Muhammed Yakut Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?

Önce Sedat Peker çıktı birşeyler söyledi. Şimdi de Muhammed Yakut diye biri çıktı. Her ikisinin söyledikleri de yenilir yutulur cinsten değil hani. Ne düşünüyorsunuz bu söylenenler için.

İlginç de bir durum var ki; sosyal medya da adeleti ortaya çıkarma -adalet arama- çabası iyiden iyiye arttı. Yeni devrimlerin anahtarı sanki sosyal medya üzerinden olacak gibi.

İsrail'deki halk ayaklanmasında da sosyal medya etkili olmuş galiba.

Cüneyt Özdemir'in şu videosunu izledim.

Cüneyt Özdemir'in de söylediği ve benimde kafama takılan iki soru:

Sedat Peker ile Muhammed Yakut arasında organik bir bağ varmıdır.

Diğer bir konu, Muhammed Yakut neden birden bire bu videoları çekme ve bu açıklamaları yapma ihtiyacı hissetti.

Bekleyip göreceğiz.

Selâm ve dua ile

erdemceerdem' Alıntı:

Önce Sedat Peker çıktı birşeyler söyledi. Şimdi de Muhammed Yakut diye biri çıktı. Her ikisinin söyledikleri de yenilir yutulur cinsten değil hani. Ne düşünüyorsunuz bu söylenenler için.

İlginç de bir durum var ki; sosyal medya da adeleti ortaya çıkarma -adalet arama- çabası iyiden iyiye arttı. Yeni devrimlerin anahtarı sanki sosyal medya üzerinden olacak gibi.

İsrail'deki halk ayaklanmasında da sosyal medya etkili olmuş galiba.

Genişletmek için tıkla ...

burası libya değil ki iki yalanla millet isyan etsin, devlet yıkılsın yada zayıflatılsın

her devletin yönetimlerinde kirli çamaşır biriktiren kişileri olabilir
bunun çözümü isyan çıkarıp devleti zayıflatmak, kutuplaştırmak değildir

öyle mafyadır, derin devlet çetesidir, darbedir muhabbeti geride kaldı
boş yere millet ayaklanır diye heves etme, varsa öyle bir heyecan sende

Hayatımda yurtdışında yaşayıpta ülkesi için dini siyasi konuşmalar yapan kimseye güvenmedim. Asla inandırıcı bulmamda. Buna sedat Peker, fetö ve diğer herkeste dahil. Muhammet yakutta yurtdışına çıktıktan sonra video çekmeye başladı.

Ben şöyle düşünürüm ki fetö örneği bunun net delilidir. Yurtdışına gidip ülkesiyle ilgili her tür faaliyetin içine giren kişilerin çoğu ilk anda bir kısmı da bir süre sonra yaşadığı yurtdışı ülkesinin istihbaratının eline düşüyor. Sonrasında onlar ne isterse nasıl yönlendirirse öyle hareket ediyorlar. Bediüzzaman hiçbir vakit yurtdışında yaşayıp yabancı istihbaratın oyuncağı olmadı. Gerekirse hapis yattı ama mücadelesini burada verdi.

Konuya gelecek olursak muhammet yakutuda hükümet aleyhine CIA yada başka bir örgüt yönlendiriyor diye düşünüyorum.

Twittin devami arka arkaya geliyor zaten.

Hakperest' Alıntı:

boş yere millet ayaklanır diye heves etme, varsa öyle bir heyecan sende

Genişletmek için tıkla ...

Seninle ve bu forum sakinleri ile muhatap yerimiz bu ihvanforum olduğu için bura endeksli söylüyorum...

ihvanforum 2006 yılında kuruldu; bende 2006 yılından beridir ihvanforumda yazıyorum...

bu forumda 2006 yılından beridir sizin ağabeyleriniz (abileriniz) burada cirit attığı ve bu forumda koruma altında olduğu dönemlerde dahi, bu fetö pezolarına inandıkları ve güttükleri davanın doğru olmadığını ve hatta 'dinler arası diyalog' ile dini bitirmeyi hedeflediklerini kendi üslubumla anlatmaya çalıştım yıllarca...

