Beni niye ilgilendirsinmi.. Şakamısın. Elli bin tane çeşit başımızda din icad ettiniz. Toplumlarda yaşayanları dinlerde, siyasette, ülkeye dair her ne sorun varsa ilgilendirir. Neye dayanarak bunu öne sürebilirsin? Diyanetin bütçesi vergi ile yürür. Yani senin dinine ateistte musevide, gristiyanda katkı yapıyor. Sen kalkıp sen müslümanmısın sanane dediğinde bir kere kafadan ofsayttasın. Batıyı örnek alın, bu husus bana batmıyor yanlış anlaşılmasın. Ama yanlış bir uygulama.. İmama maaş varsa kilisenin papazına da ver. Hahama da ver. E gene adaletsizlik olacak inanmayan dan vergi alacaksın..Hoş sende haklısın geçmediğin köprünün parasını veriyorsun. Oraya para gitmiş çok mu dimi ama
İkinci husus da evet ateistlerce en önemli sorun kusur sorunudur. Yaratıcıya kusursuz atfettiğiniz düzeni, kusurlu-düzensiz buluyorlar ki, haklılar. Sen öğretmen olarak sınava soktuğun öğrencileri ölümle, açlıkla, susuzlukla, kazalarla, birbirlerini yemeleri ile mi imtihan ederdin, değil ediyorsun? İmtihan dünyası diyorsun ya o babdan şettik.
İmtihana sokmadan önce çocuk öğreticisini görür bilir. Kaynak kitabı verilir. Derse gelmeden önce okunacak sayfaları-ünite tembihlenir. Sonra derste okunan husus öğretmence öğrenciye anlatılır. Sonra kalem-kağıt ve herkese eşit düre verilip imtihana tutulur. Öğretmen hiç bir zaman demez ki sen beni sevmedin, ben sana öğrettim. Ama sen öğrenmek istemedin sen sınavdan kaldın cezan cehennem...............................
devekuşu psikolojin burada sökmez,hele bana hiç sökmez..
uç deriz ben deveyim dersiniz,
o zaman yük taşı deriz, ben kuşum dersiniz..
sen bir tanrı kavramını kabul etmeden, o tanrının gönderdiğine inanılan dinin hükümlerini sorgulayamazsın..
çünkü sen evvela zaten din gönderecek bir tanrıya inanmıyorsun..
ancak sosyal kuralları hukuk kurallarını , beşeri hukuk planında sorgulayabilirsin..o sorgulaman da dinden bağımsız olacaktır..
bu ucuz numarayı, senin gibi aklıevvel ateistler çok yapar, tanrı diye birşeye inanmaz, kalkıp mesela kurandaki 4 kadın gibi ayetleri diline dolamaya kalkar..
yahu sen bir tanrıya inanmıyorsunki onun kaç tane kadına izin verdiği zaten senin baştan ilgi alanın ve inancının dışına çıkıyor.
1 tane de dese sen yine inanmıyorsun..
çünkü ayet gönderecek bir tanrı kavramına inanmıyorsun..
he sonunda yavaş yavaş ateist argümanlara geldin, kusursuzluk/kusur olguları..
demekki ülkedeki durumlar nasıl olursa olsun bu senin ateistliğine fayda etmeyecek..
geldin mi dediğime şimdi..
hastalık ,ölüm vesair demişsin..
yahu sen bir mesaj önce, ülkede herşey iyi olsa belki ateist imana gelir diyordun..
şimdi de kalkmış, hastalık ölüm veya dünyadaki mevcut dengedeki mevcut akıştaki varolan durumlar yok olsun diyorsun..
hani ülkedeki sorunlar düzelseydi yeterdi..
demekki samimi değilsin..
bunu da ortaya çıkarmış olduk..
senden daha entel dantel çok ateist gördüm, konuştum, zaten esas derdiniz ülkedeki sorun falan değildir..
baklayı ağzından çıkardığın iyi oldu..
sonraki bahsettiğin sınav-öğretmen-ceza metaforunu ancak bir deist kullanırsa hak veririm..ona da cevaplar verilir..
ancaaaakk bu örneği bana bir ateist verirse,
sen kabul etmediğin tanrının merhamet ve adaletini nasıl sorgulayabilirsin ? derim..
zira bir tanrı olup son derece merhametsiz ve adaletsiz de olabilir..
sen kabul etmediğin "tanrı"nın, olabiliritesi olduğu takdirde niçin sonsuz merhamet ve adalet sahibi olmasını bekliyorsun ?
bir tanrının olabiliritesi ihtimalinden konuşursan eğer, senin eleştirdiğin kötülük zulüm gibi beğenmediğin şeyleri o "tanrı"nın yapmayacağına dair argümanın nedir ?
bir fabrika sahibi ya da bir köy sahibi, mahiyetindekilere kötü de davranabilir, iyi de davranabilir..
ama kötü davranması da iyi davranması da "varlığı" yokluğu" ile ilgili değildir.. yani ateizmle ilgili değildir..
bu farkı anlarsan daha tutarlı bir mantık geliştirebilirsin..