ÖLüM'e BeŞ KaLa

suveyda

Asistan
Katılım
23 Eki 2006
Mesajlar
470
Tepkime puanı
36
Puanları
0
Web sitesi
laletutkunu.blogcu.com
ÖLÜM’E BEŞ KALA



Başıma her yandan ağrı okları saplanıyor. Gözlerim yuvalarından fırlayacak gibi. Kalbim aralıksız atmada sanki evrendeki tüm havayı ben yutmuşum gibi dolu içim. Bir nefes daha alamayacakmışım gibi… son nefesimde tüm havayı çekmiş gibiyim. Ölmekten başka hangi his tekabül eder ki buna. Her gün ölürken ben buda neyin nesi oluyor şimdi. Ölecektim… hissediyordum bugün kesin ölecektim. Ama peki nasıl? Hangi ölüm benim ölüm’üm olurdu?

Şehirlerarası bir otobüsün arkaya yakın koltuklarının birinde trafik kazasımı? Kalp krizi mi? Yoksa o çok sevdiğim denizle hakkalyakin derecesinde vuslat anımı? Hangi vesile yakışır ki? Peki ya tebessümü unutan surette ölüm nasıl durur? Sevdiğine kavuşmuş gelinin gelinliği gibi durur ölüm; aşkla kavrulmuş bedenimde… Bu düşüncelerle sağa sola fırlıyorum azrailimiz aramaya koyuluyorum. Bir ömür beklemekten yorulan ruhum kabz için arıyor celladını… her geçen surete bakıyorum. Nasıl olur ki Azrail? Sahi bana ne suretinde görünür ki? Beyazlar içerisinde Melek gibi görünecek hali yok. O halde en çok korktuğum şey gibi… peki ama neydi en çok korktuğum..

Senin aşkındı benim korkum, en büyük korkum. Ben cesareti de ondan aldım korkuyu da gözlerinden kalbine akan zifiri karanlığı görünce.. Peki ya aşkım neye benzerdi?

Aşkım… Yeni filizlenmiş kırmızı güle mi? Solmak üzere olan mor laleye mi? Yarısını yitirmiş Ay’a mı? Karanlık gökyüzüne mi neye… neye benzerdi azrailim o yetişmeden düşünceler kemirecekti beynimi? Gelseydi idam edilecek mahkum gibi sorar mıydı son isteğimi? İlk ve son isteğim sorsaydı cevabım hazırdı. Seni görmeyi isterdim. Öyle doyası da değil bir an görsem ve ölsem.

Tarıyorum tüm insanlığı… Hangi yüz celladım olabilir ki? Tüm şehir sokakta. Hayata daha minicik adımlarla başlayan çocuklar. Bütün hislerini şefkate ve tüm şefkatlerini de çocuklarını korumaya çevirmiş anneler. Elinde torunlarının hareketliliğini dizginlemeye çalışan ton ton dedeler. Hepsi duracak bugün bir ben öleceğim. Çünkü bu şehre bir ben fazlayım yüreğimle.

Ahh! Dedesinin elinden kaçan çocuk çarptı bana. Ahh nede çok benziyor bana. Yapma çocuk büyüme sakın… Büyüyünce dertlerde büyüyor. Bak bana koca dünyayı taşır oldum omuzlarımda.

O da ne… Bu adımlar…Bu yürüyüş bu eller… Olamaz Rabbim.. Bu rüzgarda savrulan saçlar, her bir kıpırdayışını hafızama kaydettiğim bu ağız.. evet…evet bu sensin bana doğru yaklaşmakta olan.

−Gözlerin; içinde boğulduğum dipsiz ela kuyu, hala aynı karanlığında.

Gözlerin yüreğime değdi.

Ve ben bir kez daha benden yani senden gittim.

−Eşhedü…..



LaLeTuTKuNu

Şehrengiz 7
 
Üst