Sofuoğlu, fakiri gibi birkaç üye arkadaşımız dışında (şu an aklıma gelenler bunlar) ve Milli Görüşlü arkadaşlar dışında bu pezolara laf eden kaç güzel huylu arkadaşımız mevcuttur acaba bu forumda?

'Sağ elime ayı, sol elime güneşi verseniz de bu davadan vazgeçmem' diyen peygamberin ümmeti! yanlış ve hatanın neresinde durmalıdır acaba...

İbrahim Melih Gökçek ve fetö okullarında okuyup kirlenmeyen, lekelenmeyen ak ve berrak olan kıymetli oğulları Osman Gökçek neyin çırpınışındalar acaba...

sen şimdi alıntıladığım yorumu yazarak, karşındakini hain kategorisine sokmuş ve keyifle bir sigara yakıp seyre mi bakmış oluyorsun... komiksin...
*****

bu mecrada (forumda) yazan arkadaşların ekserisi ve ebeveynleri; Akparti hükümetinden önce, devlet denildiği zaman ne düşünüyorlardı...
- Vatan vurgusu evveldi, çünkü devlet bu mecra sahiplerinin düşünce yapısına uyan kişilerin ellerinde değildi... o günlerde de bu denli keskin devlet vurgusu yapılabiliyor muydu...
***

-diyanetin verdiği fetvalar ve hükümlere itibar edilmediği için, onlarca cemaat-tarikat kuruldu bu ülkede... bu cemaat ve tarikatların kitlesi büyüdü... binlerce mesleği hoca olan insanlar türedi...
-aynı insanlar bugün diyanetin birinci kanal itibar edilecek makam olduğunda fikir birliğine vardılar...
***
o günde diyanet hükümet karşıtı söylem dile getirmedi, bugünde ha keza aynı...
****
o günde devlet bir kesimi incitti, bu günde ha keza benzer durum...
***

bu memlekette zengin müslüman ailelerin çocukları, bunun içinde siyasilerde dahil olmak üzere; ülkelerini bırakıp yurt dışındaki okullarda okudular bunu unuttunuz değil mi! niye ülkelerini bırakıp gittiler....
başörtülerine, türbanlarına, inançlarına bu devletten baskı görüyorlar diye gittiler...
bu devlete güvenmedikleri için gittiler, düşünce ve fikirlerini kabul etmedikleri için gittiler....
****

yalakalar ve dalkavuklar hep var olmuştur... olmaya da devam edecek...
her siyasi, her dini veya her birlik ve kuruluş içinde bu olacaktır... olmuştur...
****
özetle dünün Türkiyesinde siyasal anlamda eleştirilen yapı ve düzenler, bugün savunulur halde... dünün savunulanı da bugün savunanları tarafından lanet edilmektedir...

cemaliii' Alıntı:

Hayatımda yurtdışında yaşayıpta ülkesi için dini siyasi konuşmalar yapan kimseye güvenmedim. Asla inandırıcı bulmamda. Buna sedat Peker, fetö ve diğer herkeste dahil. Muhammet yakutta yurtdışına çıktıktan sonra video çekmeye başladı.

Ben şöyle düşünürüm ki fetö örneği bunun net delilidir. Yurtdışına gidip ülkesiyle ilgili her tür faaliyetin içine giren kişilerin çoğu ilk anda bir kısmı da bir süre sonra yaşadığı yurtdışı ülkesinin istihbaratının eline düşüyor. Sonrasında onlar ne isterse nasıl yönlendirirse öyle hareket ediyorlar. Bediüzzaman hiçbir vakit yurtdışında yaşayıp yabancı istihbaratın oyuncağı olmadı. Gerekirse hapis yattı ama mücadelesini burada verdi.

Konuya gelecek olursak muhammet yakutuda hükümet aleyhine CIA yada başka bir örgüt yönlendiriyor diye düşünüyorum.

Genişletmek için tıkla ...

*****
Sevgili kardeşim; ( a evet, a bunlarda mı varmış, a neler neler olmuş) diye koşulsuz inanmak/kabul etmek/sahiplenmek zaten akıl ile ilişkilendirilebilecek bir durum değil...
****
ama işin diğer boyutu da var ki; kesin kez iftira atıyor bu adam, inanmam/kabul etmem/itibar etmem yaklaşımı da akıl ile ilişkilendirilmez kanaatindeyim...
*****
bu sadece; Muhammed Yakut, sedat peker veya bir başkası özelinde değil... (birinci ve ikinci paragraf her olay ve durum için geçerlidir..)

