mahmud enes
Doçent
- Katılım
- 24 Nis 2010
- Mesajlar
- 708
- Tepkime puanı
- 42
- Puanları
- 0
Merhabalar...
Uzun zamandır yapmış olduğunuz çalışmaları takip etmekte olan 30 yaşında, üniversiteden okumayı bırakan, 5 yıldır evli bir erkek ve bir kız çocuk sahibi bir babayım.. Her ne kadar üniversite okumadıysam (kendim ayrıldım yetersiz ve ahlaksızların çoğlukluğu nedeni ile) İGDAŞ kurumunda çalışmaktayım. şu an itibari ile kendim, çevremdeki insanlar ve türkiye adına geleceğe hiç te umutla bakan birisi değilim. Sürekli değişen milli eğitim bakanlığındaki kadro ve bürokratlar yüzünden ve plansız ve yapılanma olmadan, temeli oluşturulmadan yapılan, altyapısı olmayan ve eğitimi kesinlikle yetersiz olan bir eğitim anlayışı ile çocuklarımızın bilgi sahibi ve donanmlı olmasını beklemek günümüz şartlarında oldukça hayal üstü olur. Bunu nörneklerini vermek gerekirse son 90 yıldır ülkemizde yetişmiş ve bir dahi olarak gösterilebileek nobel ödülü almış insanımızın sayısı bir elin parmakları kadar varmıdır acaba? Bu da eğitim sisteminin malesef yetersiz hatta daha da ileri gidersek çöktüğünün göstergesidir sanırım. Ayrıca dünya bankası eğitim raporunda yer alan bilgiler dehşet verici ve anlattıklarım ile paralel maalesef.
Bunları yazmamın sebebi Milli Eğitim Bakanlığı ve personelini yermek küçük düşürmek değil elbette. Benim anlamadğım daha doğrusu anlayıpta neden milli eğitim kadrolarının içi boşaltılmış ders kitapları ve çürümüş eğitim sistemini ısrarla 4+4+4 veya 8+4 veya veya 12 yıllık zorunlu eğitim ile devam ettirmeye çalışması. Asıl mesele bu. Neden; çünkü siz iflas etmiş bir eğitim sistemini 12 yıl değil 22 yıl da çocuklarımıza öğretseniz değişen hiç bir şey olmayacaktır. Ayrıca avrupa uyum yasalarında zaten avrupanın dayatmalarından biri de bu kesintisiz 12 yıllık eğitim ile kız erkek karışık okumaya teşvik edici, asla islamın tasvip etmediği kriterleri baskı ile güzelim türkiyemize uygulamasıdır. Bunun hükümet ile bir alakası yoktur. Keşke bizler bir şeyler yapabilsek te fransız ve isviçre kültürünü almayı bırakabilsek. Inşaallah o günlerde gelecektir.
Başta dediğim gibi bir erkek ve bir kız çocuk sahibiyim. Yani ileride sizin baskı ve dayatmalarınızla kız ve erkek çocuğumu okula göndermek zorundayım aksi taktirte hükümet sopasını hemen gösteriyor. Seni seni gibi tehtidler savuruyor daha da ileri giderek mahkeme ile kendi öz çocuğumuzu elimizden almaya kadar gidiyor. şimdi ben bir kız çocuğu sahibi iken ve bu iflas etmiş eğitim sistemine çocuğumu nasıl bırakmamı istiyorsunuz Allah aşkına. Siz çocuğuma ne öğreteceksiniz ki bu çarpışık düzende. Eğer ki eğitim sistemini islama uygun yaparsanız ve temel islami eğitim metotlarını benimseyim haram olan kızlı erkekli karışık okuma ve felsefe sosyoloji gibi ayrıca 3 dinli din bilgisi derslerinin müfretadlarını değştirirseniz o zaman ben kızımı 12 değil 20 yıl okula gönderirim. Burda şu soru akla gelebilir. Bu ülkede gayri müslimler de var onlara nasıl bir eğitim sistemi derseniz şayet; zaten kur'an, fıkıh,tefsir akaid gibi temel öğretiler seçmeli olacak ve her aile istediği eğitim sistemini çocuğuna benimsetim öğrenme hakkını rejimin elinden alıp kendinde görecek. Ancak seçmeli dersi seçme hakkı aile de olmalı ki anlamı olsun.
Son söz olarak inşaallah eğitim sistemi zade matematik tabiri ile ile değişmeyim (4+4+4) alt yapı ve temel anlamda da değişmesini bütün müslümanlar gibi önce rabbimden diliyorum daha sonra da bu vesileyi cenabı hakkın sizere sunmasını temenni ediyorum. Allah cc ilk emri olan ''ikra'' (oku) kelimesi varken çocğumuzu okutmamak nasıl mümkündür. Eğer bu eğitim sistemi değişmeyecekse ben çocuğumu okutmamamk için de her türlü yasal yola başvuracağımı da bilinmesini istiyorum. Eğitim sistemi güzellikle olur baskı ve dayatmalarla değil. Yoksa okula gitmeden de okulda öğrenilmesi gerekenlerden cok daha kaliteli bir bilgi çocuklara öğretilebilir.
