri değil...Onunal yazıştığınız her yazı, forumun kirlenmesinden başka bir şey değil !
Aklınızı başınıza alın ve forumun kirlenmesine sebep olmayın ...
 
Üst