*****
bir olay özetleyeyim size;

kız öğrencinin birisi öğretmeninden sözlü notunu biraz yüksek vermesini rica ediyor. çünkü bu not karnesine (2 yerine 3) veya (3 yerine 4) olarak yansımasına neden olacak...
öğretmen kız öğrencinin bu talebini kabul etmemiş... kız da bunu hafızasında bir yerlere not etmiş...
ertesi sene okullar devam ederken; bu kız öğrenci aynı öğretmene gelerek annesine telefon etmesi gerektiğini ama kontörü olmadığı için arayamadığını söyler ve öğretmenine sizin telefonunuzla annemi arayabilir miyim diye telefonu öğretmeninden ister...
ve bu kız öğretmenin telefonundan kendi numarasına whatsap veya mesaj üzerinden kendisine taciz mesajları atar ve daha sonrada bu mesajları öğretmeninin telefonundan siler, ama bu mesajlar kendi telefonunda kayıtlıdır....
sonra bu kız kendi telefonunda kayıtlı olan mesajlar ile müdüre gider, öğretmenden şikayetçi olur, öğretmen açığa alınır ve hatta ceza evinde bile yatmış... sonra kız nasıl olduysa olmuş insafa gelmiş... ama o öğretmenin çevresi o öğretmeni hep tacizci olarak tanıyacak, hafızalarında öyle kalacak....
****
Adalet Neden terazi ile temsil edilir; 'incedir, hassastır ve eğri ile doğruyu tartmaktadır'
bu Adalet terazisinin eğri kefesine doğru veya doğru kefesine eğri koyarsan... gerçek değeri vermez....

hiçbir videosunu izlemedim. gerçek midir? muhtemelen evet. birşey olur mu? yine muhtemelen hayır. sedat peker uyuşturucu rotasını çizdi, firma isimleri verdi ne oldu? söylenecek çok şey var da...

erdemceerdem' Alıntı:

*****
Sevgili kardeşim; ( a evet, a bunlarda mı varmış, a neler neler olmuş) diye koşulsuz inanmak/kabul etmek/sahiplenmek zaten akıl ile ilişkilendirilebilecek bir durum değil...
****
ama işin diğer boyutu da var ki; kesin kez iftira atıyor bu adam, inanmam/kabul etmem/itibar etmem yaklaşımı da akıl ile ilişkilendirilmez kanaatindeyim...
*****
bu sadece; Muhammed Yakut, sedat peker veya bir başkası özelinde değil... (birinci ve ikinci paragraf her olay ve durum için geçerlidir..)

*****
bir olay özetleyeyim size;

kız öğrencinin birisi öğretmeninden sözlü notunu biraz yüksek vermesini rica ediyor. çünkü bu not karnesine (2 yerine 3) veya (3 yerine 4) olarak yansımasına neden olacak...
öğretmen kız öğrencinin bu talebini kabul etmemiş... kız da bunu hafızasında bir yerlere not etmiş...
ertesi sene okullar devam ederken; bu kız öğrenci aynı öğretmene gelerek annesine telefon etmesi gerektiğini ama kontörü olmadığı için arayamadığını söyler ve öğretmenine sizin telefonunuzla annemi arayabilir miyim diye telefonu öğretmeninden ister...
ve bu kız öğretmenin telefonundan kendi numarasına whatsap veya mesaj üzerinden kendisine taciz mesajları atar ve daha sonrada bu mesajları öğretmeninin telefonundan siler, ama bu mesajlar kendi telefonunda kayıtlıdır....
sonra bu kız kendi telefonunda kayıtlı olan mesajlar ile müdüre gider, öğretmenden şikayetçi olur, öğretmen açığa alınır ve hatta ceza evinde bile yatmış... sonra kız nasıl olduysa olmuş insafa gelmiş... ama o öğretmenin çevresi o öğretmeni hep tacizci olarak tanıyacak, hafızalarında öyle kalacak....
****
Adalet Neden terazi ile temsil edilir; 'incedir, hassastır ve eğri ile doğruyu tartmaktadır'
bu Adalet terazisinin eğri kefesine doğru veya doğru kefesine eğri koyarsan... gerçek değeri vermez....