Teşekkür ederim..
Uzun zamandır yapmış olduğunuz çalışmaları takip etmekte olan 30 yaşında, üniversiteden okumayı bırakan, 5 yıldır evli bir erkek ve bir kız çocuk sahibi bir babayım.. Her ne kadar üniversite okumadıysam (kendim ayrıldım yetersiz ve ahlaksızların çoğlukluğu nedeni ile) İGDAŞ kurumunda çalışmaktayım. şu an itibari ile kendim, çevremdeki insanlar ve türkiye adına geleceğe hiç te umutla bakan birisi değilim. Sürekli değişen milli eğitim bakanlığındaki kadro ve bürokratlar yüzünden ve plansız ve yapılanma olmadan, temeli oluşturulmadan yapılan, altyapısı olmayan ve eğitimi kesinlikle yetersiz olan bir eğitim anlayışı ile çocuklarımızın bilgi sahibi ve donanmlı olmasını beklemek günümüz şartlarında oldukça hayal üstü olur. Bunu nörneklerini vermek gerekirse son 90 yıldır ülkemizde yetişmiş ve bir dahi olarak gösterilebileek nobel ödülü almış insanımızın sayısı bir elin parmakları kadar varmıdır acaba? Bu da eğitim sisteminin malesef yetersiz hatta daha da ileri gidersek çöktüğünün göstergesidir sanırım. Ayrıca dünya bankası eğitim raporunda yer alan bilgiler dehşet verici ve anlattıklarım ile paralel maalesef.
Bunları yazmamın sebebi Milli Eğitim Bakanlığı ve personelini yermek küçük düşürmek değil elbette. Benim anlamadğım daha doğrusu anlayıpta neden milli eğitim kadrolarının içi boşaltılmış ders kitapları ve çürümüş eğitim sistemini ısrarla 4+4+4 veya 8+4 veya veya 12 yıllık zorunlu eğitim ile devam ettirmeye çalışması. Asıl mesele bu. Neden; çünkü siz iflas etmiş bir eğitim sistemini 12 yıl değil 22 yıl da çocuklarımıza öğretseniz değişen hiç bir şey olmayacaktır. Ayrıca avrupa uyum yasalarında zaten avrupanın dayatmalarından biri de bu kesintisiz 12 yıllık eğitim ile kız erkek karışık okumaya teşvik edici, asla islamın tasvip etmediği kriterleri baskı ile güzelim türkiyemize uygulamasıdır. Bunun hükümet ile bir alakası yoktur. Keşke bizler bir şeyler yapabilsek te fransız ve isviçre kültürünü almayı bırakabilsek. Inşaallah o günlerde gelecektir.
Başta dediğim gibi bir erkek ve bir kız çocuk sahibiyim. Yani ileride sizin baskı ve dayatmalarınızla kız ve erkek çocuğumu okula göndermek zorundayım aksi taktirte hükümet sopasını hemen gösteriyor. Seni seni gibi tehtidler savuruyor daha da ileri giderek mahkeme ile kendi öz çocuğumuzu elimizden almaya kadar gidiyor. şimdi ben bir kız çocuğu sahibi iken ve bu iflas etmiş eğitim sistemine çocuğumu nasıl bırakmamı istiyorsunuz Allah aşkına. Siz çocuğuma ne öğreteceksiniz ki bu çarpışık düzende. Eğer ki eğitim sistemini islama uygun yaparsanız ve temel islami eğitim metotlarını benimseyim haram olan kızlı erkekli karışık okuma ve felsefe sosyoloji gibi ayrıca 3 dinli din bilgisi derslerinin müfretadlarını değştirirseniz o zaman ben kızımı 12 değil 20 yıl okula gönderirim. Burda şu soru akla gelebilir. Bu ülkede gayri müslimler de var onlara nasıl bir eğitim sistemi derseniz şayet; zaten kur'an, fıkıh,tefsir akaid gibi temel öğretiler seçmeli olacak ve her aile istediği eğitim sistemini çocuğuna benimsetim öğrenme hakkını rejimin elinden alıp kendinde görecek. Ancak seçmeli dersi seçme hakkı aile de olmalı ki anlamı olsun.
Son söz olarak inşaallah eğitim sistemi zade matematik tabiri ile ile değişmeyim (4+4+4) alt yapı ve temel anlamda da değişmesini bütün müslümanlar gibi önce rabbimden diliyorum daha sonra da bu vesileyi cenabı hakkın sizere sunmasını temenni ediyorum. Allah cc ilk emri olan ''ikra'' (oku) kelimesi varken çocğumuzu okutmamak nasıl mümkündür. Eğer bu eğitim sistemi değişmeyecekse ben çocuğumu okutmamamk için de her türlü yasal yola başvuracağımı da bilinmesini istiyorum. Eğitim sistemi güzellikle olur baskı ve dayatmalarla değil. Yoksa okula gitmeden de okulda öğrenilmesi gerekenlerden cok daha kaliteli bir bilgi çocuklara öğretilebilir.
Teşekkür ederim..