Milli irade platformu

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
Milli İrade Platformu çatısı altında buluşan 196 sivil toplum kuruluşundan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a 'milli irade' desteği verdi.
Milli İrade Platformu çatısı altında buluşan 196 sivil toplum kuruluşu, gazetelere tam sayfa ilan vererek Ak Parti'nin Cumhurbaşkanı adayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a destek açıklaması yaptı.

"MİLLET CUMHURBAŞKANI SEÇEMEZ DEDİLER" başlığıyla verilen ilanda 2007 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşananlar hatırlatıldı.

Geçmişte halka güvenmeyenlerin halkın önünden sandığı kaçıranların bugün seçeceği Cumhurbaşkanı için halktan destek istediklerini hatırlatan Platform, tüm bu yaşananları unutmadıklarına vurgu yaptı.

İşte bugün gazetelerde yayınlanan o ilan metni:

"2007 yılında Cumhurbaşkanını halkın seçmesine karşı çıkmalarını,

367 icadı çıkartıp, halkın iradesinin Cumhurbaşkanlığına yansımasını engellemelerini,

Halkın, Cumhurbaşkanlığı için oy kullanacak ehliyette olmadığını savunanları,

Kısacası sandığı halkın önünden kaçıranları unutmadık...

Şimdi, halka güvenmeyenler, halkın seçeceği Cumhurbaşkanı için halktan destek istiyorlar. Hani millet, kendi Cumhurbaşkanını seçebilecek ehliyette değildi?

HANİ, CUMHURBAŞKANI'NI DOĞRUDAN HALKA SEÇTİRMEK YANLIŞTI?

Evet... Artık silahı olanlar değil, darbeciler değil, TBMM'yi kuşatıp aday dayatanlar değil, yani statüko ve vesayet değil, tarihimizde ilk kez millet hür iradesiyle Cumhurbaşkanı'nı belirliyor.

Tarih göstermiştir ki, millete güvenenler daima milletle beraber kazanmışlardır. Millet, kendisine güvenenlerin umutlarını boşa çıkarmamıştır.

Artık Yeni Türkiye'ye ve onun geleceğine inanıyoruz. Halka güvenmeyenleri ve şimdi bu ayıplarıyla birlikte oy isteyenleri ise unutmadık ve unutmuyoruz..."
 

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
DERSHANELERİN KAPATILMASI SÜRECİNDE ÖNCE VERİLEN DESTEK



“Milli İrade Platformu” adıyla bir araya gelen ve aralarında İsmailağa ve Menzil cemaati ile MÜSİAD, ASKON gibi kurumların da yer aldığı 97 kuruluş ve dernek, bugün ulusal gazetelere tam sayfa hükümete destek ilanı verdi. 28 Şubat postmodern darbe süreci işaret edilerek “Bin yıl sürecek denmişti…” başlıklı bildiride, dershane gündemiyle başlayan tartışmalarda, bir grubun kaygı ve menfaatlerinin demokrasi mücadelesinin önüne geçmemesi istendi. Taraf gazetesi yazarı Mehmet Baransu ise bildirinin hükümete yakın isimler tarafından çeşitli STK’lara zorla imzalatıldığını öne sürdü.
11 yıllık AK Parti iktidarına haksızlık yapıldığı belirtilen bildiride, “Milleti için başarıyla hak mücadelesi verenlere karşı haksızlık yapılmamalı, yeni vesayetler tesis edilmemeli” denildi.
Bildiriye destek verenler arasında İsmailağa cemaati, Menzil cemaati, İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH), Deniz Feneri gibi yardım kuruluşları da yer aldı. MÜSİAD, ASKON, TÜMSİAD gibi sanayici ve işadamları dernekleriyle birlikte, Bilim ve Sanat Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti, Türkiye Yazarlar Birliği, ÖNDER, Ensar Vakfı ile Akademi gibi eğitim kurumları da bildiriye destek verdi
 

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
KISA BİR HATIRLATMA:)

