Mustafa Yaralı Şiirleri

akinci1453

Paylaşımcı
Katılım
2 Ağu 2007
Mesajlar
171
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Devlere geniş dünya,
Cücelere dar gibi.
Dertler, garipten yana,
Bir vefâlı yâr gibi.

Ekmeği, aşı çile.
Hür amma sanki köle.
Yaşıyor olsa bile,
Kuruyan pınar gibi.

Ne sığınak, ne liman.
Sürüklenir durmadan.
Akıp gidiyor zaman,
Bulanık sular gibi.

Gün doğmuyor gününe.
Bülbül konmaz gülüne.
Sevdikleri önüne,
Kuyular kazar gibi.

Ne yoktayım,ne varım,
Çıktı çıkacak canım,
Sağım,solum, her yanım,
Aşılmaz duvar gibi.

Karanlıklar ufuksuz.
Korkak, kederli,mutsuz.
Gönül yurdunda yurtsuz,
Her taraf mezar gibi.

27.10.1986 Mustafa Yaralı
 

akinci1453

Paylaşımcı
Katılım
2 Ağu 2007
Mesajlar
171
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Cenneti Arayip Bulmak Hünermi ?



Tedbiri terk eyle ey aşk yolcusu,
Yürü de bu yollar tozarsa tozsun.
Mecnun olanların kalmaz korkusu,
Belalar içinde yüzerse yüzsün.

Şikayetçi olma o dost yükünden,
Teslim ol aşkına kopma bütünden,
Gönül süvarisi geçse üstünden,
Kaçmaya çalışma ezerse ezsin.

Sabret ki görürsün her şey yerinde,
Hikmeti var hayır’ın da,şer’in de.
Ak bir kağıt ol ki Onun elinde,
Neyi,nerde,nasıl yazarsa yazsın.

Uzak değil sana,senden yakında,
Kusur mu var karasında,akında,
Bir gönül ü yıkmasından sakında,
Bırak sahibine bozarsa bozsun.

Sızlanma,halini nâdan görmesin,
Kapat kapıları ağyar girmesin,
Derdi elemini kimse bilmesin,
Yüzünde gülücük gezerse gezsin.

Sende karış gitsin insan seline,
Bırak yüreğini aşkın eline,
Boncuk gibi dökül,saçıl önüne,
Felaket ipine dizerse dizsin.

Akıl fikir vermiş Allah her kula,
Eli değil,sen kendini sorgula,
Verilen perhizi doğru uygula,
Akıbeti seni üzerse üzsün.

Yaralım ok yaydan çıkmış,döner mi?
Göz yaşıyla aşk ateşi söner mi?
Cenneti arayıp bulmak hüner mi?
Cehenneme gir de yakarsa yaksın.

08/08/1996 Mustafa Yaralı
 

akinci1453

Paylaşımcı
Katılım
2 Ağu 2007
Mesajlar
171
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Şair kim şair

Önüne serilmiş şu sonsuz alem,
Maddeden manaya dalandır şair.
Bir elinde kağıt,birinde kalem,
Yirmidokuz harfe çobandır şair.

Sağırın kulağı, dilsizin sesi.
Sevdânın kaynağı, aşkın kendisi.
Güzelliğin özü, Tanrı vergisi,
Bitip tükenmeyen ummandır şair.

Ayırmaz dikeni, gülü yapraktan.
Zevk alır kalplere kandil asmaktan.
Ateşten, havadan, sudan, topraktan,
Adem hamuruna harmandır şair.

İyilik, güzellik, erdemden yana.
Aynı gözle bakar dosta, düşmana.
Doğaya, hayvana, ille insana,
İlaçtır, devadır, dermandır şair.

Halıdır,kilimdir,oyadır şaldır.
Arıdır, çiçektir, petektir, baldır.
Bağcıdır, bağbandır, ağaçtır daldır,
Akciğer misali ormandır şair.

Gözlerden süzülüp gönüle giden.
Arifi dinleyen, cahili güden.
Ya hayır konuşan, ya sükut eden,
Derya dil dostlara hayrandır şair.

Enginlerden engin fakat küçülmez.
Gözü kamaştırır, rengi seçilmez.
Gönlü hazinedir paha biçilmez,
Defineler saklı virandır şair.

Hisleri çok güçlü bir gönül eri.
Bütün varlıkların buluşma yeri.
Ayın göz yaşları, güneşin teri,
Çöle yıldız yıldız yağandır şair.

İsimlerin sırrı, eşyanın dili.
Ufuklardan öte lâ-mekan ili.
Garipleri sarar bir ana gibi,
Gurbet kuşlarına vatandır şair.

Sanata ölümsüz yüce ruh katan.
Tarihe silinmez imzalar atan.
Nesilden nesile köprüler yapan,
Gönül mâbedinde Sinan’dır şair.

Dışı halka dönük,içi”illâ”da.
Kainat rakseder böyle binada.
Sözlerin vardığı en son mânâda,
Elifi şerh eden Kuran’dır şair.

Yunusça bürünüp “ete, kemiğe.”
Sır gibi gizlenip kana, iliğe.
Tende candır,canda canan diriye,
Yaralı gönlümde sultandır şair.

17.06.2000 Mustafa Yaralı
 
Üst