Genişletmek için tıkla ...

Öğretmen olunca konu dayanamadım

Mevlananın meşhur bir hikayesi var tilki, kurt ve aslanın birlikte avlandığı anlatılıyor hani. Bir tavşan bir ceylan ve bir boğa avlıyorlar. Aslan kurda bunları aramızda taksim et diyor. Kurt gayet adaletli tavşanı tilkiye veriyor, ceylanı kendi alıyor ve boğayı aslana veriyor ama aslan taksimi beğenmeyince kurdu yere seriyor. Taksim sırası tilkiye geliyor. Tilki hepsini aslana veriyor birini sabah birini öğlen sonuncuyu da akşam yemesini öğütlüyor ve hayatta kalıyor. Mevlana söze girip diyor ki önce tilkiye sorsaydı kurt hayatta kalacaktı ama önce kurda sordu.

Hayatta bazen konumumuz, pozisyonumuz, inancımız başımıza işler getirebiliyor. Ama kadere iman edenler kederden emin olurlar. Bir ömrü tamamlıyor ve ecelimize yürüyoruz. Onlarda hesap verecek biz de... Adaletten ayrılmamak görevimiz. Hz Yusuf çağrıya evet dese zindana atılmayacaktı ama cehenneme gidecekti. Varlıkla da yoklukla da imtihan oluyoruz Allah istikametten ayırmasın. Musallaya yatırıp nasıl bilirdiniz diye kalanlara sorduklarında bizimle ilgili kalplerden geçenler önemli...

erdemceerdem' Alıntı:

Seninle ve bu forum sakinleri ile muhatap yerimiz bu ihvanforum olduğu için bura endeksli söylüyorum...

ihvanforum 2006 yılında kuruldu; bende 2006 yılından beridir ihvanforumda yazıyorum...

bu forumda 2006 yılından beridir sizin ağabeyleriniz (abileriniz) burada cirit attığı ve bu forumda koruma altında olduğu dönemlerde dahi, bu fetö pezolarına inandıkları ve güttükleri davanın doğru olmadığını ve hatta 'dinler arası diyalog' ile dini bitirmeyi hedeflediklerini kendi üslubumla anlatmaya çalıştım yıllarca...

Sofuoğlu, fakiri gibi birkaç üye arkadaşımız dışında (şu an aklıma gelenler bunlar) ve Milli Görüşlü arkadaşlar dışında bu pezolara laf eden kaç güzel huylu arkadaşımız mevcuttur acaba bu forumda?

'Sağ elime ayı, sol elime güneşi verseniz de bu davadan vazgeçmem' diyen peygamberin ümmeti! yanlış ve hatanın neresinde durmalıdır acaba...

İbrahim Melih Gökçek ve fetö okullarında okuyup kirlenmeyen, lekelenmeyen ak ve berrak olan kıymetli oğulları Osman Gökçek neyin çırpınışındalar acaba...

sen şimdi alıntıladığım yorumu yazarak, karşındakini hain kategorisine sokmuş ve keyifle bir sigara yakıp seyre mi bakmış oluyorsun... komiksin...
*****

bu mecrada (forumda) yazan arkadaşların ekserisi ve ebeveynleri; Akparti hükümetinden önce, devlet denildiği zaman ne düşünüyorlardı...
- Vatan vurgusu evveldi, çünkü devlet bu mecra sahiplerinin düşünce yapısına uyan kişilerin ellerinde değildi... o günlerde de bu denli keskin devlet vurgusu yapılabiliyor muydu...
***

-diyanetin verdiği fetvalar ve hükümlere itibar edilmediği için, onlarca cemaat-tarikat kuruldu bu ülkede... bu cemaat ve tarikatların kitlesi büyüdü... binlerce mesleği hoca olan insanlar türedi...
-aynı insanlar bugün diyanetin birinci kanal itibar edilecek makam olduğunda fikir birliğine vardılar...
***
o günde diyanet hükümet karşıtı söylem dile getirmedi, bugünde ha keza aynı...
****
o günde devlet bir kesimi incitti, bu günde ha keza benzer durum...
***