Milli İrade Platformu tarafından düzenlenen 25 Ocak Cumartesi günü saat 19:00'da Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleşen yemeğe Milli İrade Beyannamesi'nde imzası bulunan 97 STK başta olmak üzere 150 İslami kurum ve kuruluş katıldı.Milli İrade Platformu tarafından organize edilen yemeğe Başbakan Erdoğan ile birlikte Başbakan Yardımcıları Beşir Atalay, Emrullah İşler, İçişleri Bakanı Efgan Ala, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Ak Parti grup Başkan Vekili Salih Kapusuz, Ak Parti İstanbul Millet Vekili Feyzullah Kıyıklık, Artvin Millet Vekili İsrafil Kışla Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Bediuzzaman Said Nursi'nin talebelerinden Abdullah Yeğin, Mehmet Fırıncı, Hüsnü Bayramoğlu, Abdulkadir Badilli'nin yanı sıra Prof. Dr. Ali Özek, Halil Günenç, Mustafa Karataş, Abdullah Yıldız, Faruk Beşer, Emin Saraç, Ahmet Taşgetiren, Emrullah Hatipoğlu, Kemal Sandıkçı, Mustafa Demirkan Abdurrahman Dilipak ve birçok kanaat önderi âlim, aydın, bürokrat ve STK temsilcileri katıldı.
Doç. Dr. Fatih Çollak hocamızın Bakara suresi 286. Ayet ve Nahl Süresi 127-128. Ayeti Şerifeleri okumasıyla program başladı.
Açılış Konuşmasını Ensar Vakfı Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu'nun yapmasının ardından Milli İrade Platformu adına İlim Yayma Cemiyeti Başkanı Yusuf TÜLÜN haziruna hitap etti. Konuşmasını; "Peygamber efendimiz, ÜMMETİMİN İHTİLAFI RAHMETTİR buyurarak, mü'minlerin birbirleri arasındaki münasebetlere çok net bir istikamet belirlemişti.
Bugün bir sofranın etrafında buluşan bizler, dışarıda da bizim gibi niceleriyle, tevhit inancı etrafında bir araya gelmiş, aynı hedefe yürüyen kardeşleriz.
Renkler farklı olabilir, yöntemler, fikirler, siyasi görüşler, meslek ve meşrepler farklı olabilir.
Ancak, hepimiz Türkiye sevdalısıyız ve hepimiz, milletimizin ve ümmetin sulhu selameti için yola çıkmış gönül erleriyiz.
Aramızdaki ihtilaflar, olsa olsa bizleri rahmete sevk edecek ihtilaflardır.
Dışlamayı, horlamayı, birbirimizin ayağına basmayı, birbirimizle kıyasıya yarışmayı, bu toprakların geleneğine, inançlarımızın gereğine aykırı görürüz.
Söz konusu olan vatansa, söz konusu olan milletin ve Müslümanların istikbaliyse, tıpkı kardeşler gibi kenetlenmekte asla tereddüt etmeyiz.
Bu yemeğin ardından belki hepimiz farklı yönlere dağılacağız.
Ancak, günde 5 vakit aynı kıbleye dönen, gönlü, ruhu, muhabbeti aynı yöne bakan kardeşler olarak, ülkemiz üzerine oynanan oyun karşısında yekvücut oluruz.
Burada bulunan 150 STK, Türkiye'nin nereden nereye geldiğini çok iyi bilmektedir.
Başta 28 Şubat olmak üzere, Türkiye'nin yaşadığı badireleri hemen hepimiz yaşayarak gördük.
Bunun yanında, son 11 yılda, millet iradesinin ve milli değerlerin yeniden nasıl güç kazandığına yaşayarak şahit olduk.
Türkiye'nin en kötü günlerini yaşadığımız kadar, en iyi günlerinin sevinç ve gururunu da paylaştık.
Ahde vefa, sarsılmaz geleneğimizdir.
İnançların, değerlerin, milli iradenin üzerindeki baskıları kaldırdığınız, Türkiye'yi büyüttüğünüz, Türkiye'nin gücüne güç, itibarına itibar kattığınız için size müteşekkiriz.
Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da, Türkiye için, milletimiz için, dünya mazlumları için attığınız her adımda elbette yanınızda olacağız.
Türkiye'ye, milletimize ve mazlumlara yönelik her saldırı da karşısında bizi bulacak.
Kardeşlik hukukunun gereğini yerine getirmekten, ihtilafı istişareyle rahmete tahvil etmekten geri durmayacağız.
Yanlış yapan kardeşlerimizi uyaracak, nezaketten taviz vermeden, dışlayıp horlamadan, her bir kardeşimizi kardeşlik hukukuna riayet etmeye sabırla davet edeceğiz." sözleriyle sonlandırdı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 17 Aralık süreciyle başlayan operasyonu anlattıktan sonra "Hükümetimizin maruz kaldığı bu operasyona en büyük cevabı, halkımız 30 Mart'ta verecektir." Dedi.
Erdoğan, konuşmasının devamında; "Devlete sızan bir yapının varlığı apaçık ortadadır. Bu sızma bizim dönemimizde başlamamıştır. Devlete sızmayı varlık sebebi olarak görenler, bu sızdıkları yerlerde başkasına hayat hakkı tanımamaya başladılar. Bu yapı yabancı odakların maşası haline geldi. Bizler sağlam bir irade ortaya koyarak, bütünlüğümüzü bozacak ulusal ve uluslararası oyunları bozacağız. 5 Aralık'ta yayınladığınız bildiri bizlere manevi bir güç ve destek verdi. Bugün bizim şer gördüğümüz şeyler de inşallah hayra çevrilecektir." dedi.
 

