akinci1453
Paylaşımcı
- Katılım
- 2 Ağu 2007
- Mesajlar
- 171
- Tepkime puanı
- 1
- Puanları
- 0
Uzaklara dalıp giden gözlerin,
Umutları sönen mâsum yüzlerin,
Alevlerle kucaklaşan közlerin;
Anlattığı tek şey, hasret değil mi?
Barajları törpüleyen sellerin,
Suya muhtâc vahâların, çöllerin,
Savrulup da toz koparan küllerin;
Anlattığı tek şey, hasret değil mi?
Yalın ayak, nasır taban koşanın,
Bir yâr için, Kaf Dağı'nı aşanın,
Gözü kara, mangal yürek taşanın;
Anlattığı tek şey, hasret değil mi?
Aydınlığa kucak açan gecenin,
Mehtâpları, kendine dost seçenin,
Arşınlayıp, sahrâları geçenin;
Anlattığı tek şey, hasret değil mi?
Akşam güneş gurûbunu süzenin,
Sâhillerde tek başına gezenin,
Urbasında süslü, ürkek tâzenin;
Anlattığı tek şey, hasret değil mi?
Mustafa Engin Karatay
Umutları sönen mâsum yüzlerin,
Alevlerle kucaklaşan közlerin;
Anlattığı tek şey, hasret değil mi?
Barajları törpüleyen sellerin,
Suya muhtâc vahâların, çöllerin,
Savrulup da toz koparan küllerin;
Anlattığı tek şey, hasret değil mi?
Yalın ayak, nasır taban koşanın,
Bir yâr için, Kaf Dağı'nı aşanın,
Gözü kara, mangal yürek taşanın;
Anlattığı tek şey, hasret değil mi?
Aydınlığa kucak açan gecenin,
Mehtâpları, kendine dost seçenin,
Arşınlayıp, sahrâları geçenin;
Anlattığı tek şey, hasret değil mi?
Akşam güneş gurûbunu süzenin,
Sâhillerde tek başına gezenin,
Urbasında süslü, ürkek tâzenin;
Anlattığı tek şey, hasret değil mi?
Mustafa Engin Karatay