bu memlekette zengin müslüman ailelerin çocukları, bunun içinde siyasilerde dahil olmak üzere; ülkelerini bırakıp yurt dışındaki okullarda okudular bunu unuttunuz değil mi! niye ülkelerini bırakıp gittiler....
başörtülerine, türbanlarına, inançlarına bu devletten baskı görüyorlar diye gittiler...
bu devlete güvenmedikleri için gittiler, düşünce ve fikirlerini kabul etmedikleri için gittiler....
****

yalakalar ve dalkavuklar hep var olmuştur... olmaya da devam edecek...
her siyasi, her dini veya her birlik ve kuruluş içinde bu olacaktır... olmuştur...
****
özetle dünün Türkiyesinde siyasal anlamda eleştirilen yapı ve düzenler, bugün savunulur halde... dünün savunulanı da bugün savunanları tarafından lanet edilmektedir...

Genişletmek için tıkla ...

Okulları bitince döndüler diye biliyorum. Tamamen ülkeyi terk etmediler sanki...

erdemceerdem' Alıntı:

*****
Sevgili kardeşim; ( a evet, a bunlarda mı varmış, a neler neler olmuş) diye koşulsuz inanmak/kabul etmek/sahiplenmek zaten akıl ile ilişkilendirilebilecek bir durum değil...
****
ama işin diğer boyutu da var ki; kesin kez iftira atıyor bu adam, inanmam/kabul etmem/itibar etmem yaklaşımı da akıl ile ilişkilendirilmez kanaatindeyim...
*****
bu sadece; Muhammed Yakut, sedat peker veya bir başkası özelinde değil... (birinci ve ikinci paragraf her olay ve durum için geçerlidir..)

*****
bir olay özetleyeyim size;

kız öğrencinin birisi öğretmeninden sözlü notunu biraz yüksek vermesini rica ediyor. çünkü bu not karnesine (2 yerine 3) veya (3 yerine 4) olarak yansımasına neden olacak...
öğretmen kız öğrencinin bu talebini kabul etmemiş... kız da bunu hafızasında bir yerlere not etmiş...
ertesi sene okullar devam ederken; bu kız öğrenci aynı öğretmene gelerek annesine telefon etmesi gerektiğini ama kontörü olmadığı için arayamadığını söyler ve öğretmenine sizin telefonunuzla annemi arayabilir miyim diye telefonu öğretmeninden ister...
ve bu kız öğretmenin telefonundan kendi numarasına whatsap veya mesaj üzerinden kendisine taciz mesajları atar ve daha sonrada bu mesajları öğretmeninin telefonundan siler, ama bu mesajlar kendi telefonunda kayıtlıdır....
sonra bu kız kendi telefonunda kayıtlı olan mesajlar ile müdüre gider, öğretmenden şikayetçi olur, öğretmen açığa alınır ve hatta ceza evinde bile yatmış... sonra kız nasıl olduysa olmuş insafa gelmiş... ama o öğretmenin çevresi o öğretmeni hep tacizci olarak tanıyacak, hafızalarında öyle kalacak....
****
Adalet Neden terazi ile temsil edilir; 'incedir, hassastır ve eğri ile doğruyu tartmaktadır'
bu Adalet terazisinin eğri kefesine doğru veya doğru kefesine eğri koyarsan... gerçek değeri vermez....

Genişletmek için tıkla ...

Üstadım anladığım kadarıyla sen şunu demek istiyorsun. Adamın söylediklerine sorgulamadan hemen inanmakta hata, direk reddetmekte hata, araştırılmalı diyorsun.

Ben aslında mesajımda fetö ve bediüzzaman örneklerini bilerek verdim. Ben bediüzzamanın söylediklerini iddiasını davasını araştırırım. Çünkü bu adam burada mücadele veriyor. Yabancı istihbarat örgütlerine angaje değil. Ama fetöyü direk reddederim. Bunuda açıklamıştım mesajımda yurtdışındaysan ülkenin aleyhinde biriysen direk istihbaratın ağına düştün demektir. Onun için bu tür kişilerin söylemleri sahibinin sesidir sadece. Tabi bu benim tarzım. Başkaları inanır veya araştırır sorgular herkes kendi bilir.

kebîkec' Alıntı:

Okulları bitince döndüler diye biliyorum. Tamamen ülkeyi terk etmediler sanki...