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
Daha sonra Hayrettin Karaman, Ali Rıza Temel, Cevat Akşit gibi kanaat önderleriyle Milli İrade Platformu üyesi STK'lardan bazı temsilciler söz alarak görüşlerini belirtti.Hayrettin Karaman yaptığı konuşmada, camia kavramı üzerinde durarak: "Bu kavram sadece bir grup için kullanılamaz. Camia millete hizmet edenlerin tamamının olduğu yerin adıdır. Orası da burasıdır." Dedi.
Daha sonra söz alan Nur cemaatinin önemli temsilcilerinden Mehmet Fırıncı ise: "Risale-i Nur talebeleri, dış mihraklarla iş tutmaz, tutmuyor da. Risale-i Nur talebeleri milletimizle ve sizinle beraberdir." Dedi.
Bir diğer konuşmacı Cevat Akşit ise konuşmasında: "Korkma, üzülme, Allah bizimledir." İfadelerine yer verdi.
Anadolu Platformu Başkanı Turgay Aldemir ise yaptığı konuşmada: "Bizler daha önceleri arkamıza bakarak yürüyorduk, azınlık muamelesi görüyorduk. Hamdolsun bu günlerde eşit vatandaş olduğumuzu anlamaya başladık. Yeniden bu coğrafyanın asli unsuru olduğumuzu hissettik. Ancak oluşan bu mevcut durum, anayasal güvence altına alınarak kalıcı hale getirilmelidir. 17 Aralık operasyonu sadece ülkemize değil, uyanışı engellemek maksatlı olarak bütün İslam Dünyasına yapılmıştır. Bu mesele sadece Başbakan'ın, Ak Parti'nin değil, hepimizin meselesidir." Dedi.
Diğer STK temsilcilerine de bir çağrı yapan Aldemir konuşmasının devamında: "Tarihi bir süreçten geçiyoruz. Türkiye ve İslam dünyası yeni bir dirilişe şahitlik ediyor. Dünyanın, yeni bir dünyaya gebe olduğu bu süreçte 'neslin ıslahı' için tüm STK'ların çalışmalarını artırması gerekir. Özellikle gençlik çalışmalarına önem verilmelidir. Sahih din algısı tartışılmalıdır. Bu algının oluşabilmesi için derinlikli bir çabaya ihtiyacımız var. Bu konuda âlimlerimize büyük görevler düşmektedir." Diye konuştu.
Programda ayrıca İMH Onursal başkanı Mehmet Güney, Ali Rıza Temel, TGTV Başkanı Hamza Akbulut, İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Müsiad Başkanı Nail Opak ve Memursen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Hüdayi Vakfı Başkanı Ahmet Hamdi Topbaş, Hak-iş Genel Sekreteri Dr. Osman Yıldız, Safa Eğitim Yardımlaşma Ve Dayanışma Vakfı Başkanı Mehmet Fatih Çiftci, TÜMSİAD Başkan Yardımcısı Osman Kapıcıoğlu, Sivil Dayanışma Platformu Başkanı Ayhan Oğan, Sosyal Doku Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Salih Beşir, İmam Ebu Hanife Ve İmam Matüridi Araştırma Vakfı Başkanı Ahmet Vanlıoğlu, KADEM Başkanı Sare Aydın Yılmaz, ASKON Genel Başkanı Mustafa Koca ve İhlas Vakfı Genel Başkanı Mehmet Okyay da söz alarak, görüşlerini bildirdi.
Yaklaşık 4 saat süren yemek, karşılıklı istişare ve görüş alışverişinin ardından günün anısına Sayın Başbakanımıza 5 Aralık 2013 tarihinde " Bin Yıl Sürecek Denmişti " adıyla Milli İrade Platformu ilan metninin tablosu Ensar Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu ve 12 Aralık 2013 tarihinde "Milletin Beyanı" ismiyle yayınlanan ilan metni İnsan ve Medeniyet Hareketi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Mehmet Güney tarafından takdim edilmesiyle ve akabinde Mustafa Demirkan ve Emin Saraç Hocaefendilerin duasıyla sona erdi.
 

