Açılım diye yola çıkanların maksadı neydi? Toplumsal barışı sağlamaktı, güçlendirmekti değil mi? Peki, açılım lafı ortaya çıktığı günden beri toplumsal barış yolunda bir ilerleme sağlanmış oldu mu?
Toplumsal barış yolunda adım atılması bir yana aksine toplumda var olan dengeler bile alt üst oldu!
Üstüne üstlük açılım adına yapılan çalışmalar kimseyi memnun etmedi! Tabir caizse açılımcılar ne İsa'ya yaranabildiler ne de Musa'ya!
Açılım lafı ile bir yara kaşındı! Yaranın üzerindeki kabuk kopartıldı! Ama yaranın iyileşmesi için hiçbir adım atılmadı!
Açılım lafı etrafında yapılan tartışmalar tarafların birbirini kaba bir biçimde incitmesinden ve suçlamasından başka bir işe yaramadı! Olayın bu boyutlara gelmesinde kuşkusuz açılım lafını gündeme getiren kesimlerin üslubu rol oynadı!
Açılım lafını gündeme getirmeden önce muhataplarına ne yapmak istedikleri konusunda bilgi vermiş olsalardı, hatta bütün ısrarlara rağmen bir sır gibi saklamaya çalıştıkları açılım lafının içeriği hakkında onları aydınlatmış olsalardı, belki de bugünkü noktaya gelinmemiş olacaktı!
Açılım diye yola çıkanların herkesi kendilerine mahkum kabul etmeleri ve hoyratça "Gelin taşın altına siz de elinizi koyun" diye çağırıda bulunmaları muhatapların nasırına basmaktan farksız oldu!
Bir taraf ne yapmak istediğini açıkça ortaya koymadan "Herkes açılım lafı etrafında birleşsin" derken, diğer taraf da ne olacağını bilmedikleri bir işe körü körüne karşı çıkarak bugünkü kaos ortamının oluşmasına sebep oluyorlar!
Evet, açılımdan maksat toplumsal barışı hem sağlamlaştırmak hem de yaygınlaştırmaktı! Ama açılım lafı gündeme düştüğü günden beri toplumsal barış daha bir riske girer hale geldi!
Açılım diye yola çıkanlar bir kesimi "Aman bölünecek miyiz?" diye tedirgin ederken, bir kesimi de "Bizi lafla oyalıyorlar, yapacakları bir şey yok samimi değiller" diye düşünmeye sevk ettiler!
Bunu tecrübesizlikten mi yaptılar yoksa gerçekten açılım derken gayri samimi miydiler bilemiyoruz! Temennimiz bu kaosun tecrübesizlikten kaynaklanıyor olması!
Eğer hiç temenni etmediğimiz şekilde gayri samimilikten kaynaklanıyor ise durum çok daha vahim demektir! Açılım tartışmalarında gelinen noktaya bakınca açılım diye yola çıkan insanların üsluplarında daha dikkatli olmaları gerektiğine karar veriyoruz!
İşi inada bindirmeden, biz bildiğimizi yaparız havasına sokmadan ve mutlaka herkesle diyalog kurma yollarını bularak politikalarına yön vermeleri gerektiğini düşünüyoruz!
Eğer açılım politikaları bu minval üzere devam ettirilecek olursa, korkarız ki sonuç hüsran olacaktır!
Zeki Ceyhan
Toplumsal barış yolunda adım atılması bir yana aksine toplumda var olan dengeler bile alt üst oldu!
Üstüne üstlük açılım adına yapılan çalışmalar kimseyi memnun etmedi! Tabir caizse açılımcılar ne İsa'ya yaranabildiler ne de Musa'ya!
Açılım lafı ile bir yara kaşındı! Yaranın üzerindeki kabuk kopartıldı! Ama yaranın iyileşmesi için hiçbir adım atılmadı!
Açılım lafı etrafında yapılan tartışmalar tarafların birbirini kaba bir biçimde incitmesinden ve suçlamasından başka bir işe yaramadı! Olayın bu boyutlara gelmesinde kuşkusuz açılım lafını gündeme getiren kesimlerin üslubu rol oynadı!
Açılım lafını gündeme getirmeden önce muhataplarına ne yapmak istedikleri konusunda bilgi vermiş olsalardı, hatta bütün ısrarlara rağmen bir sır gibi saklamaya çalıştıkları açılım lafının içeriği hakkında onları aydınlatmış olsalardı, belki de bugünkü noktaya gelinmemiş olacaktı!
Açılım diye yola çıkanların herkesi kendilerine mahkum kabul etmeleri ve hoyratça "Gelin taşın altına siz de elinizi koyun" diye çağırıda bulunmaları muhatapların nasırına basmaktan farksız oldu!
Bir taraf ne yapmak istediğini açıkça ortaya koymadan "Herkes açılım lafı etrafında birleşsin" derken, diğer taraf da ne olacağını bilmedikleri bir işe körü körüne karşı çıkarak bugünkü kaos ortamının oluşmasına sebep oluyorlar!
Evet, açılımdan maksat toplumsal barışı hem sağlamlaştırmak hem de yaygınlaştırmaktı! Ama açılım lafı gündeme düştüğü günden beri toplumsal barış daha bir riske girer hale geldi!
Açılım diye yola çıkanlar bir kesimi "Aman bölünecek miyiz?" diye tedirgin ederken, bir kesimi de "Bizi lafla oyalıyorlar, yapacakları bir şey yok samimi değiller" diye düşünmeye sevk ettiler!
Bunu tecrübesizlikten mi yaptılar yoksa gerçekten açılım derken gayri samimi miydiler bilemiyoruz! Temennimiz bu kaosun tecrübesizlikten kaynaklanıyor olması!
Eğer hiç temenni etmediğimiz şekilde gayri samimilikten kaynaklanıyor ise durum çok daha vahim demektir! Açılım tartışmalarında gelinen noktaya bakınca açılım diye yola çıkan insanların üsluplarında daha dikkatli olmaları gerektiğine karar veriyoruz!
İşi inada bindirmeden, biz bildiğimizi yaparız havasına sokmadan ve mutlaka herkesle diyalog kurma yollarını bularak politikalarına yön vermeleri gerektiğini düşünüyoruz!
Eğer açılım politikaları bu minval üzere devam ettirilecek olursa, korkarız ki sonuç hüsran olacaktır!
Zeki Ceyhan