Genişletmek için tıkla ...

tamamının döndüğü söylenemez, birçok giden öğrenci yerlerinde kaldılar... çünkü okumak için az bir zaman geçirmediler gittikleri ülkelerde...
****
ama şurası var kardeşim ehemmiyetli olan kısım da muhtemelen bu...
****

mesela fetö terör örgütü liderini ele alalım...
15 temmuz öncesi, 17-25 aralık öncesi ve hatta dershaneler meselesinin ta öncesine gidelim....
yani fetönün efendi hoca olduğu dönemlere....
****
ne diyorlardı bu örgütün mensupları, insanların beyinlerine neyi enjekte ediyorlardı...
İran'ın Humeyni modelini uygulayacaklarından dem vurmuyorlar mıydı...
Humeyni ne yapmıştı; Fransa'ya kaçmış... ve fransadan İran'ı ele geçirmek için teyp kasetleri, bantları, video görüntüleri ile İran halkını tesir altına almaya çalışmıştı... ve başarılı olmuş, Humeyni İran devrimini gerçekleştirmiş, İran İslam Cumhuriyetinin kurulmasına öncülük etmişti...
Humeyni de gittiği memlekete alkışlarla, büyük zafer kutlamalarıyla geri dönmüştü...
****
fetöcülerde Humeyni modelini eni-konu benimsemişler... önce Türkiye de ve sonra ABD de olmak üzere,
fetönün görüntülü konuşmalarını, kasetlerini, kitaplarını, sızıntılarını milletin beynine enjekte etmeye çalıştılar..
uzatılırda özet geçiyorum... neye varmaya çalışıyorum....
işte bunlarda muaffak olabilseler idi, Hava alanında coşkulu bir kutlama ile hoş geldin Mehdi diye karşılanacak ve büyük bir kahraman olacaktı bu fetö... çok şükür Rabbim müsade etmedi...
yani güya baskıdan dolayı kaçtığı ülkesine, alkışlar eşliğinde dönecekti...
yani ve yine güya; geri dönmek üzere ayrılmıştı ülkesinden...
****

sedat peker, muhammed yakut veya video paylaacak diğer başka kişilerde aynı niyetteler muhtelen...
videolar paylaşacaklar, halk bunlara itibar edecek, vay be neler olmuş diyecek, mevcut iktidarı seçimle devirecek
yeni gelen hükümet bunlara davetiye gönderecek, bunlar itirafçı olacak ve itham ettikleri kişiler yargılancak vs. vs.
yani bunlarda güya geri dönmek üzere gidiyorlar memleketlerinden...

cemaliii' Alıntı:

Üstadım anladığım kadarıyla sen şunu demek istiyorsun. Adamın söylediklerine sorgulamadan hemen inanmakta hata, direk reddetmekte hata, araştırılmalı diyorsun.

Ben aslında mesajımda fetö ve bediüzzaman örneklerini bilerek verdim. Ben bediüzzamanın söylediklerini iddiasını davasını araştırırım. Çünkü bu adam burada mücadele veriyor. Yabancı istihbarat örgütlerine angaje değil. Ama fetöyü direk reddederim. Bunuda açıklamıştım mesajımda yurtdışındaysan ülkenin aleyhinde biriysen direk istihbaratın ağına düştün demektir. Onun için bu tür kişilerin söylemleri sahibinin sesidir sadece. Tabi bu benim tarzım. Başkaları inanır veya araştırır sorgular herkes kendi bilir.

Genişletmek için tıkla ...

bediüzzaman said nursi örneğini atlamışım kardeşim, kusura bakma, özür dilerim....
****

aslında öğretmen örneğini de bu yüzden vermiştim...
olaya ilk vakıf olanlar, buna bende başta duymuş olsam, vay şerefsiz öğretmen, vay kanı bozuk öğretmen diye giydirecekler/giydirirdim...
vay bunlara güvenip çocuklarımızı nasıl okula gönderelim, artık kimseye güvenemeyecek miyiz vs.vs.
ikinci kıssası işte önemli olan... öğrenci öğretmenine iftira atmasına rağmen mağduriyet edebiyatından herkesçe sahipleniyor...
yani olay, ekrana ilk geldiği gibi gerçekleşmiyor...
****
her olay ve durumun özellikle adli vakaların ilk bize aksedildiği kısmına takılıp yargılama yapmanın insana hata yaptıracağı kanaatindeyim...
****
açığa ve ayyuka çıkmasını yani adli mecralar tarafından tasdiklenmesi gerektiği düşüncesindeyim...
***