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
Milli İrade Platformu olarak,10 Ağustos 2014 günü yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçiminde "Milletimiz için “Milletin adamı” diyoruz. İlk kez doğrudan kendi irademizi yansıtacağımız Cumhurbaşkanlığı seçimi ile siyasi tarihimizin akışına etki edecek bir süreci birlikte yaşıyoruz. 12. Cumhurbaşkanının doğrudan milletin oylarıyla seçilecek olmasını, vesayetin tasfiyesinde son aşamaya gelindiğinin tescili olarak görüyoruz.
İnşası ve ihyası için mücadele ettiğimiz; medeniyet değerlerimiz, yakın tarihten çıkardığımız sonuçlar, medeniyet havzamızda yaşananlar, 12. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecine çok daha büyük anlam yüklememizi zorunlu kılmaktadır. Çünkü milletin oylarıyla seçilecek ilk Cumhurbaşkanı, kadim medeniyetimizin ihyası ve "Yeniden Büyük Türkiye" davasının öncüsü olma sorumluluğunu da üstleneceği gibi, istikbal, istiklal ve istikrar noktasında büyük bir ivme yakalayan ülkemizin demokratikleşme, sivilleşme ve özgürleşme yolculuğunun da liderliğini yürütecektir.
Ülkemiz sadece milletimiz için değil, medeniyet havzamızdaki bütün ülke ve toplumlar için de yeni ufuk ve yeni umutların öznesi olma durumundadır. Artık, Türkiye herhangi sıradan bir ülke olmayıp, başka coğrafyaların yaralarını saran, mazlumlarına kol kanat geren, zulme ve zalime karşı sessiz kalmayan proaktif diplomasiyi esas alan vizyoner bir ülke konumundadır.
Cumhurbaşkanının halkın oylarıyla seçilecek olmasını, mevcut siyasi iradenin millet egemenliğine ve milletin takdirine bağlılığının bir göstergesi olarak kabul ediyoruz. Biz, bu noktada, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu C.Başkanı profilini ve sahip olması gereken nitelikleri önemsiyoruz.
Elbette C.Başkanının halk tarafından seçilecek olması önemli, Ancak halkın doğru kişiyi C.Başkanı olarak seçmesi daha çok önemlidir. Çünkü 12.Cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin lideri olacaktır. Türkiye gelecek vizyonuna uygun olarak, Lider Cumhurbaşkanı profiliyle, medeniyetin ihyası ve "Yeniden Büyük Türkiye" inşası sürecini hızlandıracaktır.
Bunun için Milli İrade Platformu olarak;
12. Cumhurbaşkanının Vesayetle mücadele edebilecek kapasitesi, demokrasiyi kurumsallaştırma hedefi, küresel vesayetin bitirilmesinde cesur ve kararlı adımlar atararak iç ve dış mihraklara meydan okuyabilecek,
İnsan haklarını ve eşit vatandaşlığı önemseyecek, Sivilleşmeyi hızlandıracak, sivil toplum kuruluşlarıyla devamlı istişare halinde olacak,
Çözüm Sürecini, Devletin, ülkenin ve milletin birliğine dair hassasiyetleri koruyarak devam ettirecek,
Ekonomik istikrarın korunmasına ve ekonominin büyümesine katkı sunan vizyona sahip olacak,
Kadim medeniyet değerlerimizin yeniden inşasında tarihsel sorumluluk üstlenerek, medeniyet ve kültür değerlerimizi dünya ile buluşturacak,
Kültür-Gençlik-Eğitim ve Ahlak alanlarında hem Devlet erklerine hem de topluma öncülük yapacak,
Milletin ortak talebi ve hedefi olan Sivil Anayasa’nın; eşit vatandaşlık merkezli bir anlayışla yapım ve yazımına öncülük edecek,
Yasama, yürütme ve yargı erklerinin işbirliği ve uyum içerisinde çalışmasını sağlayacak,
Şeffaf ve hesap verebilir bir Devlet yönetimi için, denge ve denetleme mekanizmalarının kurulmasına ve işletilmesine öncülük edecek,
Emek ve Sermaye kesimiyle sürekli ve etkileşime açık olacak ve bu kesimler arasında iletişim kuracak, ihtiyaç duyulduğunda uzlaşma zemini oluşturabilecek,
Avrupa Birliğinin demokratik standartlarını yakalama noktasında öncülük ederek, Birliğin demokrasi ve özgürlük alanlarında çifte standart uygulamalarını sona erdirmek için mücadele edecek,
Bölgesel ve küresel risklere karşı inisiyatif alacak ve dünya mazlumlarının sözcüsü ve gözcüsü olacak vizyona sahip, Lider Cumhurbaşkanı istiyoruz.
Cumhurbaşkanı adaylarının hem Türkiye’yi tanımak hem de Türkiye’de tanınmak yönünde aynı durumda olmadıklarının bilincinde olarak; Ülkesini yakinen tanıyan, milletiyle ortak değerleri paylaşan, milletle aynı acıları, sevinçleri, kederleri gelenek ve göreneklerini birlikte yaşayan, medeniyetin değerlerini toplumun her kesimine yayan, Türkiye’nin siyasi ve toplumsal dengelerini bilip, yönetebilen bir C.Başkanı istiyoruz.
Bizler, Türkiye’nin siyasi, ekonomik, kültürel ve toplumsal açıdan bugün ulaştığı seviyeye bakarak; geçmişte yaşadığımız sıkıntı ve baskılar, devletin karşı karşıya bırakıldığı küresel operasyonlar, Millet-Devlet arasında çıkarılan çatışmalar ve bunları çıkaranlar, Kur’an öğrenimine getirilen yaş sınırlaması sebebiyle Kuran öğreniminden alıkonulan çocuklarımızın dramı, başörtülü olduğu için memurluğu ellerinden alınan kadınlarımızın, üniversite kapılarından geri çevrilen kızlarımızın gözyaşları, İmam-Hatip ve Meslek Liselerine uygulanan katsayı adaletsizliği, kesintisiz eğitim bahanesiyle çocuklarımızın cehaletin karanlığına itilişi, Kürt kardeşlerimizin Kürt olduğu için ötekileştirilmeleri, evladıyla Kürtçe konuştuğu için jandarma dipçiğine maruz kalan annelerin durumu,Kendi vatandaşını tehdit olarak görüp darbe yapan, muhtıra yazan ötekileştiren ceberrut devlet anlayışı, diğer taraftan tam 30 yıl süren ve 40 bine yakın vatan evladının toprağa gömülmesine sebep olan terörlü günler henüz hafızalarımızdaki yeriniterü taze korumaktadı.
Evet, bugün Çözüm süreciyle birlikte terör ve terör mağduriyeti sona erdiği için, dizi dizi şehit tabutları gelmediği için, anaların göz yaşları sel olup akmadığı için, Nitelikli kara ve demir yollarımız, havaalanlarımız, denizaltı ulaşımımız, hastanelerimiz, üniversitelerimiz, köprülerimiz, barajlarımız her geçen gün çoğaldığı ve hayat kalitemiz sürekli arttığı için, milletimiz daha emin ve daha huzurludur.
Artık bu gün dayatmacı kesintisiz eğitim yerine 4+4+4 lük eğitim sistemiyle çocuklarımız daha esnek tercihlerde bulunabilmektedir. İmam-Hatip okullarının orta kısımları yeniden açılmıştır. Katsayı uygulamasına sona verilmiştir. Kız öğrencilerimiz ve kadın kamu görevlisi kardeşlerimiz başörtüsüyle eğitim görebilmekte, kamu hizmeti sunabilmektedir. Artık Kamu görevlileri toplu sözleşme hakkına sahiptir. Türkiye'miz Hak ve özgürlüklerin esas, yasakların istisna sayıldığı, Filistin’in, Suriye'nin Arakan’ın, Somali’nin yardımına koştuğu, bölgesel ve küresel ölçekli konularda sözü dinlenen, tepkisi merak edilen bir ülke hüviyetine doğru hızla ilerlediği herkes tarafından bilinmektedir. Bütün bunlar, son on yıllık dönemdeki siyasi ve ekonomik istikrarın, demokratikleşme ve özgürleşme kararlılığının göstergesidir.
12 Eylül 2010 referandumuyla, devlet, milletin devletine dönüşmüş ve devletin milleti algısı sona ermiştir. Türkiye, uzun soluklu ve tarihe kayıt düşen gelecek vizyon belgelerini açıklamıştır. Bölgesel ve küresel aktör Türkiye yolculuğu da kararlı bir şeklide devam etmektedir.
Biz bu gerçekler ışığında, 12. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Milli İrade Platformu olarak; Türkiye’nin bu dönüşüm hikâyesine, reformist sürecine, özgürleşme ve demokratikleşme iradesine, vesayetin deşifresine ve tasfiyesine öncülük eden siyasi hareketin liderliğini yapan, dünya mazlumlarının sesi ve nefesi olan, Türkiye fotoğrafını ortaya çıkaran, zulme ve zalime karşı diplomasinin sahte nezaketine sığınmadan tepki verebilen, katil devlet İsrail devletine "one minute" diyebilen, Çözüm Sürecini sahiplenen “MİLLETİMİZ İÇİN MİLLETİN ADAMI” RECEP TAYYİP ERDOĞAN’I DESTEKLEYECEĞİMİZİ KAMU OYUYLA AÇIKÇA PAYLAŞIYORUZ. Cumhurbaşkanlığı seçiminin centilmenlik havası ve demokratik olgunluk içerisinde geçmesini temenni ediyoruz. Basınımızı, destek veren Sivil Toplum kuruluşlarımızı ve davetimize icabet izleyicilerimizi saygılarımızla selamlıyoruz
 