alparslan aslan diye bir avukat var...
danıştay davası faili...
youtubede mahkeme konuşmaları var, izlemedi iseniz tavsiye ederim...
dava ergenekon davası ile birleştiriliyor...
hakim fetöcü
alparslan aslan hakimlere diyor ki;
'yarın bu sistem, sizi de buraya getirir, sizi de yargılar...gelirsiniz buraya yanıma, çok üzülürüm sonra halinize diyor...'
o günün hakimleri sonra sanık oluyor, kimisi firari hala...
****
değerli kardeşim...
İslam Tarihinin kıymetli bir olayı vardır... Hicret...
Müslümanlar Mekkeli müşriklerin baskılarından ve zulümlerinden yılmışlar artık tahammül edilemeyecek duruma gelmişler...
Rabbim'den emir gelmiş Medine halkından da davet gelmesi üzerine, Medineye hicret etmişlerdir...
Medine de İslam devleti kurulmuş, inan Müslüman sayısı artmış, düzenli bir ordu kurulmuş, Mekkeye sefer düzenlenmiş ve en nihayetinde Mekke fethedilmiştir...
****
her hicret eden her kişi, terk ettiği ülkesine geri dönmek için hamleler planlıyor olabilir...
Peygamber efendimizde olduğu gibi, herkes aynı rol modeli yapmaya çalışabilir, ama herkes doğru yapmış olmayabilir...
*****
Bediüzzaman örneğine yukarıda da cevap verdiğimi düşünüyorum.
bir ilave yapmak istiyorum....
****
geçen reelde ofis arkadaşımla ordan burdan konuşurken..
güven, söyleyene, söylenene itibar etme konusu geçtiği esnada şöyle bir örnek aklıma geliverdi söylemiştim... onu buraya da aktarayım...
*****

kafirin biri size Allah'ın kelamı ayetleri okuyarak sana yaptığının yanış olduğunu söyledi.... yada hadisle örnek verdi...
söyleyen kafir, söyleyenin kafir olması söylenilen şeyi yanlış kılmaz... hüküm/söylem doğru ise söyleyenin kimliği konu için hüküm ifade etmez...
****
hani vardır ya halk tv de sözcü gazetesinde bir haber vardır, haber doğrudur...
adama dersin halk tv de bu haber var... aman sen ona inanma kanma...
yada tam tesri sol cenah birine a haberden bahsedersin, aynı üslup burada da vuku bulur...
anlatabildim mi bilmiyorum...

uzun yazınca bazı şeyleri eksik ifade edebiliyorum kusura bakmayın...

muhammed yakut, sedat peker veya çıkacaksa başka birilerinin yaptıklarını tasdiklemek babında söylemiyorum...
*****

Peygamber efendimizin hicret olayından örnek verdiğimin altına şunları eklemek istiyorum...
****
Peygamber efendimiz s.a.v. Mekke de Mekkeli halkına tesir edememiş, ama Mekkelilerin zulmünün şiddeti iyice artmış ve hicret gerçekleşmişti...
Ama peygamber efendimiz Medine de yürüttüğü davasını daha hızlı büyütmüş, devlet haline getirmiş, Mekke'nin ileri gelenlerinin kısıtlamasına rağmen Mekke halkının bir çoğunu kendi saflarına çekmiş... kılıçsız, savaşsız Mekkeyi fethetmişti...
****

şu an aklıma gelen birşey...
Rahmetli Erbakan hoca; tüm Türkiye için söylüyorum.... sağlığında tüm Türkiye genelinde bu kadar sevilmemiş, bu kadar saygı duyulmamıştır mesela...
****
bazı gerçeklerin ortaya çıkması için, zaman geçmesi, mekan değişmesi, düzen değişmesi gerekebilir yani...

AKP sedat pekeri susturdu.
Muhammed Yakut çıktı.
Sedat Peker adına konuşuyor gibi geliyor bana.

bende redyelloow gibi düşünüyorum adam sadece maşa.