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
YENİ TÜRKİYE YOLUNDA
ŞİMDİ YENİ ŞEYLER
SÖYLEMEK LAZIM…
17-25 Aralık, Türkiye’nin demokrasi tarihine kara bir leke olarak kazındı.Bir vesayet örgütünün, yıllar boyu, sessizce, sinsice, şantaj, tehdit ve kumpasla, tüm rakiplerini ve muhaliferini sindirmek suretiyle, kendi hırs ve emellerine ulaşmak için her yolu meşru görerek ve göstererek, devletin kılcal damarlarına kadar nasıl sızdığını, uluslararası güçlerin nasıl oyuncağı haline geldiğini dehşetle ögrendik. Telefonların dinlendiğini, mahremlerin gözetlendiğini, devletin en gizli sırlarının kaydedildiğini, dini ve milli değerlerin pervasızca çiğnendiğini, sadakaların çarçur edildiğini, mazlumlara giden yardımlara bile tahammül edilemediğini, Çözüm Süreci’nin bir türlü kabullenilemediğini, vesayet örgütü tarafından kardeşlik, hak, hukuk, saygı, sevgi, yardımlaşma, vefa kavramlarının içlerinin nasıl da boşaltıldığını bu 1 yıl içinde açıkça gördük. Oluşturulan algı, iftira ve ithamların karanlığında, üretilen sahte delillerle, masum insanlara nasıl zulmedildiğini de yine bu süreçte daha iyi anladık.Şimdi görüyoruz ki, 17-25 Aralık’ta Türkiye, bir uçurumun kenarından dönmüştür. Millet, ülkesine, istiklaline, istikbaline sahip çıkmış, taşeronlara ve masalara geçit vermemiş, oyunu bozmuştur. Merhum Menderes’e takılan SABIK BAŞBAKAN sıfatının, DÖNEMİN BAŞBAKANI olarak yeniden zuhur etmesine Millet fırsat tanımamıştır.Biz aşağıda imzası olanlar; vesayete, karanlık suç örgütlenmelerine, tüm darbe girişimlerine karşı yapılan kararlı mücadeleyi bugün de gönülden destekliyoruz. YENİ TÜRKİYE yolunda üzerimize düşen sorumlulukların farkındayız. İyiliğin ve hayrın tavsiyesi ve yayılması için, hakkın ve hukukun korunması için, adaletin şaşmaz ilke olduğu, müreffeh ve lider bir ülke için çalışıyoruz.YENİ TÜRKİYE yolunda bu toprağın çocuklarına ve dünyadaki mazlumlara söylenecek her güzel şeyin yanındayız. Bu konuda sorumluluğu olup fedakarca çalışan herkese sonsuz şükranlarımızı sunuyor, bu yolculukta aklı ve vicdanı olan herkesin yanımızda yer almasını temenni ediyoruz.Saygılarımızla...
logolar3.jpg
 
Üst